Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/601 E. 2021/1054 K. 22.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/601 Esas
KARAR NO : 2021/1054

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket nezdinde Nakliyet Emtia Sigortası ile güvence altına alınan, …. San. ve Tic. A.Ş. Tarafından fuarda sergilenmek üzere gönderilen 19 kap roket ve füze modelinden 12 adedi, davalı tarafından sağlanan Jakarta-Ankara nakliyesi esnasında hasarlandığını, ekspertiz çalışması sonucu ortaya çıkan zararın 51.482,60 TL olarak tespit edildiğini ve zarar bedelinin 31.05.2019 tarihinde müvekkili şirket tarafında sigortalısına ödendiğini, TTK 1472 gereği sigortalısına halef olduğunu, davalının icra takibine yapmış olduğu itiraz üzerine takibi durduğunu belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın Jakarta çıkışı-Ankara varışlı 19 kap 1458 kg lık kargonun Ankara’ya sevk edilerek alıcısına 04/12/2018 tarihinde teslim edildiğini davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davaya 1999 tarihli Montreal Konvansiyonunun uygulanması gerektiğini, zararın, Konvansiyonca belirlenen hak düşürücü süreler içinde (14 gün) yazılı ihbar edilmemesinden dolayı davanın reddedilmesi gerektiğini, hasar raporunda emtianın hasarlandığına ilişkin bir tespitin yapılmadığını, zarar iddiasının bir dayanağı olmadığını, hasarın sadece bir adet kabın 20 cmlik kırık meydana geldiği tespitinin bulunduğunu ve hasarın ambalaj hasarından ibaret olduğunu, ancak 4 ay sonra davacı tarafından düzenlenen 07/03/2019 tarihli ekspertiz raporunda 12 kabın hasarlı olduğu tespitinin yapıldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre sınırlı sorumluluk olduğunu, davacının bu sınır içinde dahi ancak ispat edebildiği gerçek zarar miktarını tazmin edebileceğini, kargo raporunda bir kabın hasarlı olduğu tespiti yapıldığına ve 19 kaptan oluşan yükte her bir kabın ortalama 76,3 kg olduğunu ve müvekkili şirketin azami sorumluluğunun 19×76,73=1458 SDR ile müvekkili şirketin azami sorumluluk sınırı olduğunu, davacı tarafından kaybolduğu iddia edilen hasar dosyasının tamamının tasdikli suretinin dava dosyasına ibrazının gerektiğini, davacının sadece sigortalısına ödeme yapmasının rücu için yeterli olmadığını, doğru kişiye gerçek zararı ödemesi gerektiğini, dava dilekçesi ve eklerinin HMK 122 gereğince tebliğ edilmesi gerektiği sonuç ve kanaattir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

İş bu dava, TTK’nın 1472. maddesi gereğince nakliyat sigortacısı tarafından fiili hava taşıyıcısı aleyhine, sigortalıya ödenen bedelin davalı taşıyıcıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. E. Sayılı takip dosyası ile 51.482,60 TL asıl alacak 3.548,07 TL işlemiş faiz toplamı 55.030,67 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 55.030,67 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı ile dava dışı sigortalı arasında düzenlenen 5/11/2018-15/11/2019 tarihleri arasında geçerli Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi dosya arasında yer almaktadır.
Davacının sigortalısı … San.Tic.A.Ş. İle dvalı arasında yapılan sözleşme uyarınca, … ORTAKLIĞI ‘nın fiili ve akdi taşıyıcı olduğu ve taraflar arasındaki taşınan emtia konusunda uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmakla ;
Davalı yan davadışı sigotalı adına Jakarta-Ankara havayolu nakliye taşıması yaptığı ,sigortalıya ait 19 kap roket ve füze modelinden 12 adedinin dönüş nakliyesi sırasında hasarlandığı iddia edilmektedir.
Davalı yan taşınan emtianın dış ambalajının hasarlandığını ürün muhteviyatına zarar gelmediğini kaldı ki sınırlı sorumlu olduklarını ve de sigortalının süresinde yazılı ihbarda bulunmadığını savunmuştur.
Uyuşmazlık konusu ;Davacının sigortalısına ait 19 adet emtianın 12’sinin taşıma esnasında hasarlanıp hasarlanmadığı hasarlanmış ise davacı/sigortalısı tarafından usulüne uygun ihbar yapılıp yapılmadığı hasar bedelinin kadr-i maruf olup olmadığı davalının sorumlu olup olmadığı işlemiş faiz talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmakta olup,
Faturalar ,ekspertiz raporu ,konşimento ,poliçe ,ödeme ve ibra dekontları,navlun faturası,talep yazıları ve taraflar arasındaki talimat yazışmaları ve tüm dosya içeriği üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup;
28/09/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
– Bizzat taşıyıcı tarafından hazırlanan kargo hasar raporunda bir kabın kırık olduğunun tespit edilmesi, davalı taşıyıcının zarardan, bütün boyutlarıyla olmasa bile haberdar olduğu, bu nedenle yazılı ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği iddiasını ileri süremeyeceği,
– Davalı taşıyıcının Montreal 1999 Konvansiyonu ile belirlenen sorumluluk sınırının davacının talebinin oldukça üstünde olması nedeniyle davacının ispat edebildiği gerçek zarar konusunda rücu hakkının bulunduğu,
– Eksper raporu, dayanakları ve faturalar ve sair belgelerin incelenmesi karşılaştırılmasından davacının talebinin gerçek zararına uygun olduğu ve itirazın iptalinin yerinde olacağı,
– Rücuen tazminat davası içeriği gözetilerek, zarar, kusur ve sorumluluk hususlarında yargılamayı gerektiren kapsam da değerlendirilerek sair talepler bakımından mahkemenin değerlendirmesini gerektirdiği kanaati ile rapor düzenlenmiştir.

Taşıma konusu kargonun, İstanbul aktarmalı olarak 04/12/2018 tarihinde varma yeri olan Ankara ‘da alıcısına teslim edildiği ,ilk hasar tespitinin bizzat taşıyan davalı tarafından “19 kaptan birinde kırılma tespit ediliği” notu ile rapor düzenlendiği, dava dışı sigortalının kendisi hasar tesptini ilk olarak 02/01/2019 tarihinde yaptırdığı ,bir kısım ürünün boyasının yenilenmesi gerektiği,bir kıısm üründe kırık ve çıkma olduğu hususlarını ,sonraki süreçte davalıyı tekrar haberdar ettiği ve de davacının 07/03/2019 tarihli ekspertiz raporu ile yapılan hasar tespiti doğrultusunda 31/05/2019 tarihinde sigortalıya 51.482,60 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
İş bu havayolu ile taşıma akdine Montreal Konvansiyonu hükümleri uygulanacaktır. Konvansiyonun 18. maddesi uyarınca, hava yolu taşımasını yapan davalı, hasarın hava yolu taşıması sırasında meydana gelmesi halinde sorumlu olacaktır. Yine Konvansiyon’un 31. maddesindeki düzenleme uyarınca, hasarın, teslimden itibaren 14 günlük sürede taşıyıcıya ihbarı gerekmektedir. Aksi halde gönderilene, taşınan emtianın eksiksiz ve hasarsız teslim edildiği karine olarak kabul edilir.

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2016/14162
KARAR NO : 2018/5436

2-Somut uyuşmazlıkta, hasarın meydana geldiği tarih itibariyle Varşova Sözleşmesi’nin 1955 La Haye ve 4 sayılı Montreal Protokolü ile tadil edilmiş hükümlerinin uygulanması gerekli olup bu sözleşmenin 26. maddesinde “bagajın veya eşyanın, teslim almaya yetkili kişi tarafından itirazda bulunulmaksızın kabulünün, bunların taşıma belgesine uygun olarak ve iyi durumda teslim edildiği hususunda, aksi sabit oluncaya kadar geçerli delil sayılacağı, hasar halinde, teslim almaya yetkili kişinin, hasarın öğrenilmesinden sonra derhal ve teslim alınışlarından itibaren bagaj için en geç yedi gün ve yük için en geç on dört gün içinde taşıyıcıya ihbarda bulunmak zorunda olduğu, gecikme halinde, bagajın veya yükün kendisine teslime hazır bulundurduğu tarihten itibaren en geç yirmi bir gün içinde ihbarda bulunulacağı, her ihbarın, yukarıda belirtilen süreler içinde, ayrı bir yazılı bildirim olarak gönderilmesi veya taşıma belgesi üzerine yazılmak suretiyle yapılmasının gerektiği, belirtilen süreler içinde ihbarda bulunulmaması halinde, hileli davranması hali dışında, taşıyıcı aleyhine dava açılamayacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu düzenleme karşısında, ihbar sürelerine uyulmaması halinde, yalnızca taşıyıcı lehine bir karine söz konusu olmayıp, taşıyıcının sorumluluğu da sona ermektedir (Hüseyin Ülgen, Hava Taşıma Sözleşmesi, İstanbul 1987, s. 211, Tuba Birinci Uzun, Uluslararası Hava Taşımalarında Taşıyıcının Sorumluluğu, 2012, s.134-135).
Ancak, taşıyıcının herhangi bir suretle hasarı öğrenmesi halinde ihbarın süresinde yapılmadığını ileri sürmesi TMK’nın 2. maddesi uyarınca iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağından bu durumda hasar nedeniyle ihbar şartı aranmamalıdır. Dosya içerisinde yer alan ve davalı şirket yetkilisi olduğu iddia edilen kişi ile yapılan mail yazışmalarında, yapılan aktarma sırasında taşınan mallara ilişkin hasar ve zayi olgusunun bilindiği iddia olunmuştur. Bu durumda, mahkemece taşıyanın hasarın varlığından haberdar olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, davacı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerektirmiştir.”

Yukarıdaki anılan içtihat uyarınca; ;dava konusu emtianın hasarlı olduğu bizzat davalı tarafından kendi tuttuğu rapor ile bilinmektedir.Hasarın tam boyutunun 14 günlük ihbar süresinde belirlenmesi gerekmemekte olduğu bu sebeple yazılı ihbar şartının süresinde yerine getirilmediği iddiası dinlenilebilir değildir.
Bilirkişi rapor tanzim tarihinde davalının sınırlı sorumluluk ilkesi uyarınca ,(1458 x22 )32.076 SDR olup 402.056,62 TL olarak hesaplanmıştır .Ancak davacının talebi ve gerçek hasar miktarı bu bedelin altında olup ,sigortalıya 31/05/2019 tarihinde 51.482,60 TL yapılan ödemenin ödeme ve takip tarihi arasında işletilen avans faiz usul ekonomisi gereği bilirkişi incelemesine başvurulmaksızın resen 3.823,11- TL hesaplanarak ((31/05/2019 -17/10/2019 tarihleri arasında 139 gün için51.482,60-TL x %19,5 / 365 x 139 =3.823,11- TL) ,taleple bağlılık ilkesi gereği 51.482,60 TL asıl alacak 3.548,07 TL işlemiş faiz toplamı 55.030,67 TL üzerinden icra takibine yapılan itirazın iptali ile asıl alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin ….. E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
3-Asıl alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.759,15 TL karar harcından peşin alınan 664,64- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.094,51- TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 664,64- TL peşin harç ve 7,80 TL vekalet harcı olmak üzere 726,84-TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere,bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.911,00- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 7.953,99 TL- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.22/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır