Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/235 E. 2021/259 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/235
KARAR NO : 2021/259

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 10/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin 27.06.2019 tarihinde davalı şirket … Oto Servis ve Tie. A.Ş.’den …. model aracı satin aldığını, 12.07.2019 tarihinde trafiğe çıkan araçta motordan gelen ıslık sesi sebebinin tespiti ile aracın satın alış tarihinden itibaren daha bir ay olmadan 24.07.2019 tarihinde davalı … Oto Servis ve Tie. A.Ş.’nin … Şubesi’ne sesin tespiti ve giderilmesi için teslim edildiğini, garanti belgesi itibarı ile iki yıllık garanti süresi öngörülmesine ve ayrıca garanti şartlarının 6. Maddesinde malın tamir süresinin 20 iş gününü geçmeyeceği taahhüt edilmiş olmasına rağmen tamir ve inceleme için geçirilen -olağan sürenin çok üzerinde- 37 günün ardından 31.08.2019 tarihinde karşı yan tarafından ayıbın tespiti ancak yapısal ve olağan addedildiğe ilişkin düzenlenmiş bir servis fişi düzenlendiğini, defalarca taleplerine rağmen tespit evrakı sunulmadığını ve aracın taraflarına teslim edildiğini, bu duruş karşısında müvekkili şirket tarafından servis fişine yasal yollara başvuru hakları saklı tuttukları çekincesi ile aracın iade alındığını, dava konusu aracın “0 km” olarak satın alındığını ve henüz 3,621 km’de ve sadece 27 günlük kullanımda iken ihtilaf konusu ıslık sesinin farkındalığına varılmış ve araç servise teslim edildiğini, karşı yanın bu umarsızlığı ve geçen zaman itibarı ile ayıbın tespiti için Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyası ile delil tespiti yoluna başvurulduğunu, 24.10.2019 tarihinde ayıplı araç üzerinde keşif incelemesi yaptırıldığını ve 04.11.2019 tarihli bilirkişi raporu ile araçta üretim ayıbı olduğunun tespit edildiğini, rapora istinaden davalı yana 08.11.2019 tarihinde Beşiktaş …. Noterliğinden … Yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini ve Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş, … K. sayılı dosyasında yapılan bilirkişi tespiti ile ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi bu mümkün değil ise araç bedeli olan 515.958,66TL.’nin aracın satım tarihi olan 27.06.2019 tarihinden itibaren başlayacak ticari faizi ile birlikte iadesinin talep edildiğini, davalı yanın bu ihtarnameye karşı da diğer ihtarnameye ve bütün başvurularına olduğu gibi sessiz kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm talep ve hakları saklı tutulmak kaydıyla; … plakalı, …. marka ve … şase numaralı aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, aracın yenisi ile değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 515.958,66TL.’nin aracın satım tarihi olan 27.06.2019 tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ve sair ferileri ile birlikte davalıdan tahsiline, ilk iki talebin de mümkün olmaması halinde araçtaki ayıp oranında bedelin ve değer kaybının tespiti ile ile yine satış tarihinden işleyecek avans faizi ve sair ferileri ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın yasanın öngördüğü ayıp ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığını, bu nedenle de dava hakkı ortadan kalkmış olduğunu, ticari alım-satım işlemlerinde alıcının ihbar ve ayıp yükümlülüğü uyarınca mevzuatta belirtilen süre içerisinde ve usulüne uygun olarak satıcıya ayıp ihbarının yapılması gerektiğini, aksi halde dava hakkının ortadan kalkacağının Yargıtay içtihatlarınca da sabit olduğunu, davacı tarafın birden çok seçimlik hak talebine birlikte yer verdiğini, tercih edilen seçimlik hakkın belirlenmesi ve hasredilmesi gerektiğini, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmamakta olduğunu, davacının “ayıp” olarak nitelendirdiği hususların kullanım hatasına ve/veya müşteri memnuniyetsizliğine dayanmakta olduğunu, davacı tarafın dilekçesine dayanak gösterdiği delil tespit raporu gıyaplarında yapılmış olduğunu, söz konusu raporun hükme esas alınmaması gerektiğini, hâlihazırda davacının kullanımında olan araca faiz işletilmesi hukuka aykırı olup faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Davacı vekili 09/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği, davacı vekilinin bu hususta yetki içeren vekaletnamesinin bulunduğu, davalı vekilinin de 09/03/2021 tarihli dilekçesi ile davacının feragatinin kabulü ile yargılama masrafı ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır,
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davadan feragatin gerçekleştiği safhaya göre alınması gereken 2/3 oranındaki 39,53 TL karar harcının alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/03/2021 10:01

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.