Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/480 E. 2021/1156 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/480 Esas
KARAR NO : 2021/1156

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :05/01/2022
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firma aleyhine müvekkile firmaya faiz ve masraflar hariç 23.444,44 TL borcundan dolayı Gaziosmanpaşa …. İcra Müdürlüğü …. E. sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış, davalı/borçlu firma müvekkile borcunun sadece 7.432,05 TL olduğu bahsi ile kısmi itirazda bulunduğunu, ayrıca itiraz dilekçe ekinde mecvut cari hesapları incelendiğinde 3 fatura cari hesaptan çıkartılmış ve resmi hesaplarda oynama yapıldığını, yapılan incelemede sistemlerinden çıkartılan faturalar açıkça anlaşılacağını, bu hususta suç duyurusunda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, ancak davalının itirazının haksız olduğunu, çünkü davalıya icra dosyasındaki alacağın dayanağı olarak gösterilen cari hesap alacağı ödeme emri ekinde tebliğ edildiğini, bu cari hesapta işlenmiş olan tüm faturalara ait ticari işler davalı borçlu firma ile yapıldığını ve karşılıklı mutabakatlar sağlandığını, ayrıca yine belge münderecatına ilişkin bir itirazının da söz konusu olmadığını, bu nedenle borca itirazının yersiz olduğunu, yapılan itiraz borcun tahsilini geciktirmeye yönelik olup, kötü niyetli olarak yapıldığını, bu itibarla söz konusu itirazın iptali gerektiğini, toplanacak delillerde haklı iddialarını kanıtlayacağını, borçlunun yapmış olduğu itirazın iptali için iş bu davayı açma gereği hasıl olduğunu, takibin faiz ve masraflar hariç bedel olan 23.444,44 TL lik asıl alacağın 16.012,39 TL’lik kısmına yönelik itirazın iptaline ve takibin esas alacak yönünden devamına, borçlunun 9020’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı şirket davaya cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında cari hesaptan kaynaklı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Gaziosmanpaşa …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası Uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 23.970,49 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde kısmi itiraz üzerine takibin 16.012,39 TL alacak için durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Büyükçekmece Vergi Dairesi Müdürlüğü’ ne ve Tuna Vergi Dairesi Müdürlüğü’ ne yazılan yazılara gelen cevabı yazılar incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, 01/10/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı taraf ticari defterleri, dosyaya ibraz edilen belge, bilgi, takip dosyası ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Dava konusunun davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan 2019 yılı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacının 2019 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, bu itibarla HMK 222. Md. Ve 6102 sayılı TTK. Md. 64/3 gereğince mevcut haliyle davacının defterlerinin lehine delil olma niteliğinin bulunduğu, Davalı ticari defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmediği, işbu sebepten davalı ticari defter ve belgeleri üzerinden gerekli tespit, karşılaştırma ve incelemelerin yapılamadığı, Davacının ticari defterlerine göre; Davacı ile davalı arasındaki ilişkinin 10.04.2019 tarihli fatura ile başladığı, bu tarih itibariyle geçmiş dönemden gelen devir alacağının bulunmadığı, davacı tarafın davalı adına düzenlediği ve takip konusu olan faturaları 2019 yılı yevmiye defterine kaydettiği, davalı tarafın faturalara karşılık çekle ve havale olarak ödemeler yaptığı, tahsilatların davacı tarafından defterlerine kaydedildiği, 2019 yılı defterler ve belgelerine göre davacının 27.09.2019 takip tarihi itibariyle davalıdan 23.604,41 TL alacaklı gözüktüğü tespit edildiği, davacının davalıyı takip öncesi temerrüde düşürdüğüne ilişkin dosyada bilgi belge bulunmadığı, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüde ilişkin herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalı tarafa gönderilmiş borç ihtarnamesi bulunmadığı, davacının takip talebinde işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğu, takip talebinde alacaklının asıl alacağa işleyecek ticari avans faizi talebinin yerinde olduğu, Davacının dava dilekçesinde faiz talebinin bulunmadığı, Davacı tarafından davalıya düzenlenen irsaliyeli faturaların üst kısmı imza edilen açık fatura olarak tabir edilen faturalar olduğu, faturalarda teslim alan ve teslim eden isimlerinin yukarıda tabloda yer aldığı, neticeten takip tarihi(27.09.2019) itibariyle davacının davalıdan 23.604.41 TL alacaklı olduğu ve davacı alacaklının takip talebinin yerinde olduğu, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda taraflar arasında cari hesap sözleşmesi olduğu, davacı tarafça davalı tarafa faturalara konu ürünlerin satıldığı, ancak davalı tarafça ürünlerin bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davalı tarafça ticari defter ve belgeler bilirkişi incelemesine sunulmamıştır. Davacının ticari defter ve belgelerine göre davalıdan 23.604,41-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ve davalı tarafça İcra Dairesi’ne verilen itiraz dilekçesinde borcun 7.432,05-TL’si kabul edilmiştir. Tarafların BA ve BS formlarının birbirleri ile uyumlu olduğu ve davacı tarafından satış olarak bildirilen faturaların davalı tarafça alış olarak bildirildiği görülmüştür. Ayrıca fatura konusu ürünlerin teslimine ilişkin sevk irsaliyelerinin incelenmesinde davalı tarafça itiraza uğramayan faturalardaki ürünleri teslim alan kişilerin, itiraz uğrayan faturalardaki ürünleri teslim alan kişiler ile aynı olduğu tespit edilmiştir. Davacının davalıdan alacaklı olduğu ticari defter ve kayıtlar ile ve ürünlerin teslim edildiği tarafların BA ve BS formları ve sevk irsaliyeleri ile ispatlanmıştır. Bu nedenle açılan davanın kabulüne, davacının alacağı davacının ticari defter ve belgeleri ve faturaları ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalı icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faize hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Gaziosmanpaşa …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 16.012,39-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (3.202,47-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.099,79 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 155,10 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 944,69 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 155,10 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 209,50 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 653,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.