Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/485 E. 2021/27 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/485 Esas
KARAR NO : 2021/27

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2021
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkil şirket tarafından yapılan tekstil işlerine ilişkin faturalar düzenlendiğini ve ürünlerin eksiksiz ve ayıpsız olarak davalı şirkete teslim edildiğini, ancak teslim edilen ürünlere rağmen yapılan hizmete karşılık olarak cari hesap kaydında oluşan 236.520,56 TL alacağın ödenmediği için Bakırköy …. Noterliğinin 13.05.2020 ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı şirkete ödenmesi konusunda tebligat yapıldığını ancak davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, başlatılan takip dosyasına 214.636,13 TL ödeme yapıldığı, davalı asıl borçlunun eksik ödediği gibi takip masrafları, avukatlık ücretleri ve icra harçlarını ödememek için bu yolun seçildiğini, bu kapsamda eksik ödenen 61.125,36 TL bakiye kaldığını belirterek, icra takibine yapılan itirazın 24.913,84 TL’lik kısım yönünden itirazın iptali ile takibin talepname koşullarında devamına, takip harç ve masrafı (10.993,02 TL) ve avukatlık icra vekalet ücreti yönünden talebin 239.549,97 TL üzerinden hesaplanması, (25.218,00 TL olarak) takibin devamına, 24.913,84 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, menkul ve gayrimenkullerinin İİK md 257 kapsamında ihtiyaten haczine, yargılama masraf ve mahkeme vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Davacı yanca müvekkili temerrüde düşürdüğü iddia edilen ihtarname müvekkile15.05.2020 günü tebliğ edildiğini, bu ihtarname ile müvekkile gerekli ödemeleri yapması için 3 günlük süre tanındığını, bu 3 günlük sürenin son günü 18.05.2020 olduğunu iddia ettiğini, Covid-19 salgını nedeniyle 7226 sayılı kanun hükmü ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi uyarınca müvekkile tanınan 3 günlük süre 7226 sayılı yasanın geçici madde 1 başlıklı maddesi kapsamında bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin bir süre olduğundan davacı yanca başlatılan takipteki alacaklar takip tarihi itibariyle muaccel olmadığından, müvekkilin icra takibine yaptığı haklı itiraz kabul edilmeli ve dava yalnızca bu nedenle hukuka aykırı olduğundan reddedilmesi gerektiğini, müvekkil şirket yetkilileri 16.06.2020 günü borçlu şirketin yetkilileri ile yaptıkları görüşmeler sonuncunda 21.884,25 TL’lik 16.06.2020 tarihli reklamasyon faturası konusunda anlaştıklarını, bu faturayı davacı şirkete gönderildiğini, faturanın sistemlerine girdiğini ve bundan sonra da müvekkil şirket bankaya gerekli talimatı vererek kalan ödemeyi gerçekleştirdiğini belirterek, yapılan kovuşturmaya haklı itirazın kabulü ile davanın reddine, davacının kötü niyet takibinden ötürü % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınmasına talep etmişlerdir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 236.520,56.-TL cari hesap alacağı, 3.029,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 239.549,97 TL alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu miktardan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, mali müşavir bilirkişi 16/12/2020 havale tarihli raporunda;………Davacı şirketin incelenen 2020 yılı yevmiye, defteri kebir ve envanter açılış noter tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, yevmiye defterinin kapanış (görülmüştür) noter tasdikinin zamanının gelmediği, davacı şirketin ticari defterlerinin TTK. 64/3. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı şirketin incelenen 2020 yılı ticari defterlerinde, davalı şirketin 2019 yılından 289.026,24 TL borçlu olduğu, 2020 yılında davalı şirkete 434.848,96 TL tutarında 11 adet fatura düzenlendiği, karşılığında 696.770,13 TL tutarında tahsilat yapıldığı ve 5.178,82 TL tutarında 4 adet fatura alındığı, takip ve dava tarihi itibariyle davalı şirketin 21.926,25 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirketin incelenen 2020 yılı yevmiye, defteri kebir e-defterlerinin beratları ile envanter defterinin açılış noter tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, yevmiye defterinin kapanış (görülmüştür) e-defter berat yükleme zamanının gelmediği, davalı şirketin ticari defterlerinin TTK. 64/3. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı şirketin incelenen 2020 yılı ticari defterlerinde, davacı şirketin 2019 yılından 289.026,24 TL alacaklı olduğu, 2020 yılında davalı şirketten 434.848,96 TL tutarında 11 adet fatura alındığı, karşılığında 696.770,13 TL tutarında ödeme yapıldığı ve 27.063,07 TL tutarında 5 adet fatura düzenlendiği, takip ve dava tarihi itibariyle davacı şirketin alacağı kalmadığı tespit edilmiştir.
Mali açıdan değerlendirme: * Taraf şirketlerin ticari defterlerinin TTK 64/3. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehlerine delil olma özelliğine sahip olduğu görülmüştür. * Davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketin 21.926,25 TL borçlu olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde ise davacı şirketin alacağı olmadığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında 21.926,25 TL cari hesap farkı olup bu fark davalı şirketin düzenlediği 16.06.2020 tarih ve …. numaralı e-faturanın davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklanmaktadır. Davalı şirketin e-fatura sistemi üzerinde ticari fatura olarak düzenlenen bu faturasına davacı şirket tarafından TTK 21/3 maddesi uyarınca red ya da iade işlemi yapılmamıştır.
Davacı şirketin davalı şirketten alacağı olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Faiz: Davacı şirket takip talebinde 3.029,41 TL işlemiş faiz talep etmiştir. Davacı şirketin davalı şirketten alacağı olmadığından takipten önce işlemiş faiz hesaplaması yapılmamıştır.
Taraf şirketin ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olmadığı,
Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, açıklanmış, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, tarafların ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, kendi lehlerine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı şirket kayıtlarına göre davalının 21.926,25 TL borçlu olduğu, davalı kayıtlarına göre ise davacının alacağı olmadığı, 21.926,25 TL farkın ise davalı şirket tarafından davacıya düzenlenen e-faturanın davacı kayıtlarında olmadığı, faturanın davacı şirket tarafından red yada iade işleminin yapılmadığı, dolayısıyla davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine takdir edilen 8.746,30.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 59,30.-TL karar harcından peşin alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekili Av. …, Davalı vekili Av. … yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.