Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/525 E. 2020/710 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/525
KARAR NO : 2020/710

DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, ayrıntıları dava dilekçesinde bildirilen taşınmazların şirket ayni sermaye olarak konacağından bahisle değerlerinin tespitini istemiştir.
Dava, Ayni sermaye tespiti isteğine ilişkindir.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK 127 maddesi ticari şirketlere sermaye olarak konabilecek malvarlğı unsurların neler olduğunu düzenlemiştir. Buna göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça maddede sayılan unsurlar dışında başkaca bir unsurun sermaye olarak kabulü mümkün değildir. Hemen belirtmekte yarar var ki aynı maddenin 2. fıkrası gereğince hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmeyen alacaklar ile üzerinde sınırlı aynı hak, haciz ve tedbir bulunan veya nakten değerlendirilemeyen veya devredilemeyen malvarlığı unsurlarının ticari şirketlere ayni sermeye alarak konması mümkün olmadığı gibi, komandit şirketlerde komanditer olan ortağın kişisel emeğini ve itibarını sermaye olarak koyması da mümkün değildir.
TTK 342. maddesi ise “Üzerinde sınırlı bir ayni hak, haciz veya tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları … malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olarak konamaz.” hükmünü getirmektedir. Yine TTK 343. maddesinde ise ayni sermaye olarak konacak konulan ayınlara şirketin bulunduğu yerdeki ATM tarafından atanacak bilirkişilerce değer takdir edileceği hükmü yer almaktadır.
Dava konusu taşınmazlar üzerinde ayni sermaye olarak kabul edilmesini önleyecek herhangi bir takyidat olmadığı getirtilen tapu kayıtlarından saptanmıştır.
Davacının talebi gereğince mahallinde keşif yapılmış ve rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu raporuna davacı vekilince itiraz edilmemiş ve mahkememizce de gerekçesine nazaran kabule şayan bulunarak hükme esas alınmıştır.
Hal böyle olunca alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre aşağıdaki karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın kabulü ile tapuda … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … Pafta, … Ada, … parselde bulunan altı bodrum zemin kat dört normal katlı kargir işyeri ve bahçesi nitelikli ana taşınmazda;
-1.Kat 100 bağımsız bölüm nolu ofis nitelikli taşınmazın mülkiyetinin tamamının değerinin 11.500.000,00 TL,
-2.Kat 108 bağımsız bölüm nolu ofis nitelikli taşınmazın mülkiyetinin tamamının değerinin 15.500.000,00 TL,
-3.Kat 116 bağımsız bölüm nolu ofis nitelikli taşınmazın mülkiyetinin tamamının değerinin 15.500.000,00 TL,
-4.Kat 122 bağımsız bölüm nolu ofis nitelikli taşınmazın mülkiyetinin tamamının değerinin 15.500.000,00 TL olmak üzere tamamının değerinin 58.000.000,00 TL olarak 09/11/2020 tarihli bilirkişi raporu ile belirlendiğinin TESPİTİNE, 09/11/2020 tarihli bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına,
2-TTK 343. maddesi gereğince kurucular, şirket ortakları ve menfaat sahipleri tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilebileceğine,
3-Alınması gereken 54,40 TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, davacı yönünden kesin, diğerleri yönünden itirazı kabil olmak üzere oybirliği ile verilen karar, davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup tefhim edildi.
18/11/2020 10:50

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.