Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/670 E. 2022/258 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/670 Esas
KARAR NO : 2022/258

DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından davacıya Bakırköy …. Noterliği’nin 05/03/2013 tarih ve …. yevmiye no.lu işlemi ile onaylı … Yönetim Kurulu’nun 04/03/2013 tarih ve … no.lu kararı ile “özel fatura kapsamı ihracat işlemlerinde; Şirketimiz adına gümrük işlemleri için hazırlanması gerekli her türlü belgeyi tanzim ve imza etmek, son safhaya kadar yürütmeye mezun olmak üzere Şirketimizi gümrüklerde temsil ilzam ve idare etmek üzere; … oğlu …. Diyerbakır/Silvan doğumlu … T.C. Kimlik no’lu Sayın; …’yi MÜNFERİT olarak ihracat yetkilisi olarak tayin edilmesine keyfiyetin tescil ve ilan edilmesine oybiriliği ile karar verilmiştir” yetki ve vekil tayin edildiğini, davacı şirket ise %100 ve tek hissedarı müvekkil şahıs … tarafından 26/08/2013 tarih ve …. sayılı TTSG’de ilan ve tescil edilerek kurulduğunu, davalı şirket tarafından davacıya verilen vekaletname ile paralel olarak özel fatura işlemlerini gerçekleştirmek ve gümrükte davalı adına işlemleri gerçekleştirebilmek için Bakırköy …. Noterliği’nin 04/03/2014 tarih ve … yevmiye no.lu süreli vekaletnamesi verilmiş, aynı vekaletname devamlı yenilenmiş ve en nihayetinde Bakırköy … . Noterliği’nin 13/12/2018 tarih ve …. yevmiye no.lu vekaletnamesi ile davacıya vekalet ve yetki verildiğini, davacı tarafından tüm süreç boyunca üstlerine düşen edim yükümlülüğü eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmasına karşın davalı tarafça davacıya verdiği hizmet bedelleri ödenmemeye başlandığını akabinde de hiçbir haklı gerekçe yokken bir anda sebepsiz olarak davalı tarafça önce davacıya 08/03/2019 tarihli Tebliğ/Tebellüğ Belgesi ile tüm yetkilerinden azledildiği ve vekalet ilişkisine son verildiğine dair Bakırköy …. Noterliği’nin 06/03/2019 tarih ve …. yevmiye no.lu …. Dış Ticaret A.Ş. ‘nin 05/03/2019 tarih ve …no.lu Yönetim Kurulu Kararı tebliğ edilmiş akabinde de taraflar arasında ilişki tek taraflı ve haksız olarak sonlandırıldığını, daha sonra yapılan tüm görüşmelere rağmen davacının bakiye alacağı ödenmediğini belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy …. Noterliği’nin 05.03.2013 tarih ve …. yevmiye sayısı ile onaylı davalı şirketin 04.03.2013 tarih ve …. sayılı kararı ile Davalılardan …, “özel fatura kapsamı ihracat işlemlerinde, şirketimiz adına gümrük işlemleri için hazırlanması gerekli her türlü belgeyi tanzim ve imza etmek son safhaya yürütmeye mezun olmak üzere Şirketimizi gümrüklerde temsil, ilzam ve idare etmek üzere” münferit olarak ihracat yetkilisi olarak tayin edildiğini, sonraki süreçte … tarafından 22.07.2013 tarihinde diğer Davalı olan …. Dış Ticaret A.Ş. kurulmuş ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 225. maddesi çerçevesinde söz konusu işlemleri gerçekleştirebilmesi için diğer davalıya her yıl vekaletname çıkarıldığını, davalı şirket tarafından verilen yetkiler iptal edilene kadar davacılar davalı şirketin gümrükteki işlemlerini takip ettiğini, davacılardan …’ye davalı şirket tarafından verilen yetkiler 05.03.2019 tarih ve sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile iptal edildiğini, söz konusu iptal kararı …’ye Bakırköy … Noterliği’nin 06.03.2019 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile bildirilmiş ve davacı …’nin de imzasını taşıyan 08.03.2019 tarihli tebliğ/ tebellüğ belgesi ile elden tebliğ edildiğini, bu kapsamda 08.03.2019 tarihinden itibaren Davacı tüzel kişi ve gerçek kişi ile hiçbir iş ilişkisi kurulmadığını, herhangi bir konuda görevlendirme yapılmamış ve talimat verilmemiş olduğunu, dolayısıyla her ne kadar … Deri’ye verilen son vekaletnamenin süresi 31.12.2019 tarihinde sona erecek olsa da Davacılardan …’nin işlem yapma yetkisine son verildiği tarihten itibaren söz konusu vekaletnamenin de bir geçerliliği kalmadığını, davacılardan … Deri’nin temsilcisi olarak münferit ihracat yetkilisi görevine getirilen diğer davalı … ile davalı şirket arasındaki hizmet ilişkisinin devam ettiği müddetçe verilen hizmet karşılığı taraflarına ödenmiş olup bakiye alacak söz konusu olmadığını belirterek davalı vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLEDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İş bu dava vekalet sözleşmesi kapsamında alacak ve tazminat talebinden ibarettir.
