Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/477 E. 2020/777 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/477 Esas
KARAR NO : 2020/777

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı yanın müvekkilince imal edilen ürünleri teslim aldığı gibi faturalarını da kabul ettiğini, ancak uzun bir süre ödeme yapmadığını, müvekkilin 3 yıllık sürede davalıdan ödeme beklediğini, davalı kendi iç işleyişinde bir kısım ödeme onayları beklediğini, ama ödemeyi yapmadığını, dava konuya alacakların 2017-2018 yıllarına ait faturalar olduğunu, bu nedenle Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’ nün ……. esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, bu nedenle takibe yapılan itirazın kaldırılarak takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, davalı aleyhine asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili federasyon aleyhine açılmış olduğu davada görev itirazlarının olduğunu, dosyaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, ayrıca yetki itirazında bulunduklarını, takibin Ankara İcra Müdürlüğü’nde yapılabileceğini, müvekkili federasyona fahiş bir bedelde fatura tanzim edildiğini, bu itibarla müvekkili federasyonun davaya dayanak faturadan dolayı davacı şirkete karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilerek davacı yanın ilk önce usulden reddini, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini, davacı yanın %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep etmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
HMK 115. Maddeye göre dava şartları bakımından yapılan inceleme sonucunda;

T.C.

ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/898
KARAR NO : 2018/2388

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:

Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
Somut olayda, davalının tacir olmadığı, hizmet alım işini ise spor faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirdiği, uyuşmazlık konusunun da Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunan işlerden olmadığı, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Yukarıda anılan içtihatlar uyarınca; iş bu davanın davacı ile davalı arasında satım sözleşmesine dayandığı, davalının tacir olmadığı gibi davanın da mutlak ticari davalardan olmadığı göz önüne alınarak Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.