Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/159 E. 2022/565 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/159 Esas
KARAR NO : 2022/565

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 28/06/2019 tarihinde sahibi ….. olan ve ….. iradesindeki ….. plakalı aracın müvekkili … idaresindeki araca çarpmış olduğunu, ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kazada davacılardan …. ve …..’nin çoçukları, ….., ….., ve …..’nin kardeşleri olan ….’in vefat ettiğini, ….. ve ….. , bu kaza neticesinde vefat eden …..’in ilerideki muhtemel desteğinden yoksun kaldığını, baba ….. ve anne ….. oğullarının ölümüyle onun maddi ve manevi destekliğinden yoksul kaldığını belirterek davacılar vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı ….. Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa kusur oranına göre anne ve baba lehine hesaplanan tutarın ödenmesi için ibraname gönderildiğini ancak sigorta şirketine dönüş yapılmadığını, davacı tarafın başvuru dilekçesinde de ıban bilgisi paylaşılmadığını, alacaklı tarafın ödenmek istenen tutarı almaktan imtina ettiğini, faiz ve tüm feriler yönünden sigorta şirketinin bir sorumluluğu bulunmadığını, cenaze ve defin masrafları dolaylı zararlar olduğundan trafik sigortası teminatı kapsamına girmediğini. bu sebeple işbu taleplerin reddi gerektiğini belirterek davalı sigorta vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalılar …. ve ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar tarafından zorunlu Trafik Sigortası Şirketine usulüne uygun yazılı başvuruda bulunmadığını, …..’in hiçbir etkisi ve kusuru olmadığını bu yüzden maddi ve manevi tazminat sorumluluğu olmadığını, …..’in de bir kusuru olmadığını, polis tutanağı, davacı asiller tarafından Ceza Yargılamasının yürütüldüğü mahkemede ve savcılık aşamasında önceye dayalı verilen ifadeler ile çürütüldüğünü, polis tutanağında her ne kadar ..’un arkadan çarptığı beyan edilmiş ise de davacılar tarafından bu durumun yalanlandığını, yaşanan olaylarda cenaze gideri bulunmadığından, cenaze giderlerinin reddi gerektiğini, bebeğin vefat etme nedeninin, araçta bebek pusetinin bulunmaması ve 5 kişi azami kişi sayasının bulunması gereken araçta 7-8 kişinin taşınmasından kaynaklı olduğunu, bu açılan zarar ile kusur arasındaki illiyet bağı ortadan kalktığını, taşıma sınırı üstünde yolcu alınmasının yasak olduğunu, emniyet aksesuarları takılı vaziyetti seyahat edilmediğini belirterek davalılar vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle uğranılan destekten yoksun kalma zararı sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
28/06/2019 tarihinde meydana gelen kazada, davalı sigorta şirketi aracın ZMMS sigortacısı olup,Davalı …..’e ait.. plakalı araç diğer davalı …..’in sevk ve idaresinde iken davacılardan … idaresindeki araca çarpmış araç içerisindeki ….. ‘e kaza sonucu vefat etmiştir.
Davacı ….. desteğin annesi , ….. babası ….. , …. ise desteğin kardeşleridir.
Davacılar dava açılmadan önce 31/07/2019 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulundukları (+8 gün ) 09/08/2019 tarihinde davalı sigortanın davacıların haklılığı durumunda temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan tedavi giderleri, kusur tespiti, ve maddi tazminat hesabı konusunda rapor alınmıştır.
Bakırköy … ACM …. E.sayılı dosyasında aldırılan ;…. Tarihli ATK Kusur Raporunda;A)Sanık sürücü ….. idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken yola gereken dikkatini vermediği, olay mahallindeki şerit değiştirme manevrasını kontrollü biçimde gerçekleştirmediği ve sevk-idare hatası neticesi aracının kontrolünü kaybetmekle davaya konu olaya sebebiyet verdiği kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli derecede kusurludur.B)Müşteki sürücü … idaresindeki kamyonet ile sağ şeridi takiben seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde, bu mahalde şerit değiştirme manevrası yaparken direksiyon hakimiyetini kaybeden sanık sürücü idaresindeki araçla kazaya karışmak durumunda kaldığı olayın oluşumunda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.Sanık …..’in asli derecede kusurlu,Müşteki …’in kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir.
21/04/2022 Tarihli Aktüerya Bilirkişi Raporunda Davacı ….. ’in nihai ve gerçek maddi zararının 254.900,19 TL olduğu, ancak teminat limitiyle sınırlı olarak davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna 226.446,19 TL kadar gidilebileceği, Davacı …’in nihai ve gerçek maddi zararının 150.335,45 TL olduğu, ancak teminat limitiyle sınırlı olarak davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna 133.553,81 TL kadar gidilebileceği kanaati ile rapor düzenlenmiş;

Davacı taraf destekten yoksun kalma,cenaze gideri,ve manevi tazminata yönelik açtığı iş bu davada belirsiz alacaktan kaynaklı tazminat taleplerini 10/05/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile arttırarak 21/04/2022 tarihli aktüerya bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 53. maddesinde, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlanmış olup, bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Buna göre; destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken, zarar görenlerin istifade sürelerinin belirlenmesi önem taşımaktadır. Hakim, destek ölmeseydi, ne kadar süre ile destek olacak idiyse bu süreyi destek süresi olarak kabulü, bir başka ifade ile çocuklar için destekten yoksun kalacakları süreyi her somut olayda kendine özgü durumlara göre değerlendirmelidir. Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Yine destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalana/kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı yerleşik Yargıtay uygulamasına göre belirlenmelidir. Haksız eylem sebebiyle uğranılan zararın tazminine yönelik davalarda talep halinde temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre, “İşletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Kanun’un 85/1.maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinden, zorunlu mali sorumluluk sigortasının motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında davalı sigorta şirketinin cenaze masraflarından sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği anlaşılmakla ;
TBK’nın 53. maddesinde cenaze giderleri de ölüm halinde istenilebilecek tazminat kapsamında sayılmıştır. Ölüm nedeniyle yapılan masraflar ölenin ailesinin ekonomik ve sosyal durumuna, mahalli geleneklere göre değişiklik gösterebilir. Cenaze ve defin giderlerinin belge ile ispat edilmesi de gerekli değildir.
TBK 50 maddesi gereğince zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Ancak bazı giderler var ki her zaman belge temin edilmesi mümkün değildir. Bu gibi durumlardaTBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir.
6098 Sayılı TBK 56. Maddesi ile ““Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü düzenlenmekle , ölenin yakınlarının ölenle arasında eylemli, gerçek bir bağlılık ve ilişki bulunan kişiler kasdedilmekle ;ölenle davacılar arasındaki bağın niteliği ve derecesinin belirlenmesi mahkeme hakimine ait olup, Hakim, her olayın özelliği ve koşulları içinde hakkaniyete uygun bir nitelendirme yapmak zorundadır.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/7590 E. ve 2012/9546 K. )Davacıların ölenin anne-baba ve kardeşleri oldukları anlaşılmakla manevi tazminat istemelerinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalıların zamanaşımı def’i yönünden yaptıkları itirazlara gelince;
2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü, yine aynı kanunun 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.İş bu hüküm müteselsilen sorumlu olanların tümü bakımından geçerli olup ,Ceza Kanunu’nda öngörülen daha uzun ceza zamanaşımı (uzamış zamanaşımı) süresi, olay tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı,
KTK.90. Maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 72. Maddesi hükmü gereği ceza davası zamanaşımı süreleri manevi tazminat isteklerinde de uygulanacağı,
Dava konusu kazanın 28/06/2019 tarihinde gerçekleştiği kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddelerine göre uzamış ceza zamanaşımı 15 yıl olup,iş bu davanın 19/02/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmakla davalıların zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda;
Davacıların desteğinin söz konusu kazada kusursuz olduğu ,davalı sürücünün %100 oranda kusurlu bulunduğu, tüm davalıların sürücünün kusuru oranında maddi tazminat talepleri yönünden müteselsil sorumlu oldukları ,haksız fiil sonucu davacıların destekten yoksun kalma, cenaze gideri ve manevi tazminata hak kazandıkları anlaşılmakla ;
Aktüerya raporu doğrultusunda …’in 150.335,45 TL destekten yoksun kalma tazminatı,….. ‘in 254.900,19 TL destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabulüne, Davacı …’in TBK 50.Maddesi uyarınca takdiren 2.000,00 TL cenaze gideri tazminatı taleplerinin kabulü ile ;
Olayın oluş şekli, tarafların kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak ;Davacı … için 50.000,00 TL, davacı ….. için 50.000,00 TL, davacı ….. için 7.500,00 TL , davacı …. için 7.500,00 TL, davacı ….. 7.500,00 TL manevi tazminat istemlerinin kabulü ile davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
Maddi tazminat yönünden;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE-KISMEN REDDİNE,
a-Davacı … için açılan davanın kısmen kabulü ile 150.335,45 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile TBK 50.Maddesi uyarınca takdiren 2.000,00 TL cenaze gideri toplamı 152.335,45 TL’nin davalı sigorta yönünden 09/08/2019 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile ve de sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere, diğer davalılar yönünden kaza tarihi 28/06/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Davacı ….. … için açılan davanın kabulüne, 254.900,19 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta yönünden 09/08/2019 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile ve de sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere, diğer davalılar yönünden kaza tarihi 28/06/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 27.818,27 TL karar harcının davalılar ….. Sigorta A.Ş., ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Dosyamız adli yardımlı olduğundan dava boyunca sarf edilen toplam 1.089,00 TL yargılama masrafının kabul (% 99,27) red (% 0,73) oranına göre hesaplanan 1.081,05- TL’nin davalılar ….. Sigorta A.Ş., ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile geriye kalan 7,95 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacılar tarafından sarf edilen 7,80 TL vekalet harcının kabul (% 99,27) red (% 0,73) oranına göre hesaplanan 7,74 TL’nin davalılar ….. Sigorta A.Ş., ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davalılar ….. ve ….. tarafından sarf edilen 7,80 TL vekalet harcının kabul (% 99,27) red (% 0,73) oranına göre hesaplanan 0,06 TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılar ….. ve …..’e verilmesine,
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen davacılar için nispi 36.956,49 TL vekalet ücretinin davalılar ….. Sigorta A.Ş., ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen tahsili tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen nispi 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten tahsili ile davalılar ….. Sigorta A.Ş., ….. ve …..’e verilmesine ,
8-Arabuluculuk masrafı 1.400,00 TL’nin davalıl ….. Sigorta A.Ş.,’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
Manevi tazminat yönünden
1-Davanın KISMEN KABULÜNE-KISMEN REDDİNE,
a-Davacı … için açılan davanın KABULÜ ile 50.000,00 TL’nin, davacı ….. … için açılan davanın kabulü ile 50.000,00 TL’nin , davacı ….. … için açılan davanın kısmen kabulü ile 7.500,00 TL’nin, davacı … için açılan davanın kısmen kabulü ile 7.500,00 TL’nin, davacı ….. … için açılan davanın kısmen kabulü ile 7.500,00 TL toplamı 122.500,00 TL’nin kaza tarihi 28/06/2019’den itibarin işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile ayrı ayrı davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 8.367,98 TL karar harcının davalılar ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen nispi 15.587,50 TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen nispi 7.625,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılar ….. ve ….. ‘e verilmesine ,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin e-duruşma ile yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır