Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/305 E. 2021/973 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/305 Esas
KARAR NO : 2021/973

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :01/12/2021
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …, 20.11.2019 tarihinde kendi sevk ve idaresinde olan … plakalı motosiklet aracı ile … Caddesi’nden …. yönüne doğru hareket etmekte iken, trafik kurallarına göre güvenlik şeridi niteliğinde olmayan, sağ şeritte stop etmiş şekilde bulunan ve dörtlü flaşörleri de yanmayan, sürücüsü …’in de telefonla oynar bir pozisyonda olduğu … plakalı araca çarptığını ve yaralanmalı – maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın 20.11.2019 tarihinde saat 17:00 sıralarında vuku bulduğunu, kazanın olduğu tarihte akşam ezanının saat 17:50 civarlarında okunduğu göze alınırsa, güneşin batmaya yakın bir zamanda olduğu için müvekkil söz konusu … plakalı aracın durmuş olduğunun farkına varamadığını ve neticede arkadan çarpmak suretiyle kaza meydana geldiğini, kazaya sebep olan … plakalı araç … Sigorta A.Ş.’den 31.05.2019 başlangıç 31.05.2020 bitiş tarihli …. poliçe numarası ile KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza sonrası meydana gelen bedensel zararın ve araçta oluşan maddi hasarın karşılanması adına davalı …’ye 15.01.2020 tarihinde ihtarname gönderilmek suretiyle talepte bulunulduğunu ancak zararlarının karşılanmadığını, bunun üzerine Zorunlu Arabulucu yoluna başvurulduğunu arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını, Arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kalması üzerine dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, haklı davalarının kabulüne, müvekkilinin aracında meydana gelen zarardan ötürü (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile), araç tamir bedeli olan 1.000 TL’nin kaza tarihi olan 20.11.2019 tarihinden itibaren işletilecek olan reeskont faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline, trafik kazası nedeniyle (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile) müvekkilinin uğramış olduğu çalışamamak, bedensel zararın tazmini ve güç kaybı tazminatı için şimdilik 1.000 TL’nin, sigorta limitini aşmamak üzere kaza tarihi olan 20.11.2019 tarihinden işletilecek olan reeskont faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline, yargılama harç ve giderleri, vekalet ücretinin davalı … üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından müvekkili şirketin tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından müvekkili şirketin tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkili şirketin nezdindeki poliçe sebebiyle davacıya karşı sorumluluğunun doğabilmesi sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusurlu olmasına bağlıdır ve sorumlu olacağı miktar sürücünün kusur oranına göre belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin; işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere ; müvekkili şirkete sigortalı …. plakalı araç sürücüsünün hiçbir kusuru bulunmadığını, sürücünün kusursuzluğu sebebiyle araç işletenin sorumlu olmadığı hallerde sigortacısının da sorumluluğu doğmayacağından müvekkili şirketin de bir tazminat sorumluluğu bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı, trafik sigortası genel şartları ve karayolları trafik kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olup SGK tarafından ödenmesi gerektiğini, davacının meydana gelen kaza sonucu malul kaldığından bahisle geçici iş göremezlik tazminatı talep ettiğini, ancak geçici iş göremezlik tazminatı tedavi giderleri içerisinde yer alıp SGK tarafından karşılanması gerektiğini, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasar bedeli ve davacının uğramış olduğu çalışamamak, bedensel zararın ve güç kaybının tazminine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; meydana gelen trafik kazasından dolayı davalı … şirketine sigortalı aracın sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise ne miktar tazminat istenebileceği hususlarındandır.
Dava konusu kazaya sebebiyet veren aracın sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait …. Hastanesi tedavi evrakları, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyası, taraflar tarafından sunulan belgeler ve faturalar incelenmiştir.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasında; müşteki olan davacının şikayetçi olmaması sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Dosyada meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranı ve davacının maluliyeti hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 01/06/2021 tarihli raporunda özetle; Olay mahalli yolun; bölünmüş, atlı şeritli, genişliği 20 metre, zemin asfalt-kuru, hava açık, vakit gündüz, aydınlatma mevcut, görüşe engel cisim yok, azami hız limiti 80 km/h ve meskun mahal içi olduğu, kaza tespit tutanağında; … plaka sayılı aracın altı şeritli Bakırköy istikamet yön bölümünde yolun sağ tarafında duraklar halde olduğu belirtildiği, tüm dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı, sürücülerin beyanları ve dilekçeler incelendiğinde, kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup, her ne kadar Sürücü … idaresindeki araç ile duraklamanın yasak olduğu yerde duraklamış ise de, aracının arıza ışığının yanması nedeniyle durakladığını beyan etmiş olması, aracında arıza olmaması halinde duraklamanın yasak olduğu yerde duraklamasının idari para cezası gerektirebileceği ancak, olay mahallinin meskun mahal içi, görüşün açık, aydınlatma mevcut ve vaktin gündüz olması, çarpma noktasının konumu, yolun genişliği de dikkate alındığında … plakalı araç sürücüsüne kusur izafe edilemeyeceği, Mevcut verilere göre; Davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyrini; yola gereken dikkatini verip, olay mahalli özellikleri ve araçların seyir durumlarını dikkate alarak kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette müteyakkız seyretmesi, önünde aynı istikamette seyreden araçlarla arasında yeterli ve güvenli takip mesafesi bırakarak seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, yola gereken dikkatini vermemesi neticesi önünde yolun sağ tarafında duraklayan diğer sürücü idaresindeki araca önlemsizce arkadan çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, Sürücü … sevk ve idaresindeki araç ile seyir halindeyken aracının arıza ışığı yanması üzerine durakladığı sırada aracının arka kısmına diğer sürücünün dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde çarptığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, olayda; davacı sürücü …’ın, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Sürücü …’in, kusursuz olduğu kanaatini bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6098 Sayılı TBK’nun Haksız fiillerden doğan borç ilişkileri sorumluluk başlıklı 49/1. Maddesi uyarınca kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunun yine aynı kanun zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50/1 maddesi uyarınca zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu hükümleri düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davacı vekilinin iddia ve talepleri, davalı vekilinin savunmaları, davalı aracın sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait …. Hastanesi tedavi evrakları, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyası, taraflar tarafından sunulan belgeler ve faturalar, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; kaza tarihi olan 20/11/2019 tarihinde davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile ….. yönüne doğru seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde … caddesini 100 metre geçtikten sonra aracının ön kısımlarıyla, … caddesinden Sahil Kuzey yoluna katılım yaparak aynı yöne doğru seyir etmek isterken aracında meydana gelen arıza nedeniyle yolun sağ tarafında duraklayan sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sol arka kısımlarına çarpması neticesi dava konusu trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen kazada davacının yaralandığı ve aracında hasar meydana geldiği ve davacı tarafça davacının bu zararlar sebebiyle uğradığı maddi tazminat talep edilmiştir. Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin kusura ilişkin raporunda; davacı sürücü … sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyrini; yola gereken dikkatini verip, olay mahalli özellikleri ve araçların seyir durumlarını dikkate alarak kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette müteyakkız seyretmesi, önünde aynı istikamette seyreden araçlarla arasında yeterli ve güvenli takip mesafesi bırakarak seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, yola gereken dikkatini vermemesi neticesi önünde yolun sağ tarafında duraklayan diğer sürücü idaresindeki araca önlemsizce arkadan çarptığı olayda asli ve % 100 kusurlu olduğunun, davalı sigortalanan araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki araç ile seyir halindeyken aracının arıza ışığı yanması üzerine durakladığı sırada aracının arka kısmına diğer sürücünün dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde çarptığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı tespit edilmiştir. Alınan rapor olayın oluş şekli, kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğundan ve usul ve yasaya uygun olduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır. Yukarıda belirtilen yasal mevzuat gereği kişinin haksız fiilinin sonuçlarından sorumlu olabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar vermesinin gerektiği ve zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, somut olayda davalı sigortalanan araç sürücünün dava konusu kazada kusurlu olmadığının tespit edildiği, söz konusu kazanın meydana gelmesinde bizzat davacının kusurlu olduğu ve davacı tarafın davalı sigortalanan araç sürücüsünün kusurunu ispat edemediği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının dava konusu kaza sebebiyle uğradığı maddi zararın tazmin edilmesini talep hakkı bulunmamaktadır. Dava konusu kazada davalı sigortalanan araç sürücü kusurlu olmadığından ve bizzat davacı kusurlu olduğundan davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30- TL maktu harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile 4,90 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 2.000,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.