Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/175 E. 2020/196 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/175
KARAR NO : 2020/196

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/12/2010
KARAR TARİHİ : 26/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının davacı ve davacının ağabeyine ait kıraathanede çalıştığını, zamanla aralarında arkadaşlık ilişkisi oluştuğunu, davalının kazancının yetmediğinden bahisle servis minibüsü işine girmeyi istediğini, ortak bir minibüs alarak işletmek hususunda müvekkilini ikna ettiğini, bu hususta davalının kredi için bankalara başvurduğunu, ancak aylık ücretinin kredi kullanımına yetmediğinden, davalının müvekkilinin ağabeyinden aylık ücretini 5.000,00 TL olarak göstererek …bank … Şubesine yazı yazmasını istediğini, ağabeyinin de bu isteğini yerine getirdiğini, ancak davalının borcunun fazla olması nedeniyle kredinin verilmediğini, davacının kendi adına kredi çektiğini ve 42.702,90 TL bedelli …. marka … plakalı araç satın alındığını, servis işine başlanıldığını, aracın aylık kazancı ile şoförlerin ücreti ve diğer giderler ile kredi taksitlerinin ödenmesinin planlandığını, fakat planlandığı gibi kazanç elde edilemediğinden müvekkilinin haricen para harcadığını ve köydeki traktörünü dahi sattığını, müvekkili ile davalının sık sık birlikte vakit geçirdiklerini, bir gün birahaneye gittiklerinde davalının aracın ve vergi kaydının davacının üzerinde olması nedeniyle kendini güvensiz hissettiğini, müvekkile bir şey olması halinde ağabeyinin ve amcasının araçtan kendisine pay vermeyeceğini, zorda kalacağını söyleyerek kendini teminat altına almak için müvekkiline boş bir senet imzalattığını, müvekkilinin aralarındaki güven ilişkisi ve samimiyetten dolayı bu olayın üzerinde fazla durmadığını, işlerin istendiği gibi gitmediğini, bilakis daha da kötüye gittiğini, müvekkilinin davalı ile görüşerek aldıkları ortak karara istinaden aracı 18/02/2009 tarihinde … ‘a sattığını ve satış bedeli ile bankaya olan borçlarını kapattığını, müvekkilinin daha sonra imzaladığı boş senede ağabeyine anlattığını, ağabeyinin de bunun üzerine davalıyı çağırarak senedi teslim etmesini istediğini, davalının kıraathaneye gelerek senedi cebinden çıkartarak müvekkiline verdiğini, müvekkilinin de senedin sadece kendi isim ve imzasını taşıyan boş senet olduğunu görerek incelemeden yırtarak imha ettiğini, ancak sonradan gerçek senedin iade edilmediğinin, senedin renkli fotokopi ile çoğaltılarak bir nüshasının müvekkiline verildiğinin anlaşıldığını, davalının daha sonra kendisinde bulunan asıl boş senedi kendi lehine ve 270.000,00 TL bedel yazmak suretiyle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin itirazı üzerine Bakırköy …. İcra Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davanın red edildiğini ve temyiz aşamasında olduğunu, icra takibinin devam edeceğinden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Büyükçekmece C.Savcılığının …. soruşturma sayılı dosyası ile şikayette bulunulduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı davalının gerçekte mevcut olmayan takip konusu bedeli haksız şekilde tahsil etmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün esas sayılı dosyasına konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, sahte ve bedelsiz senedin iptaline, takip konusu alacağın % 40 tan aşağı olmamak üzere tazminatına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının Bakırköy …. İcra Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında müvekkiline vermiş olduğu boş senedi ikrar ettiğini, davacının çaycı olarak çalıştığını, davalının kıraathanede eline geçirdiği yada imzasını da taklit etmek suretiyle bizzat ihdas ettiği senet ile takibe giriştiğini, müvekkili ile hiçbir alacak verecek ilişkisinin bulunmadığı beyan ettiklerinden davacı tarafın senaryolar ürettiğini, dava dilekçesinde davacının minibüs ortaklığını kabul ettiklerini, müvekkilinin davacıya ait olduğu söylenen kıraathaneyi davacı ve ağabeyinin isteği üzerine çalıştırdığını, her hafta davacının ağabeyine ve amcasına 900 TL para verdiğini, kıraathanenin vergi sorumluluğuna karışmayan müvekkilinin ayda 8.000 TL para kazandığını, davacının dava dilekçesinde nakit parasının olmadığını ileri sürdüklerini ancak davacının gayrimenkul zengini olduğunu, müvekkilinin işe başlarken parasının olduğunu, iki binek aracının da bulunduğunu, işe başlanacağı zaman davacının taahhüt ettiği nakit parayı arsa ve tarlalarını satarak temin edeceğini söylediğini ancak ağabeyinin gölgesinde kalarak bu taahhütlerini yerine getirmediğini, bu sebeple müvekkiline borçlandığını, müvekkilininde borca girmesine sebep olduğunu, bu sebeplerden dolayı senedin ortaya çıktığını, senedin ise davacı tarafından pazar günü hesap kitap sonucunda imzalandığını, ayrıca servis işine 3 adet minibüs ile devam edildiğini, iki adet minibüsün müvekkiline, bir minibüsünde ortak olduğunu, ancak ruhsatın davacıya ait olduğunu, bu nedenlerden dolayı iyi niyetten yoksun olarak açılan davanın reddi ile asgari % 40 oranında tazminata, yargılama ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava, menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki davanın daha önce mahkememizde yapılan yargılaması sonucunda 16/07/2019 gün ve …. E.- …. K. sayılı kararında davanın reddine ilişkin olarak karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği, davacı vekilinin 05/09/2019 tarihli dilekçesiyle temyiz aşamasında davadan ve temyizden feragat etmesi üzerine, Yargıtayca mahkememizin feragat nedeniyle bir karar verilmesini sağlamak üzere kararın bozulduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davadan feragatin gerçekleştiği safhaya göre alınması gereken 2/3 oranındaki 36,26 TL karar harcının alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 26/02/2020

Katip …

Hakim …