Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/204 E. 2020/215 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/204 Esas
KARAR NO : 2020/215

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2015
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

BİRLEŞEN DOSYA
BAKIRKÖY 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2015/306 ESAS 2015/224 KARAR

DAVA : Borçtan Kurtulma Davası
DAVA TARİHİ : 30/03/2015
KARAR TARİHİ : 05/03/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/03/2020
Davacı vekili tarafından açılan Menfi Tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili firmanın ….’ta faaliyet gösterdiğini, davalı müflis şirketin iflasından önce söz konusu bölgede yetkili satıcılığını yapmakta olduğunu, bu faaliyeti esnasında bayilik ilişkisi çerçevesinde müflis firma yetkilileri tarafından müvekkili firmanın borçlarını teminat altına almak üzere firma sahibi ve oğlunun adına olan bazı taşınmazlara ipotek tesis edildiğini, ayrıca davalı müflis firma tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 21.10.2014 tarih ve … yevmiye numaralı evrak ile müvekkili firmaya 149.831,44.-TL alacağı bulunduğunu ve bu alacağın tebliğini müteakip 1 hafta içinde ödemesi gerektiğinden bahisle bir ihtarname keşide ettiklerini, müvekkili firma adına keşide ettikleri Bakırköy …. Noterliğinin 03.11.2014 tarih ve …. yevmiye numarasında kayıtlı cevabı ihtarnamede de belirtildiği gibi müvekkili firmanın davalı müflis firmaya böyle bir borcu bulunmadığını, davalı müflis firma tarafından kaşe ve imza altına alınan cari hesap dökümlerinden de anlaşılacağı üzere herhangi bir borcunun kalmadığını, en son 212.340,00.-TL toplam bedelli 6 adet …. Bankasına ait çeklerle borcun tamamen ödenmiş olduğunun görüleceğini, müvekkili firmanın davalı müflis firmaya bir borcunun bulunmadığının tespitinin gerektiğini belirterek davasının kabulü ile müvekkili firmanın davalı müflis firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, müvekkilini menfi tespit davası açmaya mecbur bırakıldığı ve davalının kötü niyetli olduğundan, davalıyı % 40 dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idare vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davacı tarafından mahkemeye açılan menfi tespit davası ile ilgili gönderilen tebligatın davalı şirketin iflas etmiş olması sebebiyle iflas idare memurlarına tebliğ edildiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasından 19.12.2013 tarihinden geçerli olmak üzere iflasına karar verilen müflis … Giyim San. Tic. A.Ş. hakkındaki iflas tasfiyesinin Bakırköy …. İcra ve İflas Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, müflis şirket masasında iflas idaresince alınan karar doğrultusunda, müflis şirketin ticari defterlerinde gözüken ve müflisin alacaklı olduğu şahıs ve şirketler ile bunlardan olan alacak miktarlarının tespit edilmesi hususunda görevlendirilen bilirkişi tarafından, ticari defterler üzerinde yapılan inceleme neticesinde dosyaya sunulan raporda …. Tic. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin 149.831,44.-TL müflis şirkete borçlu olduğunun görüldüğünü, iflas tarihinden önce müflis şirket ile ticari alışveriş içerisinde bulunan davacı şirketin müflis şirketle yaptığı ve yapacağı ticari alışverişin teminatı olarak Tokat, Zile’de bulunan taşınmaz kaydına ipotek konulduğunu, müflis şirket masasına davacı … Tic. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından verilen 29.09.2014 tarihli dilekçe ile müflis şirkete herhangi bir borçları bulunmadığını, bununla ilgili müflis şirket tarafından imzalanarak kendilerine verildiği iddia edilen cari hesap ekstrelerinde de borç bakiyesinin sıfır olduğu belirtilerek taşınmazlar kaydındaki ipoteklerin fekkini talep ettiğini, davacı şirket tarafından iflas masasına verilen dilekçe ekindeki, müflis şirket tarafından imzalanarak kendilerine verildiği iddia edilen belgelerle ticari defterlerin uygunluk arz etmediğinden ibraz edilen belgeleri kabul etmediklerini, davacı tarafın 212.340,00.-TL değerinde toplam 6 adet çek vererek borcun kapatıldığını iddia ettiğini, bu çeklerden sonra davacıyla alışverişinin devam ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu … sıra numaralı 14.12.2013 tarihli 299.663,65.-TL’lik faturaya % 50 indirim uygulandığını, faturanın üzerinde müflis şirket yetkililerinin tarafımızdan düzeltilmiştir ibaresi yazıldığı, ancak yapılan indirimin göz ardı edildiğinin belirtildiği, müflis şirket kayıtlarında 14.12.2013 tarih ve …. nolu faturanın bulunmadığı, şirket kayıtlarında bulunan ve bir sureti bulunan faturanın 14.12.2013 tarih ve … nolu 299.663,65.-TL tutarındaki fatura olduğunu, ancak bu fatura üzerinde el ile yazılmış herhangi bir ibarenin bulunmadığını ve % 50 gibi bir indirimin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi beyan etmiştir.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin İstinafa başvurması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi 2017/4073 esas 2020/501 karar sayılı kararı ile; ………..6100 sayılı HMK’nın 12.maddesinde “taşınmaz üzerinde ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinden değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmaz zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmü ve HMK 119/ç bendinde kesin yetkinin dava şartı olduğu düzenlenmiştir.
İpotekli taşınmazların Zile İlçesinde bulunduğu dosyadaki ipotek resmi senetlerinden anlaşılmaktadır.
Taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki davasının ayni hakka yönelik davalardan olduğu, HMK’nın 12.madde ve HMK 119/ç bendi gereğince, kesin yetki kuralı gereğince mahkeme tarafından görevli olup olmadığının resen dikkate alınacağı, davada ileri sürülen diğer taleplerin de ipoteğin fekkine ilişkin talep ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği ; her ne kadar ilk derece mahkemesinin BA/BS formlarını değerlendirmemesi hatalı ise de; yetkili mahkeme olmaması nedeni ile öncelikle kamu düzenine ilişkin dava şartının incelenmesi gerekmiş olmakla sair itirazlar incelenmeksizin kararın mahkemenin yetkisine ilişkin dava şartı noksanlığına aykırı olarak esasa girmesi nedeniyle kaldırılmasına karar vermek gerektiği, gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmış, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin …. esas … karar sayılı kararında açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının ve mahkememiz dosyası üzerinde birleştirilmiş olan Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas …. karar sayılı borçtan kurtulma davasının HMK nın 12.madde ve HMK 119/ç bendi gereğince, kesin yetki kuralı gereğince dava dilekçesinin yetkisizlik nedeni ile reddine, dosyanın yetkili Zile Asliye Hukuk Mahkemesine kararın kesinleşmesinden itibaren süresi içerisindeki talep halinde gönderilmesine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasının ve dosyamız üzerinde birleştirilen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas …. karar sayılı borçtan kurtulma davasının HMK 114/2 maddesi gereğince usulden reddine, mahkememizin yetkisizliğine, HMK 20.madde gereği kararın kesinleştiği tarihten 2 hafta içinde mahkememize başvuru yapıldığında dava dosyasının Zile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 05/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.