Davalı şirket tarafından bir kısım ihracat işlemlerini takip etmesi adına davacı …’ye vekalet verilmiş ihracat yetkilisi tayin edilmiş ,davalı … tarafından iş bu ihracat işlemlerinin şirket eli ile yürütülmesi sebebi ile davacı … kurulmuştur.
Davalı tarafından süreli vekaletnameler yenilenmiş en son davalı tarafından Bakırköy ….Noterliği’nin 06/03/2019 tarih …. yevmiye nolu vekaletnamesi ile davacı …’ye verilen vekaletten azledilmiş olduğu görülmüştür.
Davalının doğrudan davacı şirkete vekalet vermediği ,davacı …’nin verilen vekaletname kapsamında kurduğu davacı şirket eli ile iş bu işlemleri takip ettiği anlaşılmıştır.
Davacılar verilen hizmet karşılığı bir kısım bakiye alacak ile haksız fesih sebebi ile tazminat talepli iş bu davayı açmışlardır.
Davalı taraf TBK 512 maddesi uyarınca sözleşmeyi son erdirdiğini ve de cari hesap borcu bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
İş bu davaya konu uyuşmazlık ; davacı …’nin davalı şirket tarafından ihracat yetkilisi tayin ve vekil işlemi ile, davacı …’ın vekalet sonrası kurduğu davacı şirket üzerinden yürüttüğü ihracat/gümrük işlemlerini davalı tarafından vekalet ilişkisi sonlandırıldıktan sonra, davacıların hizmet ifa sürecinde davalıdan alacağı olup olmadığının vekalet ilişkisinin haksız/tek taraflı feshi işleminin hukuka uygun olup olmadığı, davacıların ödenmeyen hizmet alacağı/kar kaybı/ fesih sebebi ile oluşan zarar talepleri kalemleri uyarınca alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmakla;
Davacı ve davalı tarafın ticari defterleri ,ba-bs formları,ibraz edişen vekaletnameler uyarınca dosyada bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılmış;
30/06/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda;
c-) Davacının defter kayıtlarına göre; Davacı ile davalı arasındaki ilişkinin önceki yıllardan devir geldiği, 01.01.2018 tarihi itibariyle geçmiş dönemden gelen devir alacak tutarının 2.189,99 TL olduğu, davacı tarafın davalı adına düzenlediği faturaların bedellerinin banka EFT yoluyla ödendiği, sadece bakiye alacak 2.189,99 TL ve aşağıda yer verilen ve davacı tarafından davalıya düzenlenen iki adet faturanın bedelinin ödenmediği ancak bu faturalara karşılık davalı tarafından iade faturası düzenlendiği ve davacı tarafın faturaları kayıtlara alındığı, 2018 yılı defterler ve belgelerine göre davacının 31.12.2018 itibariyle davalıdan 2.189,99 TL alacaklı gözüktüğü,d-) Davalının defter kayıtlarına göre; Davacı ile davalı arasındaki ilişkinin önceki yıllardan devir geldiği, 01.01.2018 tarihi itibariyle geçmiş dönemden gelen devir borç-alacak bulunmadığı, davacı tarafın davalı adına düzenlediği faturaların bedellerinin banka EFT yoluyla ödendiği, sadece aşağıda yer verilen ve davacı tarafından davalıya düzenlenen iki adet faturanın bedelinin ödenmediği ancak bu faturalara karşılık iade faturası düzenlenerek kayıtlara alındığı, 2018 yılı defterler ve belgelerine göre davalının 31.12.2018 itibariyle davacıya borcu gözükmediği,e-) İade Faturaları İlgili Olarak; Yukarıda detaylarına yer verilen hesap dökümlerinden de anlaşılacağı üzere 23.07.2018 tarihi itibariyle taraflar arasında cari hesap mutabakatsızlığı 2.189,99 TL olup, bu tarihten sonra davacı tarafça 17.10.2018 tarih 120382 numaralı 41.300,00 TL bedelli fatura ve 11.11.2018 tarih …. numaralı 40.120,00 bedelli faturalar tanzim edilerek davalı tarafa iletilmiş ancak davalı taraf ise bu faturaları öncelikle kayıtlarına almış daha sonra bu faturaları kabul etmeyerek 31.12.2018 tarihinde iki faturanın toplam bedeli olarak 31.12.2018 tarih …. sayılı 81.420,00 TL bedelli iade faturasını düzenlemiş ve iki tarafta bu faturaları kabul ile kayıtlarına almıştır, faturalara ilişkin bilgiler şöyledir;Tarih Açıklama Borç Alacak17/10/2018 …. DERİ A.Ş. FT….
11/11/2018 … DERİ A.Ş. FT. … DERİ A.Ş. FT…. İST.İADE FT…-) Cari Hesap Mutabakatsızlığı; Davacı ve davalının incelenen 2018 yılı hesap hareketleri sonucu önceki dönemlerden kaynaklanan 2.189,99 TL tutarında cari hesap uyuşmazlığı bulunduğu bunun dışında bütün faturalaşma ve ödemelerin iki tarafın defter kayıtlarında mutabık olduğu,2.189,99 TL mutabakatsızlığın sebebinin araştırılması sonucu davacının 2016 yılında davalı adına defterlerine tahakkuk ettirdiği ‘’ÇORLU MAL MÜDÜRLÜĞÜ’’ şeklinde kayıt düşülen bazı giderlerin davalının defter kayıtlarında bulunmamasından kaynaklandığı, ancak taraflar arası ilişki cari hesap ilişkisi şeklinde devam ettiği için bu tutarların hangi kayıtlardan kaynaklandığının tespitinin mümkün olmadığı, g-) Davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların tamamı incelenmiş olup üst kısmı imza edilen açık fatura olarak tabir edilen faturalar olduğu, faturalarda teslim alan ve teslim eden kısmının boş olduğu, faturanın üst kısmını imza edenlerin bilgisinin yer almadığı,h-) TBK m 512 hükmü gereğince, vekalet ilişkisinin uygun olmayan bir zamanda sona erdirilmesi halinde davacının uğradığı zararları talep etmeye hakkı olduğu ancak, tazminat talebinin söz konusu olduğu durumlarda talepte bulunan kişinin ilk olarak zarara uğraması ve bunun yanında uğradığı zararı da ispat etmesi gerektiği, davacı alacaklının vekaletin uygun olmayan bir zamanda sona erdirilmesi nedeniyle uğradığı zararı ispat etmesi halinde tazminata hak kazanabileceği kanaati ile rapor düzenlenmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan cd içeriğinde bir kısım iş karşılığı ücret alacağının olduğunu bunun ticari defterlerinde yer almadığını ilgili gümrük müdürlüklerine müzekkere yazılarak bu husun tespitini talep etmiştir.
Davacı tarafın sunmuş olduğu listenin somut -denetime elverişli ve denetlenebilir olmadığı anlaşılmakla davacının talebi uyarınca gümrük müdürlüklerine müzekkere yazılmamıştır.Kaldı ki her iki taraf da basiretli tacir sıfatı ile kendi ticari defterlerinde cari hesap kaydı tuttukları görülmüştür.
Davacılar ile davalılar arasında yapılacak iş ve ücretine yönelik herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere taraf ticari defterlerinin genel olarak mutabakat içerisinde olduğu ancak ;davacının 2016 yılında davalı adına defterlerine tahakkuk ettirdiği ‘’ÇORLU MAL MÜDÜRLÜĞÜ’’ şeklinde kayıt düşülen bazı giderlerin davalının defter kayıtlarında bulunmamasından kaynaklandığı davacının iş bu kayıttan kaynaklı kendi defterlerine göre 2.189,99 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yan bu alacak kalemine dayanak belge ibraz etmemiş,iş bu hususta yemin delili kendilerini hatırlatılmakla yemin deliline dayanmamışlardır.
İş bu sebeple davacı yan cari hesaptan kaynaklı alacak talebini ispat edememiştir.
Davacının haksız fesih sebebi ile tazminat talebi uyarınca; vekaletin sona ermesi sebepleri ve vekaleti tek taraflı sona erdirme 6098 s.TBK.nun 512.m.sinde yapılan düzenlemeye göre ;”Vekâlet veren ve vekil, her zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebilir. Ancak, uygun olmayan zamanda sözleşmeyi sona erdiren taraf, diğerinin bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür” düzenlenmesi karşısında davalının vekaletnameyi uygun olmayan zamanda fesh ettiği ve de bundan kaynaklı zarar uğradığı yönünde dosyaya delil sunmamıştır.Davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanıdığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70- TL harcın 83,00 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 2,30 TL bakiye harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 4.860,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
6-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’ nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır