Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/434 E. 2022/545 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/434 Esas
KARAR NO : 2022/545

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :13/06/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı kurum vekili tarafından T.C. K. Çekmece …. Asliye Hukuk Mahkeme’sine verilen 09.11.2018 tarihli harç makbuzlu dava dilekçesinde özetle ve mealen; Davalıya idareye müracaat ederek yeraltı suyu satışı izin belgesi alması gerektiği, almadığı takdirde ceza tahakkuk ettirileceğinin bildirildiğini, davalı idareye müracaat etmeden yer altı suyu satışı, taşınması ve tüketilmesinin denetlenmesi esaslarını belirleyen yönetmeliğini 11(1) maddesine göre 7.500,00 TL yer altı suyu satış ceza bedeli tahakkuk ettirilerek 31.03.2015 tarih …. sayılı yazı ile tebliğ edildiğini, davalının daireye hiçbir müracaatta ve ödemede bulunmadığını belirterek, haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilin şahıs işletmesi olan bir tacir olduğunu, işletmesinde kullanma suyunu yer altından çıkarttığını, yer altı suyu satış ruhsatlarını alıp çıkarı suyun tankerlerle satışını yaptığını, müvekkilin gerekli izinlerini alarak faaliyetini davacı tarafından iddia edilen 13.01.2015 tarihin kuyu ruhsatı almadan yer altı suyunun satışın yaptığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkilin … Genel Müdürlüğünden 2 su kuyusu için 04.08.2014-04.08.2015 tarihlerinde geçerli olmak üzere 468 izin numaralı yer altı suyu işletim belgesini aldığını, müvekkilin iznini aldığı 2 su kuyusu dışında başkaca ceza kesilmesini gerektiren su kuyusu bulunmadığını, davacı tarafından uygulandığı iddia edilen idari para cezasının müvekkile ihtar edilmediğini ve kesinleşmediğini, müvekkil aleyhine ceza düzenlendiği iddia edilen yılın 2015 yılı olduğunu, 2015 yılı için yer altı suyu satış izin belgesi bedelinin 1.500,00 TL olduğunu, izin belgesi almadan faaliyet yapılmış olması halinde dahi iki katı para cezası uygulanması gerekeceğini, müvekkil aleyhine uygulanan beş katı para cezasının hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını belirterek, görevsizlik sebebiyle davanın reddine, yetkisizlik sebebiyle davanın reddine, zamanaşımı sebebiyle davanın reddine, aksi değerlendirme halinde dosyaya başkaca delil sunmasına muvafakatinin olmaması sebebi ile dosya mübrez deliller ile dosyanın değerlendirilerek kanıtlanmayan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalının izinsiz olarak yer altı suyu satışı yapması sebebiyle davalıya tahakkuk ettirilen idari ceza bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiş olup incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 7.500,00 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalının izinsiz olarak yer altı suyu satışına ilişkin tutulan tutanaklar, uygulanan para cezaları ve davacı nezdinde bulunan evraklar celbedilerek incelenmiş, yerinde keşif icra edilerek davacı tanıklarının beyanları alınmıştır.
Davacı tanığı … keşif sırasındaki beyanında; ” Ben tutanak tarihinde davacı kurumda yer altı sularında çalışıyordum. Dava dilekçesi ekinde sunulan bana okumuş olduğunuz 01.10.2015 tarihli tutanak içeriği doğrudur. Tutanak altındaki imza bana aittir. Tutanak tarihinde yaptığımız tespitte keşifte size göstermiş olduğumuz 3 adet kuyunun izinsiz olduğunu tespit ettik ve tutanak tuttuk. Şuan da keşifte yaptığımız tespitte dava konusu olmayan 4. Bir kuyunun açıldığını da gördük. Tanıklık ücreti istiyorum. Tutanak içeriği doğrudur. Altındaki imza bana aittir.” demiştir.
Davacı tanığı … keşif sırasındaki beyanında; ” Ben tutanak tarihinde davacı kurumda yer altı sularında çalışıyordum. Dava dilekçesi ekinde sunulan bana okumuş olduğunuz 01.10.2015 tarihli tutanak içeriği doğrudur. Tutanak altındaki imza bana aittir. Tutanak tarihinde yaptığımız tespitte keşifte size göstermiş olduğumuz 3 adet kuyunun izinsiz olduğunu tespit ettik ve tutanak tuttuk. Şuan da keşifte yaptığımız tespitte dava konusu olmayan 4. Bir kuyunun açıldığını da gördük. Tanıklık ücreti istiyorum. Tutanak içeriği doğrudur. Altındaki imza bana aittir.” demiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında, davacı vekilinin iddia ve talepleri ile sunduğu belgeler, davalı vekilinin savunmaları ve sunduğu belgeler, gelen yazı cevapları, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak davalı tarafından davacıdan kuyu işletme ve yeraltı suyu satışı için izin alınıp alınmadığı, kaç adet kuyu için alındığı, izin ve ruhsatın yenilenip yenilenmediği, davalının ne iş ile iştigal ettiği, davalı için tutulan tutanağın kaç adet kuyu için olduğu ve bunların davalı tarafından işletilip işletilmediği, davacı tarafından talep edilen alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığı davacı alacaklı ise miktarı, faiz ve türü ve başlangıcı ve tarafların tüm talepleri ve zamanaşımı hususlarında rapor bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, 28/06/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davalının 2 adet keson su kuyusundan su satışı yapmak suretiyle izinsiz su kullandığı, davalının icra takibinde belirtilen 7.500,00 TL tutarında davacı kuruma borçlu olduğu, tarafların diğer taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir. 16/03/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; İzinsiz su satışı yapan … için ilgili yönetmeliğin, Madde:11 (1)-Yeraltı sularının satışı ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarından gerekli izin veya ruhsatlar alınmış olsa dahi idareden İstanbul İl Mülki sınırları içerisinde yeraltı sularının satışına ilişkin izin belgesi alınmadan satış yapılması yasaktır. Bu yasaya aykırılığın tespiti halinde yeraltı suyu satış izin belgesinin cari yıldaki bedelinin beş (5) katı para cezası uygulanır. Ayrıca yeraltı suyunun satış izin belgesi almak üzere idareye davet edilir. 60 (altmış) gün içinde bu izin belgesi alınmaması halinde kuyu bir tutanak ile mühürlenerek kapatılır. Mühür fekkinde bulunulmasının tespiti halinde yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Hükmünün uygulanmasının gerektiği ancak …’nin Yönetmelik hükümlerine uymaması nedeni ile olayda %50 oranında müterafik kusurlu olduğu düşünüldüğünden; Takip tarihindeki (25.12.2015 tarihindeki) … alacağının; – Bir yıllık yeraltı suyu satış izin belge bedeli :1.500,00 TL – Beş yıllık ceza bedeli : 5 x 1.500,00 TL = 7.500,00 TL – …’nin takip tarihindeki (25.12.2015 tarihindeki) alacağı ise: – 7.500,00TL x 0.50 = 3.750,00’TL Olduğu, 2-Davacının (…’nin) İcra İnkar Tazminatı hakkındaki talebinin Yüce Mahkeme’nin takdirlerine ait olduğu, 3-Davalının zamanaşımı konusundaki talebinin Mahkeme’nin değerlendirmesinin gerektiği, 4- … alacağı olan 3.750,00 TL için takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasının gerektiği, 5-Dosyadaki belgelerden davalının … Yapı Kooperatifi yetkilisi olduğu, kanaati bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından her ne kadar davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı savunmasında bulunulmuş ise de; 2004 Sayılı İİK’nun 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davasının itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması gerektiğinin hüküm altına alındığı, ancak icra dosyasında borçlunun itirazının alacaklıya tebliğine dair bir tebligat parçasının olmadığı ve bu nedenle davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşıldığından davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davalı vekili tarafından davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de dava konusu para cezası tutanaklarının düzenlendiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davanın açıldığı anlaşıldığından ve dava tarihi itibariyle zamanaşımının dolmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına da itibar edilmemiştir.
Davalı vekili tarafından icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı savunmasında bulunulmuş ise de; davalının ruhsatsız ve izinsiz olarak kuyu işlettiği ve haksız fiili sebebiyle davacının idari para cezası uyguladığı, davalının eyleminin haksız fiil teşkil etmesi sebebiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 16. Maddesi ve 2004 Sayılı İİK ‘nun 50. maddesi uyarınca haksız fiilin işlendiği yerin bağlı bulunduğu icra dairelerinin de iş bu takipte yetkili olduğu ve bu nedenle Küçükçekmece icra dairelerinin iş bu takipte yetkili olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin icra dairesinin yetkisiz olduğuna dair savunmasına itibar edilmemiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından davalının izinsiz ve ruhsatsız olarak yer altı suyu çıkarması ve satması sebebiyle hakkında para cezası uygulandığı ve söz konusu para cezasının tahsili için başlatılan takibe haksız itiraz edildiğini ve haksız itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili tarafından iddiaların asılsız olduğunu, izinsiz su kuyusu işletilmesini, düzenlenen cezanın usul ve yasaya uygun olmadığı savunmasında bulunulmuştur. Mahkememizce uzman bilirkişi heyeti ile mahallinde yapılan keşifte davalının izin ve ruhsat almadan bir adet kaça kuyu işleterek kaçak yer altı suyu satışı yaptığı tespit edilmiş ve kaça kuyu işletilmesi sebebiyle davacı adına tahakkuk ettirilen dava konusu para cezasının usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından her ne kadar uygulanan para cezasından % 50 müterafik kusur indirimi yapılmış ise de dava konusunun idari para cezası olması sebebiyle müterafik kusur indirimi uygulanamayacağından Mahkememizce uygulanan para cezasından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır. Mahkememizce yerinde yapılan incelemede davalının izin ve ruhsat almadan bir adet kaça kuyu işleterek kaçak yer altı suyu satışı yaptığı tespit edilmiş ve kaça kuyu işletilmesi sebebiyle davacı adına tahakkuk ettirilen dava konusu para cezasının usul ve yasaya uygun olduğu tespit edildiğinden açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 512,32 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 128,09 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 384,235 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 128,09 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harç ve 571,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 735,89 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.616,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı 24/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır