Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/172 E. 2021/801 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/172
KARAR NO : 2021/801

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 02/11/2015
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, müvekkili şirketin “…” markasını oluşturarak uzun yıllardır faaliyetini sürdürdüğünü, şirketin üç ortaklı olup 11.000.000,00 TL sermayesinin tamamının ödendiğini, son yıllarda ülke coğrafyasında yaşanan olaylar, seçim süreci, ülke ekonomisindeki durgunluk ve belirsizlik ve bu durumun nakit akışındaki etkileri, yabancı paraların TL karşısındaki yükselişleri, zarar eden mağazaların mevcut kira sözleşmeleri nedeniyle kapatılamaması nedenleri ile ekonomik yönden etkilendiği ve borca batık hale geldiğini, batıklık miktarının kaydi değerlere göre 3.446.359,45 TL, rayiç değerlere göre ise 3.908.445,88 TL olduğunu, ancak sunulan iyileştirme projesi kapsamında alınacak ve uygulanacak önlemlerle borca batıklıktan kurtulabileceğini ileri sürerek ihtiyati tedbir ile müvekkili şirketin borca batıklığının tespiti ile iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Müdahil vekillerinin cevap dilekçesinde özetle; Müdahil vekilleri ve müdahil, iflas erteleme talebinin reddine ve davacı şirketin iflasına karar verilmesini istemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, iflasın ertelenmesi isteğine ilişkindir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.
İİK’nun 179/a-1 madde hükmü uyarınca, mahkeme, iflasın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarının onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır.
6102 sayılı TTK madde 377’ye göre “yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dahil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Bu halde, İcra ve İflas Kanununun 179 ila 179/b maddeleri uygulanır”.
Mahkememizin 07/11/2018 tarihli kararında; “1-Davanın kabulü ile borca batık olduğu anlaşılan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … numarasına kayıtlı davacı …. TEKSTİL GİYİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.’nin İFLASININ İİK Mülga 179/a vd. maddeleri gereğince 07/11/2018 TARİHİNDEN İTİBAREN BİR YIL SÜRE İLE ERTELENMESİNE,” karar verilmiş, mahkememiz kararının İstinafı üzerine, BAM 17. Hukuk Dairesinin 2019/1761 Esas- 2020/287 Karar sayılı kararında ” … Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yasal hükümlere göre, “…İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur. İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın m. 377, İİK’nın m.179 vd.). Borca batıklık, 6102 Sayılı TTK’nın 377. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır.
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. (Bkz:Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2019/1116 Esas, 2019/3288 Karar)
Borca batıklık konusunda bilirkişi heyeti en son 17/10/2017 tarihli raporlarında değerlendirme yapmışlardır. Karar tarihi olan 07/11/2018 tarihine kadar borca batıklık konusunda herhangi bir değerlendirmenin yapılmadığı görülmüştür. En son alınan bilirkişi ek raporu ve kayyum heyeti raporların da davacı şirketin karlılık ve verimliliğinin devam edip etmediği, projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı konusunda tam bir kanaat ifade edilmemiştir. Bu sebeple yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak hüküm tarihine yakın tarih itibariyle davacı şirketin borca batık olup olmadığı ve iyileştirme projesinin ciddi inandırıcılığı konusunda bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken bu yöndeki deliller toplanmadan karar tesisi usul ve aykırı olmuştur. Mahkeme kararının HMK m.353/1-a-6 uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.” gerekçesiyle kaldırılmış, mahkememizce istinaf kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce tensip ara kararıyla; dosyanın önceki bilirkişi kuruluna tevdii ile İstinaf kaldırma kararı gereğini karşılayacak şekilde davacı şirketin ticari defter ve belgeleri ile malvarlığı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş, Prof. Dr, …, Prof. Dr, …., Prof. Dr. …., Tekstil Mühendisi …, Gayrimenkul Değerleme Uzmanı … ve Mali Müşavir …’ten alınan 25/12/2020 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle;”a)Davacı Şirketin karar tarihine en yakın bir tarih olarak belirlediğimiz 30.09.2020 tarihi itibarıyla olmak üzere gerek borca batıklık durumu gerekse iyileştirme projesinin “ciddi ve inandırıcı” bulunup bulunmadığı yönlerinden yapılan tespit, analiz ve değerlendirmelerimizin, ayrıntılı olarak raporumuz içerisinde Sayın Mahkemenin takdirlerine sunulduğu;
b)Öncelikle; iflasın ertelenmesi ile ilgili teknik koşullardan “barca batıklık durumunun var olup olmadığı” koşulu yönünden ve TTK md. 376 hükümleri çerçevesinde; “işletmenin devamlılığı” esasına göre 348.052,35 TL, “muhtemel satış fiyatları” esasına göre ise 6.987.604,76 TL düzeyinde olmak üzere, 30.09.2020 tarihi itibarıyla ve her iki esasa göre de davacı şirketin borca batık durumda bulunduğu;
c)Son 4 yıllık dönemi kapsayan “Revize İyileştirme Projesi” ile ilgili olarak ise, raporlanan fiili gerçekleşmelerin, gerek 3 yıl 9 aylık Faaliyet Sonuçları, gerekse Varlık ve Kaynak Yönetimi önlemleri itibarıyla ayrı ayrı hedeflerin gerisinde kalındığını ortaya koyduğu,
d)Proje kapsamının 2020 yılsonu ile sınırlı bulunduğu, dolayısıyla da 31.12.2020 tarihinden itibaren uygulanabilir bir proje kalmayacağı da dikkate alındığında, davacı şirket yönünden “ciddi ve inandırıcı” olarak değerlendirilebilecek bir iyileştirme projesinin varlığından da söz edilemeyeceği;
e)Halen borca batıklık miktarının yüksek düzeyde seyrettiği davacı şirket yönünden, iflasın ertelenmesi koşullarından “ciddi ve inandırıcı bir proje sunulması” koşulunun da 30.09.2020 tarihi itibarıyla karşılanamamış durumda göründüğü” kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizin 17/02/2021 tarihli duruşmasında “26 Aralık 2020 tarih ve 31346 sayılı Resmi Gazetede Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan “6102 sayılı TTK ‘nın 376 maddesinin (borca batıklık durumu) uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar hakkında tebliğde değişiklik yapılmasına dair tebliğ” kapsamında davacı şirketin borca batıklık durumunun yeniden değerlendirilmesi ve davacı vekilinin itiraz ve beyanlarının değerlendirilmesi için önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına, ” karar verilmiş, 23/06/2021 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle;”Ticaret Bakanlığı Tebliği ile, kaydi bilanço (VUK Bilanço) bakımından borca batık halde görünen şirketlerin, bazı vergisel avantajlar da sağlanarak, kaydi olarak borca batıklıklarının giderilmesine imkan sağlandığı; ancak bu tebliğde düzenlenen uygulamaların, TTK m.376/3 anlamında borca batık hale gelmiş ve hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilmiş olan bir anonim şirketin, borca batıklıktan kurularak, tekrar verimlilik ve karlılık esaslarına göre ticari faaliyetine sağlıklı bir biçimde devam etmesini sağlamaya yeterli bir “iyileştirme tedbiri ya da önlemi’ olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı;
2- Davacı şirketçe en son sunulu 18.01.2021 tarihli dilekçesinde yer alan beyanlar da dikkate alınmak suretiyle, dilekçe ekinde sunulu “Revize İyileştirme Projesi (2)” başlıklı belge incelenmiş olup, söz konusu “proje”nin raporumuzda yer verilen eksiklikleriyle birlikte özü itibarıyla da ciddi ve inandırıcı nitelikte bir “iyileştirme Projeji” içeriğine sahip olduğundan söz edilemeyeceği;” kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce kayyım heyetinden raporlar alınmış, kayyım heyeti 09/02/2021 tarihli raporlarında “a) Davacı … Tekstil Giyim San. ve Ticaret A.Ş.’nin ek sermaye artırımı taahhüdü,
b) İstihdam ettiği 191 SSK’lı işçi ve bunlar için sağladığı imkanlar,
c) Son 5 yıllık süreçte yaşanan ve mücbir sebep mahiyetinde olan yangın, kalkışma ve pandemi süreçleri,
d) Yargılama sürecinde istinaf süreçleri,
e) Davacı şirketin esaslı borçları arasında kalan kamu borçlarını yapılandırmış ve ödeme takvimine almış olması,
f) Sunulan revize projenin gerçekleştirilebilir olması hususları,
g) Geçmiş yıllar verileri göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde gerçekçi ve uygulanabilir nitelikte olduğu, bunun yanı sıra iyileştirme projesinin başarısının ortaklar tarafından projede taahhüt edilen nakdi sermaye artırımları ile tasarruf tedbirlerinin alınması bakımından sıkı bir şekilde uygulandığı,
h) Revize iyileştirme projesinde öngörülen hususların yerine getirilmesi halinde şirketin borca batıklıktan kurtulma ümidinin bulunduğu,
i) Bu hususun teyit ve tespiti için bilirkişiden yeniden ek rapor alınması gerektiği” kanaati bildirilmiş,
Kayyım heyetinin 12/05/2021 tarihli raporlarında ise “Davacı şirketin mali tabloları, bu tabloların dayanağı belgeler, şirket mahallinde yapıları toplantılar ve iyileştirme projesi üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirmelere göre; Gelinen aşamada, Kamu borç yapılandırmasının 1. ve 2. Taksit ödemelerinin yapılamadığı, Revize Projede taahhüt edilen 31.12.2021 tarihine kadar şirketin hukuki süreçten çıkma taahhüdünün imkansız hale geldiğinin değerlendirildiği, dosyanın henüz bilirkişi heyeti incelemesinde olmasına karşın, durumun derhal mahkemeye rapor edilmesi ihtiyacı hasıl olduğu,” kanaati bildirilmiştir.
Ortaklığın borca batık durumda olup olmadığı, aktiflerin satış fiyatları üzerinden düzenlenecek bilançoya göre tespit edilecektir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan ve derdest davalarda uygulanmasına devam eden İİK.nun 179/b-5 maddesi uyarınca asıl karar sonucu beklenmeden tedbirlerin verildiği tarih de nazara alınarak şirketin borca batıklıktan kurtulmuş olmasının tesbiti halinde davanın dava şartı bulunmaması nedeniyle reddine, borca batıklıktan kurtulması mümkün bulunmaması veya tedbirlerden itibaren kanunda yazılı azami sürenin dolduğunun anlaşılması halinde ise iflasa karar verilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 23. HD’nin 15/12/2020 tarih ve 2017/1560 Esas, 2020/4295 Karar sayılı kararı).
İhtiyati tedbir kararlarının verildiği 02/11/2015 tarihten itibaren 5 yıllık sürenin dolduğu anlaşılmakla, bu kez davacı şirketin borca batık olup olmadığının tespiti gerekmiş, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile davacı şirketin borca batık durumda bulunduğu, revize iyileştirme projesinin gereklerinin yerine getirilmediği, projenin ciddi ve inandırıcı nitelikte bir “iyileştirme Projeji” içeriğine sahip olmadığı, halen borca batıklık miktarının yüksek düzeyde seyrettiği davacı şirket yönünden, iflasın ertelenmesi koşullarından “ciddi ve inandırıcı bir proje sunulması” koşulunun da gerçekleştirilemediği tespit edilmiş, yukarıda belirtildiği üzere 5 yıllık azami süre de dolduğundan bu aşamadan sonra ciddi ve inandırıcı nitelikte bir iyileştirme projesi sunulmasının da hukuki bir yararının olmayacağı, anlaşılmakla davacı şirketin iflas erteleme taleplerinin reddi ile, şirketin borca batık olduğu tespit edilmiş olmakla iflasına karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … numarasına kayıtlı davacı … TEKSTİL GİYİM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.’nin İFLASINA,
3-İflasın 15/09/2021 günü saat 12:42 itibariyle açılmasına,
4-İflasla ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi İflas Müdürlüğü ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nü bildirimde bulunulmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan iflas avansının ve gider avansının karar kesinleştiğinde İflas Müdürlüğü’ne aktarılmasına,
6-Kayyım heyetinin görevine son verilmesine,
7-Mahkememizin 02/11/2015 tarihli tensip ara kararıyla ve bozma öncesi 07/11/2018 tarihli kararıyla verilmiş tüm ihtiyati tedbirlerin İİK 179/b hükmü gereğince kaldırılmasına ,
8-Alınması gereken 59,30 TL karar harcından daha önce yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiyesinin davacıdan tahsiline,
9-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekili ile hazır olan müdahil vekillerinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 15/09/2021 12:24

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.

Tashih Şerhi

Mahkememizin 15/09/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararında davacı şirketin ticaret sicil numarası sehven yanlış yazılmış olmakla, HMK 304 maddesi kapsamında açık hata olarak değerlendirildiğinden; hüküm kısmının 2.maddesinin 1.satırındaki “İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … numarasına kayıtlı ” ibaresinin “İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … numarasına kayıtlı” olarak tashihen düzeltilmesine, HMK 304. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip ..
e-imzalıdır.