Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 E. 2021/19 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/239 Esas
KARAR NO : 2021/19

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalının firmadan olan 10.094 Euro ve 924 Euro tutarındaki alacağının tahsili için 05/11/2018 tarihlinde Ankara İcra Müdürlüğünde 69.062,44 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafa ödeme tebliğ edildiğini ve davalı borçlu tarafından yetki itirazında bulunulduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Bakırköy İcralar olduğunu, bu nedenle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasına kaydedildiğini, davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini, bu nedenle takibin durduğunu, davanın kabulüne karar verilerek takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı davasını ispat etmemiş olduğunu, davaya dayanak gösterdiği sözleşmeyi sunmadığını, her ne kadar davacı davaya konu delillerini sunmamış olsa da kabul anlamına gelmemekle üzere, davacının dava dilekçesinde bahsettiği sözleşme Borçlar Hukuku kapsamında alacağın temliki değil borcun nakli sözleşmesi olduğunu, alacaklının değişmemekte borçlunun değişmekte olduğunu, borcun nakli sözleşmelerinde, borcu devralan şirketin devreden şirketin sahip olduğu itiraz ve defileri ileri sürmekte hakkı olduğunu, davaya konu sözleşmede borcu devreden sıfatına salip olan … Finans Kurumu A.Ş. ‘ nin halen tasfiye halinde olduğunu, borcu devreden … Finans Kurumu A.Ş. Tasfiye halinde olduğundan, tasfiye halindeki kuruma yeni takip başlatılmasının mümkün olmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, davalının %20 oranında tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;

Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
HMK 115. Maddeye göre dava şartları bakımından yapılan inceleme sonucunda;

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

DOSYA NO : 2017/5547 Esas
KARAR NO : 2020/1646
“”
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta dava Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış, kesinleşen görevsizlik kararına istinaden Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yargılamaya devam olunarak esas hakkında karar verilmiştir.
Davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki … Finans Kurumu A.Ş, bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Kaldı ki davacı da tacir değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2630 Esas, 2019/328 Karar sayılı, 21.03.2019 tarihli ilamı, Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar sayılı ilamı) Açıklanan nedenle mahkemenin görevsizliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esasa ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınacağından davalının istinaf isteminin kamu düzeni dikkate alınarak kabulüne, HMK 355, 353/1-a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. “”

Somut olayda, davacının tacir olmadığı dava konusu alacak talebinin de Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunan işlerden olmadığı, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır

.HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2021

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.