Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/422 E. 2021/792 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/422 Esas
KARAR NO : 2021/792

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :11/10/2021
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin tekstil sektöründe faaliyet gösteren kurumsal yapıda çalışan bir şirket olduğunu, müvekkili şirket hakkında İstanbul Anadolu …. Sulh Ceza Hakimliği’ni .. D. İş numaralı kararı ile FETÖ/PDY Terör Örgütüne finansal destek sağlandığı şüphesiyle CMK133/1 gereği şirket yönetimini kayyım atanması tedbiri uygulanmasına karar verildiğini, 674 sayılı KHK’nın 19. Maddesi gereği olarak ilgili şirketin yönetimi ve kayyumların yetkileri TMSF’ye devredilmiş ve bu suretle TMSF tarafından müvekkili şirket yönetim kurulu teşekkül ettiğini, bu süreçte TMSF tarafından şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bir takım incelemelerde bulunulduğunu ve yapılan incelemeler neticesinde davalı şirketin müvekkiline cari hesap borcunun olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin davalıdan olan cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında davalı (borçlu) aleyhine icra takibi başlatılmış, davalının (borçlunun) icra takibine itirazı üzerine iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalı borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazının iptaline, davalı aleyhine takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle karşı vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap borcundan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya vermiş olduğu hizmet karşılığında cari hesaptan dolayı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 14.988,87.-TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirket yetkilisi tarafından her ne kadar 28/01/2021 havale tarihli dilekçesinde yetkisizlik itirazında bulunulmuş ise de; davalı şirkete dava dilekçesinin 15/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ve süresinde yetki itirazında bulunmadığından Mahkememize yetkisizlik kararı verilmemiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılması için Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesince alınan 29/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; huzurdaki davanın; yanlar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan faturaların tahsili istemi ile TC. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile asıl alacağın 20’sinden az olmamak koşulu ile icra inkar tazminatının tahsili istemli olduğunu, davalıya ait incelemesi yapılan ticari defterlere göre davacı … şirketinin davalı … Hidrolik Ltd. Şti. nden 31/12/2012 tarihi itibariyle 64.800,00 TL tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de taraflar arasında tek ihtilafın davalının davacıya olan 7.800,00 TL tutarlı borcunu ödeyip ödemediği noktasında toplandığını, davalı tarafından dava dosyasına kazandırılan fotokopiden ibaret 7.800,00 TL tutarlı ödeme makbuzunun Raporun F maddesinde anlatılanlar ışığında geçerliliğinin Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiş, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, 03/08/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2011 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunmadığı, 2019 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin sayın mahkemeye bırakıldığını, davacı tarafın 2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunduğunu, davalı … HİDROLİK MAK. İMA. İTH. İTL. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.” ne ait ticari defterlerin Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021-11 Talimat Sayılı ile dosyası incelendiğini, 29.03.2021 tarihli bilirkişi raporu ile davalı tarafın 2011-2012 yıllarının ticari defter ve kayıtlarının incelendiğini, davalı tarafın 2011 yılı yevmiye, kebir ve envanter defteri açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığını, yevmiye ve envanter defterinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığının, 2012 yılı yevmiye, kebir ve envanter defteri açılış ve yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığının bildirildiğini, davacı tarafın davalı tarafa cari hesaba konu 1 adet KDV DÂHİL 64.800,00 TL tutarlı fatura düzenlediğini, davalı tarafın davacı tarafa cari hesaba konu 3 adet KDV DÂHİL 152.799,80 TL tutarlı fatura düzenlediğini, iş bu faturaların tamamının davacı ve davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiğini, tarafların iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer aldığını, tarafların ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırıldığında, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle, davalı taraftan 7.800,00 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında 31.12.2012 tarihi itibariyle, davacı tarafa 64.800,00 TL borçlu olduğunu, taraflar arasında 57.000,00 TL tutarında cari hesap farkının bulunduğu, iş bu farkın davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer alan, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer almayan 23.11.2012 tarihli 27.000,00 TL VE 30.000,00 TL tutarlı ÇEK GİRİŞİ açıklamalı kayıt işlemlerinden kaynaklandığını, 57.000,00 TL tutarın davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarından düşülmesi ile davacı tarafın her iki tarafın ticari defter kayıtlarında davalı taraftan 7.800,00 TL alacağının olduğunu, dosya muhteviyatında bulunan bilirkişi raporunun F maddesinde, 7.800,00 TL tutarındaki davalı tarafın davacı tarafa olan borcunun irdelendiğini, 7.800,00 TL tutarındaki para makbuzu ile davacı tarafın kendi kendine 7.800,00 TL tutarında tahsilat yaptığının, kaşe üzerindeki imzanın kime ait olduğunun belli olmadığının, makbuzun fotokopiden ibaret olduğunun, iş bu 7.800,00 TL tutarlı ödemenin davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer almadığının belirtildiğini, neticeten, ticari defter ve kayıtlar karşılaştırıldığında davacı tarafın her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarda 7.800,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın borcu olmadığını ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın takip tarihi itibariyle 7.800,00 TL asıl alacağı talep edebileceğini, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, takip öncesi işlemiş faizin hesaplanamadığını, davacı tarafın takip tarihinden itibaren yıllık %21,25 oranında ticari temerrüt faizini talep edebileceğini, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalı taraf ile aralarında cari hesap ilişkisi olduğunu ve davalı tarafın cari hesaptan kaynaklı olarak takibe konu edilen bedeli ödemediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi incelemesi sonucunda davacı tarafın 2011 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunmadığı, 2019 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin sayın mahkemeye bırakıldığını, davacı tarafın 2012-2013-2014-2015-2016-2017-2018 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının (HMK md.222TTK 64 m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunduğunu, davalı tarafın 2011 yılı yevmiye, kebir ve envanter defteri açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığını, yevmiye ve envanter defterinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığının ve bu nedenle sahibi lehine delil niteliğinde olmadığının, 2012 yılı yevmiye, kebir ve envanter defteri açılış ve yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığının tespit edildiği ve sahibi lehinde delil niteliğinde bulunduğu tespit edilmiştir. Tarafların ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırıldığında, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle, davalı taraftan 7.800,00 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında 31.12.2012 tarihi itibariyle, davacı tarafa 64.800,00 TL borçlu olduğunu, taraflar arasında 57.000,00 TL tutarında cari hesap farkının bulunduğu, iş bu farkın davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer alan, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer almayan 23.11.2012 tarihli 27.000,00 TL ve 30.000,00 TL tutarlı çek girişi açıklamalı kayıt işlemlerinden kaynaklandığını, 57.000,00 TL tutarın davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarından düşülmesi ile davacı tarafın her iki tarafın ticari defter kayıtlarında davalı taraftan 7.800,00 TL alacağının olduğunu, 7.800,00 TL tutarındaki para makbuzu ile davacı tarafın kendi kendine 7.800,00 TL tutarında tahsilat yaptığının, kaşe üzerindeki imzanın kime ait olduğunun belli olmadığının, makbuzun fotokopiden ibaret olduğunun, iş bu 7.800,00 TL tutarlı ödemenin davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer almadığının tespit edildiği ve neticeten davacı tarafın her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarda 7.800,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın borcunu ödediğine dair dosyaya delil sunmadığı ve borcunu ödediği ispat edemediği, her iki tarafından ticari defter ve kayıtlarının birbirini doğruladığı ve davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğunun ispat edildiği anlaşılmakla asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Takipten önce davalı taraf temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davacının alacağının her iki tarafın ticari defter ve belgeleri ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ İLE;
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 7.800,00- TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hüküm altına alınan asıl alacak olan 7.800,00-TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 532,81.-TL nisbi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 762,22 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasının merciine İADESİNE,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.