Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/589 E. 2021/1092 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/589 Esas
KARAR NO : 2021/1092
PEKGÜÇLÜ – [16358-53489-83452] UETS
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Söz konusu davanın ön şartı olan ara bulucuya başvuru şartının müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini, ve ekte sunulduğu üzere 13.08.2020 tarihli arabuluculuk son tutanağından da görüleceği üzere anlaşma sağlanamadığını; Müvekkili şirket ile davalı ….. arasında 21.11.2019 tarihinde 116.500,00 TL bedelle araç alım satım ilişkisi gerçekleştirildiği, Öncelikle bu satış ilişkisinin sözleşmenin her iki tarfının da tacir olmasından ve ticari iş olduğundan dolayı ticari satış olduğunu belirtmekte fayda olduğu; Buna dayalı olarak davacı müvekkilin, basiretli bir tacirin yapması gereken tüm işlemleri yaptığını, aracı aldıktan hemen sonra 8 gün içinde inceleme ve incelettirme yükümlülüğünü yerine getirdiği, Davalı …..’ın galericilik işi ile iştigal ettiğini,satmış olduğu aracı sigortalı olarak davacı müvekkiline devrini sağladığını, sigortanın kapsamının aracın mekanik olarak çıkaracağı arızalara karşı satış tarihinden itibaren 3 ay veya 5000 km olduğu;İkinci el motorlu kara taşıtlarına ait yönetmelik, İkinci el Motorlu kara taşıtı ticaretinde garanti ve ayıplı mal Madde 15 de “İkinci el otomobil ve arazi taşıtının motor, şanzıman, tork konvertörü, diferansiyel ve elektrik sistemi, satış tarihinden itibaren üç ay veya beş bin kilometre, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden işletmenin garantisi altındadır. İşletme, garanti kapsamına giren hususları sigorta yaptırmak suretiyle karşılayabilir.” denildiği, Satılan araca sigorta yapılmış olmasının işletmenin sorumluluğunu kaldırmamakla beraber müteselsil olarak sigorta şirketini de zarardan sorumlu tuttuğunu, Müvekkil tarafından araç satın alındıktan bir gün sonra conta yakması diye tabir edilen motor hasarının meydana geldiği davacı müvekkilinin bu durumu satıcıya bildirdiği, aracın 15 gün serviste beklemesi sonucunda araca yaptırılan sigorta kapsamında … yardım ve servis Ltd.Şti tarafından zararın karşılandığı,18.02.2020 tarihinde motorda tekrar meydana gelen arıza sonucunda serviste yapılan incelemede motor bloğunun çatlak olduğunun tespit edildiği, sigorta henüz 3 ay dolmamasına rağmen 5000 km sınırını aştığı için onarım masraflarını artık kendilerinin karşılayamayacağını bildirdiği, ancak conta yakması ve motor bloğu çatlağı arızalarının ilişkili olduğu, dolayısıyla 18.02.2020 tarihinde meydana gelen arızanın araçta alındığı günden beri var olan gizli bir arıza olduğu, kullanımla ortaya çıkan ayıplar yönünden TBK 223. maddesi ikinci fıkrası geçerli olduğu, davacı müvekkilinin de Noter kanalıyla satıcıya ihtarname yolladığı, satıcı tarafından kendisine sorumluluğun kendisinde olmadığı dair cevap verildiği, Yaptırılan tespitte Kocaeli …. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş. dosyasından bu arızanın dışarıdan bakılmakla anlaşılamayacağı, rapordan ve onarım faturalarından da anlaşılacağı üzere 13.000,00 TL zararının mevcut olduğu, ayrıca araçta motor bloğu değiştiği için emsal araçlara göre değer kaybı meydana geldiğini belirterek müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın tazmini için Kocaeli …. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş. edilen masraflara istinaden fazlaya ilişkin hakları saklı almak kaydıyla 1000 TL’nin ve yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araçta meydana gelen değer kaybı için şimdilik 1000 TL nin, mevcut değer kaybının ve zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu aracı, 61.915 km iken 08.10.2019 tarihinde … yetkili servis olan …. Otomotiv San. Ve Tic. A.Ş’ten Beykoz …Noterliği … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile satın alındığını, davalı aracın 60.000 km bakımını 16.10.2019 tarihinde … yetkili servis olan …. Otomotiv A.Ş’de yaptırdıktan sonra 21.11.2019 tarihinde davalı firmaya eksiksiz, hasarsız ve çalışır şekilde satıp ve teslim ettiğini, Müvekkili aracı davalı firmaya sattıktan hemen sonra ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca yayınlanan 2. El motorlu taşıtları ticareti hakkında yönetmeliğin 1. Maddesi gereğince Turassist firmasından (3 ay ve 5.000 km sınırlı poliçe) garanti poliçesi alarak davalı firma yetkililerine teslim edildiğini, davalıdan kaynaklı olmayan bir arıza nedeniyle davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretinde garanti ve ayıplı mal MADDE 15 – (1) (Değişik:RG-8/9/2018-30529) İkinci el otomobil ve arazi taşıtının motor, şanzıman, tork konvertörü, diferansiyel ve elektrik sistemi, satış tarihinden itibaren üç ay veya beş bin kilometre, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden işletmenin garantisi altındadır. İşletme, garanti kapsamına giren hususları sigorta yaptırmak suretiyle karşılayabileceğini, davalı aracı 64.000 km’de satıtğını ve motor bloğu çatlağı 70.501 km’de meydana geldiğni, araç davacı firma tarafından 6.500 km kullanıldığını, bu süre zarfında araçta meydana gelen arızada davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, davacı firmanın aracı satın aldıktan sonra 64.758 kmde garanti süresi içerisinde conta yakması diye tabir edilen motor şikayeti ile özel servise gittiğini, dava dışı özel servisin yaptığı işlemler eksik olarak yapıldığını ve bu nedenle arıza garanti kapsamı süresi içerisinde tespit edilemediğini, aracın anlaşmalı olmayan servise götürüldüğünü buna rağmen müşteri memnuniyeti kapsamında özel servisin yapmış olduğu işlemlerin bedeli garanti kapsamında dava dışı …. firması tarafından 3.203,01 TL ödendiğini, dava dışı özel servis tarafından araç çalışır vaziyette davacı firmaya teslim edildiğini bu seferde 70.501 km’de motorda hararet şikayeti ile tekrardan arıza meydana geldiğini ve aracın yine garanti anlaşması olmayan özel servisine götürüldüğünü burada motor gömleğinin değişmesi gerektiğini özel servis aracın ilk arızasında yapması gereken fakat yapmadığını motor söküm işlemini bu sefer yaptığını ve motor bloğundaki çatlağı tespit edildiğini fakat davalı tarafından sağlanan sigortanın 5.000 km le sınırlı olması nedeniyle özel servisin düzenlemiş olduğu 19/02/2019 tarih 11.000,00 TL bedelli fatura garanti kapsamında ödenemediğini, 2. El satışlarda müvekkilinin ve garanti firmasının sağlamış olduğu garantinin 5.000 km ile sınırlı olması nedeniyle müvekkilinin arızadan sorumlu olması mümkün olmadığını belirterek davalı vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı yan kinci el araç satışı yapan davalı firmadan 21.11.2019 tarihinde 116.500,00 TL bedelinde … plakalı aracı satın almış ve de ayıplı olduğu iddiası ile onarım masrafları ve değer kaybının tazmini iş bu alacak davasını açmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, dava konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğinin ( gizli- açık- kullanmakla ortala çıkan) ne olduğu, süresinde yapılmış ve usulüne uygun ayıp ihbarının bulunup bulunmadığı ayıbın garanti kapsamında olup olmadığı davalının sorumlu olup olmadığı davacının değer kaybı onarım bedeli ve yargılama gideri taleplerinin ne kadar olduğunun tespiti yargılama konusu uyuşmazlık olup,
Davacı yan aracın 22.11.2019 tarihinde conta yakması ,18.02.2020 tarihinde de motor bloğunun çatlaması sebebi ile serviste kaldığı ve onarımının yapıldığını bu hususta da Kocaeli …ATM … E. … K. D.İ sayılı dosyası ile yaptırdığı tespiti dosyaya ibraz etmiştir
Davacı yanın hasar iddialarının onarımına konu servis kayıtları dosyaya celp edilmiş taraf iradeleri üzere ilgililere dava ihbar edilmiştir.
Davalı yan galerisinde satılmak üzere aldığı aracın ayıplarından haberdar olmadığını kendisinin sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.Kaldı ki ikinci el garanti sözleşmesi kapsamında sorumluluğunun 5.000 km yahut 3 ay olduğu sebebi ile sorumluluğunun da kalmadığını savunmuştur.
Araçta meydana gelen ilk arızanın garanti kapsamında sigorta tarafından ödendiği ancak ikinci arızanın garanti kapsamında ödenmediği iş bu davaya konu olduğu ve de davacı tarafından 2.000,00 TL faturanın kesildiği 25/02/2020 tarihinde, 11.000,00 TL faturanın kesildiği 19/02/2020 tarihinde ödendiği dosyadaki belgelerden anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dava dosyasına ibraz edilen belgeler ve araç üzerinde yapılan incelemeler ışığında davaya konu aracın ayıp yönünden değerlendirilerek rapor hazırlanması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş,
28/06/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
Dava tarihi itibariyle davacının davalıdan, 13.000 TL, 5242,50 TL ve 1.344,90 TL tutarında alacaklarının bulunduğu; davacının talebi dikkate alınmak suretiyle:13.000 TL’lik tamirat giderim bedeli ile 1.344,90 TL’lik delil tespiti masraflarındankaynaklanan alacaklarının, ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile tahsili gerektiği;
Araçta meydana gelen 5242,50 TL’lik değer kaybından kaynaklanan alacağının ise, ayıbın tamirinin yapıldığı ve dolayısıyla değer kaybının meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği;
Temerrüt faizi oranı olarak, 3095 sayılı Faiz Kanunu md.2/f.2’de “ticari alacaklar” için öngörülmüş olan avans faizi (ticari temerrüt faizi) oranının uygulanması gerektiği kanaati ile rapor tanzim edilmiş,
Davacı yan 04/10/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile delil tespitinde ödediği bedeli de asıl alacak tutarına ekleyerek davasını ıslah etmiştir.
Dava, aracın ayıplı çıkması nedeniyle onarım bedeli ve değer kaybı tutarının tazmini talebine yöneliktir.Tarafların tacir olduğu, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulama olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK.’nun 219-(1) maddesinde; “satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerinin ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur” aynı maddenin ikinci fıkrasında; “satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” düzenlemesi yer almaktadır.
6098 sayılı TBK.’nun 223. maddesinde; “alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır”.
6098 sayılı TBK.’nun 231. maddesinde; “satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz.
Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz”.
Ayıplı satış durumunda alıcının haklarını düzenleyen 6098 sayılı TBK. m. 227 hükmüne göre: “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1.Satılanı seri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2.Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3.Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4.İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir”.
Satışa konu malın garanti süresi yasada öngörülen zamanaşımı süresinden daha uzun bir süre ise, o taktirde garanti süresinin sonuna kadar ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanılarak dava açılabilir. Bu arada belirtmek gerekir ki, satıcının alıcıya garanti vermiş olması hali hiçbir surette 6098 sayılı TBK. 223. maddesinde yer alan ayıp ihbar sürelerini asla ortadan kaldırmaz. TBK. 223. maddede belirtilen ihbar süreleri hak düşürücü süre niteliğindedir. İğfal (ağır kusur) halinde ise zamanaşımından söz edilemeyeceği 6098 sayılı TBK. 231-son maddesinde hükme bağlanmıştır. TBK. 231-son madde hükmüne dayanılabilmesi için alıcının, satıcının hilesi veya kandırması nedeniyle zamanında dava açmasının önlenmesi gerekir. Başka bir anlatımla malın sonradan ayıplı olduğunun saptanması ve bunun gizli ayıp niteliğinde olduğunun belirlenmesi tek başına iğfal olarak değerlendirilemez.
Durumun gerekli kıldığı muayene ile anlaşılamayan ayıplar, gizli ayıptır. Alıcı gizli ayıpları araştırmakla yükümlü değildir. Fakat, onları meydana çıkar çıkmaz hemen ihbar etmelidir. Bile bile aldatma yani hile varsa satıcı ne tam zamanında ayıpların ihbar edilmediğine ne de kısa zamanaşımı süresine dayanabilir. Bu durumda, 6098 sayılı TBK.’nun 146. ve 147. maddeleri uygulanır.
Taraflar tacir olduğundan ayıp ihbarı TTK’nın 18/3. maddesinde hükme bağlanan usullerle ve TTK’nın 23/3. maddesinde öngörülen süreler içinde ve gizli ayıp olması halinde BK’nın 223. maddesinin 2. ve 3. fıkralarındaki belirtildiği üzere ihbar yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, araçtaki ikinci arızayı onaran … firması tarafından motor bloğundaki çatlağın onarıldığı ve de davacı yanın kullanımından kaynaklı arıza olduğuna dair dosyaya delil yansımadığı ,davacının talebi üzere değişik iş tespit raporu doğrultusunda aracın çalışır vaziyette olduğu anlaşılmakla ,aracın motorunda satıldığı tarihte çatak olduğu ,kullanımla ortaya çıktığı ,aracın satıldığı tarihte gözle ve olağan muayene ile fark edilemeyeceği, maldan yararlanmayı engelleyeceği ve davaya konu aracın ayıplı sayılmasını gerektirecek önemde arızalar olduğu, satın alınması esnasında makul gözlem ile anlaşılamayacak türden bu arızaların dava konusu aracın gizli ayıplı sayılmasını gerektireceği,
Bu nedenle davacının TBK. m. 227 hükmündeki onarım bedelini ve de değer kaybı tazminin talep etmekte haklı olduğu
Onarım bedeli 13.000,00TL nin bilirkişilerce kadri marufunda olduğunun tespit edildiği,bilirkişi raporunda değerlendirme kıstasları açıklanmakla araçta meydana gelen değer kaybının 5.245,50 TL olarak tespit edildiği,davacının delil tespiti masrafının 1.489,69 TL olduğunu ancak talebinin 1.334,90 TL olduğunun anlaşıldığı her ne kadar davacı yan ıslah dilekçesi ile bu miktarı asıl alacak olarak talep etmiş ise de bu tutarın yargılama giderinde hesaba katılması gerektiği anlaşılmakla ,davacının onarım bedelini iki ayrı tarihte ödediği anlaşılmakla ödeme tarihleri itibari ile temerrüt faizin in uygulanması gerektiği,değer kayı yönünden ise aracın ikinci kez onarıldığı 25/02/2020 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine dar aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
2-13.000,00 TL onarım bedelinin 2.000,00 TL lik kısmına 25/02/2020 11.000,00 TL lik kısmına 19/02/2020 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-5.245,50 TL değer kaybı tazminatının 25/02/2020 tarihinden itibaren işletilecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.246,35 TL karar harcından peşin alınan 54,40- TL peşin harç ve 300,35 TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye kalan 891,60- TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 54,40 -TL başvurma harcı, 54,40- TL peşin harç, 300,35 TL ıslah harç, 7,80 TL vekalet harç ve 1.933,00- TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.349,95‬ – TL yargılama gideri ile delil tespitinde sarf ettiği 1.344,90 TL toplamı 3.694,85 TL nin, kabul (% 93,15) red (% 6,85) oranına göre hesaplanan 3.441,76- TL’nin davalıdan tahsiliyle alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen nispi 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen maktu 1.344,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

29/11/2021

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır