Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/634 E. 2021/909 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/634 Esas
KARAR NO : 2021/909

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :10/11/2021
Davacı vekili tarafından açılan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin davaya konu 30.06.2016 keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli çeki keşide ederek dava dışı …’a verdiğini, çekin dava dışı … Meşrubat firması tarafından ciro edilerek davacı bankaya verildiğini, davacı bankanın çekin yasal hamili olduğu, davalı Şirket tarafından keşide edilmiş olan çekin süresinde takibe konu edilememiş olması nedeni ile davalı tarafın TTK 732. Maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmiş olduğu 10.000,00 TL bedelin fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy …. Asliye Mahkemesi’nin 13.03.2016 tarih … E. … K. sayılı kararı ile keşidecisi … İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti’nin …bank …. Şubesine ait 30.06.2016 tarihli … seri nolu çekin iptal kararını dava dışı …’ın aldığını, davaya konu çek bedelinin dava konusu çekin iptalini talep eden ve resmi çek hamili olduğunu ibraz eden dava dışı …’a ödendiğini, bu sebeple çek bedelini ödeyen davalı şirketin sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından keşide edilen davacının hamil olduğu 30/06/2016 keşide tarihli, … numaralı 10.000 TL bedelli çekin tahsiline ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şirkete ait 30/06/2016 keşide tarihli … namına yazılı 10.000 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıdan sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacaklı olup olmadığı hususlarındadır.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2016 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile dava konusu çekin iptaline karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 11/08/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı bankanın; dava konusu çek ile ilgili yasal zaman aşımı süresi içinde takip yapılmadığından kambiyo hukukundan doğan haklarını yitirdiği, çekin yasal hamili konumunda olduğu, çeki düzenleyen davalı … İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti. nin süresi içerisinde ödemeyi yapmadığından kaynaklı olarak TTK 732. Maddesi gereğince davacı banka tarafından davalıya gidilebileceği yasal düzenleme gereği olduğu, ancak, davalı şirketin davaya konu çek bedeli olan 10.000,00.-TL’yi, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. …. K. Sayılı Kararına istinaden, son hamil olan dava dışı …’a ait banka hesabına 02.12.2016 tarihinde yatırdığı ve çek keşidecisi olarak o tarihte çek hamiline karşı bedel ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği değerlendirilir ise, davalı şirketin şu anki hamil davacı banka zararına ve kendi yararına sebepsiz zenginleşmediği değerlendirileceğini, Mahkemece aksi kanaate varılması ve davalı şirketin çek hamili davacı bankaya karşı sorumluluğunun bulunduğu sonucuna varılması halinde ise; zamanaşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybederek yazılı delil başlangıcına dönüşen çekteki vade tarihinin; temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada temerrüde esas alınıp alınamayacağı sorusu ortaya çıktığı, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 12.11.2019 tarihli ve 354 sayılı kararı ile: İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu dosyasının konusu her ne kadar “Temel ilişkiye dayalı alacak istemleri ile ilgili olarak düzenlenen ve zamanaşımına uğramış kambiyo senedine dayanarak açılan dava veya girişilen icra takiplerinde temerrüt tarihi olarak zamanaşımına uğrayan senette belirtilen vade tarihinin mi yoksa genel hükümlere göre belirlenen temerrüt tarihinin mi esas alınacağı” olarak belirlenmiş olsa da; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.11.2019 tarihli ve …. sayılı yazısı ile konunun “Zamanaşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybederek ( yazılı ) delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihinin; temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada temerrüde esas alınıp alınamayacağı” olarak değiştirilmesinin ihtiyacı daha iyi karşılayacağı hususu belirtilmiş olduğundan İçtihadı Birleştirme konusunun bu şekilde değiştirilmesine karar verildiği, Yargıtay …. Hukuk Dairesi görüş yazısında: zamanaşımına uğrayan kambiyo senetlerinde (poliçe, bono ve çek ) kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de taraflar arasında temel ilişki bulunması hâlinde, bu senetlere ( yazılı ) delil başlangıcı olarak dayanılabileceği bu hâlde senetten dolayı alacağı bulunduğunu iddia eden alacaklının hakkım (vazıh) delil başlangıcına ek olarak tanık dâhil her türlü delille ispat edebileceği, zamanaşımına uğramış bonoda kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirildiği için artık senedin vade tarihinden itibaren temerrüt faizi talep edilemeyeceği, temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun temerrüdünü düzenleyen TBK’nın 117/1 maddesi gereğince ayrıca temerrüt ihtarı çekilmesinin gerektiği, aksi hâlde temerrüt faizinin takip veya dava tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı, içtihatların Daireleri ile Yargıtay …. Hukuk Dairesi ve …. Hukuk Dairesi kararlan doğrultusunda birleştirilmesi gerektiğine karar verildiği, davalı …. İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti.in Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….E. …. K. Sayılı Kararı’na istinaden, davaya konu çek bedeli 10.000,00.-TL’yi 02.12.2016 tarihinde, ilgili mahkeme kararı uyarınca o dönem son hamil olan dava dışı …’a ait banka hesabına yatırdığı gözetilerek; yükümlülüğünü yerine getirdiği ve huzurdaki davada son hamil olan davacı banka zararına sebepsiz zenginleşmediği kanaatine varılması halinde davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği, Mahkeme’nin aksi kanaat ile davalı şirketin son hamil olan davacı banka zararına sebepsiz zenginleştiğine karar verilmesi halinde; davacı banka tarafından davalı şirkete temerrüt ihtarı çekilmediğinden temerrüt faizinin dava tarihi olan 03.07.2020 tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6102 Sayılı TTK’nun 818/1-b maddesi delaletiyle aynı yasanın 732. Maddesi hükmü çekler hakkında da uygulanacaktır. 6102 Sayılı TTK’nun 732. Maddesinde “(1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
(3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.
” hükmü düzenlenmiş olup, söz konusu hüküm
Çeke dayalı müracaat hakkı düşmüş olan hamilin alacağına kavuşabilmesi için hamil ya doğrudan temel borç ilişkiye dayanmalı, yada 6102 Sayılı TTK’nun 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap hukuki nedenine dayanmalıdır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2012/8345 esas ve 2014/213 karar sayılı kararı). Somut davamızda hamil çekin zamanaşımı süresi içerisinde takip yapılmaması sebebiyle kambiyo hukukundan doğan haklarını yitirmesi sebebiyle 6102 Sayılı TTK’nun 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap hukuki nedenine dayanmıştır.
6102 Sayılı TTK’nun 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap hukuki nedenine dayanılarak dava açma husumet ehliyeti çekin meşru hamiline aittir ve pasif husumet ehliyeti de çekin keşidecisine aittir. Somut davamızda davacı dava konusu çekin meşru hamili olup dava açma husumet ve dava ehliyeti bulunmakta ve davalı da dava konusu çekin keşidecisi olup pasif husumet ehliyeti bulunmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nun 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap hukuki nedenine dayalı olarak açılan iş bu davada aynı kanun 732/4 maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükümlülüğü keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamalıdır. Somut davamızda keşideci dava konusu çek bedelinin çeki elinde bulunduran ve ödeme yasağı sebebiyle çek bedelini tahsil edemeyen hamil …’a ödediğini savunmuş ve buna ilişkin dekontu dosyaya sunmuştur. Söz konusu çek bedelinin ödendiğine dair dekontta açıkça çek numarası da yazılmak suretiyle ödeme yapıldığının sabit olduğu, bu ödemenin söz konusu çek hakkında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2016 tarih, …esas ve … karar sayılı ilamı ile çek iptali kararı verildikten sonra 01/12/2016 tarihinde ve iş bu dava açılmadan çok önce yapıldığı anlaşılmıştır. Ödeme dekontu ve tarihi dikkate alındığında keşidecinin çek bedelini gerçekten ödediği ve kötü niyetli ödeme yapmadığı ve sebepsiz zenginleşmediği anlaşılmış ve keşideci tarafından üzerine düşen ispat külfeti yerine getirilmiştir. Keşidecinin yetkili ve meşru hamil aleyhine sebepsiz olarak zenginleşmediği sabit olduğundan açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Davacı …. Bankası Türk Anonim Ortaklığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket temsilcisinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.