Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/496 E. 2022/1009 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/496 Esas
KARAR NO : 2022/1009

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :15/12/2022
Davacı vekili tarafından açılan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının
Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….. adına kayıtlı, ……. sevk ve idaresindeki ….. plakalı aracın 27.09.2019 tarihinde ….. park halinde bulunan müvekkiline ait ….. plakalı araca çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda ….. plakalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, kazanın oluşunun güvenlik kameraları ile kaydedildiğini, kaza nedeniyle Müvekkilin aracında oluşan hasar sonucunda 57.969,01’TL onarım bedeli ve yaklaşık 50.000TL değer kaybından kaynaklanan maddi zarar ortaya çıkmış olduğunu, davalı sigorta şirketinin tazminat talebine cevap vermediğini iddia ederek belirsiz alacak davası açmış ve 10.000-TL araç onarım bedelinden maddi tazminat, 10.000-TL değer kaybından maddi tazminat talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Şirketinin vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, Karayolları Trafik Kanununun 91. Maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. Şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, en doğru ve geçerli tespitin yapılabilmesi için hem Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden hem de Kara Yolları Genel Müdürlüğü Gen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasının zorunluluk arz ettiğini, kazanın meydana gelmesine etki edebilecek Karayolları Genel Müdürlüğünden kaynaklanan yol kusuru ve teknik arıza hususlarının da değerlendirilmediğini, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen onarım bedeli ve değer kaybı tutarlarının fahiş olduğunu iddia ederek itiraz etmiştir.
CEVAP:Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazanın meydana geldiği yerin, …. ilçesi, ….. Caddesi üzeri olduğunu, adı geçen caddenin tek yön akışlı, üç şeritli bir yol olup davacı aracının, trafik akışına göre sol şeritte park halinde olduğunu, davacının sol şeride park etmek suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü için kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, kazanın, gece vakti görüş alanının kısıtlı olduğu esnada, yolun her iki tarafında araç park edilmesi nedeniyle trafik akşının daraldığı yolda sağdaki araçlara çarpmamak için sürücünün dikkatini sağa yoğunlaştırdığı bir anda meydana geldiği için kazanın meydana gelmesinde yola sağlı sollu park etmek suretiyle trafik akışını tehlikeye düşüren üçüncü şahısların da kusuru bulunduğunu iddia ederek itiraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu 27/09/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının aracında meydana gelen hasarın ve değer kaybı zararının kazada kusurlu olduğu iddia edilen davalı aracın işleteni ve sigortalayanından tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizce dava konusu kazaya karşışan araçların trafik tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, dava konusu aracın tramer kayıtları, sigorta ve kasko poliçeleri ve hasar dosyaları, kazanın meydana geldiği yerin park yasağı alanı olup olmadığına ve acil geçiş noktası olup olmadığına ilişkin kayıtlar, kazaya ilişkin kamera kayıtları, araca ilişkin fotoğraflar celbedilerek incelenmiştir.
Mahkememizce dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti ve davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı zararının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından Mahkememize sunulan 27/06/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; …. plakalı aracın sürücüsü …. ’in 2918 sayılı K.T.K.’nın “Trafik
kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller” başlığı altındaki 84.
Maddesinin “L” fıkrasında tanımlanan “Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında
kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma” ihlalini gerçekleştirdiği ve kazanın
meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu,
davacıya ait ….. plakalı araçta meydana gelen hasarın onarım tutarının 18/12/2019
tarihi itibariyle 57.969,07-TL olduğu, …. plakalı aracın 27/09/2019 tarihi itibariyle
kaza nedeniyle oluşan değer kaybının ise 27/09/2019 tarihi itibariyle 25.000,00-TL
mertebesinde olacağı, davalı …. şirketinin ZMSS teminat limiti kapsamında 39.000,00 TL
tazminattan sorumlu olacağı, kalan tutar olan 43.969,07 TL ‘den diğer davalı araç
maliki ….. ’nin sorumlu olacağı tespit edilmiştir.
Davalı ……. vekili tarafından cevap dilekçesinde dava konusunun haksız fiilden kaynaklandığı, iş bu yargılamda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, Mahkememizin görevsiz olduğunu ve bu sebeple görev dava şartı sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Somut davamızda davacı tarafından dava konusu aracın davalının kusuru ile sebebiyet verdiği kazada hasara uğraması sebebiyle araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı zararı talep edilmiş ve dava aracın işleteni ve zmms poliçesini düzenleyen Sigorta Şirketine karşı yöneltilmiştir. Zarar sigortasından kaynaklanan ve zmms poliçesine dayanan dava konusu taleplere ilişkin hükümler 6102 Sayılı TTK’nun 1453 ve devamı maddelerinde düzenlendiğinden iş bu yargılamada Mahkememiz görevlidir. Bu sebeple davalı vekilinin savunmalarına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından cevap dilekçesinde ve süresinde zamanaşımı defi ileri sürülmüş ve zamanaşımının dolması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Somut davamızda davacı tarafından dava konusu aracın davalının kusuru ile sebebiyet verdiği kazada hasara uğraması sebebiyle araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı zararı talep edilmiş ve dava haksız fiilden kaynaklanmaktadır. 6098 Sayılı TBK’nun 72/1 maddesi ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 109/1 maddesi uyarınca tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Somut davamıza konu kaza tarihinin 27/09/2019 tarihi olduğu ve dava tarihi olan 28/07/2020 tarihi itibariyle iki yıllık zamanaşımı tarihinin dolmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımının dolması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talebine Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Somut davaya konu kazada; kaza tarihi olan 27/09/2019 tarihinde davalı ….. adına kayıtlı, davalı Sigorta Şirketine zmms poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın davacıya ait kaza mahallinde park halinde bulunan ….. plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş ve davacının aracı hasar görmüştür. Mahkememizce meydana gelen kazada tarafların kusur oranlarının ve davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı zararının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının park halinde araca çarpması sebebiyle asli ve tam olmak üzere % 100 kusurlu olduğu, davacı aracın kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce izlenen olaya ilişkin kamera kayıtlarında da davacı aracın park alanına ayrılmış alanda düzgün bir şekilde park edildiği ve park halinde olduğu, davalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sebebiyle davacı araca çarptığı görülmüştür. Belediye Başkanlıklarından gelen cevabi yazılarda da davacı aracın park edildiği yerin park yasağı alanı olmadığı ve acil geçiş güzergahı olmadığı bildirilmiştir. Dolayısıyla meydana gelen kazada davacı araca atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, kazanın davalı aracın asli ve tam kusuru ile meydana geldiği, alınan raporun usul ve yasaya ve olayın oluş şeklinde uygun olduğu anlaşılmış ve bu nedenle davalılar vekillerinin kusur raporuna itirazlarına itibar edilmemiştir. Davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı zararı da teknik bilirkişiler tarafından tespit edilmiş, yapılan hesaplama usul ve yasaya uygun olduğundan Mahkememizce bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. 6098 Sayılı TBK’nun 49/1 maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Aynı Kanunun 50. Maddesi uyarınca da zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Dosya kapsamı ile davalı aracın davacının aracına kusuru ile zarar verdiği ve zarar davacı tarafından ispat edilmiştir. Davalı aracın kusuru ile davacı aracında meydana gelen değer kaybı zararı ve hasar zararından 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85 ve devamı maddeleri uyarınca davalı……. aracın işleteni olarak, aynı Kanunun 91 ve devamı maddeleri uyarınca davalı Sigorta Şirketi zmms ile aracı sigortalayan olarak tespit edilen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu sebeple davacı vekilinin tamamlama dilekçesi de dikkate alınarak raporda tespit edilen bedel üzerinden açılan davanın kabulüne, davalı Sigorta Şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olmasına, aracın işleteni ….. kaza tarihinde temerrüte düştüğünden bu davalı yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi uyarınca davalı Sigorta Şirketi kendisine yapılan hasar ihbar tarihi olan 30/01/2020 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 12/02/2020 tarihinde temerrüte düştüğünden bu davalı yönünden bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Dava konusu 27/09/2019 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının aracında meydana gelen 57.969,07-TL hasar onarım bedeli zararı ve 25.000,00-TL değer kaybı zararı olmak üzere toplam 82.969,07-TL maddi zararın davalı ….. yönünden kaza tarihi olan 27/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı …… A.Ş. yönünden temerrüt tarihi olan 12/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ( davalı …. A.Ş.nin sorumluluğunun sigorta poliçesi teminat limiti olan 39.000,00-TL ile sınırlı olmasına),
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 5.667,62 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 341,55 TL peşin harcın ve 1.070,70 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 4.255,37 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, ( davalı ….. A.Ş.nin sorumluluğunun 2.255,34-TL ile sınırlı olmasına),
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.275,05-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ( davalı ….. A.Ş.nin sorumluluğunun 6.240,00-TL ile sınırlı olmasına),
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 341,55 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 1.070,70 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.466,65 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ( davalı ….. A.Ş.nin sorumluluğunun 777,32-TL ile sınırlı olmasına),
5-Davacı tarafından yapılan 3.928,80 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ( davalı ….. A.Ş.nin sorumluluğunun 2.082,26-TL ile sınırlı olmasına),
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, ( davalı ….. A.Ş.nin sorumluluğunun 699,60-TL ile sınırlı olmasına),
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı Belediye vekilinin yüzlerine karşı, davalı Sigorta vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim ……
e-imzalıdır