Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/661 E. 2021/975 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/661 Esas
KARAR NO : 2021/975

DAVA : Haksız El Atma Nedeniyle Ecrimisil
DAVA TARİHİ : 28/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :01/12/2021
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti … Merkezi A.Ş. ye ait olan … Mah. Pafta … Ada … Parsel … adresindeki fuar salonları için Davalı … Uluslararası Fuarcılık ve Tic. A.Ş. ile aşağıdaki şekilde kira sözleşmeleri akdedildiğini, 1 Sergi Salonu için 01.08.1993 Başlangıç tarihli kira sözleşmesi, 2 Sergi Salonu için 01.01.1997 Başlangıç tarihli kira sözleşmesi, 3 Sergi Salonu için 01.11.1998 Başlangıç tarihli kira sözleşmesi, 4 Sergi Salonu için 01.11.1998 Başlangıç tarihli kira sözleşmesi, 5 Sergi Salonu için 01.10.2000 Başlangıç tarihli kira sözleşmesi, 6 Sergi Salonu için 01.07.2000 Başlangıç tarihli kira sözleşmesi, 7 Sergi Salonu için 01.07.2000 Başlangıç tarihli kira sözleşmesi, söz konusu kira sözleşmeleri ve eki krokiler ile davalı Şirkete kiralanan alanların açıkça belirlenmiş olmasına rağmen davalı Şirketin kira sözleşmeleri ile kendisine bırakılan alanların haricinde dilekçe ekinde sunulan plan krokisinde işaretlenmiş olan 2 nolu sergi salonu ile 4 nolu sergi salonu, Giriş ve Fuaye arasında kalan alanı ve krokide yer alan Yönetim Binası olarak gösterilen fiilen 3 nolu salonun önündeki alanı masa, sandalye, şemsiye koyarak ve yemek hizmeti sunarak bir cafe /restoran niteliğinde haksız ve mesnetsiz olarak 5 yılı aşkın bir süredir fiilen kullandığını, Bu durum Müvekkili Şirket tarafından davalı Şirkete Beyoğlu …. Noterliği … yevmiye numarası ile çekilen ihtarname ile bildirildiğini, 7 gün içinde el atılan yerlerin boşaltılması ve geriye yönelik 5 yıllık ecrimisil bedelinin aynı süre içinde ödenmesinin istenildiğini, davalı şirket tarafından cevap verilmemesi, el attıkları yerlerin boşaltılmaması ve ecrimisil bedelinin ödenmemesi sebebiyle iş bu davanın açılması gerekliliğinin hasıl olduğunu, Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi” nin … D.İş numaralı dosya kapsamında hazırlanan 04.03.2019 tarihli rapor ile toplamda 792 m2 alanın güncel kira bedelleri nazara alınarak tespit tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıl olmak üzere hesaplanan 2.566.080 TL ecrimisil bedelinin en geç 7 gün içinde tarafımıza ödenmesi talep edildiğini, Bu süre içinde borcunu ifa etmediğinden dava açıldığını, On binlerce m2 lik fuar alanının bulunduğu ve yılda on binlerce kişinin fuara katıldığı bir alanda olduğu dikkate alınarak kafe/restoran şeklindeki ticari işletmenin aylık ecrimisil bedelinin keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesinin gerektiğini, ecrimisil bedelinin tespitinde, söz konusu yerin ticari olarak kullanılmasından ürün kirası hesabı ile adi kira hesabının ayrı ayrı yapılması gerektiğini, yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonunda ,Davalı Şirketin işgalinin, Bakırköy …. Sulh Hukuk Mahkemesi” nin … D.İş numaralı dosya kapsamında hazırlanan 04.03.2019 tarihli rapor ile ispat edildiğinden, İşgal edilen 2 Nolu Sergi Salonu, 4 Nolu Sergi Salonu, ile krokide yer alan yönetim binası olarak gösterilen fiilen 3 nolu salonun önündeki alanın Giriş ve Fuaye arasında kalan alanın, toplam 792 m2 olan alanın güncel kira bedelleri nazara alınarak dava tarihinden itibaren geriye doğru beş yıla ait olmak üzere, şimdilik 10.000 TL bedelinin taraflarına ödenmesini, davalı şirketin dava konusu alanı haksız olarak işgal etmesi sebebiyle, dava tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıla ait olmak üzere fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000 TL. ecrimisil bedelinin davacı şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu ettiği alanların, dilekçesinde belirtmiş olduğu kira sözleşmesine istinaden kullanıldığını, söz konusu alanlardan ilk olanının, 01.11.2018 tarihli kira sözleşmesine istinaden müvekkilinin kullanımında olan 3 numaralı sergi salonunun bütünleyicisi bir parçası olduğunu, bu güne kadar alanın kullanımına karşı davacı tarafından hiçbir itirazın ileri sürülmediğini, müvekkilinin kullanımına muvafakat ettiğini, diğer alanın ise, fuaye alanının girişinde bulunduğunu, hem 4 numaralı sergi salonuna dahil olarak, davacı tarafın bizzat muvafakatı ile kullanıldığını, 20 yıla aşkın bir süredir bu duruma itiraz etmediğini, bu alanın 24.07.2019 tarihinde 7 ve 6 numaralı salonların ve fuaye alanının Bakırköy … İcra Müdürlüğü nün dosyalarından dolayı tahliye edilmesi ile birlikte, fuaye girişi ile 4 numaralı salonun arkasında kalan bu alanında iki tarafında muvafakatı ile tahliye edilmiş olması olduğunu, davacı tarafın alanın fuayenin bir parçası olarak kullanıldığını kabul ettiğini, hali hazırda bu alanın müvekkili tarafından kullanılmadığını, davacının dava dilekçesinde , gerçeğe aykırı olarak alanda müvekkilinin haksız işgal ile bulunduğunu belirttiğini, bunun gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin alanları kira sözleşmesine bağlı olarak kullandığını, davacının 20 yılı aşkın bir süredir kullanımına itiraz etmediğini, TMK madde 993 gereğince iyi niyetli zilyet zilyedinde bulunan şeyi kullanımından dolayı her hangi bir tazminat ödemek zorunda olmadığını, bu yönü ile davanın reddi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Davacıya ait taşınmaz üzerinde kira sözleşmesi konusu alanlar haricinde kalan yerlerin davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak fiilen kullanılması sebebiyle ecrimisil talebine ilişkindir.
Mahkememizin 11/02/2020 tarih, … esas ve … karar sayıl ilamı ile iş bu davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, Mahkememizin iş bu kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’ni 22/09/2020 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile “….Davacı tarafın yedi adet kira sözleşmesine konu alan dışındaki bölümlerin haksız işgal edildiği iddiasıyla işgal tazminatı talep ettiği, davacı tarafın iddiasına konu alanların keşif yapılarak belirlenmesi, her bir sözleşmeye konu alanların tespiti, haksız işgal edildiği iddia edilen alanların tespiti, davacının haksız işgal edildiği iddia ettiği alanın sözleşme kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, sözleşme kapsamında kalanlarla ilgili görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, Her bir kira sözleşmesi kapsamı dışındaki işgal edilen alanla ilgili davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, bu aşamada görevli mahkemenin belirlenmesinin mümkün olmadığı halde yazılı olduğu şekilde gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden görevsizliğe karar verilmiş olması sebebiyle, mahkeme kararının yerinde olmadığı….” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamından sonra yapılan yargılamada dava konusu yerlerde çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle uzman bilirkişiler ile teknik inceleme yaptırılmış ve alınan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu edilen alanların taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi kapsamında kalmadığı tespit edilmiştir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; davacının taraflar arasındaki kira sözleşmesi kapsamı dışında kalan alanları haksız olarak işgal edilmesi sebebiyle davalıdan ecrimisil talebinde bulunduğu, söz konusu talebin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmadığı ve bu durumda davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığından, davada görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olmayıp, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın 6100 Sayılı HMK 114. Ve 115. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-6100 Sayılı HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereği harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekillerinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.