Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/33 E. 2020/461 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/33
KARAR NO : 2020/461

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2014
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin hamili bulunduğu çekin rızası dışında elinden çıktığı için Bakırköy ….. ATM’nin …. E sayılı dava dosyası ile iptali için dava açtıklarını, mahkemece ödeme yasağı konulduğunu, dava konusu çekin …. Bankası …. şubesinin hesabına ait ve … çek nolu ve 180.000,00 TL bedelli ve 07/03/2014 keşide tarihli olduğunu, çekin takas yolu ile ibraz edildiğini ve bilahare İstanbul Anadolu ….. İcra müdürlüğünün …. E sayılı takip dosyası ile takibe konulduğunu, bu çekin incelenmesinde müvekkilinin cirosundan sonra cirosu olan …. şirketi ile müvekkilinin eskiye dayalı ilişkisi olmasına rağmen bu çekin kendisine verilmediğini, bu hususun ticari defter kayıtları ile anlaşılacağını, Bakırköy ….. ATM’nin ödeme yasağını kaldırdığını ileri sürerek ihtiyati tedbir ile davalılara dava konusu çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, çekin veya bedelinin istirdatına karar verilmesini istemiştir.
Buna karşılık davalı …. vekili, dava konusu çekin banka müşterileri olan … şirketi tarafından kredi borçlarından mahsup edilmek üzere verildiğini, müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, çekin tahsili için İstanbul Anadolu …. İcra müdürlüğünün …. E sayılı takip dosyası ile takibe konulduğunu, davacının sürdüğü def’ilerin şahsi defiler olup, müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin kötüniyetli olduğunun ispat edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiş ve inkarcı konumunda bulunmuştur.
Dava, menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkindir.
Taraflar arasındaki davanın daha önce yapılan yargılaması sonunda mahkememizin …. E- …. Karar sayılı ve 17/05/2016 tarihli kararı ile yapılan yargılama sonucunda, davalı …. şirketi temsilcisinin mahkemeye verdiği dilekçe ile çekin davacıya ait olduğu, bir yanlışlık sonucu kendi ellerine geçtiğini ikrar ettiği,iş bu ikrarının bu davalı yönünden bağlayıcı olduğu ve bu ikrar nedeniyle davacının dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığı olgusunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı …. şirketi hakkındaki davanın kabulüne, diğer davalı banka hakkındaki davanın ise kötüniyetli hamil olduğu ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay …..HD. ‘nin …. E- ….Karar sayılı ve 19/02/2018 tarihli ilamı ile; “… Dava konusu 07/03/2014 keşide tarihli 180.000,00 TL bedelli çekte davalı ….. Bankası T.A.O ‘nun herhangi bir sıfatı bulunmamakta olup kendisi yalnızca muhatap banka HSBC bankasına vekaleten çek hakkında ödeme yasağı bulunduğunu tespit etmiştir. Dava konusu çekin incelenmesinde çeki muhatap bankaya ibraz edenin diğer davalı şirket olduğu anlaşılmıştır. Davalı bankanın çekte herhangi bir alacaklı sıfatı bulunmamasına rağmen davacı hakkında dava konusu çek ile kambiyo senetlerine mahsus yol ile takip başlatmış ve alacaklı sıfatı bulunmayan çeke dayalı olarak alacak isteminde bulunmuştur. Bu sebeple davalı banka hakkında da davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacı, davalı …. Bankası tarafından İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile takibe konulan … Bank … şubesine ait ve keşidecisi ç… olan 07/03/2014 keşide tarihli ve … emrine keşide edilen 180.000,00 TL edilen çekin rızası dışında elinden çıktığını iddia ederek iş bu davayı açmıştır.
Dava konusu çekin tüm unsurları mevcut olup ciro silsilesinde ise herhangi bir kopukluk bulunmamaktadır. Çekte ilk ciro emrine keşide edilen ….’a, sonra davacı şirkete, bundan sonraki cironun davalı …. şirketine ait olup, son ciranta tarafından davalı bankaya ciro edilerek verildiği ve davalı bankaca ibrazında karşılıksız çıktığı saptanmıştır.
Dosya kapsamı toplanan deliller, davalı …. şirketi temsilcisinin beyanı ve Yargıtay bozma ilamındaki gerekçeler birlikte değerlendirildiğinde; davalı …. şirketi temsilcisi mahkememize verdiği dilekçe ile çekin davacıya ait olduğu, bir yanlışlık sonucu kendi ellerine geçtiğini ikrar ettiğinden iş bu ikrarının bu davalı yönünden bağlayıcı olduğu ve bu ikrar nedeniyle davacının dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığı olgusunun kabul edilmesi gerektiği, davalı banka yönünden yapılan değerlendirmede ise davalı bankanın çekte herhangi bir alacaklı sıfatı bulunmamasına rağmen davacı hakkında dava konusu çek ile kambiyo senetlerine mahsus takip başlattığı ve alacaklı sıfatı bulunmayan çeke dayalı olarak istemde bulunduğu anlaşılmakla bu davalı yönünden de davanın kabul edilmesi gerektiği, dava menfi tespit davası olarak açılmış ise de dava devam ederken icra takibi neticesinde davacı tarafça davalı bankaya ödeme yapıldığı anlaşılmakla dava konusu çekten dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile davalı bankaya ödenen 217.275,00 TL ‘nin davalıdan istirdadına, davalı bankanın icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davacının dava konusu 07/03/2014 keşide tarihli ve 180.000,00 TL bedelli, keşidecesi ….., lehdarı …. olan, …. çek nolu çekten dolayı bu davalılara borçlu olmadığının tespitine,
Dava konusu çekin icra takibine konu edildiği Silivri İcra Müdürlüğünün …. (Eski Silivri … İcra Müdürlüğünün …. E) Esas sayılı icra dosyası kapsamında davalı bankaya ödenen 217.275,00 TL nin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine, koşulları bulunmadığından İİK 72. maddesi gereğince tazminata karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 14.842,05 TL karar harcının peşin alınan 3.073,95 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.768,10 TL ‘sinin davalılardan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 23.659,25 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ile 3.073,95 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 457,00 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup tefhim edildi. 22/09/2020 11:23:25

Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim ….
e-imzalıdır.

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI
39 Tebligat – 432,00 TL
Temyiz Masrafı – 25,00 TL
Toplam = 457,00 TL