Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/25 E. 2022/265 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/25 Esas
KARAR NO : 2022/265

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :13/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı tarafla yapılan anlaşma neticesinde davalının talebi ile 12.800,00 TL (… model için) ödeme yaparak kumaş siparişi vermiş olduğunu, Davalı taraf ödemeyi almasına karşın tam ve gereği gibi zamanın da ürünleri yapmamış, teslimde etmemiş, davalının bu davranışı neticesinde sipariş iptal edilmiş, davacı şirketi, ticaret yaptığı dava dışı üçüncü şahıslar nezdinde maddi ve manevi zarara uğratmış olduğunu, Davacının siparişlerini yapmayan karşı tarafın, ödenen paranın da iadesine yanaşmamış olduğunu, tüm bunlar üzerine TC Bakırköy …. İcra Müdürlüğü …. E sayılı dosyası ile uğradığı zararı tazmin etmek için icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafın söz konusu icra dosyasına itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı şirket tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan hukuka aykırı ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine davacı şirket alacağının %20 ‘sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların, telefonda sözlü olarak anlaşmalarının üzerine 12.07.2018 tarihinde e-mail yoluyla yazılı olarak, ödenecek tutarın %30’unun siparişin hazırlanması için ön ödeme olarak ödeneceğine dair anlaşmaya varmış olduklarını, Davacının, davalıdan …., … ve …. renklerinde her renkten 380 kg olmak üzere kumaş hazırlamalarını talep etmiş olduğunu, Davalının, üretime başlayabilmek için ön ödeme olarak 8.864,64 USD’ın (o tarihteki dolar kuru üzerinden) 9630’u olan 12.800,00-TL’yi almış ve davacıya proforma fatura göndermiş olduğunu, davacının, renk çalışmalarının hemen onaylanması halinde ürünleri 25 günde teslim edebileceklerini bildirmiş ve termin 06.08.2018 olarak kararlaştırılmış olduğunu, davacı şirketin numuneyi zamanında göndermemesi üzerine davalının, mail yoluyla “zaman kaybetmemek ve siparişinizi zamanında teslim edebilmek adına lütfen numuneyi bize gönderin” şeklinde davacıyı uyarmış olduklarını, davacının, üretilen ürünleri ticaret yaptığı 3. Kişi konumundaki şirketlerin onayına sunarak sürecin uzamasına neden olmuş olduğunu, ekte sunmuş oldukları maillerde ile açıkça görüleceği üzere 3. Kişi şirket … renkleri beğenmeyip reddettiğinden ürünlerin geri dönmüş ve üzerlerinde tekrar çalışılmış olduğunu, 12.09.2018 tarihinde davalının halen renkler üzerinde değişim ve tamir yapılmasını istemiş olduğunu, davalının, sözleşmenin tarafı olan davacının yönlendirmeleri ile üretime devam etmiş olduğunu, 21.09.2019 tarihli … adına … ile Davacı … adına … Bey arasında geçen mailde (EK-6) açıkça görüleceği üzere 3. Kişi … kumaşları müşterilerine gösterip fikir topladığını, davacı ve 3. Kişi şirket sürekli olarak ürünlerde değişim istemiş ve süreci uzatmış, davalının ise aldığı ön ödeme ile üretimini yaparak davacıyı ve davacının müşterilerini memnun etmeye çalışmış olduğunu, 26.09.2018 tarihli mailde ise, davacı … adına … Bey’in, müşterileri ürünleri beğenmediği için siparişleri iptal ettiğini davalıya bildirmiş ve ön ödemeyi geri istemiş olduklarını, Davalı tarafından, haksız olarak istenen bedelin ödenmemesi üzerine davacı Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatmış, davalının söz konusu takibe itiraz etmesi üzerine ise huzurdaki davayı ikame etmiş olduklarını, Taraflar arasında kurulan sözleşmeyi, davacı firmanın, fesih/ sözleşmenin iptali yoluyla sonlandırmış olduğunu, fesih işlemi, sözleşmeye aykırılıktan ötürü bir akdi zarar giderim talebine olanak verse de bu hakkın talep edilebilmesi için bakılması gereken husus yapılan fesih işleminin haklı nedenle yapılıp yapılmadığı olduğunu, davacı tarafından davalıya yapılan ön ödemenin, davalının üretime başlayabilmesi için verilmiş, ön ödemenin alınmasını takiben davalının üretime başlamış ve davacıya ürettikleri kumaşlarla ilgili örnekler göndermiş olduğunu, ödeme ile davalının makinelerin hazırlık sürecini tamamlamış ve üretime başlamış olduklarını, verilen ödemenin, hali hazırda üretim için kullanılmış olunduğunu, bu ön ödemenin niteliğinin de taraflarca bilinmekte ve baştan itibaren rızaen kabul edilmekte olduğunu, Alınan ön ödemeyi ve niteliğini anlayabilmek için teamül gereği, Merter piyasasındaki tekstilcilerin uygulamalarına bakmak gerekmekte olduğunu, Merter’de yapılan kumaş ticaretinde satıcılar üretime başlayabilmek için anlaşılan tutarın bir kısmını ön ödeme almakta ve bu ödemeyle üretim için gerekli giderleri karşılamakta olduklarını, Davacı şirketin, dava dilekçesinde sözleşmenin iptal edilme nedeninin davalının ürünleri geç teslim etmesi olarak yansıtsa da ekte sunmuş oldukları mailler incelendiğinde görüleceği üzere süreci hızlandırmak isteyen ve davacı firmayı bu hususta sıkıştıran ve hatırlatmalar yapanın davalı olduğunu, buna rağmen ürünlerin hazırlanması için gerekli onayları aylar sonra veren ve sürekli olarak dava dışı şirketlerin (…) onay ve fikrini almak nedeniyle süreci uzatanın bizzat davacı olduğunu, Davacı firmanın, 26.09.2018 tarihli mailde, müşterileri beğenmediği için müşterisinin iptal maili ektedir demek suretiyle siparişleri iptal ettiğini açıkça dile getirmiş, davacının, davalının bir kusurundan kaynaklı değil, sözleşme dışı 3. Bir kişi olan müşterilerinin ürünleri beğenmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshetmiş olduğunu, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince sözleşme dışı kişinin sözleşmeye etki etmesinin mümkün olmadığını, 3. Kişinin ürünleri beğenmediği gerekçesiyle sözleşmenin feshini gerçekleştirmenin hukuken kabul edilebilir olmadığını, Sözleşmeye konu kumaş üretimi zor ve niteliği itibariyle de talep üzerine üretilen, devamı olmayan ve her zaman da talep edilmeyen uğraşı gerektiren bir kumaş olduğunu, Davacının, haksız bir sebebe dayanarak taraflar arasında münakid sözleşmeyi feshetmiş, bu fesih nedeniyle davalı zarara uğratılmışken, üretim sürecinde kullanılan ön ödemenin iadesinin talep edilmesinin kabul edilebilir olmadığını, huzurdaki davanın reddine, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibinin haksızlığına karar verilmesi ile Davacı niyet tazminatına aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin Davacı üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki kumaş alım satım sözleşmesi kapsamında davalının kumaşları teslim etmemesi sebebiyle davacının kumaş teslimi karşılığında ödediği paranın iadesine ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 13.456,48 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalının tacir olup olmadığına ilişkin Mahkememizce Vergi Dairesi’ne, Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine müzekkere yazılmış, gelen cevabi yazılardan davacının tacir olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların BA ve BS formları celbedilerek incelenmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin iddiası, davalı vekilinin savunması, taraflarca sunulan belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında kurulan sözleşmenin niteliği, tarafların edimleri, dava konusu ön ödemenin niteliği, tarafların hak ve borçları, davacı tarafından davalıya verilen siparişten dolayı gecikme yaşanıp yaşanmadığı, söz konusu gecikmede hangi tarafın kusurlu olduğu, davalı tarafın ürettiği kumaşlarda ayıp olup olmadığı, ayıpın niteliği, ihbarların süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı olması halinde alacak miktarı, davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği, faiz başlangıç ve miktarı hususlarında gerekçeli ve denetime elverişli rapor düzenlenmesi bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş,26/01/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında cari hesap yönünden fark olmadığı, her iki taraf ticari defterlerine göre, davacının davalı yandan 12.800,-TL alacaklı olduğu, Davalı yan Vergi Dairesi tarafından gönderilen BS Bildirimlerine göre ve tarafların cari hesaplarına göre, davalı tarafından davacı yana düzenlenmiş bir fatura olmadığı, Davalı …’in Tacir vasfına sahip olduğunun değerlendirilmiş olduğu, Davalı taraf ifa yükümlülüğünü yerine getirmediğinden, almış olduğu ön ödeme, sözleşme bedeline mahsuben alınan bir ödeme olduğundan, bu ödemenin iade edilmemesi durumunda davalı taraf sebepsiz zenginleşeceğinden, taraflar arasındaki sözleşmede siparişlerin iptal edilmesi halinde ön ödemenin iade edilmeyeceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığından, dava konusu 12.800,-TL’lik bedelin davacıya iade edilmesi gerektiği, bu bakımdan asıl alacak yönünden icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 25/10/2018 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, temerrüt faizi talep edebileceği mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından taraflar arasında kumaş alım satım sözleşmesi olduğu, bu sözleşme kapsamında davacı tarafça kararlaştırılan bedelden ön avansın davalı hesabına gönderildiği, ancak davalı tarafça kumaşın teslim edilmemesine rağmen avans olarak yapılan ödemenin taraflarına iade edilmediğini ileri sürmüştür. Davalı tarafça kumaşların teslim edilmemesinin kendilerinden kaynaklanmadığını, davacı tarafça numunenin ve siparişlerin zamanında verilmediğini ve bu nedenle sürecin uzadığını ve davacı tarafça siparişin iptal edildiğini, kumaşların teslim edilmemesinin nedenin davacıdan kaynaklandığını ileri sürmüştür. Taraflar arasında kumaş alım satım sözleşmesi olduğuna, dava konusu avansın davacı tarafından davalıya ödendiğine ve davalı tarafça kumaşların teslim edilmediğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf kumaşların teslim edilmemesinin sebebinin hangi taraftan kaynaklandığı ve davalının ödenen avansı iade etmekle yükümlü olup olmadığı noktasındadır.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, tarafların inceleme konu ticari defter ve kayıtlarının yasal şartları taşıdığı ve kendi lehlerine delil niteliğinde olduğunun tespit edildiği ve ticari defter ve kayıtları arasında bir farkın olmadığı, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya 12.800,00-TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça mail yoluyla davalıya dava konusu kumaşların siparişi verilmiş ve davalının talebi üzerine avans olarak 12.800,00-TL ödeme yapılmıştır. Davalı tarafça davacıya numune kumaş gönderilmiş ve davacı tarafça kumaşlar müşterisinin incelemesine sunulmuştur. Dava konusu kumaşlar üzerinde müşterisi tarafından yapılan incelemede kumaşlarda tüylenme olduğu tespit edilmiş ve davacı ile aralarındaki sipariş iptal edilmiştir. Buna istinaden davacı tarafça davalıya verilen kumaş siparişleri iptal edilmiş ve ödenen avansın iadesi talep edilmiştir. Dava konusu sipariş edilen ve buna istinaden örnek olarak gösterilen kumaşların test edilmesi davacının hakkı ve bir tacir olarak yapması gereken bir yükümlülüktür. Aksi takdirde ileride ayıplı kumaş teslim edilmesi halinde ayıptan doğan haklarını ileri sürme hakkı ortadan kalkacaktır. Davacı tarafça numune kumaşlar müşterisince test edilmiş ve ayıplı çıkmıştır. Test için gerekli olması halinde bu sürecin uzun olması davacıya sorumluluk yüklemez. Bu nedenle davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir. Dava konusu sipariş edilen kumaşlara ilişkin numune kumaşların ayıplı çıkması sebebiyle davacı tarafça sipariş haklı sebeple iptal edilmiştir. Bu nedenle davalının teslim etmediği mala ilişkin aldığı bedeli iade etmesi gerekmektedir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu da bu yönleri ile usul ve yasaya uygun olduğundan ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğundan hükme esas alınmıştır. Davacı tarafça haklı sebeple sipariş iptal edildiğinden ödediği bedelin iadesine ilişkin talebi haklı görülmekle Mahkememizce ödenen bedel yönünden itirazın iptali ve takibin devamına, davalı icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 12.800,00-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (2.560,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 874,36 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 54,40 TL peşin harcın ve 197,00 tamamlama harcın mahsubu ile bakiye 622,96 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 656,48 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 197,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 305,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 1.082,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy ….. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır