Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/597 E. 2022/1151 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/597 Esas
KARAR NO : 2022/1151

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

BİRLEŞEN ….. …. ATM’ NİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DA
DAVA : İtirazın İptali ( Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/01/2023

Davacı birleşen dosya davalı vekili tarafından açılan tazminat davasının ve davalı birleşen dosya davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali Mahkememizde yapılan açıkyargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan kumaş alımını gerçekleştirdiğini, söz konusu kumaşların müvekkili tarafından değerlendirilip başka bir firmaya satıldığını, bu kumaşları satın alan firmada bu malları müşterilerine sattığını, fakat aradan bir müddet geçtikten sonra bu firma müşterilerin kumaş şikayetleri ile karşı karşıya kaldığını, bu nedenle kumaşların ayıplı olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin kumaşları sattığı … Deri San. Tic. Ltd. Şti. 14.07.2020 tarih … yevmiye ….. …. Noterliği’nin ihtarnamesini keşide ettiğini ve bu ihtar 16.07.2020 tarihinde müvekkiline tebliğ olduğunu, bu ihtarnamede kumaşların ayıplı olduğunu ve bunun müşterilerin şikayetleri sonucunda ortaya çıktığını, bu ihtar üzerine müvekkilinin ….. …. Noterliğinin 16/07/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı firmaya ihtaren malların ayıplı olduğunu süresinde ihtar ettiğini, bedel indirimi talebinde bulunduğunu, ancak davalının ihtara hiçbir şekilde cevap vermediğini, müvekkilinin bu sebeple büyük bir zarara uğradığını, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle ve fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, sabit olacak iddiaları vechiyle haklı davalarının kabulünü, yargılama harç ve gideri, masraf ve ücreti vekaletinde davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı firmanın süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacı tarafın dava şartlarından olan hukuki yararının mevcut olmadığını, davacının ayıba ilişkin iddiaları hukuki dayanaktan yoksun olup mesnetsiz iddialar içermekte olduğunu, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı/borçlu yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında süregelen ticari faaliyetler kapsamında cari hesap ilişkisi söz konusu olduğunu, müvekkil bu ilişkide davalıya mal tedarik etmekte davalı da bu kapsamda ödemede bulunduğunu, müvekkilin, davalıya cari hesaptan kaynaklı borcu için defalarca başvuruda bulunmuş davalı tarafından başvurular sonuçsuz bırakıldığını, alacağını tahsil edemeyen müvekkil ….. …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibine giriştiğini, ilgili icra dosyasına borçlu tarafından 10/07/2020 tarihinde itiraz edilmiş ve takip durduğunu, müvekkili firma tarafından cari hesaptan kaynaklı alacak miktarının mutabakatı için 01/06/2020 tarihinde “…@…com” elektronik posta adresinden davalının “….@….com.tr” adresine “…. Hanım Merhaba İyi Haftalar, ekte ekstremiz bulunmaktadır, mutabıksak forma dönüş yapar mısınız?” açıklaması ile mail atıldığını, borçlu firma tarafından “Merhaba, 30/05/2020 tarihli 75.295,04 TL bakiyede mutabık olduğunu, evden çalışmaya devam ettiğim için şuan böyle cevaplamak zorundayım.” şeklinde cevap verildiğini, arz edilen elektronik posta yolu ile gerçekleştirilen iletişimler dahilinde mutabık olunması dışında, müvekkil firmanın ticari defter açılış kapanış onaylarını usulüne göre yapmakta ve ticari defter kayıtlarını usulüne uygun tutmakta olduğunu, arz ve izah edildiği üzere haklı davamız doğrultusunda davalı hakkında başlatılan icra takibine ilişkin itirazın 75.295,04 TL asıl alacak yönünden iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı aleyhine takip tarihinden itibaren avans faizinin de tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil firmanın davacıya böyle bir borcu bulunmadığını, davacının sözde bir mail yazışması sunarak müvekkil firma ile arasında cari hesap sözleşmesi olduğunu iddia ettiğini, cari hesap sözleşmeleri yazılı ve tarafların imzasını içeren yazılı belgeler olduğunu, karşı tarafa mail atarak cari hesap sözleşmesi kurulamayacağını, bu sebeple davacının, müvekkil firma ile arasında cari hesap olduğunu ispatlaması gerektiğini, söz konusu kumaşlar müvekkil firma tarafından değerlendirilip baş bir firmaya satıldığını, ardından bu kumaşları satın alan firmada bu malları müşterilerine sattığını, fakat aradan bir müddet geçtikten sonra bu firma müşterilerin kumaş şikayetleri ile karşı karşıya kalınca söz konusu kumaşların ayıplı olduğunu anladığını, bunun üzerine müvekkil firmanın kumaşları sattığı … Deri San. Tic. Ltd. Şti. 14/07/2020 tarih … yevmiye ….. …. Noterliği’nin ihtarnamesini keşide ettiğini ve bu ihtar 16/07/2020 tarihinde müvekkil firmaya tebliğ olduğunu, bu ihtarnamede … Deri San. Tic. Ltd. Şti. Söz konusu kumaşların ayıplı olduğunu ve bunun müşterilerin şikayetleri sonucunda ortaya çıktığını bildirdiğini, davacının, müvekkil firmaya sattığı bütün mallar ayıplı olup, müvekkil firma ve müvekkilin bütün müşterileri bu sebeple büyük zarara uğratan davacının aslında sırf bu sebepten dolayı hiçbir alacağı da olmadığını, gizli ayıp sebebi ile açtıkları dava Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile sürdüğünü, bu sebeplerle buradan doğan zararın ve bedel indirimlerinin bu davadaki alacaktan mahsubunu ve her iki davanın ilk açılan Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, taraflar arasındaki kumaş satım sözleşmesi kapsamında davalı tarafından davacıya satılıp teslim edilen kumaşların ayıplı olduğu iddiası ile bedelde indirim yapılması, aksi takdirde uğranılan zararın tazminine karar verilmesi talebine ilişkindir. Birleşen dava, taraflar arasındaki kumaş satım sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya teslim edilen kumaşların bedelinin ödenmemesi sebebiyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Tarafların ba-bs formları celp edilmiştir.
….. …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı birleşen dosya davacı alacaklı tarafından davacı birleşen dosya davalı borçlu aleyhine 75.295,04-TL asıl alacak ve 3.581,16-TL işlemiş faiz alacağının tahsili için fatura cari hesaba dayalı ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından icra takibine süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı birleşen dosya davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” benim … isimli iş yerim vardır. Ben davacı birleşen dosyada davalı … Derinin müşterisi olurum. ….. kumaşçılığı bilmiyorum. Ben …. Deriden 500-600 adete yakın erkek eşofman takımı aldım. Bu ürünleri Rusya’ya ihraç ettim. Rusya da ki müşterilerden ürünlerin tüylendiğine dair şikayet aldım. Ben ürünleri Rusyaya gönderdikten 1 ay sonra şikayet almaya başladım. Şikayet alır almaz noter ihtarnamesi ile durumu … Deri’ye bildirdik. Ürünler Rusyadan tarafımıza iade edilmedi. İndirim istendi. Rusya ‘da ki müşteriye adet başına 250 TL indirim yaptık. … Deri tarafından zararımız giderilmedi.” demiştir.
Davacı birleşen dosya davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Ben davacı … Deri şirketinin müşterisiyim. …. kumaşçılığı bilmiyorum. Ben …’de çalışıyorum. Satış elemanı olarak çalışıyorum. … Deri’den eşofman takımı aldık ve Rusya’daki müşterilerimize sattık. Yaklaşık 600 tane eşofman takımı aldık. Rusya’ da ki müşterimize gönderdikten yaklaşık 1 ay sonra müşterilerilerimiz tüylenme şikayet olduğuna dair bizi aradı. Bende patronu …’e söyledim. Patronumuz … Deri’ye iletti. Ancak zararın giderilip giderilmediğini bilmiyorum. Biz Rusya’dan müşterilerimizden paramızı alamadık. Rusya’dan ürünler kargo sıkıntı olduğu için tarafımıza gönderilmedi” demiştir.
Davacı birleşen dosya davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Ben … deride yaklaşık 10 yıldır kumaş satın almada çalışıyorum. Biz …. Kumaşçılıktan 1200 kilo kumaş aldık. Bu kumaşı eşofman takımı haline getirip müşterilere sattık. Müşteriler de eşofman takımını kendi müşterilerine satmış. kendi müşterilerinden eşofmanın tüylendiği ve boncuklandığına dair şikayet gelmesi üzerine … bize ihtarname çekti ve bir tane müşteriden gelen boncuklanmış ve tüylenmiş ürün gönderdi. Biz ürüne baktığımızda gerçekten ayıplı olduğunu tespit ettik. …’in zararının giderilip giderilmediğini bilmiyorum. Bu durumu …. Kumaşçılığa bildirdik. Şikayetten kaç gün sonra bildirdiğimizi hatırlamıyorum” demiştir.
Davacı birleşen dosya davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Ben … deri’de 2009 yılından beri satış personeli olarak çalışıyorum. …. Kumaşçılıktan kumaş satın aldık. Eşofman takımı olarak müşterilerimize sattık. Müşterilerimizden bize tüylenme olduğuna dair şikayet geldi. Birçok müşterimizi kaybettik. Ben mağazada çalıştığım için kumaşlar satın alınınca test yapılıp yapılmadığını bilmiyorum” demiştir.

Davacı-karşı davalı vekilinin iddia ve savunması, davalı-karşı davacının iddia ve savunması, dosyaya sunulan belgeler, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı, süresinde olup olmadığı, davacı-karşı davalının bedel indirim talebinde bulunup bulunamayacağı, ayıplı olması halinde zararının bulunup bulunmadığı ve zarar miktarı, ayıbın gizli mi açık mı ayıp olduğu, birleşen dosyada davacı karşı davalının alacağı olup olmadığı, alacak miktarı ve faiz miktarı ve tarafların tüm talepleri yönünden asıl dosya ve birleşen dosya yönünden bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 18/01/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Tarafların ticari defterlerinde, cari hesap farkının olmadığı, her iki taraf ticari defterlerine göre de, davacı/karşı davalı … Deri’nin, davalı/karşı davacı …. Kumaşçılık’a 75.295,04 TL borçlu olduğu, Davalı/karşı davacı …. Kumaşçılık’ın davacı/karşı davalı … Deri’ye satmış Davalı/karşı – davacı olduğu 30/1 double face pike siyah kumaştan imal edilmiş olan 90 adet eşofmanın kumaşının boncuklanma yönünden ayıplı olması nedeniyle ayıplı hale geldiği, kumaşta boncuklanma ayıbının kullanım esnasında anlaşılabilecek gizli ayıp olduğu, kumaştaki boncuklanma ayıbı nedeniyle ayıplı hale gelen 90 adet eşofmanın ayıplı olması sonucu davacı/karşı davalı … Deri’nin KDV Hariç 16.200,00 TL ve KDV Dahil 17.496,- TL zararının oluştuğu, Davacı/karşı davalı … Derinin, davalı/karşı davacı …. Kumaşçılık’ın yapmış olduğu 19/06/2020 icra takip tarihi itibariyle, Davalı/karşı davacı … Kumaşçılık’a, uğramış olduğu zarar tutarı olan 17.496,-TL’yi düşüm yaptıktan sonra, (75.295,04 TL-17.496,-TL) 57.799,04 TL asıl borcunun olduğu işlemiş faiz dahil borcunun (57.799,04 TL4512,79 TL) 58.311,83 TL olduğu kanaatine varılmış olduğu, … Kumaşçılık lehine karar alınması durumunda, Davalı/karşı davacı …. Kumaşçılık’ın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 19.06.2020 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davalı/karşı davacı … Kumaşçılık’ın takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, yıllık 9015,50 ve değişen oranlarda bankalarca mevduatlara fiilen uygulanan azami TL faizi talep edebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davalı birleşen dosya davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Somut davada; davacı birleşen dosya davalı … Deri vekili taraflar arasında kumaş satım sözleşmesi olduğunu, davalı birleşen dosya davacı …. Kumaşçılık tarafından kendilerine satılıp teslim edilen kumaşların ayıplı olduğu ve ayıp sebebiyle bedelde indirim yapılmasını, Mahkemece bu talep kabul edilmezse zararlarının tazminine karar verilmesini, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı birleşen dosya davacı … Kumaşçılık vekili taraflar arasındaki kumaş satım sözleşmesi kapsamında kumaşları davacı birleşen dosya davalı … Deri’ye satım teslim ettiklerini, ancak bakiye bedelin ödenmediğini, kendilerine süresinde yapılan bir ayıp ihbarı bulunmadığını, alacaklarının tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini, bu sebeple asıl davanın reddine, birleşen itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında kumaş satımına ilişkin sözleşme olduğunda ve bu sözleşme kapsamında davalı birleşen dosya davacı tarafından kumaşların davacı birleşen dosya davalıya teslim edildiğine dair bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu kumaşların ayıplı olup olmadığı, ayıbın gizli mi açık mı ayıp olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, ayıp sebebiyle davacı birleşen dosya davalının zararının oluşup oluşmadığı, bu zararın miktarı, bedelde indirim talebinin yerinde olup olmadığı, davalı birleşen dosya davacının alacak miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
6098 Sayılı TBK’nun 219. maddesinde “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” hükmü düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 23/1-c maddesinde; ” Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. hükmü düzenlenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun 223. maddesinde; “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı birleşen dosya davalısı tarafından taraflar arasındaki satıma konu kumaşların ayıplı olduğunun iddia edilmesi üzerine ayıplı olduğu iddia edilen ve eşofman haline getirilmiş kumaşlar üzerinde teknik bilirkişi marifeti ile inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Teknik bilirkişi tarafından ürünler incelenmek suretiyle düzenlenen raporda özetle; davacı birleşen dosya davalı tarafından incelemeye 90 adet eşofmanın sunulduğu, sunulan eşofmanlar üzerinde yapılan incelemede test yapılmak üzere alınan eşofmanlardan 1 tanesi 30 gün boyunca giyilerek
boncuklanma olup olmadığı test edilmiştir. 1 ay giyilme sonrasında eşofman kumaşında
çok fazla boncuklanma olduğu tespit edildiğinden eşofmanın imal edilmiş olduğu kumaş
boncuklanma yönünden ayıplı olduğu, kumaşta boncuklanma ayıbı kullanım esnasında
anlaşılabilecek gizli ayıplı olduğu, incelemeye sunulan 90 adet eşofman takımı kumaşının
boncuklanma yönünden ayıplı olması nedeniyle ayıplı olduğu, kumaşta boncuklanma ayıbı laboratuarda test yapılarak da anlaşılabildiğini, döşemelik kumaşlarda uygulanan standart testlerden olduğunu, ancak dava konusu eşofman gibi
konfeksiyon ürünlerinde kullanılan kumaşlarda boncuklanma testi genel olarak yapılan
testlerden olmadığını, davacı müşterisi … Deri San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin ….. ….Noteri
aracılığıyla davacıya yapmış olduğu 14.07.2020 tarihli … nolu ihtarname üzerine
ayıptan haberdar olduğunu, davacı ayıptan haberdar olunca ….. ….Noterliği
aracılığıyla davalıya yapmış olduğu 16.07.2020 tarihli … nolu ihtarnameyle ayıp
ihbarında bulunduğunu, davalı tarafından 2019 yılı içerisinde toplam 1.946,94 kg 30/1 double face pike
siyah kumaş ve 718 kg 30/1 double face pike lacivert kumaş 36,00 TL/kg birim fiyattan
satıldığını, ancak bilirkişi incelemesine sunulan 90 adet eşofman hariç, davacının satın almış olduğu kumaşlar nedeniyle zarara uğradığına dair herhangi bir delil sunulmadığını, Davacının … Deri San.ve Tic.Ltd.Şti.’ne kestiği 24.07.2020 tarihli
…. nolu faturaya göre davacı 200,00 TL/adet birim fiyattan eşofmanı
sattığını, boncuklanma yönünden ayıplı eşofmanlar %90 tenzilatlı olarak satılabileceğini, incelemeye sunulan 90 adet ayıplı eşofman nedeniyle davacının zararının KDV dahil 17.496,00-TL olduğunu tespit etmiştir. Tekstil mühendisi bilirkişisi tarafından test yapmak suretiyle tespit edildiği üzere davalı birleşen dosya davacı tarafından davacıya birleşen dosya davalıya teslim edilen kumaşlar boncuklanma yönünden ayıplıdır ve söz konusu ayıp ancak belirli bir süre kullanmakla ortaya çıkacak gizli ayıp niteliğindedir. Bilirkişi tarafından da belirtildiği gibi dava konusu eşofman gibi
konfeksiyon ürünlerinde kullanılan kumaşlarda boncuklanma testi genel olarak yapılan
testlerden olmadığından davacı birleşen dosya davalının tüm kumaşlara söz konusu testi yapması beklenemez. Bu sebeple kullanıldıktan sonra tespit edilebilecek gizli ayıplardan olduğu aşikardır. 6098 Sayılı TBK’nun 223. maddesi uyarınca davacı birleşen dosya davalısı da söz konusu ayıp ihbarı kendi müşterisi tarafından kendilerine bildirilir bildirilmez ihtarname ile davalı birleşen dosya davacısına süresinde bildirilmiştir. Davacı birleşen dosya davalısı tarafından ürünlerin ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarı yapıldığı ispat edilmiştir. Bu sebeple davalı birleşen dosya davacının ürünlerin ayıplı olmadığı ve süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı savunmasına itibar edilmemiştir.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı birleşen dosya davalı defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacı birleşen dosya davacının defter ve kayıtlarına göre davalı birleşen dosya davacıya 75.295,04-TL borçlu olduğu, davalı birleşen dosya davacının defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalı birleşen dosya davacının defter ve kayıtlarına göre davacı birleşen dosya davacıdan 75.295,04-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirleri ile uyumlu olduğu ve davalı birleşen dosya davacı tarafından düzenlenen faturaların davacı birleşen dosya davalı tarafından kabul edilerek defter ve kayıtlarına alınmıştır. Tarafların BA ve BS formları arasında da bir farkın olmadığı tespit edilmiştir. Davalı birleşen dosya davacı tarafından düzenlenen faturaların davacı birleşen dosya davalı tarafından kabul edilerek defter ve kayıtlarına alınmakla ve BA formlarında beyan edilmekle karine olarak mal teslimi kabul edilmiştir. Nitekim taraflar arasında mal teslimi ve bedeli hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre birleşen dosya davacısı davalıdan 75.295,04-TL alacaklıdır. Ancak davalı birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısına teslim edilen ve incelemeye sunulan kumaşların ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarı yapıldığı davacı birleşen dosya davalısı tarafından ispat edilmiştir. İncelemeye sunulan ve ayıplı olduğu tespit edilen kumaşların bedelinin KDV dahil 17.496,00-TL olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Davacı birleşen dosya davalı vekili tarafından kumaşların tamamının ayıplı olduğu iddia edilmiş, ancak söz konusu kumaşlar incelemeye sunulmadığı gibi ayıplı olduklarına dair geçerli bir delil ve rapor da dosyaya sunulmamıştır. Bu sebeple davacı birleşen dosya davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Asıl dava yönünden ayıplı kumaş bedeli ve zarar Mahkememizce KDV dahil 17.496,00-TL olarak kabul edilmiş ve bu bedel üzerinden bedelde indirim talebinin kısmen kabulüne, birleşen dosya davacı alacağından bu bedel mahsup edilerek 57.799,04-TL alacağı hüküm altına alınmış ve birleşen dosyada hüküm altına alınan asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Mahkememizin iş bu …. esas sayılı dosyası yönünden;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davacının davalıya fatura borcundan bedel indirim talebinin 17.496,00-TL bedel üzerinden kabulü ile bu bedelin birleşen dosyadaki davalının fatura alacağından mahsubuna, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.195,15 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 1.349,13 TL peşin harcın mahsubu ile 153,98 TL bakiye karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.840,64 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.195,15 TL peşin harç, 419,90 keşif harcı olmak üzere toplam 1.669,45 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 875,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin 292,38 TL sinin davalıdan tahsili ile, 1.027,62 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
B)Mahkememizin iş bu dosyası ile birleşen ….. …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun ….. … İcra Dairesi’nin .. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 57.799,04-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 3.948,25 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 891,48 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.056,77 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.247,85 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı lehine asıl dosyada vekalet ücreti takdir edildiğinden birleşen dosyada yeniden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 891,48 TL peşin harç olmak üzere toplam 945,88 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan ….. …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı-birleşen dosya davalı vekilinin ve davalı-birleşen dosya davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile ….. Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır