Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/62 E. 2020/662 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/62 Esas
KARAR NO : 2020/662

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davaya konu 150.698,38 TL bedelli çekin alışveriş işlemlerine istinaden düzenlendiğini ve … Kargo ile gönderildiğini, kargo kayıtlarında da çekin kargo çalıntı olarak gözüktüğünü, çek hakkında İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile çek iptali dava davası açıldığını, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ nün …. esas sayılı dosyası ve dava konusu çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, dava konusu çeke istinaden takip başlatıldığından dolayı %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatıma mahkum edilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kargo şirketlerinin hiçbir şekilde çek veya bono gibi kıymetli evrakları kabul etmediği ve kargo ile gönderiminin yasak olduğu hususunun açık olduğunu, davacı yanın gerçekten bir hırsızlık durumu olması halinde çeki teslim ettiğini kargo şirketi aleyhine dava ikame edilebileceğinin sabit olduğunu, diğer yandan keşidecinin müvekkili şirket aleyhine bu davayı açma hakkının bulunmadığını, müvekkili şirket hakkında başkaca davaların bulunmasının bir kötü niyet olarak gösterilmeye çalışmakta olduğunu, müvekkili şirketin tamamının ticari defterlerinde kayıtlı faturaları işlemlerin ile almış olduğu bir kaç çekte ödeme yasağı kararı çıkması veya çekin arkasında cirosu bulanan şirketin imza itirazında bulunmuş olmasının müvekkilini iyi niyetli hamil olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini, dava konusu iddiaların tek mağdurunun müvekkili olduğu çeke ilişkin olarak ürün sattığı ve teslim ettiği, tüm bunlara rağmen bedelini almadığının sabit olduğunu, davacı yanın aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, tüm beyanlarının asılsız olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep etmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

İş bu dava icra takibine konu senetten dolayı açılan menfi tespit davasıdır.
Bakırköy ….icra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile menfi tespit istenilen çekin icra takibine konu edildiği,
Takibe konu borcun kaynağının ,keşidecisi davacı olan lehdarı … Top.Paz.İth.İhr.san.Ti,c.Ltd.Şti olan 03/11/2019 8 keşide tarihli 150.698,39 TL bedelli çek olduğu ,
Davacı yan çeki cirolayarak lehdar … Top.Paz.İth.İhr.san.Ti,c.Ltd.Şti ‘ye … kargo yolu ile gönderdiğini kargoda çalınarak sahte ciro ile tedavüle konulduğu bu sebeple borçlu olmadığının tespitini istemekle;
İstanbul ….ATM … Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığı ve de çekin icra takibine koyulduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinden açıkça anlaşıldığı gibi davacının imza inkarının bulunmadığı ancak bedelsizlik iddiasının bulunduğu ,
Uyuşmazlık konusunun imza inkarı olmayan çekten kaynaklı bedelsizlik iddiasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmakla;

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO : 2018/1095 Esas
KARAR NO : 2020/199 Karar



Davacı yanın iddiası ; ne şekilde ellerinden alındığını bilmedikleri bir bononun hiç bir mesnedi olmaksızın işleme alınıp icraya konu edildiğini ve borç para verme hadisesinin bulunmadığı yönündedir.
İmza inkarı bulunmamakta ve senedin ne şekilde düzenlendiği konusunda da bir açıklamaları da bulunmamaktadır.
Kambiyo senedini hükümden düşürmeye yönelik olarak açılan menfi tespit davasında ; ispat yükü davacı yandadır. Davacı yan senedi hükümden düşürecek hukuki nedenlerini senet gibi yazılı ve kesin delillerle ortaya koymak zorundadır.
İlk derece mahkemesince celbedilen ceza soruşturmasında eldeki davayı doğrudan ilgilendirecek ve davacı yanın iddialarını haklı kılacak hiçbir maddi vakıa hakkında tespit yapılmamış ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Senet metnini talil durumu da bulunmamaktadır.
Davacı yanın ısrarla öne sürdüğü isticvap hakkında da; ilk derece mahkemesince, isticvabı talep edilen kira ilişkisinin davacının eşi ve davalı ile olmasının yanı sıra ; eldeki senetle ilgili olarak isticvap talebi davacının senedin bedelsiz olduğuna yönelik beyanlar hakkında olmakla ; senedin bedelsizliği ve bedelsiz senedin takibe konu edilmesi aynı zamanda suç teşkil eden bir fiil olmakla, konusu suç teşkil eden fiillerle ilgili olarak isticvap yapılamayacağı gibi yemin de edilemez.
Bu nedenle dosyada mevcut deliller kapsamında ve istinaf nedenlerine bağlı olarak yapılan incelemede ilk derece mahkemesi kararı yerinde olmakla istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir….”

Yukarıda anılan içtihat uyarınca; Kambiyo senedini hükümden düşürmeye yönelik olarak açılan menfi tespit davasında ; ispat yükü davacı yanda olup ,menfi tespiti istenilen çek incelendiğinde ciro silsilesinin kopuk olmadığı ve de davacının imzasını inkar etmediği anlaşılmakatadır. İmzaların istiklali prensibi sebebiyle kambiyo senetlerindeki her imza sahibi kendi imzasından sorumlu olup, başkasının imzalarının sahte olması imzasını inkar etmeyenlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır, davacı yan iddiasıı ispat edememiştir bu hali ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 2.863,38- TL’den mahsubu ile geriye kalan 2.808,98- TL’nin davacıya iadesine
3-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 19.879,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.