Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/242 E. 2021/844 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/242
KARAR NO : 2021/844

DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili Bankanın …/… …. Şubesi ile dava dışı borçlular ….. Tavukçuluk Tarım ve Hayvancılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında imzalanan 06.07.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden dava dışı şirketlere kredi kullandırıldığını, davalının 06.07.2015 tarihli Genel Kredi sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlu firmaların kredi koşullarına uymaması, borcun zamanında ödenmemesi sebebi ile borçlu firma ve kefillerine Çorlu …. Noterliği aracılığıyla 30.07.2019 tarih ve …. yevmiye nolu muacceliyet ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnamenin borçluya ve kefile tebliğ edildiğini, ancak, ihtarnamenin tebliğine rağmen borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödenmeyen kredi alacağının tahsil ve tasfiyesini teminen, ticari kredinin asıl borçluları dava dışı ….. Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve ….. Tavukçuluk Tarım ve Hayvancılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve diğer kefil …..’ın Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası ile konkordato başvurusunda bulunduğunu ve işbu dava ile konkordatoya özgü ihtiyati tedbirlerin uygulanmasına karar verilmesi sebebiyle Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olan davalı hakkında, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. D. İş sayılı dosyası üzerinden alınan ihtiyati haciz kararına istinaden Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden; 536.382,35-TL alacağın ödenmesi talebiyle genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini , icra müdürlüğü tarafından talebinin kabul edilmemesi üzerine davalının; Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyasından memur muamelesini şikayet ettiğini, yapılan şikayet üzerine Büyükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesi 19/02/2020 tarih ve … K sayılı kararıyla davalının icra takibinden 05/11/2019 tarihinde haberdar olduğuna karar verildiğini, davalı/borçlunun 06.07.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde 2.220.000,00-TL olarak belirlenen kefalet limiti ile kefil olduğunu, dolayısıyla davalı/borçlunun Genel Kredi Sözleşmesi limiti dâhilinde kullandırılan kredilerden dolayı müteselsil kefil olarak kefalet limiti ile sorumlu olduğunu, borçlunun, itirazlarında haksız ve kötüniyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, fer’ilerine vetakibe konu borcun tamamına itiraz edildiğini, söz konusu takipte alacağın mevcut olduğunu, faiz ve faiz oranının mevzuat ve yasaya uygun olduğunu, kefaletlerin geçerli ve halen sürmekte olduğunu; kredi kullandırım belgelerinin, banka defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, bu nedenle; davalının itirazının iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takibin şimdilik 536.382,35-TL alacak üzerinden takip talebinde yazılı şartlarla devamına ve borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere; borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki yargılamaya konu genel kredi sözleşmesinde geçerli bir kefalet ilişkisi bulunmamasından bahisle, kefalet koşullarının oluşmadığını, müvekkili … ‘in 18.12.2015 tarihinde borçlu şirket ortaklığından ayrıldığını, işbu hususun davacı yana ihtaren bildirildiğini, ihtarname sürecine kadar olan tüm bakiye borun ödenmiş olduğunu, güncel borçlardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağının izahtan vareste olduğunu, davacı yan tarafından huzurdaki yargılamaya konu icra takibi kötü niyetli yapıldığını, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenle huzurdaki haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itiraz iptaline ilişkin olup, uyuşmazlık banka kredi sözleşmesi kapsamında, davalının, dava dışı şirketin asıl borçlusu olduğu kredi nedeniyle, müteselsil kefil sıfatıyla davacıya borçlu olup olmadığı, kefaletin geçerli olup olmadığı, borçlu ise miktarının ne kadar olduğu, uygulanacak faiz oranı ve miktarı hususlarındandır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası celp edilmiş; incelenmesinde; Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 532.866,89 TL asıl alacak, 2.770,91 TL temerrüt faizi, 138,55 TL BSMV ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 536.382,35 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi inceleme günü belirlenerek Bankacı ..’dan rapor alınmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak;”1-Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehtarı ….. Tavukçuluk Tarım ve Hayvancılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı/kefil tarafından mütesesil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Davalı Kefilin Sorumluğu: Davalı/Kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 2.200.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan ASIL BORÇ toplamının 537.915,14 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun), kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefil …’in asıl borç ve bunun temerrüdünün sonuçlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları,
3-Davalı’nın davacı bankaya kefaletinin sonlandırdığına dair ihtarname tarihi öncesi yazılı bir belge göndermediği,
4-Davacının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün 30.08.2019 tarih ve …. E. sayılı dosyasına istinaden davalıdan alacağı toplam 541.171,80 TL tutarında alacak hesaplandığı, davacı bankanın ise takip talebinde 536.382,35 TL alacak talep ettiği kanaati bildirilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itirazları üzerine; tarafların itiraz ve beyanlarının değerlendirilmesi için önceki bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; 1-Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehtarı ….. Tavukçuluk Tarım ve Hayvancılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı/kefil tarafından müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Davalının davacı bankaya kefaletinin sonlandırdığına dair ihtarname tarihi öncesi yazılı bir belge göndermediği, davalının itirazlarında yapılan incelemede tespitlerde bir değişiklik olmadığı,
3-Davacının Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün 30.08.2019 tarih ve …. E. sayılı dosyasına istinaden davalıdan alacağının toplam 538.675,74 TL tutarında hesaplandığı, davacı bankanın ise takip talebinde 536.382,35 TL alacak talep etmiş olduğu,
4-Kök rapordaki diğer huşularda değişiklik olmadığı,” kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı vekili 21.09.2021 tarihli dilekçesi ile; dava konusu alacaklarının asıl alacaklıdan icra dosyasında yapılan satışlarla tahsil edildiğini, mazeretleri nedeniyle yokluklarında karar verilmesini, davanın açıldığı tarihte alacaklarının tahsil edilmemiş olması nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı tarafa yükletilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin beyanına göre davacı bankanın kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının asıl borçludan tahsil edildiği anlaşılmakta ise de; dosyamız davalısı kefil hakkında açılan davanın haklı olup olmadığının tespiti davanını reddine mi yoksa konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına mı karar verileceği bakımından ve yargılama giderlerinden hangi tarafın sorumlu olacağı bakımından önem arzetmektedir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı banka ile dava dışı borçlu ….. Tavukçuluk Tarım ve Hayvancılık Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında genel kredi sözleşmesi imzalanmış, davalı müteselsil kefil olarak Genel Kredi sözleşmesini imzalamıştır. Kredi sözleşmesine konu borcun, ödenmemesi üzerine davacı bankaca asıl borçlu ve davalılar hakkında hesap kat ihtarnamesi davalılara ve asıl borçluya ve davalıya tebliğ edilmiştir. Kefil, BK m.589’a göre kefalet limitini aşmamak kaydı ile sorumludur. Kefalet sözleşmesinin yazılı olması, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın belirlenmiş olması, kefaletin tarihinin belli olması, ayrıca sorumlu olacağı miktarı sıfatı kendi el yazısı ile yazmış olması nedeniyle TBK 583 v 584 maddesindeki şartaların mevcut olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı kefillerin sorumlu olduğu tespit edilmiştir.

Bilirkişi raporunda kefiller yönünden temerrüt tarihi belirlenerek temerrüt tarihi itibariyle davacı bankanın genel kredi sözleşmesi kapsamında çekilen kredi alacağı yönünden hesaplama yapılmış, uygulanacak faiz oranları tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda davacının talebi kadar asıl alacak bulunduğu belirlenerek, temerrüde düşürüldükten sonra temerrüt faizi uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmıştır.
Her ne kadar davalı taraf, 18/12/2015 tarihinde borçlu şirket ortaklığından ayrıldığını, işbu hususun davacı yana ihtaren bildirildiğini, ihtarname sürecine kadar olan tüm bakiye borun ödenmiş olduğunu, güncel borçlardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını bu nedenle kredi borçlarından dolayı sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de; kefil olan ortak, ortaklıktan ayrılsa bile, onun ortak olduğu zamanda yüklendiği kefaletlerden dolayı sorumluluğu aynı şekilde devam edecektir. Kefaletin sona erme sebeplerinin düzenlendiği Türk Borçlar Kanunu’nun 598 ve devamı maddelerinde ortağın ortaklıktan ayrılması, kefaleti sona erdiren bir neden olarak düzenlenmemiştir. Dolayısıyla ortak ortaklıktan ayrılsa, böylelikle kefil olmasına neden olan temel sebep ortadan kalksa bile, yine de ortak olduğu zamanki kefaletlerinden sorumlu olmaya devam edecektir. Kaldı ki, davalı kefil ortaklıktan ayrıldığını, davacı bankanın hesabın kat edildiğine ilişkin 30.07.2019 tarihli 011550 yevmiye numaralı ihtarnamesinden sonra 08.08.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile bildirmiştir. Somut olayda, davalı 06.07.2015 tarihli genel kredi sözleşmesini kefil olarak imzalamış olup, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, bahse konu krediler ve diğer işlemler davalının kefil olarak imzaladığı 06.07.2015 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılmıştır. Davalının ortaklıktan ayrılması kefalet sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunu sona erdirmediğinden davalının bu itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı taraf yazılı eş rızasının olmaması sebebiyle kefaletin geçersiz olduğunu ileri sürmüşse de; Türk Borçlar Kanununun 584. maddesinde eş rızasının kural olduğu düzenlenmekle birlikte, devam fıkralarında bu düzenlemenin istisnaları sayılmakta olup, Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmü gereği ticari işletme ortaklarının ortağı olduğu işletme adına kullanılan kredi için verdikleri kefaletlerde eş rızası aranmamaktadır. Dava konusu kredi de bu şekilde bir kredi olup, eş rızası zorunluluğu bulunmamaktadır.
Buna göre bilirkişi raporu ve ek raporunda tespit edildiği üzere; davacının dava tarihi itibariyle 532.866,89 TL asıl alacak, 2.524,44 TL temerrüt faizi, 127,54 TL BSMV, 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 536.124,87 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bu itibarla davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu, davalının icra takibine itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla, alacak asıl borçludan tahsil edilmiş olmakla davanın konusuz kalmış olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakımasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın konusuz kalmış olması nedeniyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davanın konusuz kalma aşamasına göre alınması gereken 1/3 oranındaki 19,76 TL karar harcın peşin alınan 6.478,16 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 865,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

5-Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

6-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2021 11:11

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.