Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/68 E. 2022/269 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/68 Esas
KARAR NO : 2022/269

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :11/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili 23.01.2020 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili kooperatifin ortağı ve üyesi olduğunu, davalının 2017/10 ayına kadar bütün faaliyetlerine katıldığını, hak ve sorumluluklarını ifa ettiğini, 2016,2017,2018 ve 2019 kooperatif faaliyetlerine ve giderlerine itirazsız olarak katıldığını ve kabul ettiğini, ancak davalının Ekim 2017 ayından itibaren yönetim giderlerini ödememeye başladığını, yasal olmayan taleplerde bulunmak sureti ile bu taleplerinin yerine getirilmemesi halinde yönetim giderlerini ödemeyeceğini belirttiğini, davalı taleplerinin karşılanmasının imkansız olması nedeni ile reddolunduğunu, kooperatif borçları için icra takibi başlatıldığını, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 2017/10. Ayından 2018/2. ayına kadar ki süreye ilişkin olarak toplam 5 aylık kooperatif aidat borcuna dayalı olarak 6.000 TL asıl alacak ve 900 TL işlemiş faiz olmak üzere6.900TL talepte bulunulduğunu, davalının itirazı üzerine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve davanın kabulüne karar verildiğini,2018 Mart — 2018 Temmuz ayları dahil olmak üzere 5 ay için 5.850,00 TL asıl alacak ve 842,07 TL olmak üzere 6.692,07 TL icra takibinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile yapıldığını, davalının itirazı üzerine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, 2018/ 08 — 2018/12 5 aylık dönem için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası 5.250 TL asıl alacak 444,28 TL gecikme faizi (kooperatif genel kurulunun kararı ile aylık 3 den gecikme bedeli uyarınca) olmak üzere 5.694,28 TL’lik icra takibi yapıldığını, davalı tarafça 14.01.2019 tarihinde itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu, arabuluculuk aşamasının olumsuz sonuçlandığını, davalı tarafça giderler ve aidatlar için açılmış bir dava da bulunmadığını beyanla, Davalı borçlu aleyhine ortağı olduğu kooperatif payından kaynaklı veödenmemiş kooperatif yönetim giderine dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptaline vetakibin devamına, itirazın kötüniyetli ve haksız olması nedeni ile müvekkili lehine % 20 icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili 27.02.2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili dahil olmak üzere 10 ortağın 20 yıl süreli olmak üzere davacı kooperatifi kurduğunu, kooperatif kurulurken ana sözleşmesinin 6. Maddesinde kooperatif amacının ortaklarının işyeri ihtiyaçlarını karşılamak olarak belirlendiğini, kooperatifin amacının aynı zamanda ortaklarına arsa temini sağladıktan sonra parselasyon çalışmasının ve alt yapı çalışmalarının yapılmasını da içerdiğini, kooperatifin amacını tamamladığını ortaklara tapularını dağıttığını, müvekkilinin de yaptığı ödemeler ile tapusunu almaya hak kazandığını, kooperatif amacını yerine getirmesine karşın tasfiye edilmediğini, amacına ulaşmasına karşın tasfiye edilmeyen kooperatifin haksız olarak aidat toplamaya devam ettiğini, müvekkilinin kendisine temin edilen işyeri arsasına herhangi bir bina inşa etmediğini, kooperatifin işletmeye yönelik hizmetlerinden de yararlanmamasına rağmen aidatlarını ödediğini, müvekkilinin kooperatifin amacını yerine getirmesi nedeni ile tasfiye edilmesi gerektiğini, bina yapmayan ortakların işletme giderlerine katılmaması gerektiğini bu durumun binaları olan ortaklar ile aralarında eşitlik ilkesine aykırılık oluşturduğunu belirttiğini, müvekkilinin bu itirazlarının genel kurullarda gündeme alınmadığını, kayda geçirilmediğini, müvekkilinin kooperatiften 03.08.2018 tarihinde istifa ettiğini, aidat talep etmesinin hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkili aleyhine açılan Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas ve Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyalarının kesinleşmediğini, her iki dosya incelendiğinde müvekkilinin kooperatiften herhangi bir hizmet almamakla birlikte kooperatif üyesi olduğunun görüldüğünü, kooperatifin amacını yerine getirmesine rağmen tasfiye edilmemesi ve herhangi bir hizmetten yararlanmaması nedeni ile Üsküdar …. Noterliğinin 03.08.2018 tarih ve … yevmiye nolu istifanamesi ile kooperatiften istifa hakkını kullandığını, ancak davacı kooperatifin istifayı tebliğ almasına rağmen yönetim kurulu kararı ile kabul etmekten kaçındığını, haksız olarak icra takibi ile aidat tahsil etmeye çalıştığını, istifanın ulaştığı an itibari ile müvekkilinin üyelikten çıkışının hukuken gerçekleştiğini, TBK 120/2 maddesinde öngörülen sınırı aşamayacağından en fazla yıllık »18 olabileceğinin düzenlendiğini, fazlaya ilişkin faizi kabul etmediklerini, alacağın bulunmadığını bilerek takip başlatan kooperatifin kötüniyetli olduğunu, % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini beyanla , davanın reddini, kooperatifin kötüniyetli olduğunu, X 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı kooperatif üyesi davalının kooperatif aidat borcunu ödemediği iddiasına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 6.717,48 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilerek takibe konu aidat ve gider borcu ile işlemiş faiz hususunda gerekçeli denetime ve hükme elverişli rapor alınmasına, 19/02/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; İncelenen dosya kapsamında ihtilaf konusu husus; davacı kooperatifin davalıdan 2018 Ağustos — Aralık dönemine ilişkin aidat alacağı olup olmadığı noktasında toplanmakta olduğu, Davalının kooperatif ortağı olduğu taraflar arasında ihtilafsızdır. Davalı tarafça kooperatife gönderilen Üsküdar … Noterliği 03.08.2018 tarih ve … yevmiye nolu istifasının sunulduğu, incelenmesinde kooperatifin amacını tamamladığını, tasfiye edilmediğini, yüksek aidat toplandığını, bu nedenlerle kooperatif ortaklığından istifa ettiğini bildirdiği, sunulan tebliğ şerhinde “06.08.2018 tarihinde muhatabın gösterilen adresinde yapılan tahkikatte adresin tevziat saatlerinde kapalı olması nedeni ile tebligatın ilgili mahalle muhtarlığına tebliğ edildiği, 2 nolu haber kağıdının ilgilinin kapısına yapıştırıldığı ve haber vermek üzere komşusunun bilgilendirildiği tebliğ mazbatasının tetkikinden anlaşılmıştır” denildiği tespit edildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, … Esas, …. Karar sayılı ve07.03.2018 tarihli kararında “1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 13. maddesinde ortağın ana sözleşmeye uygun olarak istifa etmesine rağmen kooperatifin istifayı kabulden kaçınması hâlinde ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesiyle çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiş olup, davacı kooperatif ana sözleşmesinin 13. maddesinde de bu hükme paralel bir düzenleme yer aldığı, Ortağın istifa bildirimi yenilik doğurucu nitelikte olup, kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurduğu, bu durumda ortağın yenilik doğurucu nitelikteki istifa iradesini ilk olarak noter vasıtasıyla kooperatife duyurması ortaklıktan çıkmanın gerçekleşmesi için yeterli olduğu, ne var ki1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesindeki “…ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” düzenlemesi uyarınca, kooperatif ortağının aidat borçlarından kaynaklanan sorumluluğu, istifanın noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar devam edeceği, zira 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. Maddesi uyarınca ortaklar, kanunun kabul ettiği esaslar dâhilinde hak ve vecibelerinde eşit olup, üyelerin ödemeleri arasındaki bu eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle bu şekilde sağlanması gerektiği, görüleceği üzere kural olarak ortak, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar doğan kısmından sorumludur.” Denildiği, davalının istifasının davacı kooperatife 06.08.2018 tarihinde tebliğ edildiği, Sayın Mahkemece davalının istifasının 06.08.2018 tarihinde tebliğ edilmesi nedeni ile davalının Ağustos 2018 aidat borcundan sorumlu olabileceğinin kabulü hali için hesaplama yapılacağı, Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili istemine ilişkin olduğu, aidatların zamanında ödenmemesi, dolayısıyla ortaklardan gecikme faizi alınmasına ilişkin genel kurul kararı, iptal edilmedikçe genel kurul toplantısına katılan veya katılmayan tüm ortakları bağlayıcı nitelikte olduğu, ayrıca, bu kararın ortaklara tebliğinin zorunluluğu da bulunmamakta olduğu, Davacı Kooperatifin 14.02.1999 tarihli genel kurulunda geciken ödemeler yönünden %10 gecikme faizi uygulanması kararı alınmış olduğu, anılan bu karar takip eden genel kurullarda değiştirilmediği veya açıkça kaldırılmadığı müddetçe bu tarihten sonra genel kurulca ödenmesi karar altına alınan tüm aidatlara uygulanması gerekmekte olduğu, Ortağın aidat borcu kooperatif genel kurulunca belirlenmiş olduğu, likit bir alacak olduğu ve icra inkar halinde de, icra inkar tazminatına karar vermek gerektiği, Dosya kapsamında aylık aidat miktarına ilişkin bilgi bulunmadığı tespit edildiği, tüm delillerin değerlendirilmesi ve hak kazanma koşullarının takdiri ve tarafların icra inkar ve kötüniyet tazminatı taleplerinin değerlendirmesi tamamen Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir, Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi ve ayrıca istifanın hukuki sonuç doğurmamasına binaen davalının kooperatife olan aidat borcunun ve faizinin ve faiz türünün tespiti için bilirkişi ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup,30/12/2021havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle;Kök raporda davalının istifasının geçerli olduğunun kabulü hali için istifa tarihinde doğmuş olan 2018 Ağustos ayına ilişkin asıl alacak ve işlemiş faiz hesaplanmış olup, davalının kooperatif üyeliğinden istifasının geçerli olup olmadığına ilişkin hukuki değerlendirmenin, Çıkma isteğini belirtir dilekçenin kooperatif kayıtlarına intikali tarihinden itibaren bir ay içinde kooperatif kabulden kaçınacak olursa ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir. Noter aracılığı ile çıkma talebinin kooperatife bildirilmesi halinde noter tebligatının bildirildiği tarihten itibaren çıkma gerçekleşir. Her ne kadar kooperatiflerde her ortağın istediği zaman ve kendi serbest iradesi ile kooperatif ortaklığından çıkma hakkı bulunmakta ise de, bu hakkın kullanılması sınırsız değildir. Zira ortak kooperatiften konutunu veya işyerini almış ise, borçtan kurtulmak amacıyla kooperatif ortaklığından çıkamaz. Aksi halde ortaklık yöntemiyle elde etmiş olduğu haklarını (konutu veya iş yerini) kooperatife iade etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla yapı kooperatiflerinde ortaklık ilişkisinin, kooperatifin hukuki varlığını devam ettirdiği durumlarda ortaklığın da devam etmesi zorunlu bulunmaktadır. Ancak kooperatifin fesih ve tasfiyesi şartları oluşmuş ise, yönetim kurulu ile mutabakat sağlanarak tasfiyeyi kolaylaştırmak, dolayısıyla ortak sayısını azaltmak için kooperatif ortaklığından çıkmak mümkün olabilmektedir. Kaldı ki, kooperatif amacını gerçekleştirmiş ve dağılma sürecine girmiş ise, çıkan ortağın konutunu veya işyerini çıkma gerekçesi ile geri alınması söz konusu olmayıp, sadece bu ortağın tasfiye giderlerine katılması gerekmektedir. Tüm değerlerin değerlendirilmesi ve hak kazanma koşullarının takdiri, tarafların icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin mahkememizin takdirinde olduğuna ilişkin kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davada; davacı tarafından kooperatif üyesi olan davalının kooperatif aidat borcunu ödememesi sebebiyle alacağın tahsili için icra takibi başlatılmış ve takibe itiraz edilmesi sebebiyle itirazın iptali davası açılmıştır. Davalının davacın kooperatif üyesi olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı tarafça davacı kooperatifin sözleşmede belirtilen amacını gerçekleştirmesine rağmen tasfiye edilmediğini, 03/08/2018 tarihinde kooperatiften istifa ettiğini ve bu nedenle aidat ödeme yükümlülüğünün olmadığı savunmasında bulunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, istifa eden ortağın aidatlardan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bir kooperatif ortağı, istifasının noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesi uyarınca sorumlu olup, üyelerin ödemeleri arasındaki eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle bu şekilde sağlanması gerekir. Kural olarak ortak, üyesi olduğu kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar doğan kısmından sorumludur. Ayrıca 1163 Sayılı Kanun’un 27/son cümlesinde, ortaklığın düşmesinin ortağın anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir. İstifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihten sonra doğan aidat borçlarından ortak sorumlu değil ise de, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden sonra daireyi kooperatife geri vermesi gerekirken vermeyip, kullanmaya devam etmiş ve/veya genel hizmetlerden yararlanmakta ise, bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden talep halinde sorumlu olacaktır. (Ankara Bölge Adli Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/825 esas ve 2021/177 karar sayılı ilamı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2006/11120 esas ve 2007/14596 karar sayılı ilamı vb.).
Somut davamızda davacı tarafça Üsküdar …. Noterliği’nin 03/08/2018 tarih ve … yevmiye nolu evrakı ile istifa edilmiş ve istifa dilekçesi davacı kooperatife 06/08/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı tarafça kooperatif üyeliğinden istifa edilmesine rağmen devir alınan taşınmazların devrini yapmamıştır ve davacı kooperatif henüz tasfiye sürecine girmemiştir. Bu nedenle davalının kooperatif aidatlarından sorumluluğu devam etmektedir. Mahkememizce davacı kooperatif kayıtları incelenmek suretiyle davalının ödemekle yükümlü olduğu kooperatif aidat bedeli tespit edilmek suretiyle tespit edilen bu bedel ve işlemiş faiz üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 5.250,00-TL asıl alacak ve 222,14-TL işlemiş faiz ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 18 oranında faiz uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (1.050,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 373,80 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 64,81 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 308,99 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 222,14 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 64,81 TL peşin harç olmak üzere toplam 119,21 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 813,84 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır