Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/57 E. 2021/266 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/57 Esas
KARAR NO : 2021/266

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … TEKS. ÜRÜN. PAZ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin 08.01.1992 tarihinde kurulduğunu ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne … Sicil Numarası tescil ettirildiğini, şirket ortaklarından müvekkili … ‘ın %45 , … ‘ın %10 ve diğer ortak … ‘ın ise %45 oranında hisseye sahip olduğunu, şirketin faaliyet konusu ilk olarak kömür-odun alım satımı şeklinde başladığını, daha sonra davalı şirketin tekstil alanında da faaliyet göstermeye başladığını, 2004 yılından itibaren ise işbu şirketin tek faaliyeti kiracısı olduğu taşınmazın alt kiracılara verilmesi ve kira geliri temin edilmesi şeklinde devam ettiğini, davalı şirket kiracısı olduğu ve mülkiyeti daha önceden müvekkillerin murisi müteveffa …’a ait olan taşınmazın alt kiracılara kiralanması suretiyle gelir elde ettiğini, davalı şirket genel kurul toplantısını en son 06.02.2012 tarihinde gerçekleştirildiğini, bu tarihten itibaren şirket genel kurulu tekrardan toplanamadığını ve ortaklar arasındaki şirketle alakalı görüşülmesi gereken konuları şirket genel kurul toplantısında görüşülemediği için bu durumun müvekkilleri ile diğer ortak … arasında bir takım uyuşmazlıkların ortaya çıkmasına neden olduğunu, müvekkilleri ile diğer ortak … arasında 06.02.2012 tarihinde gerçekleştirilen en son genel kurul toplantısı sonrasında şirketin feshi taleplerinin nedenleri arasında bazı uyuşmazlıkların ortaya çıkması ve bu tarihten itibaren bu uyuşmazlıkların görüşülebilmesi için şirket genel kurulunun toplanamaması dolayısıyla da ortaklar arşındaki bu uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulamaması sonucunda davalı şirket ve diğer ortak … …’a Beşiktaş ….Noterliği aracılığıyla keşide ettirilen 10.10.2019 ve … Yevmiye numaralı ihtarname ile şirketin 8 yıldır toplanmayan ortaklar kurulunun ivedi şekilde toplanması ve müvekkilleri …. ve …’ın şirket ortaklığından işbu ihtarnamede belirtilen sebeplerle çıkmak istemeleri sebebi ile bu hususun görüşülmesi aksi halde konusuz kalan şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma davası açılacağı ihtar edildiğini, ancak davalı şirket ve diğer ortak … …’a gönderilen ihtarnameden de bir sonuç alınamadığını, müvekkilleri şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma hususlarına yönelik taleplerinin sonuçsuz kaldığını, şirket genel kurul toplantısının en son 06.02.2012 tarihinde yapıldığını ve bu tarihten itibaren şirket genel kurulunun tekrardan toplanamadığını, davalı şirket tarafından kiracısı olduğu ve başka şirketlere kiralanmak suretiyle gelir elde edilen taşınmaza ait kira borçlarının ödenmediğini, müvekkillerinin şirket borç ve alacakları ve şirketi ilgilendiren diğer önemli hususlarda bilgi edinemediklerini, müvekkillerinin davalı şirketten ticari anlamda herhangi bir yarar elde edemediklerini, müvekkilleri ile diğer şirket ortağı … … arasında savcılık dosyaları ve hukuk dosyaları ile yürütülmekte olan davalar dolayısı ile husumet bulunduğunu, bu nedenlerle öncelikle T.T.K. 638/2 maddesi hükmü gereğince dava süresinde müvekkillerinin hak ve yükümlülüklerinin tümünün dondurulmasına, davalı şirketin faaliyetlerini yürütmesinin imkanının kalmaması ve de şirketin ortaklar arasında var olan husumetin şirketin faaliyetleri yürütmesini mümkün kılmaması sebebi ile şirketin feshine, şirketin feshinin mümkün olmaması durumunda ise müvekkillerin davalı şirket ortaklığından çıkmasına, T.T.K. 641. Maddesi uyarınca karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkillere hesap edilecek olan ayrılma akçesi verilmesine, müvekkillerine dağıtılmayan tüm karın hesaplanması için elde edilen kira gelirlerinin gerçek değerlerinin tespit edilerek, müvekkillerin hissesine düşen şimdilik 10.000 – TL ‘nin ( fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile) ilgili olduğu dönemden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkillerine verilmesine, yargılama süresi boyunca şirkete yönetim ve temsil kayyımı atanmasına, şirket mal varlığı ve hesapları üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın kötü niyetli olarak açıldığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın iş bu davadaki taleplerine gerekçe gösterdiği sebeplerin hiç birinin şirketin feshine, şirketin feshinin mümkün olmaması halinde davacıların müvekkili şirketin ortaklığından çıkmasına karar verilebilmesi için haklı sebep olarak kabul edilmesinin mümkün olmayıp bu nedenle de davanın ve tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, iddia edilenin aksine, 15.07.2014 tarihinde bir genel kurul toplantısının yapılmış olduğunu, yapılan bu toplantıya hem davacılar hem de diğer ortak … … ‘ın katılımı sağlandığını ve oybirliği ile karar alındığını, davalı müvekkili şirkete ait ticaret sicil kayıtları incelendiğinde 6 Nisan 2012 tarihli 8043 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin …. Sayfasında ilan edilen ortaklar kurulu kararı ile davalı müvekkili şirketin faaliyetinin devamı süresince … … ile davacı …’ın münferiden atacakları imza ile davalı müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili olduklarına karar verildiğinin görüleceğini, müvekkili şirketin, elde etmiş olduğu faaliyet gelirlerinden, yapılan faaliyet giderleri, düşüldüğünde, kanunen ve sözleşme gereği ayrılması gereken yedek akçeler ayrıldığında geriye dağıtılacak bir kar kalmadığından, ortaklara kanunda öngörülen şart gerçekleşmemiş olduğundan kar payı dağıtılmadığını, ortaklar kurulunun kar payı dağıtılması yönünden bir karar almamış olduğundan, şirket müdürü müvekkilinin mevcut olmayan bir kararı yerine getirmeyerek kar payını dağıtmayarak görevini kötüye kullandığından bahisle şirketin feshinin istenemeyeceğinin açık olduğunu, 6 Nisan 2012 tarihli 8043 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin …. Sayfasında ilan edilen ortaklar kurulu kararı ile davalı müvekkili şirketin faaliyetinin devamı süresince diğer ortak … ile davacı …’ın münferiden atacakları imza ile davalı müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili olduklarına karar verildiğini, davacı …’ın davalı müvekkili şirketi münferiden atacağı imza ile temsil ve ilzama yetkisi Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi .. esas sayılı dosyasından verilen 25.11.2015 tarihli tedbir kararı ile son bulduğunu, bu durumda davacı …’ın 25.11.2015 tarihine kadar şirket müdürü olarak şirketin tüm bilgi ve belgelerine ulaşabileceğini, davalı müvekkili şirketin zaten tüm bilgilerine sahip olduğunu, bu konuda kardeşi olan diğer davacı …’ı da bilgilendirdiği hususunun açık olduğunu, davacı tarafın açmış olduğu iş bu davaya gerekçe gösterdiği hususların TTK.’nun 630. Maddesi kapsamında haklı sebep olarak kabul edilmeyeceğini, haklı sebebin varlığının ispat edilemediğini, açılan bu davanın kötü niyetli bir dava olduğunu, şirketin organsız kalmadığını ve bir müdürünün bulunduğunu, davalı müvekkili şirkete kayyım tayinini gerektirecek veya şirket müdürü diğer ortağın müvekkili şirketi temsil ve ilzam yetkisinin tedbiren kaldırılması gerektirecek haklı sebeplerin ve gecikmesinde tehlike bulunan bir halin bulunmadığı açık olduğundan davacı tarafın tedbir talebinin reddine karar verilmesi haklı ve yerinde olacağını, bu nedenlerle hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili 05/03/2021 tarihli dilekçesi ile; davanın konusu olan şirketteki davacılar … ve …’ın sahip olduğu hisseler diğer hissedar …’a Kadıköy …. Noterliği’nin 05.03.2021 Tarih … Yevmiye numaralı ve Kadıköy …. Noterliğinin 05.03.2021 Tarih … Yevmiye numaralı Pay Devri Sözleşmeleri ile devredildiğini bu sebeple davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Davalı vekili 10/03/2021 tarihli dilekçesi ile; davanın konusu olan şirketteki davacılar … ve …’ın sahip olduğu hisseleri diğer hissedar …’a Kadıköy …. Noterliği’nin 05.03.2021 Tarih … Yevmiye numaralı ve Kadıköy …. Noterliğinin 05.03.2021 Tarih … Yevmiye numaralı Pay Devri Sözleşmeleri ile devredildiğini bu sebeple davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Hal böyle olunca taraf vekillerin beyanların, ibraz edilen Kadıköy …. Noterliği’nin 05.03.2021 Tarih … Yevmiye numaralı ve Kadıköy …. Noterliğinin 05.03.2021 Tarih … Yevmiye numaralı Pay devri sözleşmeleri dikkate alınarak konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiyesinin davalıdan tahsiline,
3-Taraf beyanları nazara alınarak taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf beyanları nazara alınarak vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/03/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır