Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESASA İLİŞKİN NİHA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/224 Esas
KARAR NO : 2023/519
DAVA : Tazminat (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :07/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı … Lojistik, davacı şirket ait ahşap ürünlerinin Turhal/Tokat’tan İstanbul’a getirilmesi konusunda anlaştıklarını, söz konusu taşıma işleminin, … plakalı dorse ve … plakalı çekici ile gerçekleştirildiğini, taşıma konusu ürünlerin; 2090 adet 46.899 dm3 6 mm 110*170 1. Sınıf kontrplaktan ibaret olduğunu, ürünlerin araca yüklenmesi tamamlanarak nakliyesi başladıktan sonra … yolu …. Köyü mevkiinde, araçta çıkan yangın neticesinde davacı şirkete ait ürünlerin büyük bir kısmının yandığını, hasara uğradığını ve kullanılamaz duruma geldiğini, yangın raporunda ve tutanakta açıkça belirtildiği üzere, yangın dorse teker bilyelerinin ısınması sonucunda tekerin patlayarak yanmaya başlaması şeklinde gerçekleştiğini, yangın neticesinde toplamda 55.874 dm3 ürün zarar görmüş olup 22.212 dm3 kısmının kullanılabilir durumda kalmış olduğunu, bu ürünlerin de davacı şirketin kendi çabasıyla alındığını, davacı … sadece hasar görmüş ürünlerinden dolayı 33.662*2.500 TL=84.155 TL zarara uğramış olup, sağlam kurtarılan ürünlerin forklift ile tekrar taşınması için 1.200 TL ürünlerin geri kalan yolu tamamlanması için de 2.800 TL + KDV masraf yapıldığını, taraflar arasında TTK hükümleri gereğince bir taşıma akdi mevcut olup, taşıma akdi ile eşya taşıyan, kendisine teslim edilen yükü(özen borcu çerçevesinde) varma yerine ulaştırmayı; bunun karşlığında da gönderenin, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanacağını, iddia eden davacı …; yukarıda arz edilen ve resen göz önüne alınacak diğer nedenlerle öncelikle … plakalı ve … plakalı araçların kaydına devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, söz konusu araçların kaydında başkaca haciz, şerh ve ipotek bulunma ihtimaline binaen karşı tarafların araç ve gayrimenkul sorgulamasının UYAP ortamından yapılarak tespit edilecek olan araç ve gayrimenkullerin devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin her türlü talep ve sair dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak taraflarına verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı şirket arasında kesinlikle bir taşıma sözleşmesi bulunmadığını, bu hususun davacı tarafından dosyaya herhangi bir taşıma sözleşmesi sunulamamış olmasından da açıkça anlaşıldığını, taraflar arasında bir taşıma sözleşmesi bulunmadığından meydana gelen zarardan davalı şirketin ve davalı şirket yetkilisi …’ın sorumluluğunun bulunmadığını, yangına ilişkin tüm zarardan sorumluluk davalıdan habersizce davaya konu taşıma işini üstlenen sürücü …’e ait olduğunu, davaya konu yangının meydana geldiği tarihten önce davalı şirket ile dava dışı başka firmalar arasında tanzim edilen taşıma sözleşmesi sebebiyle …’in kullanımındaki araç yükü ile Trabzon’a oradan da Tokat’a gitmek üzere yola çıkmış olup, dava konusu aracın dönüşte yükü olmaksızın boş bir şeklide geleceğinin sürücüye açıkça bildirildiğini, davaya konu aracı kullanan … ise dönüş yolunda davalı ve de şirketin herhangi bir yetkilisinin haberi olmaksızın davacı şirket ile eşya taşıma konusunda sözlü olarak anlaşmış olduklarını davalı şirket yetkililerinin işbu taşıma ilişkisinden ancak davaya konu yangın ile haberdar olduklarını, davaya konu taşımanın ne öncesinde ne de sonrasında davalının izni ve muvafakati bulunmadığını, sürücünün davalı şirket adına ve kendi başına yük kabul etme yetkisi olmayıp davalı şirket nezdinde ki hiçbir çalışanın böyle bir yetkisi bulunmadığını, bu sebeple söz konusu yangından kısa bir süre sonra davalı şirket, dava dışı sürücü …’in şirketteki çalışmasına son verdiğini, davacı tarafın taleplerini dayandırdığı taşıma anlaşmasını ve davalı şirket ile davaya konu olay tarihindeki ticari ilişkisini ispatlaması gerektiğini taraflar arasında davaya konu olay tarihinde bir ticari ilişkisinin mevcut olmadığını, davacı tarafından dosyaya herhangi bir taşıma sözleşmesi sunulmamış olup, davacı tarafın taleplerini dayandırdığı yalnızca iki belge bulunduğunu, bunlardan birisi davacı tarafın taleplerini dayandırdığı yalnızca iki belge bulunduğunu, bunlardan birisi davacı tarafın kendisinin düzenlemiş olduğu ve davalıya ait hiçbir ilgi veya alakası bulunmayan 18/06/2019 tarihli fatura olup, işbu faturada davalı şirketin isminin dahi yer almadığını, bir diğer belge ise 13/06/2019 tarihli ürün teslim fişi olup, yine davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlenen işbu belgede de davalı şirketin isminin yer almadığını, dava dışı sürücü …’in şahsen sorumluluğu bulunmakta olup davalıların zarardan sorumlu tutulabilmelerinin mümkün olmadığını, iddia eden davalı …; yukarıda izah edilen ve resen dikkate alınacak sebeplerle; HMK md. 61 uyarınca davanın …’e ihbarı ile …’in davalı sıfatı ile davaya dahil edilmesine, davacının usul ve yasaya aykırı davasının davalılar yönünden husumet yokluğu sebebiyle öncelikle usulden reddine, ayrıca davacının davasının haksız ve hukuka aykırı olması sebebiyle tüm talepleri ile birlikte esastan reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında taşımaya konu emtianın taşıma sırasında zarar gördüğü iddiası ile davacının uğradığı zararın tazmini talebine ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Tanık ve ihbar olunan …’in mahkememizce alınan beyanında: “Ben … Lojistik firmasının SSK ‘lı şoförüyüm ve firmanın asıl sahibi …. …, ….nın oğludur. Ben davalı şirkete ait tırları kullanıyorum. Dava konusu malzemeyi taşıyan dorsenin sağ ön lastiğinden bir tanesi eksikti. Ben bu araçları olaydan önce yaklaşık 1,5 ay bu şekilde kullandım. …a defalarca bu lastiği taktıralım, aracı tamir ettirelim dememe rağmen yapmadılar. Dava konusu yükü almadan öncede tekrar tamir ettirmek için Amasyaya gittim. Aracı tamir ettireceğimi söyledim. Ancak … aracı tamir ettirmeme izin vermedi. Dava konusu yükü almamı söyledi. Yoksa iş kaçar dedi. Ben de bunun üzerine Tokata gittim ve dava konusu yükü öğleden sonra saat 15.00-16.00 gibi yükledim. …. mevkiine geldiğimde dorsenin orta lastiği gümledi. Bu sebeple durdum. Durduktan sonra dorsede yangın çıktı. Yangın dorsenin orta lastiğinin yüksek sesle dağılarak patlaması sebebiyle çıktı. Ben yangın söndürücüyü alana kadar yangın büyüdü. Araçtaki yükün yarısı yandı. İtfaiyeyi çağırdım, itfaiye geldi, yangına müdahale etti. Ancak hava rüzgarlı olduğu için çok etkili olamadı. Bu sebeple gidip geldi ve yükte yapışkan madde olduğu için yangın hızla yayıldı ve söndürmek kolay olmadı. Yangın sabaha karşı 04.00- 04.30 arasında çıktı ve akşam 16.00-16.30’a kadar sürdü. Yangının asıl çıkış sebebi aracın tekerlerinden bir tanesi eksik olduğu için, yük eksik olan tarafa basınç yapmıştır. Basınç yaptığı için aracın tekerlerindeki bilye, polyo ve diksin ısındığından dolayı lastiği patlatmıştır. Bu sebeple oluşan kıvılcım dorsedeki … bırandaya ulaşarak yangının çıkmasına sebebiyet vermiştir. Dava konusu yükü almama bana … söylemiştir. Benim onlardan habersiz yük almam mümkün değildir. Ayrıca araçta takip cihazı vardır. Buradan da benim nerede olduğumu takip edebilirler. Davalı şirketten habersiz iş yapmam mümkün değildir. Davacı şirketi ben bilmiyorum. Ben yangın çıkınca … aradım. Cevap vermeyince …ı aradım. Durumu haber verdim. Yükün sigortalı olup olmadığını sordum, sigortalı olmadığını söyledi. Aracın sigortası vardı. Ben araç ile dorseyi ayırdım. Yük sahiplerinin bana verdiği numarayı aradım. Durumu haber verdim. Ancak ne araç sahipleri ne de yük sahipleri yangın yerine gelmedi. Ben dorseyi bırakıp araç ile gittim. Öğrendiğim kadarıyla bir hafta sonra yük sahipleri olay yerine gelmiş. Zarar görmeyen 2 sıra palet vardı. 4 sıra suda zarar görmüştü. Geri kalan kısımda yanmıştı. Yük sahipleri 6 sıra paleti alıp götürmüş. Ben görmedim. Jandarma da olay yerine gelerek tutanak tutmuştur. 