Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/332 E. 2021/1158 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/332 Esas
KARAR NO : 2021/1158

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :13/01/2022
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bankası … şubesine ait; …. seri nolu, 25/05/2019 keşide tarihli ve 150.000,00 TL tutarlı çek için davalı taraf Denizli …. İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatmış ve Büyükçekmece …. İcra Ceza Mahkemesinin ….. E. sayılı dosyası ile karşılıksız çek şikayeti yaptığını, müvekkiline ait şirket kayıtları incelendiğinde; söz konusu davalıya, müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığının ortaya çıkacağını, müvekkilini söz konusu çeki almayı hedeflediği malların karşılığı olarak verdiğini, söz konusu malların, müvekkiline teslim edilmediğinden dolayı müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, müvekkiline karşı açılan icra takibinin iptali amacıyla ve borçlu bulunmadıklarının tespiti amacıyla işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, dava konusu çekle ilgili borçlu olmadıklarının tespitine, Denizli …İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında ticari ilişki bulunmamakla birlikte müvekkili şirketin çekin borç kaynağını ve diğer cirolar arasındaki ilişkiyi bilmediğini, dava konusu çekin, …. Tekstil San. ve. Tic. Ltd. Şti. …. Tekstil San. ve. Tic. Ltd. Şti. tarafından cirolanarak müvekkils şirkete borca karşılık verildiğini, çek incelendiğinde şeklen müteselsil ve birbirine bağlı ciroların mevcut olduğunun görüleceğini davacının müvekkilinin kötü niyetli olduğu iddiasındaysa bu husus hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kesin delillerle ispat etmek zorunda olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli meşru hamil olduğunu, çeki elinde bulunduran hamil sıfatıyla çeki edinme sebebini kanıtlamakla dahi yükümlü olmadığını, usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki mal alım satım ticari ilişkisine istinaden davacı tarafından davalının teslim edeceği mallara karşılık verdiği çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Denizli …. İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı dosyasında davacı tarafından davalıya mal alım satım ilişkisinden kaynaklı olarak borçlu olup olmadığının ve taraflar arasında borç bulunması halinde bu borcun sebebinin ne olduğunun tespiti ve davacının davalıya borçlu olup olmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Denizli …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 25/05/2019 tarihli, 150.000 TL bedelli çeke dayalı icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ve takip konusu çekin ön ve arka yüzün incelendiğinde; keşidecisinin davacı …. Tekstil …..Ltd. Şti., lehdarının …. Tekstil….A.Ş. olduğu, çek bedelinin 150.000,00-TL bedelli olduğu, çekin arka yüzünde ilk cirantanın …. Tekstil….A.Ş. , sonraki cirantaların …. Ltd. Şti., davalı … A.Ş. olduğu ve çekin bankaya ibrazında karşılıksız kaşesi şerhinin vurulduğu, bu haliyle çekteki ciro silsilesinin düzgün olduğu görülmüştür.
6102 Sayılı TTK’nun 687. Maddesi uyarınca “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defi’leri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 790. maddesi uyarınca Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır hükmünün düzenlendiği, bu hüküm gereğince somut olayda dava konusu çekteki ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nun 792. Maddesi uyarınca Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olduğu hükmünün düzenlenmiştir.
Yine 6102 Sayılı TTK’nun 825/1. maddesi uyarınca borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.
Somut davada davacı tarafça dava konusu çekin almayı hedeflediği malların karşılığı olarak lehtara verildiğini, ancak malların kendilerine teslim edilmediği ve bu nedenle çekin bedelsiz kaldığı ileri sürülmüştür. Davacı tarafından ileri sürülen bu defi lehtar ile kendi arasındaki şahsi ilişkiye dayalı olan defidir. 6102 sayılı TTK’nun 687. maddesi uyarınca davacı tarafça söz konusu şahsi defi çeki düzgün ciro silsilesi ile devir alan ve yetkili hamil olan davalıya karşı ileri sürülemez. Davacı tarafça dava konusu çekin davalı tarafından çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususları da ispatlanamamıştır. Bu nedenle açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan Haçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30- TL maktu harcın peşin alınan 2.561,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.502,33‬‬ TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 18.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.