Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/351 E. 2021/780 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/351 Esas
KARAR NO : 2021/780

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 13/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil gümrük müşavirliği alanında faaliyet göstermekte olup ticari faaliyeti dahilinde davalıya hizmet sunarak davalı borçluya borçlarını ifa etmiştir. Davalı borçlu şirket müvekkilimizin gerçekleştirdiği hizmet bedelin ödemeyerek gerek bir tacir olarak basiretli davranma yükümlülüğüne gerekse hizmet sözleşmesinin alıcısı olarak bedeli ifa etme yükümlülüğüne tamamen aykırı davranmıştır. Basiretli davranma yükümlülüğü altında bir tacir olarak ticari faaliyeti gereği müvekkil davacıdan satın aldığı hizmet bedelini ödemesi gerektiğini bildiği halde ödemeyen davalı borçlu, söz konusu takibe salt takibi geri bıraktırmak kastıyla ve açıkça kötü niyetli bir şekilde itiraz etmiştir. ‘’ demek suretiyle davalı yanın itirazının haksız ve hukuka aykırı olması sadece takibi sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığı, bu sebeple takibin durduğunu, dolayısıyla davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Davacı vekili davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dosyasına temel teşkil eden Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğumuz itiraz üzerine takip durmuştur. İcra takibine itiraz dilekçemizde de belirttiğimiz gibi davacı taraf, müvekkil şirketten fazla alacak talep etmektedir. Taraflar arasında her ne kadar ticari bir ilişki mevcut ise de , müvekkil şirketin davacı tarafa borcu , talep edilen miktar değildir. Bu durum yargılamanın ilerleyen aşamalarında tarafların muhasebe kayıtları ve faturalar üzerinde yapılacak olan bilirkişi incelemesi ile tespit edilecektir.Yine yukarıda da belirttiğimiz gibi davacı tarafın talep etmiş olduğu alacak miktarının yüksek olmasından dolayı, alacağın ferileri de yüksek olduğundan kabul etmiyoruz. Ayrıca talep edilen faiz oranı da yüksektir. Yine; Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 13.03.2020 tarihli Corona Virüsü Hakkında Alınacak Tedbirler ile ilgili yapmış olduğu ilanı ile;“Corona Virüs (Covid-19) olarak bilinen solunum yolu bulaşıcı hastalığı, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 9 Mart 2020 tarihli raporuna göre 100’den fazla ülkede 109 bin teyit edilmiş küresel vakayla kayıtlara geçtiği, DSÖ tarafından, Corona Virüs için 2 Mart 2020 tarihinde küresel risk seviyesini yüksekten çok yüksek seviyesine çıkarılmış, ayrıca “Uluslararası Kamu Sağlığı Acil Durumu” ilan edilmiştir. Dolayısı ile PANDEMİ sürecinde meydana gelen ekonomik krizden müvekkil şirkette etkilenmiş ve ürünlerin pazarlayamamıştır. Bu nedenle de müvekkil şirket ekonomik bir kriz yaşamıştır.’’ demek suretiyle yukarıda yaptıkları açıklamalar, HMK ilgili maddeleri, tüm dosya kapsamı ve sayın makamınızın resen nazara alacağı nedenler ile öncelikli olarak yetki itirazının kabulü ve nihai olarak, davacı tarafın davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava ticari alım-satım ilişkisine dayanan 2019 yılına ait 7 adet fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin … E.sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 6.945,84 TL asıl alacak 75,86 TL işlemiş faiz toplamı 6.571,70 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde ve dava değeri 6.571,70 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davalı yan inceleme gününden haberdar olduğu halde defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemiş davacı yan ticari defterleri ile tarafların ba-bs formları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ;
Davalı taraf ticari ilişki ve mal alım-satımı hususunu kabul ederek ödeme günü dolmadan vade farkı faturası tanzim edildiği ve de prim faturalarının da cari hesaptan düşülmediği savında bulunduğu ,
08/04/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
Davacının ticari defterlerine göre; Davacı ile davalı arasındaki ilişkinin önceki yıllardan devir geldiği, 01.01.2019 tarihi itibariyle geçmiş dönemden gelen devir alacağının 4.217,94 TL olduğu, davacı tarafın davalı adına düzenlediği ve takip konusu olan faturaları 2019yılı yevmiye defterine kaydettiği, davalı tarafın faturalara karşılık banka havalesi olaraködemeler yaptığı, tahsilatların davacı tarafından defterlerine kaydedildiği, kesilen faturalar ve yapılan ödemeler sonrası 2019 yılı defterler ve belgelerine göre davacının 31.12.2019 itibariyle davalıdan 6.495,84 TL alacaklı gözüktüğü,
Taraflar arasında bir mal alım satım sözleşmesi, teamül haline gelmiş faiz uygulaması bulunmamakla birlikte alacaklının borçluyu temerrüde düşürdüğüne dair Bakırköy …. Noterliği’nin 06.01.2019 tarih … sayılı İhtarnamesi bulunduğu, işbu sebepten davacının takip öncesi döneme ilişkin takip dosyasında belirttiği 75,86 TL işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu,
Neticeten davacı taraf ticari defterleri ile davalıya ait cari hesap hareketlerini sunduğundan, davalı taraf inceleme gününde defter belge ibraz etmediğinden, davalı taraf takibe itiraz dilekçesinde borcunun bulunmadığı beyanında bulunmasına rağmen takibe konu faturalarve dayanaklarından hizmeti aldığı görüldüğünden, davalı taraf borcun ödendiği ile ilgili yazılı delil sunmadığından, nihai karar sayın Mahkemeye ait olmak üzere takip tarihi (13.02.2020) itibariyle davacının davalıdan 6.495,84 TL cari hesap alacaklısı olduğu kanaati ile rapor tanzim edildiği görülmekle ;
10/08/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunun da aynı doğrultuda olduğu ve de davacının davalıya 2019 yılı içerisinde vermiş olduğu gümrük müşavirliği hizmeti karşısında yapılan ödemeler mahsup edilerek davacının netice-i talebinde haklı olduğu kanaat edilmiştir. Davacı tarafın arafın faturaların dayanağı işlemlerin evraklarını tek tek bu klasörde ibraz ettiği, Davacının davalı tarafa Gümrükleme Hizmeti, Konteyner İşlem Hizmeti verdiği fatura içeriklerinden anlaşılmakta olduğu, Davacı taraf ayrıca gümrük hizmetinin dayanağı olarak Gümrük Beyannameleri, ATR Dolaşım Belgeleri, işlemler karşılığında karşı tarafın borçlandığını gösteren borç dekontu ve karşı tarafın hizmete konu satışını gösteren faturaları davacı tarafın davalı tarafa verdiği hizmeti ispatlamakla;bilirkişi raporu doğrultusunda davacının asıl alacak ve işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacak yönünden 6.571,70 TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-492 Sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 448,91 TL karar harcı peşin alınan 115,31- TL harcın mahsubu ile 333,6‬0‬- TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 115,31- TL peşin harç olmak üzere 169,71-TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere,bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.046,50- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 4.080,00 TL- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/09/2021

Katip ..
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır