Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/548 E. 2022/1107 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/548 Esas
KARAR NO : 2022/1107

DAVA : İtirazın İptali (Bayilik sözleşmesinden kaynaklı alacak )
DAVA TARİHİ : 24/08/2020
KARAR TARİHİ : 12/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :08/01/2023
Davacı vekili tarafından açılan itirazı iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı borçlu arasında imzalanan 06/10/2018 tarihli bayilik sözleşmesi gereği müvekkil tarafından üretilen veya piyasadan tedarik edilen tüm ürünlerin yine müvekkil tarafından belirlenen tarz ve biçimde … markasının ve ….’ın ticari faaliyetlerde davalı tarafından belirlenen tek bir dükkanda kullanılması hakkı hususunda sözleşme akdedilmiştir. Müvekkil tarafından sözleşme yükümlülükleri tam eksiksiz olarak yerine getirilmişse de davalı tarafından sözleşme hükümlerine riayet edilmediği, gereken ödemelerin yapılmadığı anlaşılmıştır. Ekte bulunan sözleşme gereği davalı tüm ürün tedarikini …’den yapmak zorundadır ancak başka yerlerden alım yaptığı öğrenilmiştir. Davalı borçlarını ödemediği için 2 defa ihtarname çekilmiş ancak ihbarnamelere de cevap verilmemiştir.” demiştir. Yukarıdan arz ve izah edilen nedenlerle; haksız, hukuka aykırı ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yarılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini mahkemeden arz ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; imzalanan sözleşmenin doğru olduğunu, davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği, davacı şirketin talep ettiği katılım ve ciro payını 1 kere istediklerini ve ödendiğini, takibe itiraz etmesinin sebebinin ise böyle bir borcu olmamasından kaynaklandığını ifade etmiştir. Yukarıda izah edilen sebeplerle; davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava bayilik sözleşmesine dayanan bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin …E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak 70.199,23 TL 1.050,10 TL işlemiş faiz,189,63 TL ihtarname gideri,1.31 TL işlemiş faiz,149,13 TL ihtarname gideri 0.22 TL işlemiş faiz toplamı 71.589,62 TL toplamı üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 71.589,62 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı yan davalı ile aralarında akdedilen bayilik sözleşmesi kapsamında , “….” markasının ve … unun davalı tarafça davalının işlettiği kardelen yemek salonunda ürünlerinin satışının ypılacağını,tüm tedariklerin kendilerinden sağlanacağını,sözleşme gereği davalının katılma ve ciro payı alacağı olarak davacıya ödeme yapması gerektiğini ve cari hesap borcunun bulunduğunu ,bu hususların davalıya ihtarname keşide edilerek bildirilmesine rağmen sözleşmeye aykırı davranan davalı ile akdedilen sözleşmenin feshedildiğini ,alacak talebinde bulunduğunu,
Davalı taraf sözleşmeyi kabul etmekle ,davacının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini,ürünlerin geç ve bozuk gönderildiğini,elinde ürün olmadığında müşterilerini elinde ürün bulunmadığını belirttiğini ,harici alım yapmadığını,davacıya kar payı ve katılma payı alacağını ödediğini davanın reddini savunmuştur.
Davalı yaptığı ödemelere ilişkin a4 kağıdına yazılı ödeme dökümünü dosyaya sunmuştur.
Beyoğlu … noterliğinin 02/09/2019 tarihli …. yevmiye nolu ihtar ve yükümlülüklere yönelik ihtarname ile ;Beyoğlu … noterliğinin 24/09/2019 tarihli …. yevmiye nolu fesih konulu ihtarnameler ve de 06/10/2018 tarihli bayilik sözleşmesi dosya arasına alınmakla;
Anılan sözleşmenin 3.11 maddesinde “müşteri tüm ürün tedarikini … den almakla mükellfetir.müşteri (bayi) şirketin üretmediği veya o an için temin edemediği her türlü ürünün ,o an için temin edilebilmesi için gerekli olan izni … den yazılı almak zorundadır….aksi bayi eylem ve davranışı bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshini gerektirir düzenlemesi yer almaktadır.
Tarafların arasındaki bayilik sözleşmesinin davacı tarafından haklı olarak fesih edilip edilmediği,davacının katılım ve kar payı alacağı olup olmadığı noktasında uyuşmazlık konusu tespit edilmekle ;
Davalı yanın işletme esasına göre defter tuttuğu vergi dairesi cevabi yazsından anlaşılmış; inceleme gününden haberdar olduğu halde defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemiş davacı yan ticari defterleri ile tarafların ba-bs formları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ;
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan alacak hesabı konusunda rapor alınmıştır.
05/10/2021 havale tarihli alınan bilirkişi Nitelikli hesap uzmanı … ve SMM bilirkişisi … raporunda özetle; dava konusunun davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan 2019 yılı cari hesap alacağın tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2018 ve 2019 yılları defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, bu itibarla HMK 222. Md. Ve 6102 sayılı TTK. Md. 64/3 gereğince mevcut haliyle davacının defterlerinin lehine delil olma niteliğinin bulunduğu, davalı ticari defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmediği, işbu sebepten davalı ticari defter ve belgeleri üzerinden gerekli tespit, karşılaştırma ve incelemelerin yapılamadığı, davacının ticari defterlerine göre, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin 09/11/2018 tarihi itibariyle başladığı, davacının 2018 yılında davalıya toplam 56.255,29 TL tutarında fatura düzenlediği, 2018 yılında davalı tarafından ödeme yapıldığına dair kayıt bulunmadığı, 2019 yılında da davacı tarafından faturalar düzenlendiği, davalı tarafça kısım kısım ödemeler yapıldığı, son fatura/ödeme tarihi 12/06/2019 tarihi itibariyle davacının davalıdan 69.904,09 TL cari hesap alacaklısı gözüktüğü, bu alacağa ilişkin devam eden dönemlerde ödemeler yapıldığının anlaşılmakta olduğu ve davacının 31/05/2021 tarihli mizanında alacak bakiyesinin 38.585,89 TL gözükmekte olduğu, davacının dava dilekçesinde faiz talebinin bulunmadığı, davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların üst kısmı imza edilen açık fatura olarak tabir edilen faturalar olduğu, yukarıda yer alan sevk irsaliyelerine ilişkin bilgilerden anlaşılacağı üzere davacı tarafından davalıya 2018 ve 2019 yılında düzenlenen irsaliyeli faturaların büyük kısmında teslim eden ve teslim alanların imzası bulunduğu, ancak kişi bulunmadığı, sadece bir kısım faturada davalı … imzası bulunduğu, davacı ve davalı tarafın Ba-Bs formlarının dosyaya ikmal edilmediği, bu sebepten bu hususta değerlendirme yapılmadığı, neticeten davacı taraf ticari defterleri ile davalıya ait cari hesap hareketlerini sunduğundan, davalı taraf inceleme gününde ticari defterlerini incelemeye sunmadığından, davacı şirkete ait cari hesap hareketlerini ödemeleri de içerecek şekilde sunmadığından, davalı taraf takibe itiraz dilekçesinde borcunun bulunmadığı beyanında bulunmasına rağmen, takibe konu irsaliyeli faturlardan bir kısmında isim ve/veya imzaların bulunduğu görüldüğünden, irsaliyeli faturalardaki isim ve/veya imzaların davalı ait olup olmadığı konusunda nihai karar mahkemeye ait olmak üzere davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 69.904,09 TL alacaklı olduğu, bu alacağa ilişkin devam eden dönemlerde ödemeler yapıldığının anlaşılmakta olduğu ve davacının 31/05/2021 tarihli mizanında alacak bakiyesinin 38.585,89 TL gözükmekte olduğu kanaat ve sonucuna varılmıştır.
06/10/2022 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; davacının takip tarihi itibariyle alacağının 69.904,09 TL olduğu ve işlemiş faiz 1.008,34 TL olarak hesaplandığı görülmüştür.
İş bu dava tarihinin 24/08/2020 icra takip tarihinin ise 30/09/2019 olduğu,takip tarihinden sonra davalı tarafça bir kısım ödemeler yapılmakla davacı ticari defterlerinde mahsubunun yapıldığı ,31/052021 tarihli mizana göre davacı alacağının 38.585,89 TL olduğu ,davacının alacak kalemlerinin muhtelif et ürünleri,hizmet bedeli,set ve çanta açıklamaları ile faturalandırmasının yapıldığı ve cari hesap alacağı kayıtlandığı,bilirkişi raporuna karşı davalının beyan ve itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinden kaynaklı cari hesap alacağına yönelik olup;bayilik sözleşmeleri kanunda düzenlenmeyen atipik sözleşmelerden olup, taraflar sözleşme hükümlerini serbestçe kararlaştırabilmektedir. Bayilik sözleşmesinde üretici, sözleşme bölgesine birden fazla bayi yerleştirebilir, bu bayilere mal gönderebilir ve aynı zamanda bu bayilerle yaptığı sözleşme ile tek elden satın alma yükümlülüğü yükleyebilir. Ve sözleşme bölgesinde satış yapmama taahhüdünde bulunabilir. Bayilik sözleşmesi, bayinin kendi adına ve hesabına hareket ettiği sürekli borç doğuran sözleşme olup, sözleşmenin süreklilik arz etmesinden dolayı taraflar arasındaki ilişkide güven unsuru ön plandadır. Mal verme borcu, malların sürümünü artırma borcu, tarafların karşılıklı menfaatlerinin koruma borçları sözleşmeye süreklilik vermektedir. Belirli süreli bayilik sözleşmeleri sürenin dolması ile kendiliğinden, belirsiz süreli bayilik sözleşmesi ise olağan fesih yoluyla sona ermektedir. Sözleşmenin olağanüstü sebeple feshedilebilmesi için, fesih hakkını kullanacak taraf bakımından, hukuki ilişkinin devamının çekilmez hale gelmesi, güvenin sarsılması ve dürüstlük kuralları gereğince sözleşmeye devam etmenin beklenilmemesi gerekmektedir. Bayilik sözleşmelerinde düzenlenmeyen ya da taraf iradeleri ile çözülemeyen bir konuda TMK’nun 1.maddesi hükmüne göre; genel bir hüküm bulunması halinde borçlar hukukunun genel hükümleri, genel bir hüküm bulunmaması durumunda örf ve adet hukukuna göre, bu da yok ise, TBK’nun 2. Maddesi gereğince, mahkemece sözleşme boşluklarını doldurma yoluna gidilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerekmektedir. (T.C.ADANABÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİDOSYA NO : 2019/1262 KARAR NO : 2021/447 KARAR TARİHİ : 14/04/2021)
Taraflar arasında akdedilen belirli bir süre içermeyen bayilik sözleşmesi davacının edimlerini yerine getirdiği ancak davalının borcunu ödemediği ve de 3.kişilerden mal temin edildiği gerekçesi ile sonlandırılmıştır.Davalı taraf davacının sözleşmeye aykırı davrandığını iddia etmiş ise de ;iddialarına ispata yarar herhangi bir delil dosyaya sunmamıştır.Bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davalının cari hesaptan kaynaklı borcu bulunmakla ,davacının haklı nedenle sözleşmenin feshi sonrasında cari hesap alacağından davalının sorumlu olduğu ,icra takibinden sonra davalının bir kısım ödemeler yaptığı ,takip tarihinden ve dava tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan ödemelerin infazda mükerrer tahsil olmamak üzere nazara alınması gerekmekle,davacının takip tarihi itibari ile 69.904,09 TL alacaklı olduğu işlemiş faizin 1.008,34 TL olarak hesaplandığı toplam 70.912,43 TL davacının alacak talebinde haklı olduğu fazla istemin reddi gerekmekle 2 adet ihtarname giderinin yargılama masrafları hesaplanırken nazara alınarak ;davanın kısmen kabulü-kısmen reddine ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın varlığı bilirkişi raporu ile tespit edildiği bu hali ile likit olmadığı ve de davacının icra inkar tazminatı talebinin koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın asıl alacak 69.904,09 TL ve işlemiş faiz 1.008,34 TL toplam 70.912,43 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Takip tarihinden ve dava tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan ödemelerin infazda mükerrer tahsil olmamak üzere nazara alınmasına,
4-Asıl alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.844,03 TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 1.222,58 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.621,45 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 11.345,99 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 1.222,58 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı,7,80 TL vekalet harcı toplamı olmak üzere toplam 1.284,78 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.745,00 TL yargılama giderinin(tebligat,bilirkişi ücreti ) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır