Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/526 E. 2022/506 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/526 Esas
KARAR NO : 2022/506

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :20/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, kendisine ait ….. markasıyla çorap ve iç giyim üretimi yaparak Türkiye ve yurtdışında bulunan yüzlerce mağazasıyla üretmiş olduğu ürünlerin perakende satışını gerçekleştiren bir tekstil şirketi olduğunu, müvekkil şirketin sahip olduğu büyük iş hacmi ve müşteri kitlesi sebebiyle şirket bünyesinde pek çok çalışan ve müşterilerin kişisel bilgilerinin mevcut olduğu büyük hacimli bilişim ve veri sistemleri kullanıldığını, 31.07.2020 Günü Saat 12:30’da müvekkil şirketin ilgili birimleri tarafından şirket sistemlerinde bir anomali tespit edildiğini, sonrasında bu anomalinin doğrudan şirket bilişim sistemlerini hedef alan bir fidye yazılımı saldırısı (….) olduğu anlaşıldığını, saldırının fark edilmesi üzerine şirket sistemleri dışarıdan ve içeriden erişime kapatılarak gerekli çalışmalara başlandığını, müvekkil şirketin bilişim sistemlerine yapılan bu saldırı sonucunda şirket sistemlerinde bulunan bazı verilere erişimin şifrelendiği tespit edildiğini, müvekkil şirketin bilişim sistemleri ve sunucularının siber saldırılara karşı güvenliğini sağlamak adına gereken ve alınması mümkün olan tüm önlemleri aldığını, ancak fidye yazılımı (….) saldırıları bu tür bilişim sistemlerinin karşılaşabileceği en ciddi saldırı türlerinden biri olup bu tür saldırılara karşı korunmak için %100 etkili bir yöntem mevcut olduğunu, bu sebeple müvekkil şirketin gerçekleşen siber saldırının meydana gelmesinde herhangi bir kusuru olmadığı ve bu saldırının önlenmesinin mümkün olmadığını, siber saldırı sonucunda müvekkil şirketin 2019/Aralık, 2020/Ocak, 2020/Şubat, 2020/Mart ve 2020/Nisan dönemlerine ait E-Defterleri de (Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebir) saldırıdan etkilendiğini ve ticari defterlere erişim sağlanamadığını beyan ederek Siber saldırı sebebiyle müvekkil şirketin 2019/Aralık, 2020/Ocak, 2020/Şubat, 2020/Mart ve 2020/Nisan dönemlerine ait ticari defterlerinin (E-defter) zayi olması nedeniyle müvekkil şirkete zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
17/05/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda;
a- Davacı şirketin, bilişim sistemlerinin ve bu sistem üzerinde barındırılan bazı verilerin dava dilekçesinde bahsedilen ve yukarıda açıklanan “Fidye Virüsü”ne maruz kaldığı,
b- Fidye Virüsü olarak adlandırılan zararlı yazılım nedeni ile davacı şirkete ait 2019/Aralık, 2020/Ocak, 2020/Şubat, 2020/Mart ve 2020/Nisan dönemlerine ait E-Defter kayıtlarının geri döndürülemez şekilde zarar gördüğü, bu nedenle anılan tarihlerdeki e-defter kayıtlarının zayi olduğu,
c- Davacı şirketin dava konusu zayi olan e-defter kayıtlarının yedeklenmesine yönelik, yaşanan veri kaybını telafi edebilecek geçerli bir yedekleme çözümünün bulunmadığı,
d- Yaşanan bu veri kaybı konusunda şirketin yedekleme konusundaki kusurlu olduğu, ancak yaşanan kaybın mücbir sebep sayılıp sayılamayacağı konusunda yukarıdaki açıklamalar ışığında takdir sayın mahkemeye ait olduğu,
e- İlgili idare(Gelir İdaresi Başkanlığı) tarafından mali açıdan tetkiki gereken ve yukarıda mali inceleme kısmında belirtilen diğer hususlara ilişkin takdirin idarenin uhdesinde olduğu,
f- Tüm bu incelemeler neticesinde, takdir tamamen Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere,davacının 2019/Aralık, 2020/Ocak, 2020/Şubat, 2020/Mart ve 2020/Nisan aylarına ait elektronik ortamda tutulan ticari defterlerinin(E-Defterlerinin) Gelir İdaresi Başkanlığı’nın belirlediği çerçevede yeniden yüklenilmesi için zayi olduğuna dair belge verilmesiningerekli olduğu,
Kanaat ve sonucuna varılmıştır.
20/04/2022 Tarihli Bilirkişi Ek Raporunda;
– Somut olayın, 31.07.2020 tarihinde siber saldırı neticesinde davacı şirketin …. IP nolu … isimli sunucusunda muhafaza edilen dosyaların şifrelenmesine ve bu dosyalara erişilememesine dayandığı,
– Davacı şirket sistemlerinin siber saldırı olayına maruz kaldığı yukarıda yer verilen aktiviteler ile sabit olduğu, fidye virüsüne maruz kalan sistemde bazı verilerin şifrelenerek erişilemez kılındığı, bu veriler içerisinde davacıya ait 2019/Aralık, 2020/Ocak, 2020/Şubat, 2020/Mart ve 2020/Nisan dönemlerine ait ticari defterler (E-defter) kayıtlarının da yer aldığı,
– Davacının veri ve bilgi güvenliği politikaları kapsamında şirket sistemlerine yönelik olarak birtakım güvenlik önlemleri almışsa da somut olayda bu önlemlerin yetersiz kaldığı, nitekim sisteme yapılan sızıntıda batch dosyalarının çalıştığı sistem üzerinde tüm güvenlik önlemleri kapatıldığı için sistemin savunmasız bırakıldığı, sistemin bu saldırıyı tespit edip saldırı önleme mekanizmasını devreye sokmasının beklenemeyeceği,
– Sistemde verilerin yedeklemesi yapıldığı, ancak ilgili dönemlere ait yedeklerin de siber saldırıya maruz kalması sonucu söz konusu yedeklenmiş verilerin de ham veriler gibi kurtarılmasının mümkün gözükmediği,
– Sisteme enjekte edilen virüsün davacıya ait 2019/Aralık, 2020/Ocak, 2020/Şubat, 2020/Mart ve 2020/Nisan dönemlerine ait ticari defterlerini (E-defter) şifreleyerek zayi olmasına sebebiyet verdiği, şifrelerin deşifre edilmesinin teknik imkanlar dahilinde bulunmadığı, bu bağlamda zayi sebebinin mücbir sebep olarak değerlendirilebileceği,
– Ayrıca, davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin saklanması ve muhafazası konusunda gerekli dikkat, özen ve ihtimamı gösterip göstermediğinin tüm hukuki değerlendirmeleri ve takdirinin sayın mahkemeye bırakıldığı,
Sonuç ve kanaattir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

İş bu dava zayi sebebine dayalı tespit davası olup ; 6102 Sayılı Kanunun 82/7. Maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği davanın hasımsız olarak açılacağı belirtilmektedir.
Davacının söz konusu düzenlemeden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziya uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması gerekmektedir. İleri sürülen mücbir sebebin de defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olması, başka bir deyişle davacının iradesi dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması gerekmektedir.
Vergi dairesine yazılan müzekkere uyarınca davacının zayi talep ettiği belgelerin e-kayıtlarının yapıldığı anlaşılmış,ayrıca vergi borcuna yönelik dava kaydının olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı yan siber saldırıya uğradığından bahisle şikayetine konu Bakırköy CBS suç duyurusunda bulunduğu ve soruşturmanın derdest olduğu görülmüştür.
İlk bilirkişi raporunun yerinde inceleme yapılmaksızın düzenlendiği iddiası üzerine ikin ci kez bilirkişi incelemesine karar verilerek davacı bilgisayarları üzerinde inceleme yapılmış ve de; Sisteme enjekte edilen virüsün davacıya ait 2019/Aralık, 2020/Ocak, 2020/Şubat, 2020/Mart ve 2020/Nisan dönemlerine ait ticari defterlerini (E-defter) şifreleyerek zayi olmasına sebebiyet verdiği, şifrelerin deşifre edilmesinin teknik imkanlar dahilinde bulunmadığı, bu bağlamda zayi sebebinin mücbir sebep olarak değerlendirilebileceği kanaatine hükmedilerek davacının talebi haklı görülmekle davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-2019 Aralık, 2020 Ocak, 2020 Şubat, 2020 Mart, 2020 Nisan dönemlerine ait e-defterlerinin zayi olduğunun tespitine,
3-492 Sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcı peşin alınan 54,40- TL harcın mahsubu ile 26,30- TL bakiye harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır