Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/665 E. 2022/562 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/665 Esas
KARAR NO : 2022/562

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 30/09/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalı vekili dava dilekçesini özetle : Müvekkil … ile davalı … Tekstil Sanayi ve Diş Ticaret Limited Şirketi arasında şifahi bir taksitli satış sözleşmesi yapıldığını, Keşidecisinin … olan … bankasından alındığını, 31.07.2020 keşide tarihli, 200.000,00 TL bedelli ve … çek numaralı, Keşidecisi … olan … bankasından alındığını, 31.08.2020 keşide tarihli, 250.000,00 TL bedelli ve … çek numaralı, Keşidecisinin … olan … bankasından alındığını, 30.09.2020 keşide tarihli, 250.000,00 TL bedelli ve …. çek “numaralı tacir cekleri tanzim edildiğini, ancak taraflar arasındaki borç ilişkisi, davalı …’nin taahhüt ettiği 26.000 adet pijama ve sair ev giyim ürününü gönderme edimini ifa etmediği için sona erdiğini, sözleşmedeki taahhütlerin yerine getirileceğine ve malların teslim edileceğine olan inançla tanzim edilen işbu tacir çeklerin, davalı karşı tarafın edimini yerine getirmemesi nedeniyle artık bedelsiz hale geldiğini, nitekim 5941 sayılı çek kanunu’nun gerekçesine bakıldığında tacir çekinin düzenlenmesinin amacı, keşidecinin hukuka aykırılıkları, perdelemeleri, başkasının ardına gizlenmeleri ve özellikle ticaret şirketlerine ilişkin ödeme ve tahsil işlemlerinin, şirketle ilgili olan ve olmayan gerçek kişilerin hesapları üzerinden yürütülmesine engel olmak ve kayıt dışı ekonominin denetim altına alınması önlemlerine katkıda bulunmak, kara paranın aklanması ile terörün finansmanı önlemek olduğu, davacı müvekkil şirket de söz konusu tacir çeklerini, davalı karşı taraf ile aralarındaki ticari ilişkiden doğan güven ile ve sözleşmeye binaen malların teslim bedeli olarak keşide ettiğini, zira davalı karşı taraf da tacirdir ve söz konusu çeklere ilişkin karine ilişkinin ticari ilişki olduğunu, ayrıca müvekkil davalıya aralarındaki ticari ilişki için dava konusu çekler dışında da çekler verdiğini ve davalının bu çeklere karşılık sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiği için işbu çeklerin ödendiğini, taraflar arasındaki iç ilişkinin sona erdiği, karşı tarafça yollanan bir ürün bulunmadığı gibi davacıda ödenecek bir bedelin söz konusu olmadığının dikkate alınması gerektiğini , aksi halde, karşı edimin yerine getirilmemesi nedeniyle bedelsiz hale gelen işbu tacir çekleriyle ilgili hak iddiasında bulunması ihtimalinin bir sebepsiz zenginleşme teşkil edeceğini , davalı …’nin edimini yerine getirmemesi nedeniyle sona eren borç ilişkisinin ardından işbu tacir çeklerinin aleyhe ileri sürülmesini, davacı tarafça borçlu olmadığının tespiti davası açma zorunluluğuna sebep olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerden ötürü; Davacı …’nin davalı …’ne borçlu olmadığının tespit edilmesini, tacir çeklerinin muhatap banka tarafından davalı karşı taraf …’ne ödenmemesi hususunda mahkemenizce ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı taraf …’nin ticari defterlerinin incelenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesini Özetle: Davacı taraf dava dilekçesinde davalının 26.000 adet pijama ve sair ev giyim ürününü gönderme ediminine karşılık olarak dava konusu çekleri davacıya verildiğini ve edimin ifa edilmediğinden bahisle borçlu olmadığının tespiti talebinde bulunulduğunu, davacının iş bu davası borç ödememe gayesi ile yöneltilmiş bir dava olup ileri sürdüğü iddialar yerinde olmadığını, davacı “… Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti” ile davalı” … Tekstil San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti” sahipleri amca- yeğen olup yakın akraba konumda olduğunu, davacının iddia ettiği şekliyle “26.000 adet pijama ve sair ev giyim ürününü” alım satım olayın ilişkin bir ticari ilişki mevcut olmadığını, davacı ile davalı firma sahipleri yakın akraba olduklarından davacının Rusya Devletinde 280.000 $ ihtiyaç duyması karşısında müvekkil davalı firma sahipleri tarafından davacı firma sahibine 280.000 $ borç verdiğini ve bunun karşılığında 20.08.2019 tarihli protokol yapıldığını, iş bu protokolü de … Tekstil’in ortağı olan … imzaladığını, protokol kapsamında borca karşılık olarak 70.000 $ elden verilecek kalan bakiyeye ilişkin olarak da … Tekstil 210.000 $ karşılığı borca ilişkin olarak protokolde bahsi geçen çekleri müvekkilin davalı firmaya verdiğini, ayrıca protokolde çeklerin vade tarihindeki dolar kuru ile tahsil edilecek hükmü de mevcut olduğunu, 20.08.2019 tarihindeki dolar kuru TCMB göre 5.7234 TL üzerinden 210.000 x 5.7234 1.201.914,00 TL etmekte olup serbest piyasadaki döviz kuru kapsamında davacı tarafından toplamda 31/01/2020 keşide tarihli 155.000,00 TL, 28/02/2020 keşide tarihli 200.000,00 TL, 31/03/2020 tarihli 200.000,00 ve 250.000,00 TL, 30/04/2020 tarihli 200.000,00 TL ve 31/05/2020 tarihli 200.000,00 TL olmak üzere toplam 1.205.000,00 TL miktarlı çekler müvekkil davalı tarafa verildiğini, davacının elden ödemesi gereken 70.000 $’ yi ödemediği gibi çeklerin ödeme günü gelmesine karşı davacı tarafından ödenmemesini ve tarafların akraba olmaları karşısında davacı tarafından günü gelen çekler iadesi istediğini ve yeni bir vade ile ödenmesi için borç yenilendiğini, yenileme kapsamında davacı tarafça müvekkil firmaya dava konusu olan 31.07.2020 tarih 200.000,00 TL miktar … çek seri no.lu, 31.08.2020 tarih 250.000,00 TL miktar … çek seri no.lu, 30.09.2020 tarih 250.000,00 TL çek seri no.lu ile birlikte davacıların diğer firması olan … Akaryakıt Ve Mad. Yağ. San. Ve Tic. Ltd. Şti firması tarafından 22.07.2020 tarihinde tanzim edildiğini, 05.03.2021 vade tarihinden başlamak üzere ve devam eden aylara ilişkin olarak 10 adet 85.000 TL Miktarlı bono vererek toplam 1.550.000,00 TL miktarlı evrak ile borcu yenilendiğini, bu borç yenileme ile birlikte protokol kapsamında ve ödenmeyen çekler davacı tarafından iade alındığını ve davalı alacaklıya dava konusu 700.000,00 TL miktarlı 3 adet çek ile birlikte 10 adet 850.000,00 TL miktarlı bonolar verildiğini, davacı ile davalı arasında hiç bir ticari ilişki mevcut olmadığını, iş bu alacak konusu tamamıyla borç verme ilişkisinden doğduğu, davacı taraf iş bu borcu ödeyebilecek ekonomik güce sahip iken kötü niyetli bir şekilde dolardaki yüksek artıştan kaynaklı kur farkını ödememek için sırf bu gaye ile hareket ettiğini ve yazılı delil olmadan “borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası” ikame etmiş ve tedbir her hangi bir talebinde bulunulduğunu, davacı tarafından müvekkil firmaya verilen borca karşılık çekler müvekkil firma tarafından tedavüle sokulduğunu ve 3. kişilerin elinde olduğunu, davacının borcu ödememesi iş bu dava ve tedbir ile müvekkil firmayı zarara soktuğu gibi 3. kişileri de zarara soktuğunu, zira dava konusu 3 adet çek ile bonolar müvekkilin ticari ilişkileri kapsamında üçüncü kişilere verildiğini , davacı tarafından ikame edilen dava soyut ve farazi açıklamalar ile menfi tespit talebinde bulunulduğunu, davacı davasında haksız ve kötü niyetli olduğu gibi dava öncesi Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş dosyası ile tedbir talepli olarak mahkemeye başvurduğunu ve tedbir talebi çekler bir ödeme aracı olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, davacı taraf tedbir talebi reddedilmişken müracaat etmiş ve mahkemeyi yanıltarak tedbir talebinde bulunulduğunu, davacının iş bu tedbir talebi de Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası kapsamında kaldırılması icap ettiğini, zira tayin edilen teminat ve müvekkil alacaklı davalının işlem yapmaması nedeniyle büyük zarara uğrayacağını somut olarak ortada olup mağduriyete sebebiyet vereceğini, bu nedenle verilen tedbir kararına itiraz ettiklerini, İtirazımız kapsamında tedbirin kaldırılmasını talep ettiklerini, mahkemenin aksi kaatte olması halinde borcu ve kötü niyeti tazminatını karşılayacak şekilde 0115 teminat karşılığında tedbir kararı verilmesi lüzum icap ettiğini, haksız hukuksuz ve kötü niyetle ikame edilmiş bulunan menfi tespit davasının reddi ile davacı taraf kötü niyetle hareket ettiğinden %20 aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bedelsiz kaldığı iddia edilen çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, Taraflar Arasındaki Uyuşmazlığın dava konusu çeklerin davalının edimlerini ifa etmemesi nedeniyle bedelsiz kalıp kalmadığı, sonuçta dava konusu çeklerden dolayı borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi inceleme günü belirlenerek S.M.M.M …., Sektör bilirkişisi …. ‘ten rapor alınmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle: davacı ve davalı tarafından ibraz edilen ticari defter, belgeler ve dosya münderecatının incelenmesi neticesinde; 1)Yanlar tarafından ibraz edilen 2020 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığını, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirlerinde olduğunu, 2) Yukarıdaki ayrıntılı tespitler ışığında; Tarafların incelenen kayıtları ve dosyaya sunulan belgeler incelendiğinde; a) Davacı ticari defter kayıtlarına göre, 2020 yılında davacı tarafından davalıya 700.000,00 TL çek keşide edildiğini, b) Davalı ticari kâyıtlarında … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şti adına, incelenen 2019- 2020 yılı içeriğinde herhangi bir kayıt bulunmadığını, c) Davacının, ispat hükümleri uyarınca “dava konusu üç adet çekin 26.000 adet pijama ve sair ev giyim ürününün gönderilmesi karşılığında verildiğini, ürünlerin ifa edilmediği, bu bakımdan çeklerin karşılıksız kaldıkları ” yönündeki iddialarını geçerli delillerle ispat etmesi gerektiğini ancak bu yönde herhangi bir somut delil sunmadığını, d) Dava konusu çekin taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden ve bu sözleşmeden kaynaklanan borç para verme ilişkisine karşılık davalıya verilmiş olduğunu, dolayısıyla davacının dava konusu çekler nedeniyle borçlu olunmadığı yönündeki iddiasının yerinde olmadığını, ticari defterlerdeki kayıtların sahibi aleyhine delil olabileceğine ilişkin HMK. m. 222 hükmü de dikkate alındığında, davacının “dava konusu üç adet çekin 26.000 adet pijama ve sair ev giyim ürününün gönderilmesi karşılığında verildiğini, ürünlerin ifa edilmediğini, bu bakımdan çeklerin karşılıksız kaldıkları” yönündeki iddialarının kabulüne olanak bulunmadığı kanaatini bildirmiştir.
Davacı taraf; davalı ile aralarında şifahi bir taksitli satış sözleşmesi yapıldığını, davalı …’nin taahhüt ettiği 26.000 adet pijama ve sair ev giyim ürününü gönderme edimini ifa etmediğini, sözleşmedeki taahhütlerin yerine getirileceğine ve malların teslim edileceğine olan inançla tanzim edilen dava konusu çeklerin, davalı karşı tarafın edimini yerine getirmemesi nedeniyle artık bedelsiz hale geldiğini ileri sürmektedir. Davalı taraf ise taraflar arasında davacının belirttiği şekilde bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı ve davalı firma sahiplerinin yakın akraba olduklarını, davalı tarafından davacıya Rusya’da ihtiyaç duyması üzerine daha önce verildiği iddia edilen nakit borcu karşılamak üzere dava konusu çeklerin davacı tarafından davalıya teslim edildiğini savunmuştur.
Tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde; Davacı tarafından davalıya tanzim edilen 3 adet toplamda 700.000,00 TL bedelli çeklerin verilen sipariş avansları hesaplarında ticari kayıtlarında yer aldığı, davacının incelenen ticari kayıtlarında davalıya ilişkin herhangi başka bir kayıt yer almadığı, davalı ticari defter ve kayıtlarında ise davacıya ilişkin herhangi bir işlem bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalınını savunmasını dayandırdığı, 20.08.2019 tarihli belge incelendiğinde; Davacının keşide ettiği 6 adet 1.205.000,00 TL bedelli çeklerin, davalıya davacı tarafından ödeneceği taahhüt edilen nakit 210.000 USD karşılığı olarak verildiği beyan edilerek davacı şirket yetkilisi … tarafından imza altına alındığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf bu çek bedellerinin vadesinde ödenmediğini, buna karşılık davalının bu çekleri geri alarak davalıya dava konusu olan 3 adet çek ile 85.000,00 TL bedelli 10 adet bono olmak üzere toplam 1.550.000,0 TL bedelli kıymetli evrak vermesi suretiyle borcun yenilendiğini, sonuç itibariyle dava konusu çeklerin davacıya verilen borç karşılığında alındığını ileri sürmüş, ayrıca davalı vekili söz konusu 10 adet bono bedelinin davacı tarafça ödendiğini beyan etmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 645. maddesine göre; düzenlenen kambiyo senetleri ve bunlar arasında bulunan çek sebepten mücerrettir. Kambiyo senetlerindeki taahhüdün mutlaka bir sebebi vardır, ancak bu sebep senet üzerinde açıklanmamıştır ve kambiyo senetlerini temel ilişkiden soyut hale getirmektedir. Aksine davranış yani kambiyo senetlerinin temel ilişki ile ilişkilendirilmesi kambiyo senetlerini hükümsüz hale getirir. Çek bir ödeme aracıdır ve çekin temelinde nitelikli bir havale ilişkisi yatar. Çek bir ödeme aracı olduğundan mevcut bir borcun ifası anlamına gelmektedir ve bunun aksi ve bedelsizlik iddiası ancak kesin deliller ile ispat edilebilir. Çekin bedelsiz kaldığını bu hususu iddia eden somut davada davacı aynı nitelikte kesin deliller ile ispat etmekle yükümlüdür.
Dava konusu çeklerin davacı tarafından keşide edilerek davalıya verilmesi, davacı ile davalı firma sahipleri arasında, davalının davacı firma sahibine 280.000 USD borç verdiğine ilişkin 20.08.2019 tarihli protokol yapılması, bu protokolde davacı firmanın ortağı olan … ‘un imzasının yer alması, protokolde çeklerin vade tarihindeki dolar kuru ile tahsil edilecek hükmüne yer verilmesi, protokol tarihi itibariyle TCMB dolar kurulu ile uyumlu 280.000 USD karşılığı toplam 1.205.000,00 TL miktarlı çeklerin davalıya verilmesi, aynı taraflarca borcun yenilenmesi, yenileme ile birlikte protokol kapsamında ödenmeyen çeklerin iade alınarak dava konusu 700.000,00 TL miktarlı 3 adet çek ile birlikte 10 adet 850.000,00 TL miktarlı bonolar verilmesi, tarafların ticari defterlerinden taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin (malı alım satımı ve buna ilişkin faturalaşma) mevcut olmadığının tespit edilmesi, 20.08.2019 tarihli protokol ve borç yenileme prokololu kapsamında verilen kambiyo senetlerinin bir kısmının davacı tarafından ödenmiş olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu çekin taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden ve bu sözleşmeden kaynaklanan borç para verme ilişkisine karşılık davalıya verilmiş olduğu, dolayısıyla, davacının dava konusu çekler nedeniyle borçlu olunmadığı yönündeki iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Davacı taraf dava dilekçesinde “davalıya aralarındaki ticari ilişki için dava konusu çekler dışında da çekler vermiş ve davalının bu çeklere karşılık sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiği için işbu çekler ödendiği” hususunu iddia etmiş ise de, taraflar arsında davacının iddia ettiği gibi bir ticari ilişki bulunduğuna dair bu yönde herhangi bir somut delil sunmadığı gibi, davacının ticari defterlerinde dahi taraflar arasında bir mal alış verişi olduğuna ve bu mal alışverişinden kaynaklanan borçların bir kısmının davacı tarafından ödendiğine ilişkin herhangi bir kayıt da bulunmamaktadır. Ticari defterlerdeki kayıtların sahibi aleyhine delil olabileceğine ilişkin HMK. m. 222 hükmü de dikkate alındığında, davacının “dava konusu üç adet çekin 26.000 adet pijama ve sair ev giyim ürününün gönderilmesi karşılığında verildiği, ürünlerin ifa edilmediği, bu bakımdan çeklerin karşılıksız kaldıkları” yönündeki iddialarının kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Davalı taraf bilirkişi raporuna itirazlarında, taraflar arsındaki ticari ilişkinin ispatı yönünde … yazışması ve bu yazışma ekinde exeel döküm cari hesap ekstresi ve gönderilecek ürününü cins ebat ve listesi sunmuşsa da; bu kayıtlar tarafların ticari defter ve kayıtlarına dayanan kayıtlar olmadığı gibi, söz konusu kayıtlar incelendiğinde, taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğu, daha da ötesinde dava konusu çeklerin bu ticari ilişki kapsamında verildikten sonra ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı hususunda ispata yarar nitelikte bulunmadığı anlaşılmaktadır
Açıklanan nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin alınan 11.954,25 TL harçtan mahsubu ile 11.873.55-TL bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 52.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
25/05/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır