Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/321 E. 2021/609 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/321 Esas
KARAR NO : 2021/609

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında düzenlenen 02/04/2007 başlangıç tarihli acentelik sözleşmesi ile karayoluyla eşya taşımacılığından kaynaklı 20/05/2009 tarih …. sıra nolu 5.667,54 TL bedelli fatura, 20/05/2009 tarih …… sıra nolu 514,48 TL bedelli fatura, 20/05/2009 tarih ……. sıra nolu 178,70 TL bedelli fatura ve 20/05/2009 tarih ….. ve ……. sıra nolu 10.884,32 TL bedelli olmak üzere faturalarda gösterilen toplam 17.244,41 TL’nin 18/05/2009 tarihinden işleyecek değişen oranlarda reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Fesih işlemleri ardından cari hesaplar incelendiğinde Emine Kuş’un müvekkil şirkete karşı borçlu duruma düştüğünü, müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla icra takibi başlattığını, borçlu takibin iptali istemiyle dava açmış ise de mahkeme davanın reddine karar vererek müvekkilinin haklılığını ortaya koyduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiği, zamanaşımı itirazının kabulü ile davanın zamanaşımı yönünden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İş bu dava acentelik sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı ile davalı arasında 02/04/2007 başlangıç tarihli acentelik sözleşmesi akdedilmiş olup ,sözleşmenin son bulması üzerine davacı taraf davalıdan hak ediş bedeli,sarf bedeli ve demirbaş bedeli karşılığı alacak talebinde bulunmuştur.Buna yönelik bir kısım faturalar keşide etmiştir.
Davalı yan sözleşme hükümleri doğrultusunda sözleşmenin feshedildiğini davacının kendilerine karşı borçlu olduğu savında bulunmuştur.
Mahkememizce davanın kabulüne dair verilen …… esas ……… Karar sayılı ilam istinaf denetimine tabi tutulmuş;

İstanbul bölge Adliye Mahkemesi ….Hukuk Dairesi ……… Esas ……… Karar sayılı ilam ile ;

Dava, bir kısım faturalardan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, davalı davacıya borçlu değil davacıdan alacaklı olduğunu savunmuş, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kural olarak malın teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Somut olayda dava konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür.
Öte yandan davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde bu faturaların müvekkilinin cari hesabında kayıtlı olmasına rağmen müvekkilinin davacıdan 12.872,06-TL cari hesap alacağı bulunduğunu belirtmiştir. Gerçekten de gerek bilirkişi raporu ekinde, gerekse davalı tarafça rapora itiraz dilekçesi ekinde sunulan davalı cari hesap ekstresi incelendiğinde, dava konusu faturaların davalı kayıtlarına işlenmesinden sonra ve iş bu davadan önce yine bir takım borç ve alacak kayıtları yapıldığı, bu kayıtlar içerisinde davalının ödemelerinin de bulunduğu görülmüştür.
O halde ilk derece mahkemesince söz konusu davalı ödemelerinin değerlendirilebilmesi için tarafların ticari defter ve kayıtları ile ödemelerin dayanak belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacının dava tarihi itibariyle dava konusu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir inceleme içermeyen bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

İstinaf ilamı sonrasında dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş;

26/04/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
a)Taraflar arasındaki itilaf konusunun davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki dolayısıyla. “ Kargo acentelik sözleşmesinin iptali ile birlikte dtıvact /amfin davalı tarafa düzenlemiş olduğu faturalar nedeniyle sözleşme kapsamında davacının davalı taraftan alacaklı olup olmadığı” noktalarında toplandığı, huzurdaki alacak davasının 15.04.2017 tarihinde ikame edildiği,
b)Davalının 2009 hesap Yıllarının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı tarafın incelenen defterlerinin lehine delil teşkil ettiği, bu konuda nihai takdir ve değerlemenin Sayın Mahkemede olduğu,
c)Davacı tarafın takip talebinde alacak olarak talep etliği 17.244,41 Tl nin dayanağı olan faturaların davalı taraf defler ve belgelerinde kayıtlı bulunduğu,
d-)Davalının, dava dosyasında mevcut ve incelenen licari defter ve belgelerine güre, Dava dosyasına sunulan davalı taraf yevmiye defterinden, 06.08.2009 tarihli son yevmiye kaydından ve 31.12.2009 tarihli kapanış maddecinden dc anlaşılacağı üzere: Davalı tarafın davacı taraftan 12.872,06 T) alacaklı bulunduğu, ( Yine dava dosyasında bulunan davalı de/ter vc belgelerinden 22.02.20 W tarihli virmanfişi ile alacağın 128-Şüpheli alacaklar hesabına kayıt edildiği tespit edilmiştir) bu tarihten itibaren taraflar arasında herhangi bir kayıtlamanın mevcııt olmadığı,
e-)Davacı tarafın icra takip tarihi ( 30.07.2011) itibarı ile incelenen davalı taraf defter ve belgelerine güre: davalı tarafın davacı taraftan: 12.872,06 TL alacaklı bulunduğu’ nun kabulünün gerekeccği kanaat ve sonucuna ulaşılmış ise dc takdiri vc değerlemesinin Sayın Mahkemede olduğu,
f-)Taraflar arasında akdedilmiş sözleşmenin Takdiri ve değerlemesinin Sayın Mahkemede olduğu, davacı tarafın alacağın» ispat yönünden dava dosyasına somut bir belge sunmadığı, defter ve belgelerini incelemeye sunmayan davacı tarafın HMK.222 Maddesi uyarınca takdiri vc değerlemesi ile, sair konuların yaralama sonucunda Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu kanaati ile rapor tanzim edilmekle ;
Bilirkişi raporunda ayrıntılı açıklandığı üzere ;davacı tarfaın keşide ettiği faturalar davalı defterlerinde kaydedilmiş olup ,davalı taraf banka havalesi ile ,alacaktan mahsup yöntemi ile cari hesap ilişkisinin 06/08/2009 tarihinde sonlandırıldığı ve de davalı tarafın davacı taraftan alacaklı olduğu anlaşılmakla iş bu davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30- TL harcın 294,50 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 235,2‬0 TL bakiye harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır