Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/396 E. 2020/343 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/396 Esas
KARAR NO : 2020/343

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 03/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı asil dava dilekçesinde özetle, dava konusu iptalini istediği, ….bank …. Şubesine ait … numaralı 29.000,00 TL bedelli çeki kendisinin düzenlediğini, ancak müşteriye vermeden çeki kaybettiğini, bu nedenle çek hakkında ödeme yasağı kararı verilerek iptali talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, çek iptali isteğine ilişkindir.
Bilindiği üzere; dava şartlarını düzenleyen HMK 114/e maddesi “davacının dava takip yetkisine sahip olmasını” bir dava şartı olarak ön görmüş bulunmaktadır. Dava takip yetkisi ise HMK 53/1. maddesinde “talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisi” olarak tanımlanmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan ve 6103 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince uygulanması gereken 6102 sayılı TTK 757 ve devamı maddelerine göre çek iptali davasını ancak meşru çek hamili açabilir. Kanunumuzun düzenleme şekline göre keşideciye çek iptali davası açma hakkı tanınmamıştır. Yukarıda açıklandığı üzere davacı, meşru hamil olmayıp keşideci olduğundan çek iptali talebi hakkında hüküm alabilme yetkisi yoktur.
YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ 2016/2755 E. 2017/4927 K. Sayılı ilamı ile;
“… Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK’nın 757/1 maddesine göre kıymetli evrakın iptalini ancak evrak üzerinde hak sahibi olan lehtar veya yetkili hamilin isteyebileceği, keşidecinin ise senet hamilinin ortaya çıkmasından sonra ancak menfi tespit veya istirdat davası açabileceği, davacının çek hamili sıfatı bulunmadığı, keşideci sıfatı ile kıymetli evrakın iptali davası açtığı, keşideci olan davacının kıymetli evrakın iptali davasını açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir….”
Hal böyle olunca, HMK 115/2. maddesi gereğince davanın dava şartının noksan bulunması nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın dava takip yetkisi eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2- Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmı hakkında HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra iade edilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 07/07/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.