Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/583 E. 2021/331 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/583 Esas
KARAR NO : 2021/331

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili şirkete ait davalı sigorta şirkete kasko sigortası ile sigortalı ….. plakalı aracın şirket çalışanı … nün sevk ve idaresinde iken 15/03/2020 tarihinde … plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, aracın onarımını sigorta şirketinin yapmayı kabul etmediğini, müvekkilinin aracın tamirini kendisinin karşılığını ve aracını tamir ettirdiğini, ücretini ödediğini, davalı sigorta şirketi poliçe süresi dolduğundan bahisle poliçeyi iptal ettirdiğini, ancak poliçe süresinin de dolmadığını, şimdilik tamir bedelinin 5.000 TL sini belirsiz alacak davası olarak kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davacıya ait aracın … Bankasına rehinli olduğunu, davacının bu davayı açabilmesi için rehin koyan bankanın izin veya muvafakatnamesinin dosyaya sunulması gerektiğini, davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını, davacının hasar bedelini bilebilecek durumda olduğundan belirsiz alacak davası olarak davayı açamayacağını, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa ilişkin ise davacıya ait araç kasko poliçesi ile müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, araçta meydana gelen hasar poliçedeki klosların dışında olduğunu, yani teminat kapsamında olmadığını, davacının gerçek zararını ispat etmek zorunda olduğunu, kaza tarihi itibariyle faiz talebinin de hukuka aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının ön incelemesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı incelendiğinde; davacı vekili davasını fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ederek, HMK 107 maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak davasını açtığını beyan etmiş ise de, 6100 sayılı HMK 107 maddesinde davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar yada değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir denmekte olup, davacının davalı aleyhine açmış olduğu tazminat davasında hasar bedelini bildiği, dolayısıyla maddi tazminat talebinin belirsiz alacak davası koşullarını taşımadığı anlaşılmakla, davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının HMK 107 ve HMK 115/2 maddesi gereği USULDEN REDDİNE,
2-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı lehine takdir edilen 4.080.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 59,30.-TL karar harcından peşin alınan 85,39.-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,09.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …, Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.