Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/24 E. 2020/24 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/24 Esas
KARAR NO : 2020/24

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/09/2019
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :15/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;müvekkili şirkete kasko poliçesiyle sigortalı …. plaka sayılı aracın davalıya ait alanda dava dışı sürücü …. tarafından park için teslim edildikten sonra dikkatsiz davranışı nedeniyle zarar gördüğünü, sigortalıya 147.500,00-TL hasar bedelinin ödendiğini, davalıya aleyhinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Bakırköy … ASHM …. E. … K. Sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize gelmiş olup;
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ … H.D. …. E. …. K. Sayılı ilamı ile
“….
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra, hukuken sigortalının yerine geçerek, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilecektir. Bu durumda da, , görevli mahkeme, sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki içeriğine göre belirlenecektir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 Tarihli E.37, K.9 sayılı kararı, ” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklindedir.
….
Sonuç olarak yukarıda açıklandığı üzere, sigortalı ile davalılar arasındaki uyuşmazlık, sigorta poliçesinden değil de, aralarındaki kira sözleşmesinden kaynakladığı, davacı sigortacının da, halefiyet ilkesince dava dışı sigortalısı yarine geçerek bu davayı açtığına göre, bu davaya bakmakla görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi olduğundan, ilk derece mahkemesi kararı esas ve usul yönünden hukuka uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusu bu nedenle yerinde görülmeyerek HMK 353.1.b.1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. …”

Yukarıda anılan içtihat uyarınca ;Davacı … şirketinin dava dışı sigortalısı … in haklarına halefiyet yolu ile davalıdan haksız fiil sebebi ile tazminat talebinde bulunduğu ,davadışı sigortalının gerçek şahıs olduğu anlaşılmakla her nekadar davalı tacir ise de iş bu davanın Asliye Hukuk Mahkemelerince görülmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE, dosyanın 2 haftalık süresi içinde talep halinde görevli ve yetkili Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
3-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
4-BAKIRKÖY … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından HUMK m.25.2, 3 uyarınca kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dosyanın MERCİ TAYİNİ İÇİN İLGİLİ İSTANBUL BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİ DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.