Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/677 E. 2022/943 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/677 Esas
KARAR NO : 2022/943

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :25/11/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı taraf arasında ticari işlemlerden dolayı dava tarihi itibariyle cari hesapta 48.903,86 TL alacağı bulunduğunu, başlatılan icra takibine borçlu tarafın hiçbir gerekçe göstermeden itiraz ettiğini, ayrıca zorunlu arabuluculuk yoluna gidildiğini, davalı tarafın ödememe konusunda ısrarcı olduğunu belirterek, incelikle tedbir talebinin e davalının kabulü, kasıtlı olarak takibe itirazdan dolayı %20 icra inkar tazminatı ve en yüksek ticari faiz üzerinden faize hükmedilmesi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ithalat işlemlerine ilişkin tüm gümrük iş ve işlemlerinin davacı şirket tarafından gerçekleştirildiğini, bu kapsamda davacı şirket tarafından bildirilen vergilerin de yine davalı müvekkil şirket tarafından ödendiğini, ancak davacı şirket tarafından bildirilen vergileri ödeyerek ithal ettiği mallar ile ilgili eksik ödenen ÖTV ve KDV’ye ilişkin ek tahakkuk ve para cezaları düzenlendiğini ve tebliğ edildiğini, tecil ve taksitlendirme istenen ek tahakkuklara ilişkin olarak da 204.351,93 TL olarak mutabakata varıldığını, belirtilen ek vergiler/tahakkuklar ve ceza bedellerinin çok büyük bir kısmının müvekkil şirket tarafından, bir kısmının da davacı şirket tarafından ödendiğini, davalı müvekkil şirketin davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını belirterek, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli davasının esastan reddine, takibinde açıkça kötü niyetli ve ısrarcı davacının reddedilen alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki gümrük müşavirliği hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme kapsamında davacı tarafından verilen hizmet karşılığında bedelinin ödenmemesi iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 48.903,86 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
08/12/2021 tarihinde … Müdürlüğü tarafında mahkemeye gönderilmiş cevap yazısı; “… … A.Ş. Firması adına tescilli ve beyan sahibi/temsilcisi …. Şti. Olan muhtelif tarihli … …, …., ve …. sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri üzerinde beyan edilen vergi ile sonradan yapılan kontrolde tespit edilen vergi farklarına ilişkin; 12/07/2018 tarihli … sayılı beyanname muhteviyatı eşyalar için …. A.Ş. Firması adına 17/07/2018 tarihli … sayılı ceza Kararı, yine yükümlü firma adına tescilli muhtelif tarihli …, …, … sayılı beyannameler muhteviyatı eşyalar için …. A.Ş. Firmasına 17/07/2018 tarihli … sayılı Ceza kararı düzenlenmiştir. Bahis konusu … – …. sayılı ceza kararları muhteviyatı alacak için yükümlü firma tarafından 4458 sayılı Gümrük Kanunun 244. Maddesine istinaden uzlaşma başvurusu yapılmış, akabinde Bakanlığımız Gümrük Genel Müdürlüğü’nün 25/09/2018 tarihli … sayılı Uzlaşma Tutanağı ile 250.000,00 TL tutar üzerinden uzlaşmanın vaki olduğu görülmüştür. Bunun üzerine adı geçen firmanın müdürlüğümüz kayıtlarına 05/10/2018 tarihine … kayıt sayısı ile giren uzlaşma tutarının taksitlendirilmesi talepli dilekçesine istinaden uzlaşılan tutar, müdürlüğümüzce 3 eşit miktarda (62.500,00 TL olarak) taksitlendirilmiştir. …. Müdürlüğü’nün Müdürlüğümüzce muhatap 30/11/2021 tarihli … sayılı yazıları ekinde yer alan muhasebe işlem fişlerinden anlaşılacağı üzere firma tarafından ilk üç taksit ödenmiş ve 4. (son) taksit tutarı olan 62.500,00 TL için ise …. A.Ş’nin Müdürlüğümüz kayıtlarına 23/09/2021 tarih … kayıt sayısı ile giren dilekçe ile 7326 sayılı kanun hükümleri uyarınca yapılandırma talebinde bulunulmuştur. Yükümlünün talebine istinaden uzlaşmanın son taksit tutarı (4.taksit), 7326 sayılı kanun ve 7326 sayılı kanun kapsamında gümrük alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin tebliğ kapsamında değerledirilerilmiş olup, anılan tebliğin 4. Maddesinin 1/a ve 2. Fıkraları uyarınca yapılandırma talebi uygun görülmüş ve … – …. sayılı ceza kararlarına konu uzlaşmanın son taksit tutarının tahsilden vazgeçilmiştir. Konu hakkında adı geçen yükümlü firmaya 11/11/2021 tarihli … sayılı yazımız ile bilgi verilmiştir. Ayrıca bahse konu …., …., …. sayılı beyannameler kapsamında belirlenen vergi farkları 07/17/2018 tarihli … sayılı ek tahakkuk kararı üzerinden, … sayılı beyanname üzerinde belirlenen vergi farkı ise beyannamede redrese yapılmak suretiyle tahakkuk ettirilmiş ve mezkur gümrük vergi alacakları kapıkule gümrük saymanlık müdürlüğünün müdürlüğümüze muhatap 07/12/2021 tarihli …. sayılı yazıları ekinde yer alan muhasebe işlem fişlerinden anlaşılacağı üzere tahsil edilmiştir. Sonuç olarak …. A.Ş adına tescilli mezkur beyannameler kapsamında müdürlüğümüzce düzenlenen ceza ve ek tahakkuk kararlarına konu alacakların tamamı tahsil edilmiş olup konu hakkında müdürlüğümüzde oluşan işlem dosyasının bir örneği yazımız ekinde sunulmuştur.” şeklindedir.
08/12/2021 tarihinde …. Müdürlüğü tarafından mahkemeye gönderilmiş yazısı eklerine göre, 25/09/2018 tarihli uzlaşma tutanağına göre, tahakkuk eden 1.005.371,10 TL için tarafların 250.000 TL tutarında uzlaşmış oldukları, 05/10/2018 tarihinde …. kayıt sayısı ile giren uzlaşma tutarını taksitlendirilmesi talepli dilekçesine istinaden uzlaşılan tutarın, 4 eşit miktarda (62.500,00 TL olarak ) taksitledirilmiş olduğu görülmektedir. Bu taksitlerden 3 taksitin toplam tutarı 187.500 TL’nin …. Gümrükleme tarafından ödenmiş olduğu, 4 taksitin yapılandırma başvurusu ile müdürlük tarafından tahsilinden vazgeçilmiş olduğu, emanete alınan toplam 46.193,22 TL’nin geri ödendiğine dair bir belge görülmemiştir.
… tarafından mahkemeye 08/02/2022 tarihinde gönderilmiş cevap yazısı ve eklerine göre, davalı …. tarafından …. a 9174 TL, … Müdürlüğü’ne toplam olarak 25.947,41 TL ödeme yapılmış olduğu görülmektedir.
… A.Ş., … Bankası A.Ş., …. Tarafından mahkemeye gönderilmiş cevap yazısı ve eklerine göre, davalı vekili tarafından 18/01/2022 tarihli beyanlarında, davacı şirket yetkilisi …’a cezaların ve vergilerin ödenmesi için verilmiş olduğunun belirtilmiş olduğu, toplam tutarı 180.366,-TL olan 6 adet çekin durumu 17/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetlenmiştir.
…. genel müdürlüğü tarafından mahkemeye 10/02/2022 tarihinde gönderilmiş cevap yazı ekinde yer alan ekstreye göre, davacı şirket ortağı ….’a davalı tarafından borç iadesi açıklaması ile 33.000 TL gönderilmiş olduğu tespit edilmiştir. Bu ödeme her iki taraf ticari defterlerinde görülmemiştir.
…bankası Müdürlüğü tarafından mahkemeye 18/02/2022 tarihinde gönderilmiş cevap yazı ekleri olan hesap ekstresine göre 17/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda detayları görülen ve davalı tarafından davacı yana gönderilmiş toplam tutarı 233.712,42 TL olan 3 adet havale tutarlarının ve davacı tarafından davalı yana gönderilmiş toplam tutarı 135.000 TL olan 2 adet EFT tutarının davacı cari hesap ekstrelerinde mevcut olduğu, davacı şirket ortağı … tarafından davalı yana gönderilmiş toplam tutarı 26.350 TL olan 2 adet EFT tutarının davacı cari hesap ekstrelerinde mevcut olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkemenin gümrük idaresine göndermiş olduğu müzekkereye cevaben, ….Müdürlüğü Sayı: … …. sayılı yazılarında; (özetle) …. Müdürlüğü’nün, 30/11/2021 tarihli … sayılı yazıları ekinde yer alan muhasebe işlem fişlerinden anlaşılacağı üzere firma tarafından ilk üç taksit ödenmiş ve 4 (son) taksit tutarı olan 62.500,00 TL için ise …. A.Ş’nin müdürlüğümüz kayıtlarına 23/09/2021 tarih …. kayıt sayısı ile giren dilekçe ile … sayılı kanun hükümleri uyarınca yapılandırma talebinde bulunulduğu, yükümlünün talebine istinaden uzlaşmanın son taksit tutarı (4.taksit). 7326 sayılı kanun ve 7326 sayılı kanun kapsamında gümrük alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin tebliğ kapsamında değerlendirilmiş olup, anılan tebliğin 4. Maddesinin 1/a ve 2. Fıkraları uyarınca yapılandırma talebi uygun görülmüş ve …-… sayılı ceza kararlarına konu uzlaşmanın son taksit tutarının tahsilden vazgeçildiği…. Denmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında, tarafların 2017,2018 ve 2019 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak tarafların iddia ve savunmaları dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilerek takibe konu alacak hususunda gerekçeli denetime ve hükme elverişli rapor alınması için bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 31/05/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin davlı şirketten 48.903,86 TL talep edebileceği, davacı şirketin takip tarihi itibariyle ise 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. 27/12/2021 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; davacının vermiş olduğu gümrük işlemlerine yönelik ithalat ve antrepo beyannameleri kapsamında yapılan hizmet ve bu hizmete ilişkin yaptırılan hizmet harcama tutarları toplamının 13.157,74 TL olabileceği, davacının davaya konu ettiği 48.903,86 TL tutar ve de SMM heyeti üyesinin 28/05/2021 tarihli raporunda tespit olunan ticari defter kayıtlarında gözüken cari hesap tutarlarına ilişkin belge sunulmadığından, cari hesaba konu alacakların kaynağına ilişkin “gümrük ve harcama evrakları” bulunmadığından değerleme yapılamamış olup, değerleme esasları mahkemenin takdirinde olduğu kanaati bildirilmiştir. 17/08/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı yan ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı ticari defterlerinin HMK 222 mad. Gereğince davacı lehine delil niteliğinin, mahkemenin takdirinde olduğu, davalı yan’a ait ticari defterler inceleme günü incelemeye sunulmamış olduğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişki dosya ekindeki Büyükçekmece … Noterliğince onaylı 31/12/2021 tarih ve … yevmiye nolu vekaletten kaynaklı “vekalet ilişkisi olduğu, dosya ekindeki serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin … nolu haneleri incelendiğinde, dolaylı temsilci sıfatıyla beyan sahibinin …. olduğu görülmüş olup, davacının davalı yana gümrük işlemleri hakkında hizmeti vermiş olduğunun sabit olduğu, … sayılı SDGB ve …-…-… sayılı beyannameler kapsamında …. ve …. sayılı ek tahakkuk ve ceza kararına karşın davalı firma tarafından 4458 sayılı Gümrük Kanunun 244. Maddesine istinaden uzlaşma başvurusu yapılmış, akabinde Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 25/09/2018 tarihli … sayılı Uzlaşma tutanağı ile 250.000,00 TL tutar üzerinden uzlaşma sağlanmakla birlikte, gümrük idaresince 4. Taksitten vazgeçilmesi sonucuyla nihai ceza miktarının 187.500,00 TL olduğu, dosya eki gümrük beyannamesi ve ceza karaları incelendiğinde bu cezaların kesilme nedenini; Kapıkule Gümrük Müdürlüğünce …. A.Ş firması adına tescilli 12/07/2018 tarihli … sayılı beyanname muhteviyatı “….” tanımlı ürün hakkında, davacı … müşavirliğince, GTİP nun aslen doğru beyan edilmesine karşın ÖTV nin hesaplanmasına konu “ALKOL MİKTARININ” gümrük “bilge sistemine” hatalı girilmesinden kaynaklı olduğu, bu halde anılan ek tahakkuk ve para cezası kararında belirtilen tutarlara karşı, uzlaşma ile birlikte gümrük idaresince vazgeçilen tutar sonrası bakiye 187.500,00 TL’den, GK 181/2 madde hükmü bağlamında “gümrük müşavirlik firması davacı … nin sorumlu olması gerektiği, davacı yanın ticari defterlerine göre, davacının icra takip tarihi olan 29/08/2019 tarihi itibariyle 36.321,76 TL cari hesap alacağının olduğu, gümrük cezaları vs için davalı tarafından davacı yana yapılmış ödemeler toplamının net olarak 120.186 TL olduğu, gümrük mevzuatı yönünden davacı tarafından davalı adına ödenen 187.500 TL gümrük cezasının davacı sorumluluğunda olduğu olarak değerlendirildiği için mahkeme tarafından da bu şekilde kanaate varılması halinde, davalı tarafından davacı yana gümrük cezası vs için ödenen ve ticari defterlerde kayıtlı olmayan net 120.186 TL nin, davacının değerlendirilen 36.321,76 TL cari hesap alacağından düşüm yapıldığında, davacı yanın davalı yana (36.321,76 TL – 120.186 TL) 83.864,24 TL borçlu olacağının hesaplanmış olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Somut davada; taraflar arasında davacı tarafından davalıya gümrük müşavirliği hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasında davacının verdiği gümrük müşavirliği hizmeti karşılığında davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve davacı tarafından verilen hizmetin ayıplı olup olmadığı ve ayıplı olması halinde davalının zararının ne kadar olduğu hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Davalı vekili tarafından, davalının yurtdışından ithal ettiği ürünlerin gümrük işlemlerinin yapılması ve takibinin yapılması için davacı ile sözleşme yapıldığını ve davacı şirkete ve yetkili gümrük müşavirine vekaletname verildiği, ancak davacı tarafça yurtdışından ithal edilen ürünlerin beyannamelerinin yanlış düzenlenmesi sebebiyle İdare tarafından kendilerine eksik ödenen ÖTV ve KDV ile ilgili ek tahakkuk ve para cezası tutanakları düzenlendiği ve bunların İdare ile yapılan uzlaşma sonucunda uzlaşılan tutarı davacının kendisinin ödeyeceğini söylemesine rağmen bir kısmını ödediğini, ancak kendilerinin daha büyük bir kısmını ödediğini, tüm bu tutardan davacının sorumlu olduğunu, bu sebeple davacı tarafa borçlu olmadıklarını savunmuştur. Davacı tarafından bu savunma red edilmiştir. Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile taraflar arasındaki sözleşme konusu gümrük işlemlerinin teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle ve tarafların defter ve belgelerinin incelenmesi için bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve davacı lehine delil olduğu, davacının defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 36.321,76-TL cari hesaptan kaynaklı alacaklı olduğu tespit edilmiş, davalının ticari defter ve kayıtları sunulmadığından incelenememiştir. Davacı tarafından davalıya verilen gümrük hizmeti kapsamında davalının yurtdışından ithal ettiği ürünlere ilişin beyannamelerin davacı tarafından yasal mevzuata aykırı hazırlaması ve sisteme yanlış girilmesi sebebiyle İdare tarafından davalıya ek vergi tahakkuku ve para cezası düzenlenmiştir. Davacı tarafından hizmetin ayıplı verilmesi sebebiyle davacı sorumlu olmasına rağmen davalı tarafından söz konusu ek vergi tahakkuku ve para cezasının bir kısmı idareye ödenmiştir. Davacı taraflar arasındaki sözleşme kapsamında edimlerini ayıpsız ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ispat etmekle yükümlüdür. Ancak davacının ayıplı hizmet vermesi sebebiyle davalının zarara uğradığı ilgili idare tarafından Mahkememize gönderilen kayıtlar ile sabittir. Bunun yanında davacı tarafça da ayıplı hizmet verdiği kabul edilerek tahakkuk ettirilen cezaların bir kısmı kendisi ödenmiştir. Davalının kusuru olmamasına rağmen davacıdan aldığı hizmetin ayıplı olmasından dolayı eksik ödenen ÖTV ve KDV ile ilgili ek tahakkuk ve para cezası ödemiş ve zarara uğramıştır. Davacı tarafından sözleşme kapsamındaki edimlerin eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirilmemesi sebebiyle cari hesaptan doğan alacağa hak kazanması mümkün değildir. Bu nedenle açılan davanın reddine, davacının kötü niyeti ispat edilmediğinden ve kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
-Kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 590,64 TL harçtan mahsubu ile bakiye 509,94 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 2.400,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır