Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/226 E. 2022/19 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/226 Esas
KARAR NO : 2022/19

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 10/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin yurt içi ve yurt dışı turistlere konaklama ve seyahat hizmeti verdiğini, bir kısım misafirlerinin konaklamalarını davalı otelde gerçekleştirdiklerini, 01/06/2018- 03/08/2018 tarihli sözleşme süresinde ve sonraki dönemde de karşılıklı anlaşmaya varılarak misafirleri için rezervasyon yaptırıldığını, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin var olduğunu, cari hesap kaynaklı alacaklarının olduğunu, davalı şirket satış & pazarlama Müdürü … tarafından da imzalanmak suretiyle kabul edildiğini, davalı şirketten alacaklarının 10.584,95 Usd tutarında olduğunu, 27/12/2018- 03/01/2019 tarihleri arasında davalı otelde rezarvasyon yaptırılmış, konfirme maillerinin davalı tarafça gönderilmiş olduğunu, hiçbir gerekçe göstermeksizin misafirlerin otel girişi sırasında ‘’otelimizdeki teknik sıkıntıdan dolayı grubunuzu konfirme edemiyoruz’’ açıklaması ile davacı tarafa mail gönderildiğini, davacı şirket 40 misafiri için son anda gerçekleşen bu iptal sebebi ile yılbaşı döneminde konaklanabileceği otel bulmakta güçlük çekildiğini ve yüksek fiyat ödemek zorunda kaldıklarını, iptal sebebi ile Irak’taki acenta tarafından davacı şirkete 4.500 Usd reklamasyon faturası kesildiğini, davacı tarafça ödendiğini, davacı tarafın hem maddi hem manevi kayba uğradığını, davacının davalı şirketten cari hesap alacağının ödenmesi ve rezervasyon iptali sebebi ile uğranılan maddi zararın tazmini için Beyoğlu … Noterliği 11/03/2019 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, Büyükçekmece . Noterliği20/03/2019 tarih ve …. nolu yevmiye ile davalı borcunun bulunmadığı iddiası ile alacağı ödemediğini, 07/05/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağı da anlaşamama olarak düzenlendiğini, Cari hesaptan kaynaklı 10.584 Usd alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini, dava dışı otele ödenmiş olan 6.475 Usd alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini, davacı tarafından ödenen 4.500 Usd reklamasyon faturasının bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde talep ettiği tutarda bir cari alacağının olmadığını, herhangi birmutabakatın yapılmadığını, o dönem satış bölümü çalışanları …. ile cari hesap hakkında anlaşma yapıldığı iddiasının olduğunu, ….nin imza yetkilisi olmadığını, bu sebepten söz konusu belgeyi kabul etmediklerini, otel de o dönem tadilatın olduğunu, bazı odaların kapatılmak zorunda kalınacağını, otel kapasitesinin azaldığı hususu davacı firmaya daha önce sözlü ve yazılı olarak bildirildiğini, ancak davacı şirketin durumu dikkate almayarak müşterileri otele getirdiğini, dava dışı otele ödenen tutarın talebinin hukuka aykırı ve haksız olduğunu, davalı şirkette misafirlerini konaklatmaları halinde dava dışı otele ödenen tutarın davalıya ödenmesi gerekeceğini, davacının kendilerine kesilen reklamasyon faturası iddiasının soyut ve gerçeği yansıtmadığını, hiçbir hukuki dayanağı olmayan iddianın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Davacının dava dilekçesinde belirttiği afaki iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafa herhangi bir borçlarının olmadığını, davacı taraftan olan maddi manevi tazminat hak ve başkaca alacaklara dair haklarının saklı kalması kaydıyla, haksız ve dayanaksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını arz ve talep ettikleri görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Davacı taraf seyahat acentesi olup , davalı şirket ile aralarında cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacak talebi ile iş bu davayı açmıştır.
Davacı yan davalı tarafın satış &pazarlama müdürü …. ile konaklamaya ilişkin sözleşme ve cari hesap mutabakatı akdediklerini bu sebeple mutabakat uyarınca cari hesap alacağı 10.584 USD ile 27.12.2018-03.01.2019 tarihlerindeki rezervasyonunun davalıdan kaynaklı iptal edilmesi sebebi ile Iraktan gelen misafirlerin başkaca otelde konaklamalarının sağlandığı bu otele ödenen 6.475 USD ve Iraktaki acentenin rezervasyon iptali sebebi ile kendilerine kestiği reklemasyon bedeli 4.500 USD ‘yi davalıdan talep etmektedir.
Davacının Beyoğlu … Noterliğinin 11.03.2019 tarihli …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile dava konusu taleplerini muhataba iletmiş ,davalı 12.03.2019 tarihinde iş bu ihtarnameyi tebliğ almıştır.
Taraflar arasında davalı tarafı temsilen ….nin imzaladığı 01.06.2018 ve 03.08.2018 tarihli konaklamaya ilişkin sözleşmeler akdedildiği iş bu sözleşmelerin mailleşmeler sonrasında düzenlendiği ,taraflar aralarında cari hesap ilişkisinin olduğu ve bu şekilde ilerlediği iş bu sözleşmelere karşılığında davalı tarafın ödemeler yaptığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf ….’nin imza ettiği mutabakatı kabul etmediklerini şirketin temsil yetkisine haiz olmadığını savunmuştur.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü noktasında acentecilik faaliyeti,ticari mümessil,ticari vekil kavramları incelendiğinde;
Acentelik TTK’nun 102. maddesinde ” …gibi işletmeye bağlı bir hukuki koşula sahip olmaksızın bir sözleşmeye dayanarak belirli bir yer ve bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi ve bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimse” olarak tanımlamış ve aynı yasanın 105. maddesinde de “Acente, aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir. Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir. Yabancı tacirler adına acentelik yapanlar hakkındaki sözleşmelerde yer alan, bu hükme aykırı şartlar geçersizdir. Acentelerin ad ve hesabına hareket ettikleri kişilere karşı Türkiye’de açılacak olan davalar sonucunda alınan kararlar acentelere uygulanamaz.” şeklinde belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki ilişki davacı turizm acentesini davalının işlettiği otelde oda rezerve ederek konaklama hizmeti sunmayı / almayı içermektedir. Uyuşmazlığa konu sözleşmeler garantili oda sözleşmesi olup, yasada tanımlanan şekliyle taraflar arasında acentelik ilişkisi bulunmamaktadır.
Davacı turizm acentesi kendi müşterileri ile yaptıkları tur anlaşmaları kapsamında davalı otelde oda hizmeti (garantili) almaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığa konu garantili oda sözleşmesi tacirler arası hizmet sözleşmesi olup,dava konusu talepler iş bu hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Ticari temsilci, işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişidir. İşletme sahibi, ticari temsilcilik yetkisi verildiğini ticaret siciline tescil ettirmek zorundadır; ancak, ticari işletme sahibinin ticari temsilcisinin fiillerinden sorumluluğu, tescilin yapılmış olmasına bağlı değildir (TBK md 547). Ticari vekil, bir ticari işletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirildiği kişidir. Bu yetki, işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsar. Ancak, ticari vekil açıkça yetkili kılınmadıkça, ödünç olarak para veya benzerlerini alamaz, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, dava açamaz ve açılmış davayı takip edemez ( TBK md 551).
6098 sayılı TBK’nın 551. maddesinde “Ticari vekil, bir ticari işletme sahibinin, kendisine ticari temsilcilik yetkisi vermeksizin, işletmesini yönetmek veya işletmesinin bazı işlerini yürütmek için yetkilendirdiği kişidir.
Bu yetki, işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsar. Ancak, ticari vekil açıkça yetkili kılınmadıkça, ödünç olarak para veya benzerlerini alamaz, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, dava açamaz ve açılmış davayı takip edemez.” hükmü düzenlenmiştir.
Ticari mümessil işletme konusuna giren bütün işlemleri işletme sahibinin kendisi gibi akd ve ifa edebilirken, ticari vekilin yetkisi daha dar kapsamlı olup mutad işlerle sınırlıdır. Gerek ticari mümessil gerekse ticari vekil, yazılı veya sözlü açık veya zımni olarak tayin edilebilir.(11 HD’nin 20/12/2010 tarih ve 2009/6473 Esas, 2010/13016 Karar).

…. davalı şirket adına mail yazışmaları yapmış,sözleşmeler akdedilmiş davalı muhasebesi tarafından onaylanarak ödemeler yapılmıştır.Öyle ise yapılan işlemler davalı tarafından benimsenmiş zımni olarak ticari vekil olarak yetkilendirilmiştir.
Tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş davalı taraf defter ve belge ibrazından kaçınmıştır.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ;29/03/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;c) Davacı ticari defterlerinde davaya konu alacağı doğuran dava dışı …. Turizm İnş. Otelcilik A.Ş. ve …. firmalarca davacı firma adına düzenlenen faturalarının kayıtlarında mevcut olduğu, d) Davalı taraf sayın mahkemece belirlenen incelemeye katılmamış, şirket veya vekilleri tarafından herhangi bir defter belge ibrazı gerçekleşmediği,e) Davalı şirketin satış ve pazarlama müdürü ….’nin davalı şirket adına yapmış olduğu işlemlerin davalı tarafından benimsendiği, anılan kişinin aynı zamanda davalı şirketin ticari vekili konumunda olduğu, dolayısıyla yapmış olduğu işlemler nedeniyle davalı şirketin sorumlu olması gerektiği,f) Dolayısıyla davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklanan 10.584,95 USD’lik cari hesap alacağının bulunduğu, ayrıca dava konusu rezervasyonun iptal edilmesi nedeniyle oluşan zararları da ödemesi gerektiği, bu kapsamda kesilen 4.500 USD’lik reklamasyon bedelinin de davacıya ödenmesi gerektiği,g) Davacının cari hesaptan kaynaklanan 10.584,95 USD’lik cari hesap alacağı ile 4.500 USD’lik reklamasyon bedeli alacağı karşılığı olan (15.084,95 USD x 5.4744 =) 82.581 TL’ye 15.03.2019 tarihinden itibarin ticari avans faizi uygulanması gerektiği kanaati ile düzenlenen rapor denetime elverişli olup hükme esas alınmakla ,davacının cari hesaptan kaynaklı alacağı 10.584,95 USD ile davalı tarafından usulüne uygun yapılmayan rezervasyon iptali ile davacıya kesilen reklamasyon bedeli 4.500 USD toplamı 15.084,95 USD yönünden davanın temerrüt tarihi itibari ile faize hükmedilerek kabulü,davacının rezervasyon iptali sebebi ile başkaca otele yaptığı 6.475 USD nin ise davacıdan talep edilemeyeceği anlaşıldığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
2-10.584,95 USD + 4.500,00 USD = 15.084,95 USD’nin temerrüt tarihi 15/03/2019 itibari ile, 3095 sayılı kanun 4a maddesi uyarınca kamu bankalarının aynı yabancı para türünden bir yıl süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz uygulanarak tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 6.357,90 TL karar harcından peşin alınan 2.271,74- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.087- TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 54,40 -TL başvurma harcı, 2.271,74- TL peşin harç, 19,3‬0 vekalet harcı ve 2.563,00- TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.908,44 yargılama giderinin kabul (% 69,97) red (% 30,03) oranına göre hesaplanan 3.434,44- TL’nin davalıdan tahsiliyle alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça sarf edilen 7,80 TL vekalet harcının kabul (% 69,97) red (% 30,03) oranına göre hesaplanan 2,34- TL’nin davalıdan tahsiliyle alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 12.792,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 5.993.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır