Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/307 E. 2022/230 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/307 Esas
KARAR NO : 2022/230

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2020
KARAR TARİHİ : 07/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08.03.2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ….. Lojistik Şirketine ticari ilişki sebebi ile alacaklı bulundukları ancak alacağın ödenmemesi nedeniyle ….. Petrol Ltd. Şti. ….. Lojistik Ltd. Şti ve …..’ın, Büyükçekmece ….noterliğinden, …. Petrol ve Turizm İşletmeleri San, Tic. A.Ş’ye keşide ettiği, 17.02.2015/…. yevmiye sayılı ihtarnamede; 25.08.2014 tarihli ortaklık sözleşmesinden doğan hakların ….. Petrol şirketi olarak taraflarına 12.02.2015 tarihli temlikname ile devredildiğinin belirtildiği, ….. Lojistik firmasının iflası ile birlikte bu hususta yürütülen Anadolu … İcra Dairesi … İflas numaralı dosyasına sunulan ve davalı yanın beyanlarının aksine Bilirkişi Raporunda, Müflis Şirketin alacaklı olduğu 3. Kişilerin listesine bakıldığında, …. Petrol’ ün listenin …. Sırasında 2.996.252,78 TL olarak borçlu olduğunun tespiti ile şikayet olunanların taraflarından mal kaçırma saiki ile hareket ettiklerinin açık ispatı olduğunu, yine davaya konu Cari hesap alacağına ilişkin olarak; 12.02.2015 tarihli temlik sözleşme tarihi itibariyle değerlendirilmeyerek hatalı şekilde 2015 yılının tamamı üzerinden ve bütün cari hesapları kapsayacak şekilde değerlendirme yapıldığını, 2.100.000 TL tutarlı senedin cari hesap borcuna verildiği kabul edilmiş olsa bile, 2.100.000 TL tutarlı 3 adet senedin, 01.10.2015 tarihinde iade edildiği, yani bu iade işleminin, 12.02.2015 tarihinde imzalanan temlik sözleşmesinden yaklaşık 8 ay sonra yapılmış olduğunun anlaşıldığı, davalı yan tarafından alacaklarına konu miktar ödenmemiş ise de 62,304,97.TL olarak 29-03-2016 da yatırıldığını, Damga vergisi ile 300,000,00 TL harç miktarını Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı dosyası kapsamında yatırıldığını ,hakkaniyet gereğince huzurdaki dava dosyasındaki harç miktarından mahsupları ile taraflarında derdest olunan davanın davacılarından biri de Vakıf niteliğindeki …. Vakfı olup taraflarına alacaklarının 1.560,000,00 TL tutarındaki kısmının vakfa bağış olarak temlik olunduğunu, dolayısıyla davadan elde edilecek olan alacak miktarı vakıf olan temsilcisi oldukları davacıya temlik edildiği, gerek bu sebeple gerekse de alacaklarına ilişkin hakları tahsil edilemediğinden şirket olarak taraflarının da iflas süreci başlatılmış olduğundan; dosya kapsamında tahsili yapılacak olan harç değeri üzerinden Adli Yardıma karar verilerek harç miktarının taraflarınca yatırılmış olan miktar üzerinden düşürülmesine, davanın mahiyeti uyarınca davalı yanın davaya konu hileli, usul ve yasaya aykırı tutum ve işlemleri sebebiyle icra dosyası kapsamında gerekli tedbirlerin ivedilikle alınmasına, davalı yanın haksız eylemleri sebebiyle iflasa sebebiyet vermiş olmaları göz önünde bulundurularak davacı olarak şirket ve vakfın ADLİ YARDIMDAN YARARLANDIRILMALARINA, Mahkemenin aksi kanaatte olması durumda ise açıkça dolandırıcılık yapan davacı yan karşısında vergisinin ödendiğini ve alınan meblağın bir kısmının temlik olunduğu üzere şehit ve gazi yakınlarına aktarılacağı hususları göz önünde bulundurularak dava neticesine kadar BEKLETİLMESİNE, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin harç ve masraflar ile birlikte davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini , öncelikle davanın mahiyeti uyarınca davalı yanın davaya konu hileli, usul ve yasaya aykırı tutum ve işlemleri sebebiyle icra dosyası kapsamında gerekli tedbirlerin ivedilikle ALINMASINA, ve Yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin harç ve masraflar ile birlikte davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle;Ticari Davalarda Arabuluculuk Dava Şartı olup bu gereklilik yerine getirilmediğinden dolayı davanın usulden reddi gerektiğini ayrıca Yetki ve Görev İtirazında bulunduklarını, müvekkilinin Gaziantep ilinde ikamet etmekte olduğunu, kendisine karşı başvurulacak yasal yollarda Gaziantep Adalet Sarayı Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, Müvekkil Şirket yetkilisi olması kendisine tek başına tacir olma sıfatı da vermeyeceğinden uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden görev itirazında bulunduklarını, Bu nedenle Mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğundan Yetkisizlik ve Görevsizlik İtirazında bulunduklarını, Müvekkil hakkında dava dilekçelerinde tek bir iddiaya dahi yer verilmemiş olunması ve sadece Davalı taraflar arasında ismen belirtilmiş olması dahi davacıların Müvekkile karşı açabileceği ne bir davanın yöneltebileceği ne de bir iddianın olmadığını gösterdiğini, Kaldı ki bahsettikleri iddiaların haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğu gibi Müvekkil ile alakalı herhangi bir hususta bulunulmadığını, davalılardan …. Petrol Şirketinin yetkilisi olup davada kendisi şahsına husumet yöneltilemeyeceğini, bu nedenle husumet itirazında da bulunduklarını, Karşı tarafın haksız ve hukuki mesnetten yoksun yere açtığı davaların saymakla bitmez olduğunu , müvekkilinin ….’ a karşı açtıkları iflas davası önce T.C. Gebze Asliye Ticaret Mahmekesinin … E. Sayılı dosyasıyla görüldüğünü ve Yetkisizlik nedeniyle usulden reddedilerek gönderildiği T.C. Gaziantep …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasıyla görüldüğünü ve nihayetinde de reddedildiğini, İş bu huzurdaki Davanın dışında da Müvekkilşzğ yöneltilen bir çok mahkemede bir çok dava bulunmakta ise de karşı tarafın kendi lehine tek bir sonuç alamadığını, İddia ettikleri hususların yine Mahkemenin …. E. Sayılı davasında değerlendirildiğini, ve Davalarının reddedilildiğini, Karşı tarafın dilekçesinde sahte rapor diye belirttiği Mahkeme tarafından atanan bilirkişi’nin raporu olduğunu ve gerçek rapor diye belirttiklerinin ise kendileri tarafından alınan görüş olduğunu, karşı taraflar farazi hesaplamalarla Müvekkilin yetkilisi olduğu şirketi borçlandırmaya çalıştığı gibi herhangi bir şahsi sorumluluğu olmamasına rağmen de Müvekkili de davada taraf göstermeye çalıştıklarını, Sözde dayanak diye belirttikleri İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin … E sayılı ve ….. Lojistik Firmasının taraf olduğu iflas dosyasındaki Bilirkişi Raporu ise kabul edilemez olup fiktif kayıtlar baz alınarak oluşturulduğunu, Aynı raporda …. Sayfasının …. Sırasında Davacı tarafın da 564.084,95 TL borçlu olduğu yazdığını, Alacaklı olduğunu iddia ettiği firmanın kayıtlarında borçlu görünen davacı tarafın iş bu raporu dayanak göstermeye çalışıp dava açmasının mantıklı gelen bir açıklaması bulumadığını, İflası istenen şirketin ayrıca raporun …. Sayfasının ilk paragrafında 68.617.697,15 TL borcu olduğu da belirtilmiş ise de kimlerin alacaklı olduğu listelenmediğini, İddia ve dayanak olarak gösterdikleri bir diğer hususun ise T.C. Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile sıra cetveline itiraz davası olup yine Davacılar ile Davalılardan … Petrol arasında görüldüğünü, ısrarla … Firmasının Davacılara açmış olduğu menfi tespit davasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini , bu talebin kabul edilmemiş hukuka aykırı şekilde karar verilmiş olup İstinaf incelemesi de sürerken … Lojistik Firmasının davası kabul edilerek karşı tarafa bir borcu olmadığı Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşmiş olduğunu, Karşı tarafların herhangi bir hak ve alacağı olmadığı sahte evraklarla icra takibi yapıldığı ve bir şekilde kesinleştirildiğinin ortaya çıktığı, bahsi geçen bu sebepler ile Mahkeme tarafından re’sen nazara alınacak sebepler ışığında gerek usulden gerekse esastan DAVANIN REDDİNE, Kötüniyetle veya haksız dava açılmasından dolayı Davacı tarafların üst sınırdan para cezasına çarptırılmasına, Yargılama Giderleri ile Ücreti Vekaletin Davacı taraflar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … Petrol ve Turizm İşletmeleri San. Ve Tic. A.ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Zorunlu Arabuluculuk Dava Şartı Yerine Getirilmediğini, davacının Adli Yardımdan Yararlanmasının Söz Konusu Olmadığını, eksik harcın ikmal edilmesi gerektiğin, davacı tarafın teminat göstermesinin zorunlu olduğunu, bu hususunda bir dava şartı olduğunu, kesin hüküm/derdestlik nedeniyle de davanın reddinin gerektiğini, dava dilekçesi HMK. m. 119 ve 194’ün amir hükümlerine tamamen aykırı olduğunu, dava dilekçesinin HMK. m. 32 Uyarınca Münasebetsiz Evrak Niteliğinde olduğunu, davacının açtığı huzurdaki dava, maddi ve hukuki dayanaktan tamamen yoksun olduğunu dava açma hakkının kötüye kullanılması mahiyetinde olan ve tamamen ızrar kastıyla açılan davada davacının HMK m 329 uyarınca disiplin para cezası ile cezalandırılmasını ve haksız ve mesnetsiz davanın REDDİNİ karar verilmesini istemiştir.
Dava, alacak talebine ilişkindir.
Mahkememizin 01.06.2020 tarihli ön incelemeye hazırlık tutanağı 13 nolu ara kararı gereğince “13-Davacıların Adli Yardım Taleplerinin reddi nedeniyle nispi harç alınması gerektiğinden ve nispi harç yatırılmadığından davacılara 6.500.000,00 TL üzerinden hesap edilen 111.003,75 TL peşin harçtan başlangıçta yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 110.949,35 TL nispi harcın 26.640,90 TL’sini davacı VAKIF, bakiye 84.308,45 TL’sini ise davacı ….. PETROL TAŞIMACILIK İNŞAAT OTOMOTİV GIDA TURİZM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ yönünden yatırmaları için iki hafta kesin süre verilmesine, aksi takdirde HMK. 30 m. Gereğince müteakip işlemlere devam edilmeyeceğinin ve dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceğinin ihtarına, ihtarın bu tutanağın tebliği ile yapılmasına,” kararı verilmiş ve davacı vekiline bu hususta usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davacı vekili verilen kesin süre içinde eksik harcı ikmal etmemiştir. Bunun üzerine mahkememizce 01.06.2020 tarihli ön incelemeye hazırlık tutanağında HK 30.md ve HMK 150 md. gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesinin 5. fıkrasında davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizin bu dosyası işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle:
1-Davanın HMK’nun 150. maddesinin 5. fıkrası gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA. Esas kaydının bu nedenle kapatılmasına,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi. 07/03/2022

Başkan ….
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip ..
e-imzalıdır