Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/213 E. 2022/521 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/213 Esas
KARAR NO : 2022/521

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/06/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin alacağının tahsili amacıyla taraflarınca Küçükçekmece … İcra Md. … E. savılı dosyası üzerinden … (TC Kimlik No:…) hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle İlamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı borçlunun, borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz etmiş ve takibi durdurmuş olduğunu, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacının, alacağının haklılığının ortaya çıkacağını, davacı şirketin huzurdaki davaya ve icra takibine konu alacağının, davalı borçlu ile arasındaki cari hesaptan kaynaklanmakta olduğunu, davalı takip borçlusunun kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek durmasına yol açmak suretiyle davacının alacağına kavuşmasını engellediğinin açıkça ortada olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile; davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zatı ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 10.790,74 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların BA ve BS formları, dava konusu faturalar, sevk irsaliyeleri, ticaret sicil kayırları celbedilerek incelenmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, fer’i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebinin de tespiti için tarafların ticari defter ve kayıtları ile doşya kapsamı üzerinde dosya üzerinde inceleme yapılmasına ve bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 15/04/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yanın 2019 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, Davalı yana ait ticari defterler inceleme günü olan 17/12/2021 tarihinde incelemeye sunulmamış olduğu, Davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, icra takip tarihi olan 06/08/2019 tarihi itibariyle, davacı yanın davalı yandan 10.598,23 TL alacaklı oldukları, Davalı yanın bağlı olduğu Vergi Dairesinden Sayın Mahkemeye gönderilmiş cevap yazılarına göre, davalı yanın işlı göre ticari defterlerini tutmuş olduğu, bu nedenle BA BS Bildi ün bulunmadığı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından Sayın Mahkemeye gönderilen cevap yazısına göre, davalı …’ in gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunduğu, Davacı tarafından davalı yana 23 Adet karşılığı 25.098,23 TL’lik fatura düzenlenmiş olduğu ve işbu irsaliyeli faturalarda davalı adresinde gıda ürünlerini teslim alanların imzalarının bulunduğu, Davacı tarafından davalı yana düzenlenmiş toplam tutarı 25.098,23 TL olan faturalara karşılık, davalı tarafından 14.500,-TL’lik tahsilat yapılmış olduğu, davacının kalan alacağının (25.098,23 TL-14.500,-TL) 10.598,23 TL olduğu, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 06/08/2019 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, yıllık 919,50 ve değişen oranlarda işleyecek reeskont avans faizi talep edebileceği, Sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı tarafça taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğu ve cari hesaba konu faturalardaki ürünlerin davalıya teslim edilmesine rağmen davalı tarafça bedellerinin ödenmediği iddia edilmiştir. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının ticari defter ve kayıtlarının yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 10.598,23-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça defter ve kayıtları incelemeye sunulmamıştır. Davacının BS bildirimlerinde dava konusu faturaların bildirildiği, davalının ise gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunduğu ve BA ve BS beyan yükümlülüğünün olmadığı anlaşılmıştır. Davacının defter ve kayıtlarından ve sevk irsaliyelerinden dava konusu ürünlerin davalı tarafa teslim edildiği, davalı tarafın düzenlenen faturalardan sonra faturalara itiraz etmeksizin kredi kartı ile ödeme yaptığını tespit edilmiştir. Bu hali ile dava konusu ürünlerin davalı tarafa teslim edildiği davacı tarafça ispatlanmıştır. Davalı tarafından dava konusu ürünlerin teslimine rağmen bakiye borcunu ödediğine dair geçerli bir delil dosyaya sunulmamıştır. Davacının defter ve kayıtlarına göre dava konusu faturalardaki ürünleri davalıya teslim ettiği ve davalıdan alacaklı olduğu sabit olduğundan bilirkişi tarafından tespit edilen ve açılan dava değeri üzerinden açılan davanın kabulüne, alacak davacının ticari defter ve kayıtları ve faturalar ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 10.598,23-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 723,96 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 127,05 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 596,91 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 127,05 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 181,45 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.209,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır