Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/577 Esas
KARAR NO : 2022/412
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :12/05/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazıniptali davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde 05/09/2017 tarihinde proje bedeli ve işletme sorumluluğu mühendislik bedeli şeklinde yapılan üretim hizmete karşılık fatura kesilmiş, ilgili faturanın davalıya gönderilmiş olduğu, ancak karşılığının ödenmemiş olduğunu, ödenmeye fatura bedelinin 22.11.2018 Adana …. Noterliği …. yevmiye numaralı ihtarname ile talep edilmiş, talebe davalı borçlunun, Bakırköy …. Noterliğinden 06/12/2018 tarihinde …. yevmiye no.lu karşı ihtarname ile faturayı kabul etmiş, ancak banka havaleleri ile ödediği gerekçesi ile ödemeyi ret etmiş olduklarını, oysa fatura bedelinin ödenmemiş olduğunu, ihtara rağmen ödenmeye borcun tahsili amacı ile 16.354,00 TL ve ihtarname tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte tahsili hakkında icra takibi yapılmış olduğunu, davalı-borçlunun haksız ve mesnetsiz bir şekilde borca itiraz etmiş olduğunu, belirtilen nedenlerle, itiraz edilen takibin asıl alacak bakiyesi 16.354 TL ve ihtar tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte 20.111 TL hakkında itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı-borçluya yüklenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere karar verilmesi…”iddia ve taleplerinde bulunmuşlardır.
CEVAP: Davalı tarafından işbu davaya cevap dilekçesi sunulmamış, davalı vekili tarafından aşamalardaki beyanları ile borcun ödendiği ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi kapsamında davacının davalıya verdiği hizmet karşılığında ödenmediği iddia edilen bedelin tahsili için Bakırköy …. İcra müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine haksız itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 25.669,69 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların BA ve BS formları, taraflar tarafından sunulan belgeler ve banka dekontları incelenmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası, banka dekontları, faturalar, BA ve BS formları, tarafların itirazları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi de tespit edilerek, tespiti için tarafların 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019, 2020, 2021 yıllarına ait ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 24/05/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin davalı şirketten 16.954,00 TL talep edebileceği, davacı şirketin takip tarihi itibariyle ise 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı kanaati bildirilmiştir. 16/03/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; rapor içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı ve davalı yana ait yapılan ticari defter incelemeleri ve dosyaya sunulan belgeler neticesinde ortaya çıkan veriler ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacı ve davalı yan ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 18.02.2020 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 18.880-TL alacaklı oldukları, ancak davacı alacağını oluşturan 05.09.2017 tarihli … numaralı 18.880-TL’lik fatura içeriği proje bedeline ilişkin olduğu, bu projenin başlangıç ve bitiş tarihinin tespitinin net olarak yapılamadığı ve bu projeler için 2014 ve 2015 yılında farklı tarihlerde yapılan ödemelerin ön ödeme niteliğinde ödemeler olduğu sayın mahkeme tarafından kabul edilirse, davacı alacağının 2.106-TL olduğu kanaatine varılmış olduğu, işbu tutara ilişkin hesaplanan işlemiş faiz tutarının 470,43 TL, işlemiş faiz dahil davacı alacağının (2.106,-TL+470,43 TL) 2.576,43 TL hesaplanmış olduğu, davacı tarafından inceleme sırasında sunulan davacı şirket yetkilisi tarafından, davacı şirket adı belirtilmeden davalı şirket adına yapılmış olduğunu belirten ve davalı onayının belge üzerinde görünmediği, tutanaklar içeriği olan ve toplam tutarı 10.450,-TL olan ödemelerin, sayın mahkeme tarafından davalı adına davacı şirket tarafından yapılmış ödeme olarak kabul edilirse, davacı alacağının 2.106,- TL+ 10.450,-TL = 12.556,-TL olacağı, işbu tutara hesaplanmış işlemiş faiz tutarının 2.804,72 TL, işlemiş faiz dahil davacı alacağının (12.556,-TL+2.804,72 TL) 15.360,72 TL hesaplanmış olduğu, takdirin sayın mahkemenizde olduğu, davacı yan lehine karar alınması durumunda, 3095 sayılı yasaya istinaden davacı yan icra takip tarihi olan 18/02/2020 tarihinden itibaren, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, kabul edilen asıl alacağına 9613,75 ve değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
06/08/2021 havale tarihli alınan ek bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin davalı şirketten 2.106,00 TL talep edebileceği, davacı şirketin takip tarihi itibariyle ise 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı tarafça davaya ve takibe konu faturalardaki hizmetin davalıya verildiğini, ancak davalı tarafça hizmet bedelinin ve bakiye alacağının ödenmediği ileri sürülmüştür. Davalı tarafça ise faturalardaki hizmet bedelinin ve bakiye borcun ödendiği savunmasında bulunulmuştur. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve tarafların ticari defter ve kayıtlarının yasal şartları taşıdığı ve taraflar lehine delil niteliğinin olduğu tespit edilmiştir. Davacının defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 18.880,00-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya 2.106,00-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların davalının ticari defter ve kayıtlarına kayıtlı olduğu , BA bildiriminde yer aldığı ve bu nedenle bu durumun faturalara konu hizmetin davacı tarafından davalıya verildiğine karine teşkil ettiği ve aksine davalı tarafça bir savunma ileri sürülmediği gibi buna ilişkin bir delilde dosyaya sunulmamıştır. Tarafların kayıtları arasındaki bu farkın ve taraflar arasındaki ihtilafın davalı tarafça yapılan ödemelere ilişkin olup, davacı tarafça bu ödemelerin kabul edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Davacı tarafça söz konusu ödemelerin 2014, 2015 ve 2016 yıllarında yapıldığı, 2017 tarihinde düzenlenen faturaya ilişkin ödeme olmadığı, bu nedenle alacaktan düşülmemesi gerektiği ileri sürülmüştür. Ancak davacı tarafça icra takibinde 31/12/2017 tarihli ticari ilişkinden kaynaklı olarak ve bu ilişki kapsamında tanzim edilen faturalar ve ticari defter ve kayıtlar gereği ödenmesi gereken bakiye alacağın tahsilinin talep edildiği, sadece bir faturaya yönelik talepte bulunulmadığı, kaldı ki tek faturaya yönelik talepte bulunmuş olsa bile taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu ve söz konusu cari hesap ilişkisi kapsamında davalı tarafça yapılan tüm ödemelerin fatura bazında değil bakiye alacak bazında alacaktan düşülmesi gerektiğinden davalı tarafça yapılan ödemelerin de taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davacı alacağın mahsubu gerektiğinden davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir. Bu nedenle Mahkememizce davalı tarafça yapılan ödemeler davacı cari hesap alacağından düşülmüş ve davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilen 2.106,00-TL asıl alacak ve davalı takipten önce ihtarname ile temerrüte düşürüldüğünden temerrüt tarihi olan 03/12/2018 tarihinden icra takip tarihine kadar hesaplanan 470,43-TL işlemiş faiz üzerinden davanın kısmen kabulüne ve takibin devamına, alacak tarafların ticari defter ve kayıtları, BA ve BS formları ve faturalar ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 2.106,00-TL asıl alacak ve 470,43-TL işlemiş faiz üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (421,20-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 175,99 TL nispi karar harcının daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 215,11 TL peşin harçtan mahsubu ile 39,11 TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 2.576,43 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 215,11 TL peşin harç olmak üzere toplam 269,51 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve haklı çıkmış olduğu orana göre tespit edilen 249,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kabul edilen miktar yönünden KESİN olmak üzere, red edilen miktar yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2022
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.