Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/657 E. 2021/344 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/657 Esas
KARAR NO : 2021/344

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 02/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;: Müvekkilin ağabeyi olan …’ ın hesabına ATM’den 4.500,00 TL yatırılmıştır. Ancak para ATM de sıkışmış olup ATM yatırılan parayı iade etmemiştir. Bankayı hemen aradılar ve kendilerine ertesi gün gelip almaları söylenmiştir. Aradan 25 gün geçmesine rağmen para ödenmemiştir. İhtarname gönderilmiş ancak tarafımıza cevap bile verilmemiştir. Davalı haksız olarak zenginleşmiş ve bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Davalı banka kötü niyetli olup iade edilmeyen paradan sorumludur. Davacı vekili davanın kabulü ile ATM’de sıkışıp iade edilmediğini belirttiği 4.500,00 TL ve 240,00 TL ihtarname masrafının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını ve yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu huzurdaki davanın açıldığı anlaşıldığından, dava şartı yokluğundan, davanın esasına girilmeksizin usulden reddini talep etmekteyiz. Genel yetkili mahkeme İstanbul Anadolu mahkemeleridir. Davacının parasının ATM’ye sıkışmıştır ancak iddia edildiği gibi 4.500,00 TL değil yalnızca 20 TL’dir. Söz konusu atm’ye ait jurnal kayıtları incelendiğinde davacının iddia ettiği 4500-TL’nin atm’ye yatırılmadığı, hata nedeniyle bir tutar atm’de sıkışmış ise de bu paraların müşteriye geri sunulduğu, atm’nin kamera kayıtları incelendiğinde ise davacının adeta yapılan işlemi gizlemek istermişcesine kameranın görüş açısını iki yanında duran şahıslar ile kapattığı açıkça görülmektedir. Davalı vekili yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE;
Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacının tacir olup olmadığına yönelik ,Ticaret Odası,Vergi Dairesi ve Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan müzekkereler uyarınca tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
Somut olayda, davalının tacir olmadığı, hizmet alım işini ise spor faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirdiği, uyuşmazlık konusunun da Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunan işlerden olmadığı, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
İş bu davanın davacı ile davalı arasında faturadan kaynaklı menfi tespit istemine yönelik olduğu, davalının tacir olmadığı gibi davanın da mutlak ticari davalardan olmadığı göz önüne alınarak Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
02/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır