Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/378 Esas
KARAR NO : 2020/760
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili kooperatifin … Şubesinden hizmet alan dava dışı Ecz. …’ in cari hesabına karşılık olarak …. Bankası .. Şubesi’ nin 17/01/2020 keşide tarihli olarak 50.793,00 TL’ lik çekin muhasebe kayıtlarının tutulduğu müvekkilinin genel merkezine kargo ile gönderildiğini, kargo paketinin genel merkeze ulaşmaması üzerine Bakırköy …. ATM’ nin …. E. Sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığı ve çek hakkında ödeme yasağı kararı verildiğini, ayrıca bahsi geçen çek zayi davasında zayi istenen çekler hakkında kambiyo takibi yapıldığı, çekteki imza, müvekkili kooperatifin imza sirkülerindeki imzalardan hiçbir uyuşmadığı gibi aralarında herhangi benzerlik dahi bulunmadığını, müvekkili kooperatifin imza sirküleri gereğince çekti imza yetkililerinin ikisinin imzası ile ciro edilmesi gerektiğini, çekin arkası incelendiğinde görüleceği üzere ciroda tek imza bulunduğunu, sahte imzayla yapılan ciro nedeniyle ciro silsilesinde bozukluk olduğunu, açılan icra takibi hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının devamını müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, davacının dava dilekçesinde beyan ettiği olaylardan müvekkilinin her ne kadar basiretli tacir gibi etmiş olsa da haberinin olma ihtimalinin bulunmadığını, yaptığı ticaret nedeniyle çeki aldığını, müvekkilinin kusursuz olduğunu ve icra dosyasını hala tahsil edememiş olduğunu, bu nedenle iyi niyetli meşru hamil olan müvekkiline karşı açılan davının reddine karar verilmesini, davacının dava konusu asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve dava konusu alacağın %10’u oranında para cezasına çarptırılmasına, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
İş bu dava sahte çekten dolayı menfi tespit istemli olup;
Davalının davacı ve dava dışı şahsılar aleyhine …Bankası .. şubesi … seri no’ lu 17/01/2020 keşide tarihli 50.793,00 TL bedelli çekten dolayı icra takibi başlattığı ,
Dava konusu çekin Bakırköy … ATM …. E . … K . Sayılı kararı ile iptal edildiğinin anlaşıldığı,
Takibe ve davaya konu çek incelendiğinde; … tarafından davacı adına keşide edildiği, lehdar ciranta kısmında davacının adı ve kaşesi altında tek imza olduğu ,ciro silsilesinde kopukluk olmadığı davalı tarafından bankaya ibraz edildiği ,davacının açtığı çek iptali davası uyarınca alınan ödeme yasağı kararı doğrultusunda ödeme yapılmadığı ,bunun üzerinde davalı tarafından takibe konu edildiği anlaşılmakla ;
Davacı yan lehdar /ciranta kaşesi altındaki imzanın kendilerine ait olmadığını ,ve de imza sirküleri uyarınca çift imza ile ciro edilmesi gerektiği beyanında bulunduğu,
Bakırköy ….Noterliği’nin 02/07/2018 tarih … yevmiye nolu evrakı ile imza yetkililerinin isimlerinin belirlendiği ve de kooperatif kaşesi üzerine ikisinin imza atacakları hususu düzenlenmekle ;
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1764 Esas
KARAR NO : 2020/525 Karar
Dava, davaya konu çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile çek istirdadı davasıdır.
Davacı, yetkilisi olduğu şirkete ait çeki dava dışı şirkete avans olarak keşide ettiğini, çek hesabı olan şirketin çift imza ile temsil ve ilzam edildiğini, buna rağmen çekin sadece kendisi tarafından imzalandığını, diğer şirket yetkilisinin imzasının bulunmadığını, çekin imza eksiği tamamlanmadan ciro edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca çeki verdikleri dava dışı şirketten çek karşılığı mal almadıklarını bu nedenle çekin bedelsiz kaldığını, dava dışı şirketin anlaşmaya aykırı olarak söz konusu çeki ciro ederek davalıya verdiğini, imza eksikliği ve bedelsiz kalması nedeniyle çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile çekin istirdadını talep etmiş, mahkemece davalının çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu davacının kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davaya konu çek keşidecisi dava dışı şirket olup çek lehdarın cirosu ile davalıya geçmiştir. Davalı çekte meşru hamildir. Davacı, keşideci şirket yetkilisi olup çeki şirket adına keşide etmiştir. Keşideci şirket ile davalı arasında doğrudan ilişki bulunmamaktadır.
Dosyadaki belgelere göre keşideci şirket çift imza ile temsil ve ilzam olunmaktadır. Buna rağmen davaya konu çekte tek imza bulunmaktadır. Davacı yetkilisi olduğu şirket adına çift imza ile temsil ve ilzam söz konusu olmasına rağmen tek imza ile çek keşide ederek dava dışı lehdara çeki vermiştir.
TTK’nın 818/1-c. maddesi yollamasıyla 678. maddesi uyarınca, temsile yetkili olmadığı halde çeke imzasını koyan kimse, o çekten dolayı bizzat sorumlu olur. Aynı durum yetkisini aşan temsilci için de geçerli bulunmaktadır….”
Yukarıda anılan içtihat ve davacı yanın dosyada mevcut imza sürküleei uyarınca ,çekteki imzanın sahteliği hususunda araştırma yapılmasına gerek kalmaksızın ,davacı şirketin çift imza yetkisi sebebi ile iş bu çekten dolayı borçlu olmadığının anlaşıldığı ,
Ayrıca ,Mahkememizce davalı … hakkında UYAP entegrasyon ekranında yapılan inceleme ve dosyaya arasına alınan iş bu kayıtlar uyarınca davalıya ait benzer mahiyette bir çok dosyanın olduğu görülmüş, çalınan çekin aynı yöntem ile davalının eline geçtiği kanaati hasıl olmuş sadece davacısının farklı olduğu, davacıları farklı olan, ülkenin farklı yerlerinde kaybolan çekin genelde aynı cirantaların imzası ile davalının eline geçerek son hamil olarak bankaya sunulması, bu cirantaların şirket olması ve bu şirketlere ulaşılamaması hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi davalının iyi niyetini ortadan kaldıran organize bir durumun olduğunu gösterdiği, dava konusu çeki ne şekilde elinde bulundurduğu hususunda dosyaya herhangi bir beyan sunamamış olması ve davalı hamilin kötüniyetli olduğunu kabulünü gerektirdiği, davalı hamil olarak gözüken davalı hakkında söz konusu – çeklerle ilgili bir çok davasının olması sebebiyle bu aşamada davalıyı iyi niyetli kabul etmek TMK 2.madde uyarınca dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı sayılacağı gibi çekleri çalınan kişiler yönünden telafisi imkansız bir durum ortaya çıkaracağından davalının hakkındaki aynı mahiyette birçok mahkemede sahte çek sebebiyle kötüniyetli olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜNE,
2-Davacının icra takibine konu, …Bankası .. şubesi … seri no’ lu 17/01/2020 keşide tarihli 50.793,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
3-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 3.469,66-TL karar harcından peşin alınan 867,42- TL harcın mahsubu ile bakiye 2.602,24- TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 7.403,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile 867,42-TL peşin harç ve 7,80 TL vekalet harcı toplamı 929,62-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından 43,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
9-Arabuluculuk sarf gideri olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
30/11/2020
Katip …
E-imzalıdır.
Hakim …
E-imzalıdır.