15 palet yanan ürün vardı ancak miktarları net olarak bilmiyorum. Yük sahipleri bana imza attırdı. Sevk irsaliyesine imza atıp atmadığımı bilmiyorum, ” diye beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Tanık …un talimat mahkemesi Turhal … Asliye Hukuk Mahkemesince alınan beyanında: ” Ben davacı şirket bünyesinde üretim bölümünde 2017 yılından beri çalışmaktayım. Davalıları tanımıyorum. Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi de bilmiyorum. Bana sadece yüklenen bir aracın yolda yandığı söylendi. Araçtaki ürünlerin 3/2 sinin yandığı ve telef olduğu söylendi. Yanan araca yüklenen malzemeleri ben hazırlamıştım. Yaklaşık 50 m3 kontrplak civarındadır. Daha sonra ne olduğunu hiç bilmiyorum. Tanıklık ücreti talebim yoktur.” diye beyan etmiş beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Tanık … Talimat mahkemesi Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından alınan beyanında: “Olay tarihinde ben davacı şirkette genel sorumlu olarak çalışıyordum. … Fabrikasındaydık. Kontroplak ürünlerini yükledik tır yola çıktı. Hatırladığım kadarıyla nakliye sırasında Amasya civarında tırın yandığını ertesi sabah duyduk. Malzemenin başına gittim. Bizim gönderdiğimiz malzemenin yaklaşık 2/3si yanmıştı. Ciddi bir anlamda şirketimiz zarar görmüştür. Şuanda zarar miktarının hatırlamıyorum, şoför bana tırın balatalarının ısındığını yangının bu sebeple çıktığını söyledi, malzemeyi yanarken görmüş değilim, tırın ön tarafın da bir zarar yoktu dorsesi doğal olarak zarar görmüştür, Tanık ücreti talebim yoktur, diyeceklerim bundan ibarettir.” diye beyan etmiş beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davacı vekilinin iddia ve talepleri, taraflar tarafından dosyaya sunulan belgeler, faturalar, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, tarafların edimleri, edimlerini eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirip getirmedikleri, dava konusu emtianın taşıma sırasında zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğramış ise tarafların kusur oranları, olayın gerçekleştiği tarihteki zarar miktarı ve davalıların sorumlu olduğu miktar ve davacı vekilinin talep ettiği alacak kalemleri yönünden rapor düzenlenmesi için dosyanın bir taşıma uzmanı bilirkişisi ve bir dava konusu emtia (kontrplak) hususunda uzman sektör bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, 18/05/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; davacıya ait emtianın taşınması sırasında kısmen yangın sebebi ile yanarak zayi olduğu tutulan tutanak gözetildiğinde 15 palet yanmasına karşın 6 palet emtianın ıslanma hasarı ile kurtarıldığı, davacının davalılar ile aralarında taşıma sözleşmesi veya benzer bir akdi ilişkiye girdiğinin sabit olmadığı, sevk irsaliyesinde de şoför teslim alma imzası bulunmadığı için, davacı … ile gerk davalılar, gerekse dava dışı şoför … arasında taşıma sözleşmesi akdinin teyit edilemediği, varsayıma göre taraflar arasında taşıma sözleşmesi olsaydı davalı tarafın edimlerini tam ve gereği gibi ifa ettiğinden söz edilemeyeceği, davaya konu teşkil eden emtiadan tam olarak ürün detayı bilinmemekle birlikte bir kısmının 15 palet ürünün yandığı, 6 palet ürünün zarar gördüğü taşıma sırasında yandığı ve zarar gördüğü( zarar oranı bilinmiyor), davacı …, dava konusu emtiadan zarar gördüğü iddia olunun 33.662 dm3 içerisindeki ürün dağılımı, miktarı ve ürün dağılımına göre birim fiyatlarının ne olduğunu belirlemede dava dosyası içeriğindeki belge ve bilgilerin yeterlilik arz etmediğinden sebeple; zarar gören emtianın dağılımının ve bunların bedellerinin tam olarak tespit edilemeyeceği, eğer taşıyıcı sıfatı sabit olan bir kişi tespit edilecek olursa meydana gelen zararını “aracın yola elverişsizliğinden” meydana geldiği kabul edilerek, TTK m.877 gereği zararın tamamını taşıyıcının tazmin etmesi gerekeceği, olayın gerçekleştiği tarihteki zarar miktarı konusunda kesin bir görüş ve kanaate ulaşılamayacağı, davacı … sevk ettiği emtia kıymetlerini gerek satın alma, gerek üretim ve sair tedarik yöntemleri ile tedarik ettiği bedelleri ispat etmesi gerektiği, ayrıca kurtarılan ve yanan emtianın da tasnif edilerek dosyaya sunulması gerektiği, somut olayda TTK m.850 ve m.856 ve devamı hükümlerine göre davalıların taşıyıcı sıfatları sabit olmadığı sürece, davalıların TTK madde 875 ve devamı hükümlerine öre sorumlu tutulamayacağı, eğer davalıların akdi ilişkiye girdiği sabit olacak olursa, hasarın taşıma sürecinde meydana geldiği, bu defa da hasarlı ürün miktarlarını davacının gereği gibi ortaya koyması gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile dava değerini 82.830,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Somut davada; davacı vekili taraflar arasında taşıma sözleşmesi akdedildiğini ve taşıma sözleşmesi kapsamında davacıya ait emtianın davalı tarafından taşınması sırasında çıkan yangında zarar gördüğünü ve davacının zarara uğradığını, zarardan davalıların sorumlu olduğunu, bu sebeple davacının zararının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında taşıma sözleşmesi akdedilmediğini, araç şoförünün davalılardan habersiz davacıya ait emtiayı taşıdığını ve sorumluluğun ona ait olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında dava konusu emtianın davalılara ait araçta taşındığına ve araçta meydana gelen yangından dolayı emtianın bir kısmının zarar görmesine ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacı ile davalılar arasında taşıma sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, kurulmuş ise dava konusu emtianın zarar görmesinde tarafların kusur oranları, davacının zarar miktarı hususlarındadır.
Davacıya ait dava konusu kontrplak emtiası davalılara ait dava konusu araca Turhal’dan İstanbul’a taşınmak üzere yüklenmiştir. 6102 Sayılı TTK’nun 856/2 maddesi “Taşıma senedi düzenlenmemiş olsa bile, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile taşıma sözleşmesi kurulur. Eşyanın taşıyıcıya teslimi, taşıma sözleşmesinin varlığına karinedir.” hükmünü içermektedir. Her ne kadar davalılar vekili taraflar arasında taşıma sözleşmesi akdedilmediğini savunmuş ise de; dava konusu emtianın davalılara ait araca yüklendiği, davalı şirketin sigortalı çalışanı olan şoför … dava konusu emtianın kendisine davalı şirket yetkilisi tarafından alınmasını söylediği ve emtiayı alarak taşıdığı ve davalılar vekilinin şoförün davalıların haberi olmadan yükü teslim aldığı savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve davacı ve davalı şirket arasında taşıma sözleşmesinin kurulduğu kanaatine varılmış ve davalılar vekilinin savunması geçerli ve kesin deliller ile ispat edilememiş ve yemin delili hatırlatılmasına rağmen yemin deliline dayanılmamış ve savunması ispat edilemediğinden davalılar vekilinin savunmasına itibar edilmemiştir. Dava konusu emtianın taşınması sırasında araçta meydana gelen yangın sırasında bir kısım emtia zarar görmüştür. İtfaiye raporunda ve şoför …’in beyanında da belirtildiği üzere yangının dorse sağ orta teker bilyelerinin ısınmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Tanık ve ihbar olunan dava konusu emtianın nakliyesini sağlayan aracın şoförü …’in beyanına ve olayın oluş şekline göre dava konusu emtianın zarara uğramasına neden olan yangının dava konusu emtiayı taşıyan dorsenin sağ ön lastiğinden bir tanesinin eksik olması ve şoförün uyarmasına rağmen davalı şirketin eksikliği gidermemesi ve aracın bakımını gereği gibi yapmamasından ve zararın davalı şirketin pervasızca davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden ve ihmalinden kaynaklandığı ve dava konusu emtianın zarar görmesinde davalı şirketin kusurlu ve sorumlu olduğu ve 6102 Sayılı TTK’nun 886. maddesi uyarınca sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı ve davacının tüm zararının sorumlu olduğu açıktır. 6102 Sayılı TTK’nun 877. maddesi uyarınca da Taşıyıcı, taşıma aracındaki arızaya dayanarak sorumluluktan kurtulamaz. Bu sebeple davalı şirket aleyhine davacının zarar gören emtia bedeli ve zarar görmeyen emtianın taşınması sırasında ödemiş olduğu forklift ücret bedeli olmak üzere 82.830,00 TL zararının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak hüküm altına alınmasına, davalı şirketin temerrüte düştüğü tarihler dikkate alınarak zararın 1.000,00 TL’sinin arabuluculuk son tutanak tarihi olan 20/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 81.830,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 28/02/2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekili tarafından her ne kadar ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunularak ıslah edilen kısım için zamanaşımının dolması sebebiyle reddi talep edilmiş ise de; somut olayda tanık ve ihbar olunan dava konusu emtianın nakliyesini sağlayan aracın şoförü …’in beyanına göre dava konusu emtianın zarara uğramasına neden olan yangının dava konusu emtiayı taşıyan dorsenin sağ ön lastiğinden bir tanesinin eksik olması ve şoförün uyarmasına rağmen davalı şirketin eksikliği gidermemesi ve aracın bakımını gereği gibi yapmamasından ve zararın davalı şirketin pervasızca davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden ve ihmalinden kaynaklandığı, bu nedenle somut olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 6102 Sayılı TTK’nun 855/5 maddesi uyarınca 3 yıllık zamanaşımı süresi olduğu, taşıma tarihi13/06/2019 tarihi ise de davacı vekili tarafından 10/03/2020 tarihinde dava açılmakla zamanaşımının dava tarihinde kesildiği ve bu tarihten itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresinin yeniden başladığı, bu tarih dikkate alındığında ıslah tarihi olan 28/02/2023 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı, ayrıca arabuluculuk süreci ve covid-19 pandemi sürecinde geçen süreler de dikkate alındığında zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalılar vekilinin zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından her ne kadar şirketin yetkilisi ve dorse adına kayıtlı olan davalı … aleyhine taşıma sözleşmesinde kaynaklı olarak zarar tazmini talepli dava açılmış ise de; davalının araç maliki olması ve davalı şirketin yetkilisi olması Türk Ticaret Kanunu anlamında taşıyıcı olduğuna karine teşkil etmez. Malik sıfatı ancak Karayolları Trafik Kanunu hükümleri gereğince sorumluluk açısından karine oluşturur. Davacı tarafından davalı … ile ayrıca bir taşıma sözleşmesi kurulduğu iddiası geçerli ve kesin bir delil ile ispat edilmediğinden bu davalının taşıma sözleşmesinden kaynaklı olarak sorumluluğuna gidilmesi mümkün olmadığından davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili tarafından davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle esastan REDDİNE,
2-Davacı vekili tarafından davalı … aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE;
-Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi kapsamında davalı tarafından taşınan dava konusu emtianın hasara ve ziyaa uğraması sebebiyle davacı vekilinin ıslah dilekçesi dikkate alınarak davacının uğramış olduğu 82.830,00 TL zararın; 1.000,00 TL’sinin arabuluculuk son tutanak tarihi olan 20/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 81.830,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 28/02/2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 5.658,12 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 54,40 TL peşin harç ile 1.398,00 TL ıslah harcının mahsubu ile 4.205,72TL bakiye karar harcının davalı …’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.252,80 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 7/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 1.398,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.506,8 TL harcın davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.063,80 TL yargılama giderinin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalı …’nden tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır