Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/517 E. 2021/1094 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/517 Esas
KARAR NO : 2021/1094

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 29/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı firma, davalı ile çit imalat ve inşaası için 2013 yılında anlaştığını, müvekkilinin üstlendiği işin tamamını eksiksiz yerine getirdiğini, işin teslimi sonunda bakiye olarak 9.045,63 TL kaldığını ödenmesi için davalı firma ile görüşüldüğünü ancak ödemenin gerçekleştirilmediği bunun üzerine takip başlatıldığını davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.

CEVAP;Davalı …. İnşaat vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile Adi Ortaklık sözleşmesi imzalayan şirketler arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğunu, bahsi geçen şirketlerin davaya dahil edilmesi gerektiğini, bu şirketlere karşı arabuluculuk talebinde bulunulmaması nedeni ile davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davalı şirket aleyhine doğrudan yasal takip başlatılmasının hukuken mümkün olmadığını, mevcut olduğu ileri sürülen borcun davalı şirketten talep edilmesinin hukuken imkansız olduğunu, söz konusu borcun varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuken mümkün olmadığının dosya kapsamında sabit olduğunu belirterek davalı …. vekili davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı … Yapı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın husumet yokluğunu nedeniyle öncelikle usulden reddini talep ettikleri, davaya konu icra takibinde müvekkilinin taraf olmadığını, husumet itirazlarının mevcut olduğunu, işbu davanın muhatabının müvekkili olduğu şirket olmadığını, davacı şirketin, davalı şirkete karşı arabuluculuk başvurusunda bulunmadığını, bu nedenle, davacının, davalı şirketlere karşı arabuluculuk talebinde bulunmadan davaya dahil edilmesi hukuka aykırı olduğunu, işbu davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, haksız ve kötü niyetli bir şekilde hareket etmeyen davalının şirket aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafından davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olduğuna ilişkin ileri sürülen iddia ispat edilemediğini belirterek davalı …. Yapı vekili davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava eser sözleşmesine dayanan bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyası ile 9.045,63 TL asıl alacak 7.285,83 TL işlemiş faiz toplamı 16.331,46 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 9.045,63 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı taraf ile … – … …. Adi ortaklığı arasında 31/01/2013 tarihinde akdedilen “konut depoları panel çit ve servis kapıları yapımı sözleşmesi” dosya arasında yer almakla ,anılan sözleşmeyi adi ortaklık adına davalı …. İnşaatın imzaladığı görülmüştür.
Davacı yan Türkiye Sicili Gazetesinin 7867 sayılı ilanı ile 150.000 TL ye kadar çift imza ile temsil edilmesinin kararlaştırıldığı ancak sözleşmenin tek imza ile davalı tarafça akdedildiği bu sebeple davalının tek başına sorumlu olduğunu savunmuştur.
Davalı yan adi ortaklığın borçlarından tek başına sorumlu olmayacağı ,kendilerine karşı sadece arabulucuya başvurulmasının ve dava açılmasının hukuken mümkün olmayacağını adi ortaklığın diğer taraflarının davaya dahil edilmesi ile usul ve esastan davanın reddini talep etmiştir.
İş bu dava konusu uyuşmazlık ; 31/01/2013 tarihli eser sözleşmesi kapsamında davacının edimlerinin yerine getirip getirmediği sözleşme kapsamında işin yüzde kaçının yapıldığı, icra takibi kadar asıl alacak olup olmadığı, usulüne uygun icra takibi olup olmadığı, işbu davanın davalılara yöneltilip yöneltilemeyeceği sözleşmenin çift imza ile imzalanamamasının sözleşmenin geçerliliğine etkisi olup olmadığı noktasında toplanmakla;
Yargılama aşamasında davacı taraf adi ortaklığın diğer taraflarını mecburi dava arkadaşı olduğu gerekçesi ile dahili davalı yapılmasına yönelik dilekçe ibraz etmiş ve de adi ortaklığın diğer ortaklarına karşı arabulucuya gitmiş ise de;

T.C.İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
E. 2021/1543 K : 2021/1614 arar

” Adi ortaklığın, tüzel kişiliği bulunmadığı için fiil ehliyeti ve taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Adi ortaklık tarafından açılacak davalar ve icra takipleri bakımından, adi ortaklığı oluşturan kişilerin TBK’nun 638. maddesi uyarınca taraf olarak birlikte hareket etmeleri yani, adi ortaklığa ilişkin davaların ve takiplerin ortakların hepsi tarafından birlikte ikame edilmesi veya ortakların tamamının taraf olarak yer alması gerekir. Kısaca adi ortaklığın taraf olduğu hukuki işlem ve eylemlerde dava açma ehliyeti elbirliği mülkiyeti kuralları gereğince (6098 Sayılı TBK’nun 638., TMK’nun 702. maddeleri) mecburi dava arkadaşı olarak bütün ortaklar tarafından birlikte kullanılması gerekir. Taraf ehliyeti 6100 sayılı HMK ‘nun 114/ 1-d maddesi uyarınca dava şartlarından olup yine aynı yasanın 115/1 maddesi gereğincede kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi kendiliğinden gözönüne alınması gerekir. Davacılar vekilinin dava dilekçesinde; adi ortaklık ve adi ortaklığı oluşturan şirketlerin ticaret unvanlarını gösterdiği ve vekaletnamelerini ibraz ettiği anlaşılıyorsa da, icra takibinde sadece adi ortaklığın alacaklı olarak gösterildiği 6098 Sayılı TBK 630/1 maddesi gereğince Kanunda ve ortaklık sözleşmesinde aksine hüküm bulunmadıkça, yönetici ortaklar ile diğer ortaklar arasındaki ilişkiler vekalet sözleşmesine tabi olduğundan ve vekilin idare hakkı olağan işlerle sınırlı olduğundan, icra takibi başlatma hakkının ise olağan işlerden olmadığı, (TBK 504/3 maddesinde vekilin özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamayacağına ilişkin hüküm) icra takibindeki alacaklı tarafa ilişkin eksikliğin, HMK 124. Madde kıyasen uygulanarak düzeltilemeyeceği kanaatiyle, usulüne uygun olarak başlatılmış icra takibi bulunmadığından mahkemece davanın usulden reddi kararı yerindedir.”

Bakırköy …. İcra Dairesinin .. E. Sayılı ..icra takibi, davacı tarafından sadece …. İnşaat borçlu gösterilerek başlatılmıştır.Anılan içtihat uyarınca adi ortaklığı oluşturan kişilerin TBK’nun 638. maddesi uyarınca taraf olarak birlikte hareket etmeleri yani, adi ortaklığa ilişkin davaların ve takiplerin ortakların hepsi tarafından birlikte ikame edilmesi veya ortakların tamamının taraf olarak yer alması gerektiği ve bu eksikliğin tamamlanabilir eksiklik olmadığı bu hali ile Usulüne uygun açılmış icra takibi bulunmadığından dava şartı eksikliği nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Usulüne uygun açılmış icra takibi bulunmadığından dava şartı eksikliği nedeni ile davanın usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30- TL harcın 72,82 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 13,52‬ TL bakiye harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince 8,50 TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalı … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye verilmesine,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
7-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’ nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır