Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/560 E. 2021/862 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/560 Esas
KARAR NO : 2021/862

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :27/10/2021
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında cari hesap ilişkisinden kaynaklı bir borç ilişkisi bulunduğunu, davalı borçlu firmanın müvekkil şirkete 18.301,00 TL borcu bulunduğunu, bu sebeple başlatılan icra takibine itirazda bulunarak takibin durdurulduğunu belirterek, haklı davanın kabulüne, haksız şekilde yapılan itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı şirkete dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu cari hesaptan dolayı davacının davalıdan alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası Uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 18.301,00 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, 18/06/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacı şirkete ait 2019 ve 2020 yılı yevmiye, defteri kebir e-defterlerinin açılış beratları ile yevmiye defterinin kapanış (görülmüştür) e-defter beratlarının ve envanter defterlerinin açılış noter tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, davacı şirkete ait ticari defterlerinin TIK. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davacı şirketin incelenen 2019 yılı ticari defterlerinde, 2019 yılında davalı şirkete 18.301,00 TL tutarında 2 adet fatura düzenlendiğini, karşılığında tahsilat yapılmadığını, yılsonu itibariyle davalı şirketin 18.301,00 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, davacı şirketin incelenen 2020 yılı ticari defterlerinde, davalı şirketin 2019 yılından 18.301,00 TL borçlu olduğunu, 2020 yılında taraflar arasında herhangi bir işlem olmadığını, takip ve dava tarihi ile yılsonu itibariyle davalı şirketin 18.301,00 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, davalı şirket incelemeye iştirak etmediğini ve ticari defter kayıt ve belgelerini sunmadığını, davacı şirketin 2019 ve 2020 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, takip ve dava tarihi ile yılsonu itibariyle davacı şirketin davalı taraftan 18.301,00 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, ibraz edilen tüm belgelerin ticari defterler ile uyumlu olduğunu, davalı şirketin incelemeye iştirak etmediği ve ticari defterlerini sunmadığını, davacı şirketin 2019 ve 2020 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı şirketin davalı taraftan takip tarihi itibariyle 18.301,00 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, ibraz edilen tüm belgelerin ticari defterler ile uyumlu olduğu, davalı şirketin incelemeye iştirak etmediği ve ticari defterlerini sunmadığını, davacı şirketin takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceğini, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkemenin takdirinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalı tarafa ürün teslimi sözleşmesinden kaynaklı olarak ürünleri teslim ettiği, ancak davalı tarafından bu ürünlerin bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davalı taraf ticari defterlerini inceleme için sunmamıştır. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriği ile sabittir. Davalı tarafından ürünlerin teslim edilmediği yönünde bir itiraz ileri sürülmemiştir ve defter ve kayıtları da incelemeye sunulmamıştır. Bu nedenle davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı, fatura teslim olgusunun artık ispatının gerekmeyeceği kabul edilerek açılan davanın kabulüne, davacının alacağının davacının ticari defter ve belgeler ve faturalar ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun İstanbul …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Hüküm altına alınan asıl alacak olan 18.301,00-TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.250,00.-TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 312,54.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 937,46.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 312,54.-TL peşin harç, 54,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 366,94.-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 956,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.