Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/201 E. 2021/595 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/201 Esas
KARAR NO : 2021/595

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ………., davalı şirket adına yapmış olduğu hafriyat ve taşıma işini j yapmıştır. Müvekkil davalı için yaptığı işten dolayı 04.03.2019 tarihli …… seri numaralı 95.580,00 TL lik ve 16.03.2019 tarih ve …… seri numaralı 62.180,00TL bedelli toplamda 157.760,19 TL bedelli faturaları keşide ederek davalı şirkete göndermiştir. Davalı şirket söz konusu fatura borcuna mahsuben takipten evvel 10.000,00 TL ve 20.000,00 TL olmak ilzere toplamda 30.000,00 TL ödeme yapmış ise de, bakiye borcunu ödememiştir. Davalı bu güne i kadar defalarca bugün öderim, haftaya öderim şeklinde söz vermesine rağmen 157.760,19 TL I den 30.000,00 TL ödemeden sonra kalan 127.760,10 TL borcunu ödememiştir. Davalı adına İzmir ….Noterliği’nden 14.06.2019 gün ve …… yevmiye nolu ihtarname keşide edilerek özetle; Müvekkil ……………. ‘a davalı borçlu şirketin ödemekle j yükümlü olduğu, 04.03.2019 tarih, …… seri numaralı 95.580,00 TL bedelli ve 16.03.2019 tarih, ….. seri numaralı 62.180,00TL.sı bedelli, Toplam 157.760,19 TL. hk faturalardan kaynaklanan borcuna mahsuben daha önce bir sefer 10.000,00 TL ve bir seferinde de 20.000,00.TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL’sı ödemeden sonra kalan 127.760,10 TL sı bakiye borcunu defalarca sözlü olarak uyarmamıza rağmen ödemediği belirtilip, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde bakiye 127.760,10-TL. sı borcun ödeme gününden itibaren işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte müvekkile ait banka hesabına ödemesi, aksi halde hakkında icra takibi başlatılacağı ihtar olunmuştur. Davalı borçlu şirketin” ………….. Mah. ………… Cad. ……….. Sitesi …. Blok Ofis-… Apt. No: ….. ……….. / ………. ” adresine gönderilen ihtarname 17.06.2019 tarihinde davalının iş yerinde daimi çalışana tebliğ edilmiştir. Davalının noter ihtarına rağmen ödememe yapmaması üzerine i 02.07.2019 tarihinde Bakırköy İcra Müdürlüğü ‘nün ……………. Esas sayılı dosyası ile icra j takibi başlatılmıştır. 09.07.2019 tarihinde ödeme emri iş yerinde daimi çalışan …………. imzasına tebliğ edilmiş, Borçlu şirketin vekili aracılığı ile 16.07.2019 tarihinde borca itiraz ederek; icra takibine konu faturaların kendilerine gönderilmediği, müvekkilden mal ya da hizmet alınmadığı, müvekkile herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçeleri ile borcun tamamına itiraz ederek İcra müdürlüğünün 21.07.2019 tarihli tensip karan ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun kapsamında ticari alacak davalarında arabulucuya başvurma şartı arandığından, davalı aleyhine itirazın iptali hususundaki işbu davayı açmadan evvel 21.11.2019 tarihinde Bakırköy Arabuluculuk Bürosuna yaptığımız başvuru sonucunda; davalı taraf kendisinin de onayı alınarak belirlenen ve bilahare yazılı olarak da davalı tarafa tebliğ edilen 10.01.2020 tarihindeki ilk oturumuna herhangi bir mazeret göstermeksizin katılmamıştır. Aynı gün arabulucu tarafından telefonla ulaşılan davalı şirket vekili 16.01.2020 tarihinde ikinci bir toplantı yapılmasını istemiş ise de, bu tarihte yapılan toplantı sonucunda da taraflar arasında anlaşma sağlanamamıştır. Sözkonusu toplantılar sonucu düzenlenen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı ektedir. Mevcut durumda İlk toplantıya katılmayan davalının tüm yargılama giderlerinden sorumlu olması ve lehine vekalet ücretine hükmolunmaması gerekmektedir. Karşı tarafın müvekkilden mal ve hizmet almadığı yönündeki iddiaları hukuki dayanaktan yoksundur. Kaldı ki davalı tarafın kısmi ödemesi de sözkonusu olup, müvekkilin durup dururken tanımadığı bir şirket adına fatura keşide edip, vergi ödemek gibi bir garipliğin olması da mümkün değildir, kaldı ki davalı taraf hemekadar itirazında sözkonusu faturalardan dolayı bir borcu olmadığını söylemiş ise de, defalarca telefonda borcunu kabul etmiş, daha da önemlisi bu faturaları defterlerine işlemiştir. Ticari işlerde 3095 sayılı Kanun’un 2 nci maddesine göre arada sözleşme olmasa bile temerrüt faizinin yıllık %19,50 üzerinden istenebileceği hüküm altına alınmıştır. Davalı şirketin işlemiş faizeve faiz oranına ilişkin itirazı da hukuki dayanaktan yoksun olup faize ilişkin itirazımn da iptali gerekmektedir. Davalının kötüniyetle ve zaman kazanmak maksadı ile takip konusu likit borcuna itiraz ettiği nazara alınarak, haksız şekilde itiraz eden davalı-borçludan %20’den az olmamak üzere İİK m.67/2 gereğince icra inkar tazminatının da alınarak davacıya ödenmesi ayrı bir talebimizdir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacaklı Görünen Tarafça Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasına ile icra takibi geçilmiştir. Alacaklı görünenden mal ve hizmet alınmış değildir. Fatura Tebliğ edilmemiştir.Takibin mesnedi belgeler ödeme emri ekinde tebliğ edilmemiştir.Denetleme imkanı verilmediğinden itiraz edilmesi zorunlu olmuştur. Müvekkilin alacaklı görünen herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Bu nedenle takibe borca asıl alacağa itiraz ediyoruz.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava hizmet ilişkisine dayanan 2019 yılına ait 2 adet fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin ………. E. Sayılı Sayılı takip dosyası ile 127.760,10 TL asıl alacak 820,59 TL TL işlemiş faiz 342,53 TL ihtarname gideri toplamı 128.923,22 TL üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde ve dava değeri 128.923,22 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı yan davalı adına hafriyat taşıma işi yaptığını davalının iki adet fatura karşılığı kısmi ödeme yaptığı ancak takibe konu miktar kadar alacaklı olduğunu savunmuştur.
Davalı yan inceleme gününden haberdar olduğu halde defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemiş davacı yan ticari defterleri ile tarafların ba-bs formları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ;

05/02/2021 Tarihli Bilirkişi Raporu’nda özetle;
1-Davacının 2019 yılı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının 127.760.10 TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edildiği.
2-Davacı tarafından davalıya farklı tarihlerde 4 adet fatura kesilmiş olduğu ve bu faturalara istinaden davalı tarafından farklı tarihlerde davacının İş Bankası hesabına ödeme gerçekleştirmiş olduğu tespit edildiği, davacının Türkiye İşbankası hesabı irdelenmiş olup davacının hesabına davalı tarafından 42.410,00TL bir ödeme gerçekleşilmiş olduğu tespit edildiği. Davacı ile davalı arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu.
3-Davaya konu olan 2 adet faturanın toplam tutarının 157.760,10TL olduğu davalı tarafından kısmi ödeme yapılmış olup davacının İşbankası hesabına (20.000,00TL+10.000,00TL=30.000,00TL)
30.000,00TL olarak ödeme yapılmış olduğu ve ödemeler düşürüldükten sonra kalan bakiyenin 127.760.10 TL olduğu. Davacının asıl alacak, faiz, ihtar gideri ile birlikte 128.923,22 TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edildiği.
Tarafların Tacir Sıfatı taşıması nedeniyle; Davalının da ticari kayıtlarının bir bilirkişi : marifetiyle incelenmesi, kayıtların örtüşüp örtüşmediğinin, dava konusu faturaları ticari kayıtlara yansıtıp yansıtamadığının, cari hesap bakiyesinin tespiti, borç-alacak ilişkisinin irdelenmesi, gerekeceği kanaati ile rapor tanzim edilmekle ;
Her ne kadar davacı ba formları ile davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalının yaptığı kısmi ödemeler mahsup edilerek davacı alı alacağı 127.610,10 TL hesaplanmış ise de davalıya anılan hizmetin sunulduğu noktasında bilirkişi raporunun aksine dosyada yer alan davalının ba bildirim formları incelendiğinde davalının da 2019 yılında 4 adet belge ile 144.211,00 TL bildirimde bulunduğu böylelikle davacı yan fatura karşılığı hizmeti ifa ettiğini davalı bildirimleri ile de ispat ettiği anlaşılmakla ,davacı yan davalı taraf noter ihtarnamesi keşide ettiği ve de davalının 20/06/2019 tarihinde temerrüde düştüğü anılan takibin ise 02/07/2019 tarihide başladığı 12 günlük işlemiş faizin hesaplanması gerektiği, işlemiş faiz resen hesaplanarak( 127.10,10 TL x12 gün x faiz oranı 19,5 / 3600=829,47 TL)829,47 TL olmakla davcı talebi aşılmaksızın asıl alacak ve işlemiş fazi talebi yönünden davanın kabulüne ,davacının 342,53 TL ihtarname giderinin yargılama giderine eklenmesi gerektiği anlaşıldığından iş bu talebi yönünden davanın reddine dair ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesinin ……… E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 127.610,10 TL + işlemiş faiz 820,59 TL = 128.430,69 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan asıl alacak 128.430,69 TL yönünden üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 8.773,10 TL karar harcından peşin alınan 1.557,07- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 7.216,03- TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 54,40 -TL başvurma harcı, 1.557,07- TL peşin harç, 930,00- TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.541,47‬ – TL yargılama giderinin kabul (% 99,62) red (% 00,38) oranına göre hesaplanan 2.531,81- TL’nin davalıdan tahsiliyle alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 16.150,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 492,53TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
8-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin e-duruşma ile yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır