Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/524 E. 2021/1009 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/524 Esas
KARAR NO : 2021/1009

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/12/2021
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmada kabin personeli olarak çalışan …’ ın 28/05/2015 tarihindeki İstanbul – Logos seferi sonrası 12/06/2015 tarihinde rahatsızlandığını, davalının Atakent deki hastanesine başvurduğunu, kendisine grip teşhisi konularak reçete düzenlenip eve gönderildiğini, ancak … ın durumunun kötüleşmesi üzerine yeniden davalı hastaneye tedavi için başvurduğunu, 15/06/2015 tarihinde yapılan muayenede … a sıtma teşhisi konulup hastaneye yatırıldığını, 3 gün sonra 19/06/2015 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın anne ve babası tarafından müvekkili aleyhine açılan manevi tazminat davasında 400.000 TL müvekkilinden alınarak müteveffanın anne ve babasına verildiğini, mahkemede yapılan yargılamada davalının %20 kusurlu olduğu bilirkişi raporuyla belirtildiğinden müteveffanın anne ve babasına ödenen kapak hesabı ile birlikte 510.176,49 TL tazminatın %20 i olan 102.035 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, esasa yönelik ise müvekkiline isnat edilen kusur oranında ödeme yapan davacının müvekkili aleyhine rücu talebinde bulunmaya hakkının olmadığını, iş mahkemesindeki raporda davacı …. için %70 oranında kusur verildiğinden davacının müvekkilinden talep edebileceği bir rücu tutarı bulunmamakta olup, tazminat davasına dayanak olan rapor ve iş mahkemesi kararı müvekkili aleyhine uygulanamayacağını, raporun müvekkilinin savunması alınmadan hazırlandığını, müvekkili şirketin taraf olmadığı bir dosyada müvekkili şirket hakkında yanlış bir değerlendirme yapılması savunma ve adil yargılama hakkını ortadan kaldırmakta olup müteveffa … isimli hastaya müvekkili hastanede yapılan teşhis ve tedavi tıp kurallarına uygun olduğundan müvekkilline kusur isnat edilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının personeli müteveffanın anne ve babasına ödemiş olduğu manevi tazminatın davalı hastaneden tahsili talebine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; mahkememizin görevli olup olmadığı, davacı çalışanının vefatında davalının kusurunun olup olmadığı, kusurlu ise hangi oranda olduğu, davacının çalışanın mirasçılarına ödemiş olduğu tazminatın %20 oranında davalıdan rücuen tahsil talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarındadır.
İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ve Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası Uyap üzerinden mahkememize gönderilmiş ve incelenmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davalı vekili tarafından iş bu yargılamada dava konusunun vekalet ilişkisine dayandığı ve Mahkememizin görevsiz olduğu, görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu ileri sürülmüştür. Ancak;
6502 sayılı TKHK’nin 73/1 maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu, yine aynı Kanunun 83/2 maddesi hükmünde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer yasalarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve yasanın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiş ve aynı Kanunun 3/1-L maddesi hükmünde, tüketici işlemini Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak düzenlemiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için davanın her iki tarafının tacir ve uyuşmazlığın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Somut olayımızda tarafların tacir olduğu, taraflardan birinin tüketici olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin de vekalet ilişkisine dayanmadığı, müteselsil sorumlulukta rücu sebebine dayandığı ve iş bu davanın yargılamasını yapmakta Mahkememiz görevli olduğundan davalı vekilinin görevsizlik kararı verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında; davacı … A.O’nın davalı, davacının çalışanı olan müteveffa …’ın anne ve babasının davacı olduğu, iş bu dosyada davacının çalışanı müteveffa …’ın davalı işyerinde kabin amiri olarak görev yaptığı sırada Nijerya’ya görevli olarak gittikten sonra dönüşünde sıtma hastalığına yakalanarak vefat etmesi nedeniyle iş kazasından kaynaklı olarak manevi tazminat davası açılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporu ile müteveffanın ölümünün iş kazası olduğu tespit edilmiş ve iş bu kazada … A.O’nın %70, …. Hastanesi’nin %20 ve davacının %10 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, tarafların rapora itiraz etmediğinden kusur raporunun taraflar yönünden kesinleşmiştir. Bu rapor uyarınca Mahkemece … A.O’nın % 70 kusuru oranı dikkate alınarak davacılar lehine manevi tazminat takdir edilmiş ve Mahkeme kararı İstinaf ve Yargıtay temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
Davacı tarafından Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasındaki ilam ve bilirkişi raporuna dayalı olarak Mahkememize iş bu somut dava açılmıştır. Davacı vekili tarafından Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında alınan ve kesinleşen raporda çalışanları müteveffanın ölümünden davalının % 20 kusurunun bulunduğunun tespit edilmesi sebebiyle ödediği meblağın % 20 sinin davalının kusurlu olması sebebiyle kendisine ödenmesini talep etmiştir. Ancak iş bu davanın dayanağı Bakırköy … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında Mahkemece davacının % 70 kusuru dikkate alınarak manevi tazminat takdir edilmiştir. Söz konusu tazminata davalının % 20 lik kusuru dahil edilmemiştir. Dolayısıyla davacının kendisine yüklenmeyen kusur ve ödemediği kusura isabet eden bedel yönünden davalıdan rücu yoluyla bedel talep hakkı yoktu. Bu nedenle davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan Haçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu harcın 1.742,51 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.683,21 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.643,33 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili e-duruşma ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/11/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.