Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/450 E. 2021/1107 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/450 Esas
KARAR NO : 2021/1107

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/02/2010

BİRLEŞEN DAVA
BAKIRKÖY 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ … ESAS SAYILI DAVA YÖNÜNDEN;

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/04/2010
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :29/12/2021
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkil şirketten 280.000 TL bedelli 04/01/2010 vade tarihli bono sebebiyle alacaklı olduğunu iddia ettiğini, müvekkil şirket kayıtlarında davalıya ait hiçbir kayıt tespit edilmediği gibi müvekkil ile davalı arasında hiçbir ticari münasebet olmadığını, bu nedenle müvekkil şirket tarafından davalıya keşide edilmiş bir bono olmadığını, davalının müvekkil şirketi arayarak elinde senet olduğundan bahisle icra takibiyle tehdit ettiğini, müvekkil tarafından senedi ibraz edilmesi talep edilmişse de davalı tarafından kötü niyetli olarak senedin ibraz edilmediğini, müvekkil şirket ortaklarından …’ in şirketin gerek zarara uğratma faaliyetleri içerisinde olduğunu, kötü niyetli olarak hisselerini müvekkil şirketin diğer ortakları olan … ve …’ e devretmek istemediğini, …’ in şirketi borçlandırma ve kendisine yarar sağlamak amacıyla akrabası yada arkadaşı olan davalıya senet vermiş olduğunun tahmin edildiğini, müvekkil şirketin mevcut olmayan bir borç dolayısıyla 280.000 TL gibi yüksek bir oranda icra takibiyle karşı karşıya kalmasının müvekkilin ticari hayatına zarar vereceğini, müvekkil şirkete karşı açılmış veya açılacak icra takiplerinin uygun görülen teminat karşılığında durdurulmasına, müvekkilin borcu bulunmadığının tespitine, dava konusu senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVA; Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyamız üzerinde birleştirilen dava dosyasında, davacı vekili; davacının pompa ve ekipmanları üretimi ve pazarlaması ile iştigal eden bir şirket olduğunu, 3 tane ortağının bulunduğunu ve bu ortaklardan birisinin de davalı olan … olduğunu, diğer davalı …’ in Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davalı olan … ile iş birliği ederek kendi ortağı olduğu şirketini zarara uğratmaya ve bu yolla haksız menfaat temin etmeye çalıştığını, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davalı olan …’ e karşı dava açtıklarını, ödeme emrinin kendilerine tebliğine kadar menfi tespit talep ettikleri bononun lehtarı olarak davalı …’ i bildiklerini, ancak ödeme emrinin tebliğden sonra şirket ortağı ve şirket adına imzaya yetkili olan …’ in söz konusu bonoyu önce kendi adına tanzim ederek daha sonra …’ in ciro ettiğini, …’ in de aynı bonoyu …’ e ciro ettiğini öğrendiklerini, bu sebeple bu şahıslara karşı da dava açmak zorunda kaldıklarını, dosyanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının üzerinde birleştirilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı …’e dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
CEVAP : Birleşen dosyanın davalılarından … vekili 21/09/2010 havale tarihli cevap dilekçesinde; menfi tespit davasının haksız ve kötü niyetli olduğunun, davacı borçlu şirketçe senet metninden kaynaklanan bir itiraz ileri sürülmediği gibi senetteki imzanın da inkar edilmediğini, davalı borçlulardan …’ in davacı borçlu şirketin ortağı ve imza yetkilisi olduğunu, senedin şirketin borcuna karşılık olarak düzenlenip piyasada kullanıldığının açıkça kabul ve ikrar ettiğini, öte yandan davacı şirketinde dava dilekçesinde bunu inkar etmediğini, kötü niyetli davanın reddine taraflarına %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesini beyan etmiş, davalılardan … vekili 14/06/2010 havale tarihli cevap dilekçesinde; müvekkil aleyhine açılan menfi tespit davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilin davacı şirketin ortağı ve imza yetkilisi olduğunu, davacı şirkette 3 eşit ortak bulunmakta olup her birinin tek başına imza yetkisi bulunduğunu, şirketteki iş geliştirme, makine ekipman ve ham madde tedariki için şirket adına …’ den değişik zamanlarda borç para alındığını, bu paraların açıktan alındığını, şirket kayıtlarında gösterilmediğini, alınan borç paralara karşılık …’ e davaya konu senet verildiğini, senedi şirket adına yetkili olan müvekkilin imzalayıp, muhatap kendisi olduğu için senedi ciroladığını, senedin bu haliyle tüm ortakların bilgi ve istekleri doğrultusunda …’ e verildiğini ancak senedin günü yaklaştığında diğer ortakların senet bedelini ödemek istemediklerini, müvekkili alacaklılarla baş başa bırakma gayretine girdiklerini, davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalılara 280.000 TL bedelli 04/01/2010 vade tarihli bono sebebiyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu 280.000 TL bedelli 04/01/2010 vade tarihli bono sebebiyle davacının davalılara borçlu olup olmadığı hususundadır,
Şişli … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde, davalı/alacaklı … tarafından davacı/borçlu …. San Dış Tic Ltd Şti, davalı / borçlu … ve davalı / borçlu … aleyhine 18/09/2009 tanzim tarihli, 280.000 TL bedelli 04/01/2010 vade tarihli bonoya istinaden icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 25/04/2012 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin incelenen 2009 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, ticari kayıtların sahibi lehine kesin delil vasfının bulunmadığı, birleşen dosyanın davalısı …’ in ticaret sicil kaydına göre davacı şirket ortağı olduğu, şirketi müdür sıfatıyla 20 yıl için münferit imzası ile temsil ve ilzam edebileceği, senet bedelinin 280.000 TL, vade tarihinin 04/01/2010, düzenleme tarihinin 18/09/2009 olduğu, senet alacaklısının şirket ortağı ve şirketi temsil ve ilzama yetkili davalı …, senet borçlusunun ise davacı … San ve Dış Tic Ltd Şti olduğu, senedi şirket adına düzenleyen ve imzalayan kişinin ise şirketi temsil ve ilzama yetkili şirket ortağı olan … olduğu, senet metninde bedeli nakden ahzolunmuştur ibaresinin yer aldığı, davalı … tarafından tanzim edilen senedin yine senet alacaklısı … tarafından davalı …’ e ciro edildiği, davalı …’ inde senedi davalı …’ e ciro etmiş olduğu, davalı şirketin 2009 yılı defter ve kayıtlarının incelenmesinde davacı şirket ile davalı … arasında alım satıma ilişkin herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı, 331-Ortaklara borçlar hesabına göre davalı şirket ortağı …’ in davacı şirketten herhangi bir alacağının gözükmediği, 100-Kasa hesabının incelenmesi sonucunda menfi tespite konu senet miktarının şirket kasasına girmediği, davacı şirketin 2009 yılı defter ve kayıtlarının incelenmesinde davacı şirket ile davalı … arasında alım satıma dayanan herhangi bir ticari ilişki ile borç ve alacak ilişkisinin mevcut olmadığı, davalı …’ inde davacı şirketten de herhangi bir alacağının gözükmediği, davacı şirket ile davalı … arasında da herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, davacı ile davalılar arasında her hangi bir temel ticari ilişkinin varlığının tespit edilemediği, davacı şirket kayıtlarında, şirket kasasında veya şirket varlıklarında menfi tespite konu senede dayalı veya senet konusu olabilecek herhangi bir para, mal veya varlığa rastlanılmadığı, davaya konu senet miktarının davacı şirket kasasına da girmediği, davalı …’ in, davacı şirket, … ve … hakkında 09/02/2010 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile toplam 284.418,63 TL tutarındaki alacağı için haciz yoluyla takip yaptığı, …’ in takibin iptali için açtığı davanın Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin …. sayılı kararı ile iptal edildiği, davacı şirketin yetki itirazına binaen dosyanın Şişli … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile diğer borçlular hakkında sürdürüldüğü, davacı ile davalılar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davacı şirketin davalılar … ile …’ e borçlu gözükmediği, menfi tespite konu 280.000 TL lik senet tutarının davacı şirketin kasasına girmediği gibi bu meblağ şirket aktif ve pasif hesaplarında yer almadığı, kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin … esas ve … karar sayılı ilamı ile asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkememizce verilen karar Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. esas ve … karar sayılı ilamı ile “…. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle; aynı zamanda davacı şirket yetkilisi de olduğu anlaşılan davalı …’in savunmalarında ve temyiz dilekçesinde yer alan beyanlarından, adı geçenin davacı şirketten gerçekte alacaklı olmayıp, şirketin 3. kişilerden borç ihtiyacının karşılanması amacıyla ve 3. kişilerin kendisinin şahsi teminatını istemesi karşısında senette lehtar olarak gösterildiğinin anlaşılmasına ve yerel mahkemenin bu şekildeki benimsemesinde somut olayın özelliği itibariyle isabetsizlik bulunmamasına göre davalı … vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Diğer davalılar … vekili ile …’in temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava tarihi itibarıyla somut olayda uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nun 599. maddesi uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki şahsi defilerin ciro yoluyla senede hamil olan kişilere karşı ileri sürülebilmesi, hamillerin keşidecinin borçlu olmadığını bile bile senedi iktisap ettiklerinin, daha açık bir anlatımla senedin kötüniyetle iktisap edildiğinin kanıtlanması koşuluna bağlıdır. Mahkemece, senede ciro yoluyla hamil olan bu davalılar yönünden anılan yasa hükmü çerçevesinde herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada bu kez Mahkememizin … esas ve … karar sayılı ilamı ile davalı … ve …. aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş, Mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerine Mahkememiz kararını Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …. esas ve …. karar sayılı ilamı ile “…. Davalılardan …’in ikamet adresini yargılama sırasında değiştirdiği ancak kararın değiştirilen yeni adrese değil eski adresine gönderildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemenin öncelikle karar tebliği için davalının mernis adresini sorgulaması ve tebligatın bu adrese çıkarılması gerekirken usulsüz yapılan tebligatı davalının 30.06.2015 tarihinde öğrendiği anlaşıldığından temyiz isteminin süresinde olduğu dikkate alınarak diğer davalının temyizi ile birlikte yapılan temyiz incelemesi sonucu; Dava, menfi tespit davası olup davalılardan … ile … dava konusu bonoda ciranta ve hamil konumundadırlar. Lehdardan sonra gelen ciranta ve hamillerin borçtan sorumlu olmadıklarının ispatı öncelikle borçlunun lehdara karşı borçsuzluğunu kanıtlaması, daha sonra da ciranta ve hamilin iyi niyetli olmadığını ispatlaması ile mümkündür. Bir başka deyişle ciranta ve hamilin bonoyu iktisap ederken bedelsiz olduğunu bile bile kötü niyetli devraldıklarının davacı yanca kanıtlanması gerekir. (6762 sayılı TTK’nun 599. maddesi) Bu durumda mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı kapsamında araştırma ve inceleme yapılması gerekirken ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin …. esas ve … karar sayılı ilamı ile iş bu dava ve birleşen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, Mahkememizce verilen kararın davacı tarafça temyizi üzerine, Yargıtay …. Hukuk Dairesi …. esas … karar sayılı ilamıyla, ………..Mahkemece 19.01.2017 tarihli celsede davacı vekilinin mazeretinin kabulüne ,davacı vekilinin duruşma gününü Uyap üzerinden öğrenilmesine,31.01.2017 tarihli celsede ise dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca davacı vekiline duruşma gününün usulüne uygun tebliğ gerekirken duruşma gününün Uyap üzerinden öğrenilmesine dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir, gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamı usul ve yasaya uygun olduğundan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Şişli … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına ve Mahkememiz dosyasına konu bono incelendiğinde; davacı …. tarafından davalı … lehine düzenlendiği, bono lehtar olan …. tarafından davalı …’e ciro edildiği, … tarafından da …’e ciro edildiği, bono bedelinin 280.000,00-TL, düzenleme tarihinin 18/09/2009, vade tarihinin 04/01/2010 tarihi olduğu görülmüştür.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 599. maddesi uyarınca senetten dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendisi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil senedi iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki şahsi defilerin ciro yoluyla senede hamil olan kişilere karşı ileri sürülebilmesi, hamillerin keşidecinin borçlu olmadığını bile bile senedi iktisap ettiklerinin, yani senedin kötüniyetle iktisap edildiğinin kanıtlanması koşuluna bağlıdır. Somut davada davacı tarafça davalılar … ve….’nin kötüniyetli olduklarını ispatlayacak herhangi bir delil dosyaya sunulmamıştır. Dosya kapsamında bulunan delillerden de davalıların senedi kötü niyetli iktisap ettikleri kanaatine ulaşılamamıştır. Bu nedenle davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin iş bu dosyasında davalı … ve iş bu dosyamız ile birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Mahkememizin iş bu dosyası ile birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davalı … aleyhine açılan davanın Mahkememizce daha önceden bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verildiği ve verilen karar Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. esas ve … karar sayılı ilamı ile davalı … vekilinin temiyiz talebinin reddine karar verilmekle kesinleştiğinden bu davalı yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacının dava açmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından ve kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürülükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30- TL maktu harcın peşin alınan 4.158,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.098,70‬‬ TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
5-Mahkememizin iş bu dosyası ile birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında Karar tarihinde yürülükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30- TL maktu harcın peşin alınan 4.158,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.098,70‬‬ TL harcın talep halinde birleşen dava davacısına iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından yapılan 199,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
8-Davalı … tarafından yapılan 180,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
9-Davalı … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinde takdir olunan 28.050,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
10-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalı vekilinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.