Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/402 E. 2020/328 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/402 Esas
KARAR NO : 2020/328

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2020
Davacı vekili tarafından açılan Menfi Tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında araç kiralama sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme uyarınca müvekkilinin kiralama ücretinin tamamını ödediğini, araç kiralama şirketlerinin kaza/hasar teminatı olmak üzere, sözleşmeyle birlikte, tüketicilere bono imzalatmakta ve ilgili bonoları kimi zaman kötü niyetli kimi zaman da teminat amaçlı olarak kullanabildiklerini, tüketicilerin bu bonoları imzalar iken sözleşme eki bir nüshayı imzaladıkları inancı ile imza attıklarını ve bono tanzim ettiklerinin farkında olmadıklarını, davalının da müvekkiline bu türden bir bonoyu imzalattığını, herhangi bir hasarı/zararı olmamasına rağmen ilgili bonuyu İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası üzerinden takibe koyduğunu, müvekkilinin takibe konu bono üzerindeki imzaya itiraz ettiğini, İstanbul Anadolu … İcra Hukuk Mahkemesi … E sayılı dosya üzerinden yapılan yargılamada imzanın müvekkiline ait olduğuna ilişkin adli tıp raporu neticesinde takibin devamına karar verildiğini ve müvekkilini tazminat ödemeye mahkum ettiğini, hükmedilen bu tazminat ve yargılama giderleri ise İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü …. E sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, İcra İflas Kanunu 170/3 fıkra uyarınca borçlu açacağı menfi tespit davasında borçlu olmadığı yönünde karar alması halinde daha önde hükmedilen tazminat ve para cezasının ortadan kalktığını, davalı tarafın araç kiralama nedeniyle ne tür bir zararı doğduğunu, bu zararı sigorta veya başka bir 3. kişiden tazmin edip etmediğini ispat yükü altında olup teminat amaçlı olarak almış olduğu bono nedeniyle müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığını, yine borçlu daha önce ileri sürdüğü ve ispat edemediği itiraz sebeplerini menfi tespit davasında da ileri sürebileceğini, bu nedenle bonodaki imzaya da itiraz ettiklerini, İstanbul Anadolu … İcra Müd … E sayılı dosyası nedeniyle, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü …. E sayılı dosyası nedeniyle, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yapılan incelemede; davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasında; davacı ile davalı arasında araç kiralama sözleşmesi imzalandığı, davacının davalıya kaza/hasar teminatı olmak üzere bono imzalayıp verdiği, herhangi bir hasar zararı olmamasına rağmen davalının bonoyu icra takibine koyduğu, müvekkilinin imzaya itiraz ettiği, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmaması nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş ise de, 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’ na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Davadaki uyuşmazlık da araç kiralamasından kaynaklanan bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususunda olup, iş bu davada görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan, görevin her aşamada resen gözetileceği, mahkememizin bu tür davalarda görevli olmadığı anlaşılmakla, davanın usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının HMK 4, 114/c ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 06/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.