Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/214 E. 2021/282 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/214
KARAR NO : 2021/282

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 22/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili … Çelik Ürünleri San.Ve Tic.Ltd.Şti. ‘nin davalı … Oto Servis Ve Ticaret A.Ş.’den 21.12.2018 tarihli, 637.759,69 TL bedelli fatura ile …. ile elektrikli panoramik cam tavan opsiyonel özellikleri ile sıfır olarak ….(Motor No:…., Şase No:…..) araç satın aldığını, söz konusu araçta, garanti süresi içerisinde alttan ses gelmesi, aracın bluetooth özelliğinin çalışmaması, üst ekranın tam anlamıyla çalışmaması ile çeşitli sorun ve arızalar gibi ayıp ve sorunlar ortaya çıkması üzerine işbu durumu derhal yetkili servise bildirdiklerini, aracın yetkili servise verildiğini, ancak dava konusu araca ilişkin söz konusu ayıp ve sorunların tekrarlandığını ve aracın birkaç defa daha yetkili servise verildiğini, son olarak 11.09.2019 tarihinde düzenlenen araç kabul formu ile aracın yetkili servis tarafından teslim alınmasına rağmen davalı tarafça yasal süresi içerisinde aracın tamir edilmediğini ve herhangi bir bilgilendirme de yapılmadığı için davalıya Kadıköy … Noterliğinin 22.10.2019 tarih, …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ancak işbu ihtarname neticesinde de davalı tarafın dava konusu aracı süresi içerisinde teslim etmediğini, akabinde davalı tarafın müvekkili şirket ile iletişime geçerek servise verilen aracın 15.11.2019 tarihinde teslim edileceğini bildirdiğini, bu durum üzerine taraflarınca Kadıköy … .Noterliğinin 11.11.2019 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek, Kadıköy … Noterliğinin 22.10.2019 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesinde tanınan sürede aracın ayıpsız misli ile değişiminin yapılmaması halinde davalı tarafından yapılan söz konusu bildirime istinaden müvekkilinin mağduriyet yaşamaması adına talepleri baki kalmak kaydıyla ihtirazi kayıt ile aracın teslim alınacağını, ancak işbu teslim alma işleminin ayıpsız benzeri ile değişim taleplerinden vazgeçtikleri anlamına gelmediğini bildirdiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile; öncelikli olarak dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misli ile değiştirilmesine, işbu talebin mümkün olmaması durumunda aracı davalılara iade etmeye hazır oldukları beyanla araç için ödenen fatura bedelinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 50.000,00 TL.sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, yasanın öngördüğü ayıp ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığını, bu nedenle de dava hakkının ortadan kalkmış olduğunu, ticari alım-satım işlemlerinde alıcının ihbar ve ayıp yükümlülüğü uyarınca mevzuatta belirtilen süre içerisinde ve usulüne uygun olarak satıcıya ayıp ihbarının yapılması gerektiği aksi halde dava hakkının ortadan kalkacağı Yargıtay içtihatlarınca da sabit olduğunu, davacı tarafın, birden çok seçimlik hak talebine birlikte yer vermiş olduğundan, tercih edilen seçimlik hakkın belirlenmesi ve hasredilmesinin gerekmekte olduğunu, huzurdaki davanın araç değişimi veya bedel iadesi talepli olması sebebiyle dava harcının araç fatura bedeli üzerinden hesaplanarak yatırılması gerektiğini, fatura bedeli belirli iken 50.000,00 TL’lik kısmi için dava açılamayacağını, davacı tarafça eksik olarak yatırılan harcın tamamlanması gerektiğini, dava konusu araçta üretim hatasından kaynaklanan herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacının “ayıp” olarak nitelendirdiği hususların kullanım hatasına ve/veya müşteri memnuniyetsizliğine dayandığını, ayıp iddalarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu aracın, yetkili servis nezdinde onarılarak müşteriye teslim edildiğini, ücretsiz onarım seçimlik hakkının kullanılmış olması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, bu itibarla davacının ücretsiz onarım seçimlik hakkını kullandığı ve işbu onarım işlemi sebebiyle araçta değer kaybının meydana gelmeyeceği hususları bir arada değerlenidirildiğinde misli ile değişim kararının satıcıyı daha ağır zarara uğratacağını, her ne kadar davanın reddine karar verilmesi gerekirse de sayın mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacının araç kullanımından elde ettiği faydaları ve hasarlar nedeniyle meydana gelen değer kaybını iade etmesi gerektiğini, bu nedenle davacının iddialarının reddi ile haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayanan, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi aksi halde ödenen bedelin ticari faizi ile ödenmesi talebine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı vekili 18/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği, davacı vekilinin bu hususta yetki içeren vekaletnamesinin bulunduğu, davalı vekili de 18/03/2021 tarihli dilekçesi ile vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davadan feragatin gerçekleştiği safhaya göre alınması gereken 2/3 oranındaki 39,53 TL karar harcının alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 22/03/2021

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.